deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Davutoğlu, Altılı Masa'ya kurulan tuzağı anlattı: Açık söyleyeyim, çok beklerler

Siyaset 11.12.2022 - 15:11, Güncelleme: 11.12.2022 - 15:11
 

Davutoğlu, Altılı Masa'ya kurulan tuzağı anlattı: Açık söyleyeyim, çok beklerler

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Altılı Masa olarak çıkaracakları cumhurbaşkanı adayıyla ilgili konuşurken iktidarın 'zaman dayatması' tuzağına düşmeyeceklerini söyledi: "Aday etrafında tartışma çıkacak, Altılı Masa dağılacak; beklenti bu. Açık söyleyeyim, çok beklerler."
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, siyasetin gündeminde yer alan konulara ilişkin olarak gazeteci Murat Yetkin'in sorularını yanıtladı.  YetkinReport'ta yer alan habere göre CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'yle birlikte bulundukları Altılı Masa'nın çalışmalarına değinen Davutoğlu, gazetecinin "Çalışmalarınızın yavaş gittiği eleştirilerine ne diyorsunuz?" şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi: "Bu eleştirilerin doğru olduğu kanaatinde değilim. Burada önemli olan sürecin ritmini iyi tutabilmek. Biz kendi zamanlamamızı yaparız, iktidarın zaman dayatması tuzağına asla düşmeyiz. Önemli olan zamanın kontrolünün elimizde olması; o da elimizde. Biz daha 12 Şubat’taki ilk toplantımızda adayımızı seçim tarihinin ilanı ile duyuracağımızı ifade ettik. Dolayısıyla kendi zamanlamamızda bir gecikme söz konusu değil. 'SEÇİM KARARI ALSIN, ADAYIMIZI İLAN EDELİM' İktidar şimdiden, seçim kararı aldırmadan bize aday açıklatmak istiyor. Aday etrafında tartışma çıkacak, Altılı Masa dağılacak; beklenti bu. Açık söyleyeyim, çok beklerler. 6 lider olarak basiretle ve dirayetle hareket etmeye kararlıyız. Biz neden iktidarın zamanlama baskısıyla hareket edelim ki? Seçim kararı alsın, sonrasında adayımızı ilan edelim." Yetkin'in yönelttiği diğer sorular ve siyasetçinin bunlara verdiği yanıtlar şöyle: - Anayasa önerilerinizi açıkladığınızda 15 gün sonra ya da Aralık toplantısına yol haritasının hazır olacağı söylenmişti. Yetiştirebilecek misiniz? “Dediğim gibi, yetiştireceğiz inşallah. Biliyorsunuz her toplantı öncesinde ev sahibi başkan diğer başkanlarla yüz yüze görüşmeler yapıyor. Aralık’ta ev sahipliğini, Gelecek Partisi yapacak.   Diğer başkanlarla mutabakat içinde bu defa bu çalışmaların istişarelerini tamamlamak üzere benim bir değil iki tur yapmama karar verdik. Önümüzdeki hafta ilk turu yapacağım. Toplantı öncesinde bir tur daha. Bu iki metni bitirip toplantıda paylaşmaya çalışacağız. Getireceğimiz sistem belli, ilkeler belli, Anayasa değişikliği belli, seçim güvenliğine bakışımız, nasıl yöneteceğimiz belli. Bütün bu belgeleri altı parti birlikte ürettik. 'YENİ YÖNETİM DEĞİL, YÖNETİŞİME GEÇİŞ' "Bakın, AK Parti ve MHP’nin ürettiği tek bir metin yok. Bizim yönetimimiz Erdoğan-Bahçeli gibi olmayacak. [Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip] Erdoğan’ın istediğini yapma, [MHP Genel Başkanı Devlet] Bahçeli’nin de ona ayar verme özgürlüğü var. Biz bir yönetim değil, yönetişim sistemi kuruyoruz. Kişilere değil, ilkelere bağlı. Üzerinde mutabık kalacağımız aday bunları kabul etmeli; etmezse tek başına seçime girebilir tabi. Ama bizim desteğimizle ve bizim adayımız olarak girecekse bir yıldır oluşturulan bu temel metinler ve oluşan zeminde mutabık kalmamız lazım. Bu vesayet değil. Göstereceğimiz Cumhurbaşkanı adayının Erdoğan’ın kullandığı yetkileri aynı yöntemle kullanmasını kimse beklememeli. Ortak vicdan ve ortak akılla yürütmemiz gereken bu geçiş sürecinin yönetimini tek kişiye bırakamayız. Mutabakatımız sadece Cumhurbaşkanı adayımızı değil, tek tek altı lideri de bağlayacak. Cumhurbaşkanı bir 7’inci Parti gibi de davranmayacak; onunla birlikte oluşturduğumuz ortak aklımızın siyasi iradesi olacak. 