deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar"

Güncel 25.03.2019 - 20:40, Güncelleme: 25.03.2019 - 20:40
 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar" dedi. Kılıçdaroğlu, "Yeni pırıl pırıl insanlar. Sizin İstanbul’da çok arkadaşlarınız, dostlarınız var. Ekrem İmamoğlu diye bir beyefendiyi tanıyor musunuz? Ekrem İmamoğlu İstanbul’un kaderini değiştirecek." diyerek sözlerine devam etti. İşte detaylar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesinde Madenci Anıtı önünde miting gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, Zonguldak isminin Bülent Ecevit’i hatırlattığını ifade ederek, “Zonguldak deyince aklıma hep rahmetli Ecevit gelir. İşçilerin babası Ecevit, grevi, toplu sözleşmeyi getiren Ecevit. Kıbrıs Fatih’i Ecevit. Biz Ecevit deyince Zonguldak, Zonguldak deyince Ecevit’i hatırlarız. Kara elmasın, alın terinin başkenti. Alın terini lokmasına katık edenlerin başkenti. Zonguldak’ta olmanın bir ayrıcalığı vardır. Zonguldaklı demek çalışan ve üretenler demektir. Birlikte yaşamak demektir. Türkiye sevdasını yüreğinde taşıyan insanlar demektir. Ben Zonguldak’ı böyle bilirim, böyle tanıdım ve böyle tanımaya da devam edeceğim” dedi.  “Zonguldak’ın altında hazine var”  Kemal Kılıçdaroğlu, “Zonguldak’ın altında bir maden var, bir hazine var. Bu hazineyi kazanmak için binlerce insanımız çalıştı, alın teri döktü. Binlerce insanımız buradan kazandıklarıyla evlatlarını üniversiteye gönderdi, evlendirdi, askere gönderdi. Zonguldak bir tarih yazdı. Şimdi geliyoruz aynı Zonguldak’a bugün geliyoruz. 17 yılın sonunda geliyoruz. 17-20 bin kişinin çalıştığı kara elmasın yatağında bugün binlerce kişi çalışmıyor. Her seferinde gelip size söz verdiler. Seçimler öncesi gelip söz verdiler. Şu kadar işçi alacaklarını söylediler. Oylarını alıp gittiler" şeklinde konuştu.  “İşsizlik, Türkiye’nin en temel sorunudur”  Son bir yılda işsiz kalanların sayısının 1 milyon 11 bin kişi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Son olarak bir yılda işsiz kalanların sayısı 1 milyon 11 bin kişi. Toplam işsiz sayısı 8 milyon. 8 milyon eve ekmek girmiyor" dedi.  "17 yılın sonunda vatandaşı getirdiler soğan kuyruğuna mahkum ettiler" diyen Kılıçdaroğlu, "Şimdi o kuyruk varlık kuyruğu diyor. Ne söylenir. Ben şimdi Japonya’nın haline üzülüyorum. Fakir Japonya. Almanya’ya üzülüyorum. Sizin ülkenizde varlık kuyruğu yok. Zenginlik yok. Açlık var, sefalet var. Varlık kuyruğu görmek istiyorsanız gelin görün Türkiye’yi diyeceğim. İnsanların aklıyla alay ediyorlar. Sarayda oturuyor. Sarayın mutfağı ayrıdır. Soruyor sarayda mutfakta eksiklik var mı, yok. Kilosu 4 bin liralık çay da var. Kılıçdaroğlu işsiz nereden çıkardı diyor. Bay Kemal’e anlat anlat ne söyleyeceğiz diyor. Bay Kemal konuşacak. İşsizin, vatandaşın, alın teri dökenlerin derdini elbette dile getirecek. Bay Kemal olmak kolay değil" dedi.  “Osmanlı’nın parasını basacak Merkez Bankası bile yoktu”  Türkiye’nin canlı hayvan, mercimek ve nohudu yurt dışından ithal ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasıyla ilgili de şöyle dedi:  “Dışarıdan kömür gelmiyor sadece, tütün geliyor. Geçen sene 13 milyon dolarlık tütün aldık. 115 milyon dolarlık pamuk aldık. Nasıl oluyor da bu cennet gibi ülkede bereketli tarlaları, suyu, güneşi varken yurt dışından niye bunlar geliyor. Mercimek, canlı hayvan, nohut, et geliyor. Her şeyi dışarıdan alırsanız bu iş yürümez. Yorulmadan, alın teri dökmeden, çalışmadan başkalarının ürettiklerini tüketirseniz haysiyetinizi ve onurunuzu, daha sonra da bağımsızlığını kaybedersiniz diyor Mustafa Kemal Atatürk. