“Kovid-19 geçirmek, EBUS yöntemi ile teşhise engel değil”

Emsey Hospital'dan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci kanser türü olan akciğer kanserinin erken evrede teşhisini kolaylaştıran Endobronsiyal Ultrasonografi’nin (EBUS), göğüs hastalıklarında özellikle girişimsel cerrahiye gerek kalmadan uygulanabilen bir yöntem olduğunu belirtti. Prof. Dr. Görgüner, bu yöntemin Kovid-19 enfeksiyonu geçiren, pcr testi negatife döndükten sonra sağlığına kavuşmuş hastalarda da rahatlıkla uygulanabileceğinin altını çizdi.

CERRAHİYE GEREK DUYULMUYOR

EBUS’un, ileri cerrahi girişime gerek duymadan uygulanabileceğini söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Görgüner, “EBUS, özel iğnesi, özellikle göğüs boşluğu içerisinde normal bronkoskopi yöntemi ile, ulaşılamayan bölgelerdeki büyümüş lenf bezlerinin ya da merkezi havayollarına komşuluk gösteren lezyonların içine girebilmeye olanak sağlıyor. Bu yöntem, özellikle göğüs boşluğu içerisindeki büyümüş lenf bezlerinin tanısında, konvansiyonel yöntemlerle ulaşılamayan tümörlerin tanısı ve evrelemesi ile tedavi kararında, sarkoidoz, lenfoma, tüberküloz gibi hastalıkların tanısında ile büyük akciğer damarları düzeyindeki pıhtıların saptanmasında başarı ile kullanılabiliyor” dedi.

HASTA AYNI GÜN TABURCU OLABİLİR

Tekniğin, uygun görülen hastalarda kullanılabildiğinin altını çizen Prof. Dr. Görgüner, “Bu yöntemde ameliyathane şartlarında genel anesteziye gerek kalmaksızın orta derecede sedasyon yeterli oluyor. Kısa sürede uygulanıyor, hasta aynı gün içinde taburcu ediliyor. Gerekli durumlarda ve isteğe bağlı olarak işlem anestezi uzmanı eşliğinde de yapılabiliyor ve böylece hasta neredeyse hiçbir şey hissetmiyor. İşlemin süresi hastaya göre değişebilmekle birlikte, ortalama 15 – 30 dakika sürüyor. İşlem süresince tansiyon, nabız, elektrokardiyografi, oksijen satürasyonu gibi tüm hayati fonksiyonlarınız bir monitör üzerinden takip edilerek anında müdahale edilebiliyor. EBUS, son derece güvenilir bir teşhis yöntemi olarak uygulanıyor. İşlem sırasında nadiren ajitasyon, öksürük ve iğne yerinde kanama gibi hafif yan etkiler görülebiliyor. İşlemin tanısal değeri düşünüldüğünde yapılabilecek en düşük riskli cerrahi dışı yöntemlerden biri olduğu kabul edilmektedir” diye konuştu.

Melih Aytaç ORTARA / İçerik Editörü
melih@sakinca.com


(adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});