'YAPILANLARIN SERBEST EKONOMİYLE İLGİSİ YOK' - Hükümet hayat pahalılığını sonunda kabul etti ama sorumlusu olarak zincir marketleri gösteriyor. Öte yandan tartışmalar marketlere saldırıya dönüştü. Gidişi nasıl görüyorsunuz? “Bir ara da patates, soğan lobisi vardı. Siyasette ve ekonomide vahim olan, yönetimdekilerin sorumluluğu almayıp başka yerlere atmaları. Normal bir ülkede olan bitenlerin sorumlusu siyasi sisteme göre ya Cumhurbaşkanıdır ya Başbakandır, yani hükümettir. Başarı gelince benim sayemde deyip başarısızlık gelince sorumluluğu başkasına atmak olmaz. Hayat pahalılığı sadece zincir marketlere bağlanamaz. Yüksek enflasyon varken, Merkez Bankasında rezerv tükeniyorken, kurumlara güven kalmamışken kalkıp sadece marketleri suçlayamazsınız. Sonra, bir de gittikçe toplumun her kesimine ve her konuda yaygınlaşan şiddet kültürü var ki son çarpıcı örneğini marketlere saldırılarda gözlüyoruz. Bu ekonomik hayatta terör uygulamaktır, bu narh uygulamaktır, serbest ekonomiyle de ilgisi yoktur. 'EKONOMİDE, SİYASETTE ŞİDDET KÜLTÜRÜ' "Saldırganlar Devlet Bahçeli’nin adını yazıyorlar tahrip ettikleri yerlere. Bahçeli’ye düşen bu şiddet kültürü ve sokak terörü ile arasına mesafe koymaktır. Ona düşen bunu önlemek, yapmayın, bu eylemlerde adımı kullanmayın demektir, ama öyle bir şey görmedik. Bu şiddet kültürü öyle bir noktaya gelir ki yarın bir gün başka nedenlerle belli grupların üzerine saldırılara dönüşebilir. İşte bizim genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ Cuma namazına giderken sokak terörüne maruz kaldı. Hukuka yapılan siyasi müdahale ile saldırganlar serbest bırakıldı. Selçuk Bey’e saldıranlar ödüllendirildiği için şimdi BİM’e saldıranlar da ödül bekliyor. Üstelik bu insanlar bir zamanlar Erdoğan’a destek olmuş, yanında durmuş insanlar. - BİM ve Erenköy cemaatinden söz ediyorsunuz sanırım. Evet. Şimdi saldırı altındalar ve Erdoğan bir şey yapmıyor, yapamıyor. “Biz Erdoğan’ın en yakınlarına da saldırırız ve kimse bir şey yapamaz” denmek isteniyor adeta. Kazanımlarımız kaybederiz korkusuyla her tür yolsuzluk ve yanlışlık karşısında sessiz kalan muhafazakâr kesimlerin bu gelişmelerden ciddi dersler çıkarması lazım. 'NORMALLEŞME ELİNİZ GÜÇLÜYKEN OLUR' - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşebileceğini, siyasette küslük olmayacağını söyledi. Esad ise koşullar öne sürüyor. Siz Türkiye’nin Suriye politikasının içindeydiniz. Bu sürece nasıl bakıyorsunuz? "Diplomasi hayatım boyunca ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarının içinde bulundum. İsrail-Suriye müzakereleri, İran nükleer anlaşması, Sırbistan-Bosna Hersek gerilimi Lübnan’da ve Irak’ta ulusal uzlaşı çalışmalarında yaptığımız arabuluculuklar bunun çok farklı örnekleri. Normalleşme ilkesel olarak doğrudur, yapılması gerekir. Ancak burada önemli olan zamanlama ve karşılıklı müzakere pozisyonlarıdır. Normalleşme süreçleri siz siyasi ve ekonomik olarak güçlü durumdaysanız size fayda sağlar. Aksi takdirde ya kayıplarla karşılaşırsınız ya itibar kaybına uğrarsınız ya da süreç başarısız olur. Burada önemli olan ilke eliniz güçlüyken normalleşmektir. Örnek olarak Ermenistan’la normalleşmeyi verebilirim. Şimdi Ermenistan’la normalleşme sürecini yürütmenin tam zamanıdır. Azerbaycan işgal altındaki topraklarının önemli bir bölümünü Türkiye’nin de desteğiyle geri almış durumdadır, Ermenistan’ın siyasi ve ekonomik sıkıntıları vardır. Şartlar Türkiye’nin istediklerini alabilmesi için uygundur.
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Altılı Masa olarak çıkaracakları cumhurbaşkanı adayıyla ilgili konuşurken iktidarın 'zaman dayatması' tuzağına düşmeyeceklerini söyledi: "Aday etrafında tartışma çıkacak, Altılı Masa dağılacak; beklenti bu. Açık söyleyeyim, çok beklerler."

