Viktor Pereira’nın eseri bir türlü okuyucu bulamıyor. Onunla ilk tanışmam topuk Yaylası’nda olmuştu. Basınla yapılan tanışma toplantısında o kadar güzel konuşuyordu ki sanki adam Türk. Üstelik Fenerbahçe’yi ve taraftarı kırk yıldır tanıyor gibiydi.
Eski milli futbolcularımızdan Apdülkerim Durmaz’la birbirimize baktık. Ben hocaya “Sizi iyi yetiştirmişler“ diye takıldım. Şimdi Fenerbahçe’de ikinci dönemi fakat hoca hala ilk geldiği gibi.
Adam aynı kelimeleri kullanıyor. Gazeteci ve yorumcularla hala dalga geciyor. Ezberlediği “Takım Ruhu” sözü ilk savunması. Sıkı savunma yapan takımlarla oynadığın maçlarda zorlanıyorsun. Hala bunu tespit edemediysen yazıklar olsun sana. Başakşehir, Sivasspor ve Olimpiyakos maçlarındaki oyun ortada. İkisinde yenildin. Biri berabere kaldı.
İkide bir “Takım ruhu” diye tutturmuş gidiyorsun. Rıdvan Dilmen ve bazı gazeteci ve yorumcuların Mesut Özil eleştirilerini sevgi ve ilişkiye bağladın ya orda çok büyük yanlış yaptın. Senin Mesut’u sevmediğini biliyorum. Mesut Fenerbahçe’nin kırmızı çizgisidir bunu bilmeni tavsiye ederim. Yoksa tercih yapılırsa sen kaybedersin bunu da bil.
Mesut’un hasta olduğu masalınasa kimse inanmadı. Futbol kamuoyu bunu da es geçmedi. Kapalı defansı açamadın hoca. Arkada boş alan bırakıyorsun bu hatayı da rakip takım affetmiyor. Mesut kadroda olmayınca, bu tür durumlara daha çok düşersin. Grupta Olimpiyakos 6 puanla lider. Frankfurt 4 puanla ikinci. Fenerbahçe 1 puan ve Royal Antwerp 0 puan. Fenerbahçe'nin bundan sonraki maçları kazanması şart. Ancak bu felsefe ile nasıl olacak ben dahil tüm Fenerbahçeli taraftarlar düşünüyor...
Bir de senin bu 3 lü savunmada rakip takım futbolcuları kaleci ile çok karşı karşıya geliyor Allah’tan kalede Altay var da çoğunu kurtarıyor. Yoksa vay halimize. Oimpiyakos maçında 3 gol yemesine karşın Fenerbahçe’nin en iyi adamı Altay’dı. Bilmem bundan bir ders çıkarırmısın göreceğiz.