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı’nın nasıl battığını gördü. Üretmediği için Osmanlı battı, üretemediği için battı. Osmanlı’nın parasını basacak Merkez Bankası bile yoktu. 1930 yılından sonra paraları basacak bir bankamız oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk üretime önem verdi. Sümerbank, Etibank bunları pamuk satarak, incir, üzüm satarak kurdu. Yani ilk şeker fabrikamız Uşak’ta yumurta satılarak kuruldu. Şimdi babalarımızın, dedelerimizin, incir, üzüm, pamuk, yumurta satarak kurdukları fabrikaları biz satıyoruz. Fabrika satarak canlı hayvan alıyoruz. Fabrika satarak pamuk alıyoruz. Patates alıyoruz, soğan alıyoruz. Yani işler tersine döndü. Tersine gidişi düzeltmek bizim, sizin elinizde, yani sandıkta. Buna izin vermeyeceğiz. Yeter kardeşim üretmekse beraber üretelim, üretmek kazanmak demektir. Üretmek alın teri dökmektir. İşsizlikle mücadele demektir. Bunu yaptığınız zaman başarılı olursunuz.”  “Dünyada hangi devlet kendi silah fabrikasının yüzde 49.9’unu yabancı bir ülkeye satmıştır”  Sakarya’daki tank palet fabrikasının Katar ordusuna satıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Sakarya’daki tank palet fabrikası bugünkü değeri 20 milyar dolar. Bunu niye anlatıyorum. Özellikle ülkücü kardeşlerime, milliyetçi kardeşlerime anlatıyorum. Bir silah fabrikası devletin namusu, haysiyeti, Türkiye’nin bekasıdır. Dünyanın aynı konuda üretim yapan 5 fabrikasından birisidir. Değeri 20 milyar dolar. Kime satıldı, Katar ordusuna satıldı. Ülkücü kardeşlerime soracağım ilk soru, dünyada hangi devlet kendi silah fabrikasının yüzde 49.9’unu yabancı bir ülkeye satmıştır. Dünyada böyle bir örneği yok. Eğer dünyada bir örneği yoksa dönüp kendisine milliyetçi diyen vatandaşa, Katar ordusuna peşkeş çekenlerin arkasında durup milliyetçi diyecek misiniz? Kendi silah fabrikalarımıza, kendi üretimimize güveniyoruz. Fabrikalarımızın başka orduya peşkeş çekilmesini istemiyoruz."  "Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Yeni pırıl pırıl insanlar. Sizin İstanbul’da çok arkadaşlarınız, dostlarınız var. Ekrem İmamoğlu diye bir beyefendiyi tanıyor musunuz? Ekrem İmamoğlu İstanbul’un kaderini değiştirecek. Hiç kimseyi ötekileştirmiyor, herkesi kucaklıyor. Alın teri, dostluk, kardeşlikten yana. Onlar ayrıştırıyorlar, biz birleştiriyoruz. Biz barış tohumları, huzur tohumları ekiyoruz. İstiyoruz ki her evde huzur, bereket olsun. Mutluluk olsun. İnsanlar mutlu yaşasınlar. En büyük arzumuz budur” dedi.  Kılıçdaroğlu, madenci bareti ve Zonguldak Kömürspor atkısıyla çıktığı mitingde partisinin belediye başkan adaylarıyla hatıra fotoğrafı çektirerek kent merkezinden ayrıldı.  CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: “Siyaset bir hizmet yarışıdır, kavga alanı değildir” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyaset bir hizmet yarışıdır. Kavga alanı değildir” dedi.  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zonguldak mitingi sonrası Çaycuma ilçesine hareket etti. Burada alanda toplanan vatandaşlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, “Çaycuma ilk geldiğim günle bugün geldiğim gün arasında büyük farklar olan bir kentimiz. Çalışkan bir belediye başkanınız var. Gerçekten Çaycuma’yı bir Avrupa kenti gibi yaşanabilir bir kent haline getirdi. Emek harcadı, insanlar arasında ayrım yapmadı. Herkese saygı duydu. