Sanatçı Gülşen'in nisan ayında verdiği konserdeki "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi sapıklığı oradan geliyor" sözleri, aradan 4 ay geçtikten sonra sosyal medyada servis edildi.

Paylaşımların ardından şarkıcı hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı ve gözaltı kararı çıktı.

Hakim karşısına çıkartılan Gülşen, ceza alsa bile infazı olmayan bu suçlamayla tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne konuldu.

Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberine  göre, Gülşen hakkında tutuklama kararı veren Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında, tutuklamaya gerekçe olarak şu ifadeler yer aldı:

Şüphelinin üzerine atılı bulunan "Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme” suçunu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut delillerin mevcut olduğu (şüphelinin konser sırasında "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor." şeklindeki beyanına ilişkin görüntü kaydı ve dökümü, şüphelinin bu konuşmasına ilişkin video kaydının bir çok hesap ve grup tarafından olumsuz yorumlar ile bir çok defa paylaşıldığına dair 25/08/2022, 16:18 tarih ve saatli video çözümleme ve açık kaynak araştırma raporu), suçun yasal alt ve üst sınır dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağının anlaşılması, bu anlamda tutuklama tedbirinin daha uygun ve orantılı olacağı değerlendirilmekle, şüphelinin CMK.100 ve devamı maddeleri uyarında TUTUKLANMASINA...

Gülşen'i tutuklayan Sulh Ceza Hakimliği'nin gerekçesindeki "Şüphelinin bu konuşmasına ilişkin video kaydının bir çok hesap ve grup tarafından olumsuz yorumlar ile bir çok defa paylaşıldığına dair 25/08/2022, 16:18 tarih ve saatli video çözümleme ve açık kaynak araştırma raporu..." ifadeleri dikkat çekiciydi.

Çünkü, hakimlik gerekçesindeki bu ifadelerle, 2004'te değiştirilen ve şu andaki adı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) olan Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nu (CMUK) 104. maddesini üstü örtülü bir şekilde uygulamış oldu.

2004 yılındaki değişiklikten önce yürürlükte olan CMUK'un 104. maddesinin ikinci fıkrasında, tutuklamaya ilişkin şu ifadeler yer alıyor:

“Altı aya kadar hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlarda sanık ancak, suçun toplumda infial uyandırması veya ikametgahı veya meskeninin bulunmaması veya kim olduğunu ispat edememesi halinde tutuklanabilir.”

Eski kanunda "Toplumda infial uyandırması" diye belirtilen tutuklama gerekçesi, Gülşen hakkındaki tutuklama kararına "Video kaydının bir çok hesap ve grup tarafından olumsuz yorumlar ile bir çok defa paylaşıldığına dair araştırma raporu" ifadeleriyle şekil değiştirerek girmiş oldu.