Yedek parça sektörü, sıfır araç tedariki ve çip krizini fırsata çevirdi

Pandemi sonrası dünya genelinde yaşanan sıfır araç tedarik sorununa çip krizi de eklenince birçok tüketici elindeki aracı yenilemeye yöneldi. Bu durum, ikinci el araç piyasasını hareketlendirirken, servis ve yedek parça sektörünün de büyümesine neden oldu. Krizleri fırsata çeviren sektör, teknolojik altyapısını tamamlayıp e-ticaretle daha da büyüyerek yeni istihdam sağlamayı hedefliyor.

Teknolojinin en hızlı geliştiği sanayi kollarından biri olan otomotiv yan sanayi, dünya pazarlarındaki hızlı değişim sürecini takip etmek ve rekabet düzeyini korumak amacıyla kendini en çok yenileyen sektörlerin başında geliyor. Üretim kapasitesi, ürün çeşitliliği ve ulaştığı standartlar itibarıyla Türkiye’de üretilen taşıtlar için gerekli olan parça ve komponentlerin neredeyse tamamını karşılayabilecek düzeye erişen otomotiv yan sanayi hem Türkiye hem de ülkede yatırım yapacak şirketler açısından stratejik bir önem taşıyor. Yedek parça sektörü ise 2022’nin ikinci çeyreğindeki yüzde 50 büyümesiyle dikkat çekiyor.  Parça Ofisi şirketi kurucu ortaklarından Eren Gelener, Türkiye’de oto yedek parça sektörünün teknolojik dönüşümünü henüz tamamlamadığını belirterek, “Bu nedenle sektörde hâlâ istihdam yaratılabilecek koşullar mevcut. Sektör, yeni yatırımlarla desteklendiği zaman hem e-ticaret alanında hem de oto yedek parça sektöründe yeni teknoloji altyapısıyla büyük bir pazar hacmine hitap edilebilir” dedi.   BİR OTOMOBİL YAKLAŞIK 30 BİN PARÇADAN OLUŞUYOR  Eren Gelener, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:   “Bir otomobilin kabaca 1.500, en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğünde ise yaklaşık 30 bin parçadan oluştuğunu göz önüne alırsak, yedek parça sektörünün ne denli önemli ve büyük olduğu ortaya çıkıyor. Oluşturduğu istihdam ve ihracat potansiyeli ile ülkelerin en önemli imalat kolu olan otomotiv sektörüne gövde hariç, akla gelebilecek her türlü yedek parça ve aksesuarı üreten bir endüstri alanı olan yedek parça sektörü, bir taşıtın sadece ilk üretim aşamasında değil, trafikte olduğu bütün süre boyunca ihtiyaç duyduğu her türlü yedek parça ve aksamı sağlayan önemli bir sektör.”  “İNSAN YETENEĞİNE, BİLGİSİNE, TECRÜBESİNE VE YARATICILIĞINA İHTİYAÇ VAR”   Şirketin Satış ve Pazarlama Müdürü Gökhan Genç de şunları söyledi:   “Otomotiv yan sanayinde faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 30’unun uluslararası pazarlarda kabul gören ISO 9000, QS 9000, ISO 14000 kalite belgelerine sahip olmasının yanı sıra, teknolojideki gelişime rağmen çoğu zaman insan yeteneğine, bilgisine, deneyimine ve yaratıcılığına ihtiyaç duyulmaya devam ediyor. Bu da şirketlerin aradıkları yetenekli insanları bulamaması sorununu beraberinde getirirken, genel anlamda çalışacak insanın da azalması problemini meydana getiriyor. Otomotiv yan sanayinin üretim kapasitesi, taşıt araçları imalat sektörünün yüzde 80 kapasite kullanımında çalışması ve ülkemizde imal edilen araçlarda %60 yerli parça kullanımının sağlanması halinde, yılda yaklaşık 9 milyar dolarlık üretim değeri yaratabilir. Bu nedenle birçok sektörde olduğu gibi oto yedek parça sektörü de dijital dönüşüme ayak uydurmalı. İhracatı destekleyecek birçok yerel firma da mevcut. Dolayısıyla e-ticaret platformu başta olmak üzere yeni dijital yatırımlarla sektör büyük bir istihdam yaratabileceği gibi, ihracatta da Türk ekonomisine önemli katkılar sunacak potansiyeli bizlere gösteriyor.”  “YEDEK PARÇADA ORİJİNAL VE YAN SANAYİ AYRIMI YAPILMALI”   Yedek parçaya erişimi kolaylaştırmak, sektör kullanıcılarını doğru bilgilendirmek, yan sanayi olarak da bilinen yedek parçada yüksek fiyatların önüne geçmek için e-ticaret platformunu geliştirdiklerini ifade eden Yazılım Uzmanı Bünyamin Çayan ise “Yedek parçada orijinal ve yan sanayi kavramının ayrımını yaparak sektördeki yanlış algılamaları ve doğru bilinen yanlışları doğru verilerle kullanıcılara sunuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.