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Çaycuma için mücadele etti. Hepinizin önünde başkana teşekkür ediyorum. Birilerine iftira atmak istemiyoruz. Hakkı, hukuku ve adaleti savunuyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes bayrağını sevdiği sürece, vatanını sevdiği sürece, insanını sevdiği sürece başımızın üstünde yeri vardır. Bir vatandaşıma hiçbir zaman neden şu bu partiye oy verdin diye suçlama getirmedim. Vatandaşımın takdiri başımın üstüne. Ama ben geçmişte AK Parti’ye oy vermiş olan vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Geçmişte oy vermiştir ama şimdi bir oturup düşünmesi lazım. 17 yıl ne oldu? 17 yıl ne istendiyse verdiniz. Vatandaştan vergi istendi, 70 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. 500 milyar dolarlık borçlanma yapıldı. Bütün bu paraların sonunda ne oluyor? Vatandaş soğan kuyruğuna giriyor. Vatandaş vergi istedin, özelleştirme tamam, borç dedik tamam. Bütün bu paralar nereye gitti? Niye şimdi vatandaş patates, soğan kuyruğunda? Bunların önü neden alınmadı. Neden Türkiye üretimden alıkonuldu. Bunların hesabının verilmesi lazım. Bunu kavga edelim anlamında söylemiyorum. Her insan kendi vicdanında 'Ne istediyseniz verdik, neden 17 yılın sonunda bizi soğan kuyruğuna soktunuz?' bunun sorulması lazım. Bir başka önemli nokta. Siyaset bir hizmet yarışıdır. Kavga alanı değildir. İftira alanı değildir. Siyaset, siyasetçi hesap verdiği müddetçe bir ülkede huzur ve barış olur, bir ülkede yolsuzluk olmaz. Her kuruşun hesabını siyasetçinin topluma vermesi lazım. Eğer siyasetçi topluma hesap vermiyorsa o zaman cebini düşünüyor demektir. Cebini düşünen siyasetçilerden de artık Türkiye’nin kurtarılması lazım. İstanbul’da hemşehriniz var. Karadenizli hemşehriniz var. Ekrem İmamoğlu. Her ailenin İstanbul’da bir yakını vardır. Arkadaşınız, dostunuz, anneniz, babanız, dayınız vardır. Mutlaka yarın sabah telefon edin. İstanbul’u İstanbul yapacak olan genç, yakışıklı, tuttuğunu koparan, hiç kimseyi ayırt etmeyen Ekrem İmamoğlu’na oy verin deyin. Telefon edin, bunu sizden bekliyorum” dedi.  Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Kılıçdaroğlu’na tablo hediye etti. Kılıçdaroğlu, Çaycuma’nın ardından Bartın’a hareket etti. 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar" dedi. Kılıçdaroğlu, "Yeni pırıl pırıl insanlar. Sizin İstanbul’da çok arkadaşlarınız, dostlarınız var. Ekrem İmamoğlu diye bir beyefendiyi tanıyor musunuz? Ekrem İmamoğlu İstanbul’un kaderini değiştirecek." diyerek sözlerine devam etti. İşte detaylar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesinde Madenci Anıtı önünde miting gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, Zonguldak isminin Bülent Ecevit’i hatırlattığını ifade ederek, “ Zonguldak deyince aklıma hep rahmetli Ecevit gelir. İşçilerin babası Ecevit, grevi, toplu sözleşmeyi getiren Ecevit. Kıbrıs Fatih’i Ecevit. Biz Ecevit deyince Zonguldak, Zonguldak deyince Ecevit’i hatırlarız. Kara elmasın, alın terinin başkenti. Alın terini lokmasına katık edenlerin başkenti. Zonguldak’ta olmanın bir ayrıcalığı vardır. Zonguldaklı demek çalışan ve üretenler demektir. Birlikte yaşamak demektir. Türkiye sevdasını yüreğinde taşıyan insanlar demektir. Ben Zonguldak’ı böyle bilirim, böyle tanıdım ve böyle tanımaya da devam edeceğim” dedi. 

“Zonguldak’ın altında hazine var” 
Kemal Kılıçdaroğlu, “Zonguldak’ın altında bir maden var, bir hazine var. Bu hazineyi kazanmak için binlerce insanımız çalıştı, alın teri döktü. Binlerce insanımız buradan kazandıklarıyla evlatlarını üniversiteye gönderdi, evlendirdi, askere gönderdi. Zonguldak bir tarih yazdı. Şimdi geliyoruz aynı Zonguldak’a bugün geliyoruz. 17 yılın sonunda geliyoruz. 17-20 bin kişinin çalıştığı kara elmasın yatağında bugün binlerce kişi çalışmıyor. Her seferinde gelip size söz verdiler. Seçimler öncesi gelip söz verdiler. Şu kadar işçi alacaklarını söylediler. Oylarını alıp gittiler" şeklinde konuştu. 