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, siyasetin gündeminde yer alan konulara ilişkin olarak gazeteci Murat Yetkin'in sorularını yanıtladı. 

YetkinReport'ta yer alan habere göre CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'yle birlikte bulundukları Altılı Masa'nın çalışmalarına değinen Davutoğlu, gazetecinin "Çalışmalarınızın yavaş gittiği eleştirilerine ne diyorsunuz?" şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bu eleştirilerin doğru olduğu kanaatinde değilim. Burada önemli olan sürecin ritmini iyi tutabilmek. Biz kendi zamanlamamızı yaparız, iktidarın zaman dayatması tuzağına asla düşmeyiz. Önemli olan zamanın kontrolünün elimizde olması; o da elimizde. Biz daha 12 Şubat’taki ilk toplantımızda adayımızı seçim tarihinin ilanı ile duyuracağımızı ifade ettik. Dolayısıyla kendi zamanlamamızda bir gecikme söz konusu değil.

'SEÇİM KARARI ALSIN, ADAYIMIZI İLAN EDELİM'

İktidar şimdiden, seçim kararı aldırmadan bize aday açıklatmak istiyor. Aday etrafında tartışma çıkacak, Altılı Masa dağılacak; beklenti bu. Açık söyleyeyim, çok beklerler. 6 lider olarak basiretle ve dirayetle hareket etmeye kararlıyız. Biz neden iktidarın zamanlama baskısıyla hareket edelim ki? Seçim kararı alsın, sonrasında adayımızı ilan edelim."

Yetkin'in yönelttiği diğer sorular ve siyasetçinin bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

- Anayasa önerilerinizi açıkladığınızda 15 gün sonra ya da Aralık toplantısına yol haritasının hazır olacağı söylenmişti. Yetiştirebilecek misiniz?

“Dediğim gibi, yetiştireceğiz inşallah. Biliyorsunuz her toplantı öncesinde ev sahibi başkan diğer başkanlarla yüz yüze görüşmeler yapıyor. Aralık’ta ev sahipliğini, Gelecek Partisi yapacak.

 

Diğer başkanlarla mutabakat içinde bu defa bu çalışmaların istişarelerini tamamlamak üzere benim bir değil iki tur yapmama karar verdik. Önümüzdeki hafta ilk turu yapacağım. Toplantı öncesinde bir tur daha. Bu iki metni bitirip toplantıda paylaşmaya çalışacağız.

Getireceğimiz sistem belli, ilkeler belli, Anayasa değişikliği belli, seçim güvenliğine bakışımız, nasıl yöneteceğimiz belli. Bütün bu belgeleri altı parti birlikte ürettik.

'YENİ YÖNETİM DEĞİL, YÖNETİŞİME GEÇİŞ'

"Bakın, AK Parti ve MHP’nin ürettiği tek bir metin yok. Bizim yönetimimiz Erdoğan-Bahçeli gibi olmayacak. [Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip] Erdoğan’ın istediğini yapma, [MHP Genel Başkanı Devlet] Bahçeli’nin de ona ayar verme özgürlüğü var.

Biz bir yönetim değil, yönetişim sistemi kuruyoruz. Kişilere değil, ilkelere bağlı. Üzerinde mutabık kalacağımız aday bunları kabul etmeli; etmezse tek başına seçime girebilir tabi. Ama bizim desteğimizle ve bizim adayımız olarak girecekse bir yıldır oluşturulan bu temel metinler ve oluşan zeminde mutabık kalmamız lazım.

Bu vesayet değil. Göstereceğimiz Cumhurbaşkanı adayının Erdoğan’ın kullandığı yetkileri aynı yöntemle kullanmasını kimse beklememeli. Ortak vicdan ve ortak akılla yürütmemiz gereken bu geçiş sürecinin yönetimini tek kişiye bırakamayız.

Mutabakatımız sadece Cumhurbaşkanı adayımızı değil, tek tek altı lideri de bağlayacak.
Cumhurbaşkanı bir 7’inci Parti gibi de davranmayacak; onunla birlikte oluşturduğumuz ortak aklımızın siyasi iradesi olacak.

