ERDOĞAN'DAN PEKER ÇIKIŞI

Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Yeni adli yılın tüm adalet teşkilatımız için hayırlı olmasını diliyorum. Geçtiğimiz sene Yargıtay binamızın ülkemize ve yargı camiamıza tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin dört bir yanında farklı medeniyetlerin, farklı devletlerin inşa ettiği eserlerin tamamını zenginliğimiz olarak görüyoruz. Bugün inşa ettiğimiz eserlerin gelecek kuşaklar için aynı manayı taşıyacağına inanıyorum.

Birileri, ülkemizin adalet sistemini, suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için uğraşıyor. Böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığını herkes görecek, kabul edecek.

AİHM, kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir ama öbür tarafta Fransa, Almanya olunca maalesef ters kararlar verir.

Yasama organının itibarını sarsacak hesapların hangi küçük hesaplarla yapıldığını gördükçe üzülüyoruz. Provokatif tutumlarla döşenen taşları gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Tek gayemiz ülkemizin zarara uğramaması, milletimizin güveninin zedelenmemesi, hukukun üstünlüğü ilkesine halel gelmemesidir. Hepimizin en büyük teminatı adaleti daha da güçlendirerek bu bataklığı da kurutacağız.

BAHÇELİ'DEN PEKER ÇIKIŞI

Gündeme dair açıklamalarda bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli şunları söyledi:

"Etaplar halinde özveriyle yapılan saha çalışmalarız gözden geçirilmiş aynı şekilde karşımıza çıkan risk ve fırsatlar analiz edilmiştir. MHP Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıldönümüne siyaseten hazır bir kıvama çoktan hazır bir çoktan gelmiştir.

Son gelişmeler göstermiştir ki sosyal medyanın denetim altına alınması şarttır.

İnsanların özel hayatlarının siyaset malzemesi yapılması vahim bir ahlaksızlıktır. Siyaset hizmet değil hizip üretirse altından kalkması çok zordur. Şayet bir suç varsa üstelik suçlu tespit edilmişse bununla ilgili ne yapılacağı yürürlükteki mevzuat hükümlerince açıktır.

Yargısız infazların demokrasi ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmadığı ortadadır. Sosyal medya ifşalarının peşine düşüp rant ve ikbal devşirmeye heveslenen muhalefet partilerinin acizliği fırsatçılığı artık örtülemeyecek kadar ileri noktadadır.

Toplumsal huzurumuzun yanında birlik ve güvenliğimiz sosyal medyanın dipsiz kuyularında tahrip edilemeyecektir.

FETÖ yöntemleriyle sonuç almaya siyaseti dizayn etmeye 2023 seçimlerini lekelemeye azmetmek uyarıyorum ki hiç kimsenin muvaffak olamayacağı karanlık bir teşebbüstür.

Sosyal medya aracılığıyla provokasyon üstüne provokasyona meyledenler, Türkiye'nin önüne taş koymaya muktedir olamayacaklardır. 'Gelecek aylarda her türlü provokasyona maruz kalacağız' diyerek aklınca ön alan cambaza baktırarak provokatörlüğün ana karargahını kuran CHP Genel Başkanı'nı siyasi edep sınırlarına mutlaka dönmelidir. Pervasız ve pişkinliğinin siyaset mücadelesine bir şey kazandırmayacağını aklından çıkarmamalıdır. Bizatihi kendi ağzından siyasi hayatının sonunu itiraf ifade eden Kılıçdaroğlu için gerçekten de 2023 bitiş ve tasfiye yılı olacaktır.

Her şey gün gibi ortadadır. Artık saklanacak hatta kaçacak durumu da kalmamıştır.

Sokak aralarında kanunsuz gösteri yapan görevli ve nöbetçi provokatörlere Türk polisinin hukuk çerçevesinde yaptığı müdahale anlaşılan Kılıçdaroğlu'nu anlaşılan çileden çıkarmıştır. Zira Kılıçdaroğlu, askerimizin de polisimizin de milli güvenliğimizin de karşısındadır. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir sokak eyleminde görevinin gereğini yapan cesur bir polisimiz hakkında Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla suç duyurusu yapılması namertliktir.

MHP, kahraman güvenlik güçlerimizin sonuna kadar yanındadır. Zilletin diğer ortaklarının da Kılıçdaroğlu'ndan bir farkı yoktur. Bize göre Kılıçdaroğlu'nun '6 lider aynı şeyleri söylüyoruz' sözünün ilk ve öncelikli muhatabı bellidir. Bu düşkün ve düşük ittifakın aynı şeyleri söylediklerinin ifadesine rağmen henüz Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı meçhuldur. Siyaset eskilerini tekraren gündeme getirip Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarının istikametini değiştirmeye çalışmak beyhude bir çırpınıştır. Bir isim üzerinde uzlaşmaktan aciz kalan, dedikodu çarkını döndüren partilerin üzerinde durması gereken husus söylediklerinin ne kadar arkasında durduğu meselesidir.

Zillet İttifakı fikri ve fiili olarak dağılmıştır. Masa devrilmiş, altından CHP'nin kuklası olduğu anlaşılan Emek ve Özgürlük isimli sol ve bölücü bir ittifakın ortaya çıktığı görülmüştür. HDP'nin bu ittifakla eklemlenmesi taktik bir hamledir. Emperyalizmin kumandası altına giren sol blokun kaçınılmaz bir muhasebe yapması da tutarlılık gereğidir. Geçmişte 6. filoya taş atanlar bugün 6. filonun güvertesinde kanlı emellerinin çerçevesinde el ele tutuşmuşlar açıkça emperyalizmin koç başlığına tamam demiştir.

Türkiye düşmanlığının uyduluğundan vazgeçmemiştir. Hiçbir milli meselede duyarlılık göstermemiş. Ne yaman bir çelişkidir ki Yunanistan'ın tahrikleri CHP'nin gündeminde yoktur. Yunanistan elbette bardağı taşırmak için elinden gelen tacizleri gerçekleştirmektedir.