deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal

İYİ Partili Bahadır Erdem: Erdoğan ve hukukçu kurmayları, tek adam rejimini kurarken bu basit kuralı unuttular, şimdi de ağlıyorlar

Siyaset 31.01.2023 - 12:56, Güncelleme: 31.01.2023 - 12:56
 

İYİ Partili Bahadır Erdem: Erdoğan ve hukukçu kurmayları, tek adam rejimini kurarken bu basit kuralı unuttular, şimdi de ağlıyorlar

Altılı Masa'nın aylar süren çalışmaları sonucu ortaya çıkan "Ortak Mutabakat Metni", kamuoyuyla paylaşıldı. İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, mutabakat metnini değerlendirdi.
Altılı Masa'nın aylar süren çalışmaları sonucu ortaya çıkan "Ortak Mutabakat Metni", kamuoyuyla paylaşıldı. İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, mutabakat metnini Gerçek Gündem'e değerlendirdi. Altılı Masa, aylar süren görüşme ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkan “Ortak Mutabakat Metni”ni Ankara ATO Congresium’da yaptığı görkemli bir törenle kamuoyuna sundu. Metinde 9 ana başlık altında 2 bin 300’den fazla madde yer alırken, Türkiye’nin aksayan yönlerine tek tek çözüm önerileri sunuldu. Basının ve kamuoyunun yoğun ilgi gösterdiği mutabakat metni, halk arasında da büyük beğeniyle karşılandı. Ülkenin sorunlarını çözmeyi vaat eden metinde ekonomiden kültüre, güvenlikten sosyal politikalara pek çok başlık ele alındı. Altı partinin lideri salona alkışlarla girerken, ülkenin dikkati de toplantının üzerinde yoğunlaştı. Basın mensupları ve siyasi parti temsilcilerinin dikkatle takip ettiği toplantıda genel başkan yardımcıları da sırayla sunumlarını yaptı. ATO Congresium’da gerçekleşen toplantıya katıldıktan hemen sonra İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Profesör Dr. Bahadır Erdem ile konuştuk. Hem ortak mutabakat metniyle ilgili merak ettiklerimizi hem de ‘Erdoğan’ın adaylığı’ konusunu sorduk.  Erdoğan'ın adaylığını anayasa çerçevesinde değerlendiren Erdem "“Yeni anayasa değişikliği yaptık. Dolayısıyla bir kere daha aday olabilir” şeklinde bir geçici madde koysaydınız… Ama bunu unuttular. Bütün bir sistemi, “Türkiye'yi sadece Erdoğan tek başına canının istediği gibi yönetsin” diye kurdular. Ama bütün bu hinlikleri düşünen Erdoğan'ın danışmanları, güya hukukçu danışmanları, bütün bu kimlikler üzerine, vatandaşın aleyhine, Türkiye'nin aleyhine, kuvvetler ayrılığının aleyhine bu tek adam rejimini kurarken en basit bir kuralı koymayı unuttular. Şimdi de ağlıyorlar, bundan mağduriyet çıkarmaya çalışıyorlar." değerlendirmesini yaptı. Erdem, Erdoğan’ın adaylığından korkmadıklarını söyleyerek “Ülkeyi bu kadar kötü yöneten birinin adaylığı bizi neden korkutsun? Biz hukukun uygulanması gerektiğini söylüyoruz” dedi. Erdem, sohbetimizin sonunda Gerçek Gündem okurlarına ‘iktidar’ mesajı verdi. Bahadır Erdem’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: - Öncelikle metni çok detaylı ve kapsayıcı bulduğumu söylemek isterim. 2 bin 300’den fazla madde olduğu metnin önsözünde yazıyor keza. İlk olarak merak ettiğim; bu metin oluşturulurken en çok tartışılan madde hangisi oldu? Buna en güzel cevabı verecek olan Ümit Özlale Hocamızdır. Çünkü komisyonda kendisi vardı ancak sadece şu kadarını söyleyeyim; her madde üzerinde mümkün olduğu kadar fikir birliğine varmak istediler. Türkiye'deki yoksulluğun giderilmesi konusu, ekonomi konusu, hukuk meselesi, Türkiye'de uygulanan hukukun anayasa ve kanunlara uygun hale gelmesi konuları zaten herkesin ortak sorunu. Çünkü öyle bir dönemden geçiyoruz ki ne kanun ne anayasa dinlemiyor iktidar. Şu anki adaylık meselesinde olduğu gibi. Dolayısıyla bütün bunlar üzerine ittifaka dahil olan bütün partilerin genel başkan yardımcıları titizlikle çalıştılar. Çok uzun zaman bugünkü metne emek verildi. Bunun dışında da genel başkan yardımcılarının hazırladığı metinlerin evveliyatında da her partinin kendi başkanlıklarının hazırladığı metinler var. Yani mesela İYİ Parti'de bizim on yedi başkanlığımızın hepsi ilk yüz gün ve ilk üç yüz günde