'YAPILANLARIN SERBEST EKONOMİYLE İLGİSİ YOK'

- Hükümet hayat pahalılığını sonunda kabul etti ama sorumlusu olarak zincir marketleri gösteriyor. Öte yandan tartışmalar marketlere saldırıya dönüştü. Gidişi nasıl görüyorsunuz?

“Bir ara da patates, soğan lobisi vardı. Siyasette ve ekonomide vahim olan, yönetimdekilerin sorumluluğu almayıp başka yerlere atmaları. Normal bir ülkede olan bitenlerin sorumlusu siyasi sisteme göre ya Cumhurbaşkanıdır ya Başbakandır, yani hükümettir. Başarı gelince benim sayemde deyip başarısızlık gelince sorumluluğu başkasına atmak olmaz. Hayat pahalılığı sadece zincir marketlere bağlanamaz.

Yüksek enflasyon varken, Merkez Bankasında rezerv tükeniyorken, kurumlara güven kalmamışken kalkıp sadece marketleri suçlayamazsınız.

Sonra, bir de gittikçe toplumun her kesimine ve her konuda yaygınlaşan şiddet kültürü var ki son çarpıcı örneğini marketlere saldırılarda gözlüyoruz. Bu ekonomik hayatta terör uygulamaktır, bu narh uygulamaktır, serbest ekonomiyle de ilgisi yoktur.

'EKONOMİDE, SİYASETTE ŞİDDET KÜLTÜRÜ'

"Saldırganlar Devlet Bahçeli’nin adını yazıyorlar tahrip ettikleri yerlere. Bahçeli’ye düşen bu şiddet kültürü ve sokak terörü ile arasına mesafe koymaktır. Ona düşen bunu önlemek, yapmayın, bu eylemlerde adımı kullanmayın demektir, ama öyle bir şey görmedik.

Bu şiddet kültürü öyle bir noktaya gelir ki yarın bir gün başka nedenlerle belli grupların üzerine saldırılara dönüşebilir.

İşte bizim genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ Cuma namazına giderken sokak terörüne maruz kaldı. Hukuka yapılan siyasi müdahale ile saldırganlar serbest bırakıldı. Selçuk Bey’e saldıranlar ödüllendirildiği için şimdi BİM’e saldıranlar da ödül bekliyor.

Üstelik bu insanlar bir zamanlar Erdoğan’a destek olmuş, yanında durmuş insanlar.

- BİM ve Erenköy cemaatinden söz ediyorsunuz sanırım.

Evet. Şimdi saldırı altındalar ve Erdoğan bir şey yapmıyor, yapamıyor. “Biz Erdoğan’ın en yakınlarına da saldırırız ve kimse bir şey yapamaz” denmek isteniyor adeta. Kazanımlarımız kaybederiz korkusuyla her tür yolsuzluk ve yanlışlık karşısında sessiz kalan muhafazakâr kesimlerin bu gelişmelerden ciddi dersler çıkarması lazım.

'NORMALLEŞME ELİNİZ GÜÇLÜYKEN OLUR'

- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşebileceğini, siyasette küslük olmayacağını söyledi. Esad ise koşullar öne sürüyor. Siz Türkiye’nin Suriye politikasının içindeydiniz. Bu sürece nasıl bakıyorsunuz?

"Diplomasi hayatım boyunca ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarının içinde bulundum. İsrail-Suriye müzakereleri, İran nükleer anlaşması, Sırbistan-Bosna Hersek gerilimi Lübnan’da ve Irak’ta ulusal uzlaşı çalışmalarında yaptığımız arabuluculuklar bunun çok farklı örnekleri.

Normalleşme ilkesel olarak doğrudur, yapılması gerekir. Ancak burada önemli olan zamanlama ve karşılıklı müzakere pozisyonlarıdır. Normalleşme süreçleri siz siyasi ve ekonomik olarak güçlü durumdaysanız size fayda sağlar. Aksi takdirde ya kayıplarla karşılaşırsınız ya itibar kaybına uğrarsınız ya da süreç başarısız olur.

Burada önemli olan ilke eliniz güçlüyken normalleşmektir.

Örnek olarak Ermenistan’la normalleşmeyi verebilirim. Şimdi Ermenistan’la normalleşme sürecini yürütmenin tam zamanıdır. Azerbaycan işgal altındaki topraklarının önemli bir bölümünü Türkiye’nin de desteğiyle geri almış durumdadır, Ermenistan’ın siyasi ve ekonomik sıkıntıları vardır. Şartlar Türkiye’nin istediklerini alabilmesi için uygundur.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.