"40 YILDIR BÖYLE BİR KARAR GÖRMEDİM"

Meslek hayatında 40. yılına girdiğini söyleyen Durakoğlu, "40 yılı değerlendirdiğimizde pek çok şeye tanık oldum. 40 yıldır böyle bir karar görmedim. Vicdanları el vermedi ve beraat ettirdiler ama uygulamadılar. Beraati uygulamadılar düşünebiliyor musunuz? Arkasından casusluk suçlaması çıkardılar. Olmadı, Çarşı davasıyla birleştirdiler. Şimdi verilen karara bakar mısınız? Peki niye tutukladınız? Ne anlatılmaya çalışılıyor." diye konuştu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği "hak ihlali" kararını hatırlatan Durakoğlu, "AİHM açık bir şekilde 'hukuken değil siyasal nedenlerle tutukludur bu insan' diyor. Geriye dönüp bakıyorsunuz, hiçbir şey değişmemiş. Ben bundan bir hukukçu olarak utanıyorum. Bu ülkede insanlar siyasal nedenlerle tutuklanıyor. Herkes bilmeli. Biz avukatız, biz insan hakları mücadelesi yaparız. İnsan hakları, siyasal ideolojilerin ideallerine feda edilemez. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor." diye konuştu.

Avukat Can Atalay'a 18 yıl hapis cezası verilmesine tepki gösteren Durakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Can Atalay'ı hiçbir zaman böylesine bir tablo karşısında feda edemeyiz. Can Atalay avukatlık yaptığı için tutuklu şu anda. Oranın bir AVM olmaması için dava açtığı için şimdi içeride, bunu kabul edemeyiz. Bir avukat olarak, avukatlık görevini yaptığı için sadece bu nedenle içeride olmasını kabul edemeyiz. Onu kabul edemeyiz de Gezi'nin kriminalize edilmesini de kabul edemeyiz. Gezi bizim onurumuzdur. Hepimiz oradaydık! Bunu herkes bilecek. Gezi, bu ülkenin cumhuriyet tarihinde yapılmış en demokratik protesto eylemidir. Buna herkes noktayı koyacak. 17-25 Aralık, 15 Temmuz, Gezi, bunları birleştiren bir senaryoyu, iktidar yargı eliyle meşrulaştırılamaz. Biz avukatız, bize bunu yutturamazsınız. Eğer bu karar, burada yargılananlar dışında topluma verilecek veya verildiği düşünülen bir mesaj ise hukukçular bu mesajı almayacaklar, almadılar. Sonuna kadar Gezi'yi savunmaya devam edeceğiz."