Erdoğan’ın açıkladığı ‘acı reçete’ ne anlama geliyor?

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifası ekonomide taşları yerinden oynattı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomide acı reçeteyi uygulamaktan kaçınmayacaklarını söyledi. Ekonomistlere göre Türkiye için acı reçete yüksek faiz, ilave vergi ve kemer sıkma demek.

Bu gelişmeler karşısında dün ekranlara çıkan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomide doğru adımların atılacağı sinyallerini vererek ‘acı reçeteyi uygulayacağız' ifadelerini kullandı.

Peki ya Erdoğan acı reçete derken ne demek istedi?

Başlevent, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkın borçlanarak da olsa belli bir alım gücüne sahip olduğu ve ekonomik büyümeye destek verdiği düşük faiz ortamını tercih ettiğini biliyoruz. Dolayısıyla ‘acı reçete' tabiriyle kastettiği, öncelikle, kredi faizlerinin yükselmesi ve bunun da durgunluğa yol açacak olması” diye konuştu.

‘İLAVE VERGİLER, PAHALI BİR HAYAT’

Işık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç Dr. Evren Bolgün ise acı reçetenin vergi artışları ve ilave yeni vergiler anlamına geldiğini söylüyor. Bolgün, “Türkiye'nin ekonomik anlamda geldiği durum herkesin malumu. 7-8 yıldır özellikle ekonomi kötü. Acı reçeteden anlayacağımız 2021 için vergi artışı, ilave vergiler. Mali gevşeme 250 milyara yaklaştı ve eksi bir açıkla yılı tamamlayacak gözüküyor. Bu eski yıllardaki tek seferlik vergi afları, sicil afları, 2B, bedelli askerlik gibi artık yeni yapılacak bir şey kalmadığı için, 2021 yılında vatandaşlar az kazanacak ama yüksek vergiler ile karşı karşıya kalacak, hayat pahalılığı artacak” ifadelerini kullandı.

‘YABANCI YATIRIMCILARA MAVİ BONCUK’

Türkiye'nin yabancı yatırımcıları cezbedilmek için mavi boncuk dağıttığını söyleyen Bolgün, “Merkez Bankası'nın toplantısı bekleniyor. Yabancı yatırımcılarda yüksek faiz yapılacağı beklentisi var” ifadelerini kullandı.

‘KEMER SIKMA POLİTİKASI’

Yalova Üniversitesi İktisat Bölüm Öğretim Üyesi Doç. Dr. Baki Demirel, Erdoğan'ın acı reçete ifadelerinin kemer sıkma politikası anlamına geldiğini söyledi.

‘YOKSULLUĞU AZALTACAK GELİR YARATMAK LAZIM’

Sıkılaştırıcı politikalardan dolayı ekonominin bir süre daralacağını vurgulayan Demirel, “Maliye tarafı sıkılaşırsa yani kemer sıkılırsa hem ücretlerin baskılanması hem tarıma verilen destekler hem de transfer harcamalarında kısıtlamalar olursa, kamu yatırımların azaltılması gibi kesintiler olursa, bu faizleri yukarı çeker. Bunun yaratacağı üretim kayıpları ve yoksulluğun artması aslında yapılan işi terse çevirir ve yeniden kur enflasyon baskısı hissedilir. Para politikasında sıkılaşma, maliye politikasında da yeniden düzenlemeye ihtiyaç var. Burada yoksulluğu azaltacak gelir yaratmak lazım ve özel sektörün yatırım yapmadığı yerlerde kamu yatırımlarını arttırmak lazım” sözlerini kaydetti.

‘VATANDAŞ DAHA ÇOK YOKSULLAŞACAK’

Köprü ve havaalanlarında yapılan dövizli sözleşmelerin yeniden düzenlenmesi ve bazı projelerden vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen Demirel, “Vatandaşın acı reçeteden gelirlerinin düşeceğini ve daha çok yoksullaşacağını anlaması gerek” dedi.

Ferit SEÇKİN / İçerik Editörü
ferit@sakinca.com
@ferit_seckin (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});