“İşsizlik, Türkiye’nin en temel sorunudur” 
Son bir yılda işsiz kalanların sayısının 1 milyon 11 bin kişi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Son olarak bir yılda işsiz kalanların sayısı 1 milyon 11 bin kişi. Toplam işsiz sayısı 8 milyon. 8 milyon eve ekmek girmiyor" dedi. 
"17 yılın sonunda vatandaşı getirdiler soğan kuyruğuna mahkum ettiler" diyen Kılıçdaroğlu, "Şimdi o kuyruk varlık kuyruğu diyor. Ne söylenir. Ben şimdi Japonya’nın haline üzülüyorum. Fakir Japonya. Almanya’ya üzülüyorum. Sizin ülkenizde varlık kuyruğu yok. Zenginlik yok. Açlık var, sefalet var. Varlık kuyruğu görmek istiyorsanız gelin görün Türkiye’yi diyeceğim. İnsanların aklıyla alay ediyorlar. Sarayda oturuyor. Sarayın mutfağı ayrıdır. Soruyor sarayda mutfakta eksiklik var mı, yok. Kilosu 4 bin liralık çay da var. Kılıçdaroğlu işsiz nereden çıkardı diyor. Bay Kemal’e anlat anlat ne söyleyeceğiz diyor. Bay Kemal konuşacak. İşsizin, vatandaşın, alın teri dökenlerin derdini elbette dile getirecek. Bay Kemal olmak kolay değil" dedi. 

“Osmanlı’nın parasını basacak Merkez Bankası bile yoktu” 
Türkiye’nin canlı hayvan, mercimek ve nohudu yurt dışından ithal ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasıyla ilgili de şöyle dedi: 
“Dışarıdan kömür gelmiyor sadece, tütün geliyor. Geçen sene 13 milyon dolarlık tütün aldık. 115 milyon dolarlık pamuk aldık. Nasıl oluyor da bu cennet gibi ülkede bereketli tarlaları, suyu, güneşi varken yurt dışından niye bunlar geliyor. Mercimek, canlı hayvan, nohut, et geliyor. Her şeyi dışarıdan alırsanız bu iş yürümez. Yorulmadan, alın teri dökmeden, çalışmadan başkalarının ürettiklerini tüketirseniz haysiyetinizi ve onurunuzu, daha sonra da bağımsızlığını kaybedersiniz diyor Mustafa Kemal Atatürk. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı’nın nasıl battığını gördü. Üretmediği için Osmanlı battı, üretemediği için battı. Osmanlı’nın parasını basacak Merkez Bankası bile yoktu. 1930 yılından sonra paraları basacak bir bankamız oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk üretime önem verdi. Sümerbank, Etibank bunları pamuk satarak, incir, üzüm satarak kurdu. Yani ilk şeker fabrikamız Uşak’ta yumurta satılarak kuruldu. Şimdi babalarımızın, dedelerimizin, incir, üzüm, pamuk, yumurta satarak kurdukları fabrikaları biz satıyoruz. Fabrika satarak canlı hayvan alıyoruz. Fabrika satarak pamuk alıyoruz. Patates alıyoruz, soğan alıyoruz. Yani işler tersine döndü. Tersine gidişi düzeltmek bizim, sizin elinizde, yani sandıkta. Buna izin vermeyeceğiz. Yeter kardeşim üretmekse beraber üretelim, üretmek kazanmak demektir. Üretmek alın teri dökmektir. İşsizlikle mücadele demektir. Bunu yaptığınız zaman başarılı olursunuz.” 

“Dünyada hangi devlet kendi silah fabrikasının yüzde 49.9’unu yabancı bir ülkeye satmıştır” 
Sakarya’daki tank palet fabrikasının Katar ordusuna satıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Sakarya’daki tank palet fabrikası bugünkü değeri 20 milyar dolar. Bunu niye anlatıyorum. Özellikle ülkücü kardeşlerime, milliyetçi kardeşlerime anlatıyorum. Bir silah fabrikası devletin namusu, haysiyeti, Türkiye’nin bekasıdır. Dünyanın aynı konuda üretim yapan 5 fabrikasından birisidir. Değeri 20 milyar dolar. Kime satıldı, Katar ordusuna satıldı. Ülkücü kardeşlerime soracağım ilk soru, dünyada hangi devlet kendi silah fabrikasının yüzde 49.9’unu yabancı bir ülkeye satmıştır. Dünyada böyle bir örneği yok. Eğer dünyada bir örneği yoksa dönüp kendisine milliyetçi diyen vatandaşa, Katar ordusuna peşkeş çekenlerin arkasında durup milliyetçi diyecek misiniz? Kendi silah fabrikalarımıza, kendi üretimimize güveniyoruz. Fabrikalarımızın başka orduya peşkeş çekilmesini istemiyoruz." 

"Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Yeni pırıl pırıl insanlar. Sizin İstanbul’da çok arkadaşlarınız, dostlarınız var. Ekrem İmamoğlu diye bir beyefendiyi tanıyor musunuz? Ekrem İmamoğlu İstanbul’un kaderini değiştirecek. Hiç kimseyi ötekileştirmiyor, herkesi kucaklıyor. Alın teri, dostluk, kardeşlikten yana. Onlar ayrıştırıyorlar, biz birleştiriyoruz. Biz barış tohumları, huzur tohumları ekiyoruz. İstiyoruz ki her evde huzur, bereket olsun. Mutluluk olsun. İnsanlar mutlu yaşasınlar. En büyük arzumuz budur” dedi. 
Kılıçdaroğlu, madenci bareti ve Zonguldak Kömürspor atkısıyla çıktığı mitingde partisinin belediye başkan adaylarıyla hatıra fotoğrafı çektirerek kent merkezinden ayrıldı. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: “Siyaset bir hizmet yarışıdır, kavga alanı değildir”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyaset bir hizmet yarışıdır. Kavga alanı değildir” dedi. 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zonguldak mitingi sonrası Çaycuma ilçesine hareket etti. Burada alanda toplanan vatandaşlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, “Çaycuma ilk geldiğim günle bugün geldiğim gün arasında büyük farklar olan bir kentimiz. Çalışkan bir belediye başkanınız var. Gerçekten Çaycuma’yı bir Avrupa kenti gibi yaşanabilir bir kent haline getirdi. Emek harcadı, insanlar arasında ayrım yapmadı. Herkese saygı duydu. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Çaycuma için mücadele etti. Hepinizin önünde başkana teşekkür ediyorum. Birilerine iftira atmak istemiyoruz. Hakkı, hukuku ve adaleti savunuyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes bayrağını sevdiği sürece, vatanını sevdiği sürece, insanını sevdiği sürece başımızın üstünde yeri vardır. Bir vatandaşıma hiçbir zaman neden şu bu partiye oy verdin diye suçlama getirmedim. Vatandaşımın takdiri başımın üstüne. Ama ben geçmişte AK Parti’ye oy vermiş olan vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Geçmişte oy vermiştir ama şimdi bir oturup düşünmesi lazım. 17 yıl ne oldu? 17 yıl ne istendiyse verdiniz. Vatandaştan vergi istendi, 70 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. 500 milyar dolarlık borçlanma yapıldı. Bütün bu paraların sonunda ne oluyor? Vatandaş soğan kuyruğuna giriyor. Vatandaş vergi istedin, özelleştirme tamam, borç dedik tamam. Bütün bu paralar nereye gitti? Niye şimdi vatandaş patates, soğan kuyruğunda? Bunların önü neden alınmadı. Neden Türkiye üretimden alıkonuldu. Bunların hesabının verilmesi lazım. Bunu kavga edelim anlamında söylemiyorum. Her insan kendi vicdanında 'Ne istediyseniz verdik, neden 17 yılın sonunda bizi soğan kuyruğuna soktunuz?' bunun sorulması lazım. Bir başka önemli nokta. Siyaset bir hizmet yarışıdır. Kavga alanı değildir. İftira alanı değildir. Siyaset, siyasetçi hesap verdiği müddetçe bir ülkede huzur ve barış olur, bir ülkede yolsuzluk olmaz. Her kuruşun hesabını siyasetçinin topluma vermesi lazım. Eğer siyasetçi topluma hesap vermiyorsa o zaman cebini düşünüyor demektir. Cebini düşünen siyasetçilerden de artık Türkiye’nin kurtarılması lazım. İstanbul’da hemşehriniz var. Karadenizli hemşehriniz var. Ekrem İmamoğlu. Her ailenin İstanbul’da bir yakını vardır. Arkadaşınız, dostunuz, anneniz, babanız, dayınız vardır. Mutlaka yarın sabah telefon edin. İstanbul’u İstanbul yapacak olan genç, yakışıklı, tuttuğunu koparan, hiç kimseyi ayırt etmeyen Ekrem İmamoğlu’na oy verin deyin. Telefon edin, bunu sizden bekliyorum” dedi. 
Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Kılıçdaroğlu’na tablo hediye etti. Kılıçdaroğlu, Çaycuma’nın ardından Bartın’a hareket etti. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.