kendi başkanlıklarının alanına giren konularda İYİ Parti'nin seçimlerden sonra yapacaklarını kâğıda döktü, anlattı ve bunları Ümit Özlale’ye verdik. Ümit Özlale de İYİ Parti'nin ilk yüz ve ilk üç yüz gün sürecindeki seçim ertesi programını Altılı Masa komisyonuna götürdü. Aynı şeyi diğer partiler de yaptılar ve bütün partilerin kendi programları bir pota içinde ortak paydalarda birleşti. Dolayısıyla da her birine aslında büyük emek verildi. Öyle söyleyebilirim. Büyük ayrımların olduğu bir alan olduğunu da düşünmüyorum. Öyle çok büyük farklı fikirlerin olduğu bir konu, bir alan yoktu. VAATLERİN FİNANSMANI VE TAKVİM - Yine metinde benim bu dikkatimi iki temel eksik çekti aslında. İlk olarak açıklamada verilen vaatlerin hangi finansmanla yapılacağı hakkında bir bilgi verilmedi. İkinci olarak da vaatlerin bir takvimi de belirlenmedi. Bu iki başlıkla ilgili oluşturulmuş bir plan var mı? Bir plan var. Zaten biraz evvel de söyledim. Mesela İYİ Parti'nin planlarında yüz gün ve üç yüz gün ayrımı vardı. Ama bu ayrımı metne almamışlar. Bu arada finansman meselesi de ayrıntısıyla çalışıldı. Yani bunlar sadece birer vaat değil. Seçmeni seçim öncesi AKP'nin yaptığı gibi bir makyajla kandırma, bir göz boyama değil. Ekonomi ve diğer tüm alanlarda yapılması gerekenler neyse kesinlikle çok düşünülerek oluşturuldu. Mesela verilen en önemli vaatlerden biri sığınmacı politikasıyla ilgili olanlar diyelim. Artık Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların sayısı kaçaklardan daha fazla olduğu için, nasıl bu insanların Türkiye'den kendi evlerine hem hukuka uygun hem de en kısa sürede yollanacağı konusunda bir altyapı oluşturuluyor. Ekonomi meselesinde keza öyle. AKP'nin yaptığı harcamaların bütçeye yükü o kadar fazla ki… Biliyorsunuz bunu grup konuşmalarında da sık sık dile getiriyoruz. Diyoruz ki “AKP’nin müteahhitlere, yandaşlara verdikleri yerine biz şu kadar çocuğumuza öğlen ve akşam yemeği verirdik” ve tüm bunların finansman planı da ekonomist olan genel başkan yardımcıları tarafından yapıldı. Dolayısıyla hiçbirisi sadece seçim vaadi, daha doğrusu temelsiz seçim vaadi değildir. Her birinin finansmanı da vardır. Ama bunu elbette ekonomi kurmayları daha iyi bilir. Şunu da söyleyeyim, şu anda şöyle de bir durum var; henüz iktidara gelmediğimiz için bu şeffaf olmayan harcamaların, kapalı kapılar ardında tek bir kişinin aldığı kararla ülkeyi yöneten bu iktidarın ülkede yarattığı hasarları bizler aldığımız bilgiler çerçevesinde ancak görebiliyoruz. Ancak hükümet değiştiği andan itibaren esas bir hasar tespit komisyonu kurulacak ve o zaman devletin bütün belgelerine, bütün bilgilerine ulaşınca net olarak Türkiye'nin şu anda oluşan hasarını göreceğiz. Sonra da bu hasarların bir an evvel düzeltilmesi yoluna da tabii ki gidilecek. ENFLASYONUN 2 SENE İÇİNDE YÜZDE 10’UN ALTINA DÜŞÜRÜLMESİ VAADİ - Yine mutabakat metninde dikkatimi çeken bir diğer madde, enflasyonun iki sene içinde kalıcı olarak tek hanelere düşürülmesi vaadi oldu. Altılı Masa’nın bu vaadini gerçekleştirebilmek için kullanmayı düşündüğü araçlar neler? Size göre bu vaadin bir inandırıcılığı var mı? Bana göre gerçekçi bir vaat. Hatırlarsanız bizim ekonomist olan arkadaşlarımız, hocalarımız bundan bir sene kadar, enflasyonun ilk altı ayda ya da ilk sekiz ayda ineceğini söylüyorlardı. Ama üzerinden zaman geçtikçe hasar daha da büyüdü ve süreç uzadı. Biz hep biliyorsunuz “Bir an evvel sandığı getir. Halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Milletin dayanacak gücü kalmadı” çağrıları yaptık. Süreç uzadıkça ve ülkedeki ekonomik hasar çok büyük boyutlara gelince bizim ekonomist arkadaşlarımız gerek Ümit Özlale gerek Bilge Yılmaz enflasyonun yüzde 10’un altına iki yılda ancak düşeceğini söylediler. Çünkü Türkiye'nin borçları artıyor.
Altılı Masa'nın aylar süren çalışmaları sonucu ortaya çıkan "Ortak Mutabakat Metni", kamuoyuyla paylaşıldı. İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, mutabakat metnini değerlendirdi.

