TCMB Başkanı Karahan: Enflasyonun 2025 sonunda yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nın 2025 yılı ikinci Enflasyon Raporu Toplantısı bugün gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan "Tüketici enflasyonu Nisan ayında yüzde 37,9’a gerileyerek, 2024 Mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli bir düşüş gösterdi. Öncü veriler bu eğilimin, Mayıs ayında da sürdüğüne işaret ediyor" dedi.

'ŞUBAT-MART DÖNEMİNDE BELİRGİN BİR YAVAŞLAMA GÖRDÜK’

Karahan, "Bu gelişmede, özellikle yurt içi enerji fiyatlarında öngörülere kıyasla daha düşük seyrin ve Sağlık Uygulamaları Tebliği’ne yönelik düzenlemenin etkisi öne çıktı. Nisan ayında finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle kısmi bir yükseliş izledik. Geldiğimiz noktada TÜFE yıllık enflasyonu yüzde 37,9. Ancak, gerek ana eğilim göstergelerinin ortalaması gerekse tahmin performansı görece iyi olan medyan enflasyon, yıllıklandırılmış ana eğilimin yüzde 30’un biraz üzerinde olduğunu ima ediyor. Bu da bize dezenflasyonun süreceğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

‘DAYANIKLI TÜKETİM MALLARINDA YÜZDE 19 SEVİYESİNDE ENFLASYON SÖZ KONUSU’

Mal ve hizmet enflasyonundaki gelişmelere de değinen Karahan, "Temel mal enflasyonu, ilk çeyrekteki ılımlı seyir sonucunda yıllık bazda yüzde 20’ye geriledi. Finansal koşullara duyarlılığı yüksek olan dayanıklı tüketim mallarında ise yüzde 19 seviyesinde bir enflasyon söz konusu" dedi.

‘KİRA ENFLASYONU HİZMET GRUBUNA KIYASLA ATALET SERGİLİYOR’

Hizmet enflasyonunda da düşüş eğiliminin sürdüğünü belirten Karahan, “Geçmişe endeksleme eğilimi güçlü eğitim ve kira gibi kalemler hizmet grubunu yukarı çekiyor. Kira enflasyonu, deprem ve kentsel dönüşüm gibi konut sektörüne özgü unsurların da etkisiyle hizmet grubunun kalanına kıyasla belirgin bir atalet sergiliyorö diye konuştu.

‘KUR GEÇİŞKENLİĞİ AZALDI’

Karahan, "Aynı dönemde, kur gelişmelerine hassasiyeti yüksek olan dayanıklı tüketim malları gibi bazı temel mal kalemlerinde ise fiyat artışları güç kazandı. Nitekim, enflasyonu ithal girdi yoğunluğu ayrımında incelediğimizde, ithal içeriği görece düşük kalemlerde enflasyonun yavaşlama eğilimini sürdürdüğünü, ithal içeriği yüksek kalemlerde ise kur gelişmelerinin etkisiyle fiyat artışlarının güçlendiğini görüyoruz. Mevcut ve öncü veriler, döviz kuru geçişkenliğinin geçtiğimiz yıla göre azaldığını ve son dönemdeki döviz kuru gelişmelerinin enflasyona yansımasının sınırlı olduğunu gösteriyor. Azalan KKM bakiyesi, finansal koşullardaki sıkılaşma ve küresel gelişmelerin etkisiyle talep koşullarının yılın kalanında daha ılımlı olacağını ve kur geçişkenliğini sınırlayacağını öngörüyoruz. Özellikle uluslararası ham petrol fiyatları, bir önceki Enflasyon Raporu’nda öngördüğümüz patikanın önemli ölçüde altına gerileyerek, TL cinsi ithalat fiyatlarının manşet enflasyona olan etkisini hafifletti" ifadelerini kullandı.

‘ZİRAİ DON, GIDA FİYATLARINDA RİSK OLUŞTURDU’

Gıda enflasyonuna yönelik risklere de işaret eden Karahan, "Geçtiğimiz ay yurt genelinde gerçekleşen zirai don hadisesi, başta meyve olmak üzere işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskleri artırdı. Mevcut ve öncü veriler, henüz gıda fiyatlarına yansıyan olumsuz bir görünüm olmadığına işaret etse de, bu gelişmenin önümüzdeki dönemde gıda enflasyonu üzerindeki baskıları artırabileceğini değerlendiriyoruz" dedi. Enflasyon beklentilerindeki gelişmelerin de dikkatle takip edildiğini ifade eden Karahan, "Son dönemde finansal piyasalarda yaşanan gelişmelerin etkisiyle Nisan ayında enflasyon beklentilerindeki iyileşme duraksadı. Yıl sonu beklentileri bağlamında ise piyasa katılımcılarının beklentisinin yüzde 30 seviyesine yükseldiğini görüyoruz. Bu görünüm para politikasındaki sıkı ve kararlı duruşumuzu korumayı gerekli kılıyor" diye konuştu.

‘TAHMİN ARALIĞIMIZI YÜZDE 19 İLE 29 OLARAK KORUDUK’

Karahan, enflasyon tahminlerinde bir değişiklik yapılmadığını vurgulayarak, "Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık. Bu çerçevede, bir önceki Rapor dönemiyle aynı şekilde, 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi de koruduk. Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle, 2025 tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerekirdi. Ancak, son dönem artan belirsizlikler nedeniyle, tahmin aralığımızı yüzde 19 ile 29 olarak koruduk. Tahmin aralığı 2026 yıl sonu için ise yüzde 6 ve 18’e karşılık gelmektedir" ifadelerini kullandı.