Altılı Masa'nın aylar süren çalışmaları sonucu ortaya çıkan "Ortak Mutabakat Metni", kamuoyuyla paylaşıldı. İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, mutabakat metnini Gerçek Gündem'e değerlendirdi.

Altılı Masa, aylar süren görüşme ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkan “Ortak Mutabakat Metni”ni Ankara ATO Congresium’da yaptığı görkemli bir törenle kamuoyuna sundu. Metinde 9 ana başlık altında 2 bin 300’den fazla madde yer alırken, Türkiye’nin aksayan yönlerine tek tek çözüm önerileri sunuldu. Basının ve kamuoyunun yoğun ilgi gösterdiği mutabakat metni, halk arasında da büyük beğeniyle karşılandı. Ülkenin sorunlarını çözmeyi vaat eden metinde ekonomiden kültüre, güvenlikten sosyal politikalara pek çok başlık ele alındı.

Altı partinin lideri salona alkışlarla girerken, ülkenin dikkati de toplantının üzerinde yoğunlaştı. Basın mensupları ve siyasi parti temsilcilerinin dikkatle takip ettiği toplantıda genel başkan yardımcıları da sırayla sunumlarını yaptı. ATO Congresium’da gerçekleşen toplantıya katıldıktan hemen sonra İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Profesör Dr. Bahadır Erdem ile konuştuk. Hem ortak mutabakat metniyle ilgili merak ettiklerimizi hem de ‘Erdoğan’ın adaylığı’ konusunu sorduk. 

Erdoğan'ın adaylığını anayasa çerçevesinde değerlendiren Erdem "“Yeni anayasa değişikliği yaptık. Dolayısıyla bir kere daha aday olabilir” şeklinde bir geçici madde koysaydınız… Ama bunu unuttular. Bütün bir sistemi, “Türkiye'yi sadece Erdoğan tek başına canının istediği gibi yönetsin” diye kurdular. Ama bütün bu hinlikleri düşünen Erdoğan'ın danışmanları, güya hukukçu danışmanları, bütün bu kimlikler üzerine, vatandaşın aleyhine, Türkiye'nin aleyhine, kuvvetler ayrılığının aleyhine bu tek adam rejimini kurarken en basit bir kuralı koymayı unuttular. Şimdi de ağlıyorlar, bundan mağduriyet çıkarmaya çalışıyorlar." değerlendirmesini yaptı. Erdem, Erdoğan’ın adaylığından korkmadıklarını söyleyerek “Ülkeyi bu kadar kötü yöneten birinin adaylığı bizi neden korkutsun? Biz hukukun uygulanması gerektiğini söylüyoruz” dedi. Erdem, sohbetimizin sonunda Gerçek Gündem okurlarına ‘iktidar’ mesajı verdi.

Bahadır Erdem’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

- Öncelikle metni çok detaylı ve kapsayıcı bulduğumu söylemek isterim. 2 bin 300’den fazla madde olduğu metnin önsözünde yazıyor keza. İlk olarak merak ettiğim; bu metin oluşturulurken en çok tartışılan madde hangisi oldu?

Buna en güzel cevabı verecek olan Ümit Özlale Hocamızdır. Çünkü komisyonda kendisi vardı ancak sadece şu kadarını söyleyeyim; her madde üzerinde mümkün olduğu kadar fikir birliğine varmak istediler. Türkiye'deki yoksulluğun giderilmesi konusu, ekonomi konusu, hukuk meselesi, Türkiye'de uygulanan hukukun anayasa ve kanunlara uygun hale gelmesi konuları zaten herkesin ortak sorunu. Çünkü öyle bir dönemden geçiyoruz ki ne kanun ne anayasa dinlemiyor iktidar. Şu anki adaylık meselesinde olduğu gibi. Dolayısıyla bütün bunlar üzerine ittifaka dahil olan bütün partilerin genel başkan yardımcıları titizlikle çalıştılar. Çok uzun zaman bugünkü metne emek verildi.

Bunun dışında da genel başkan yardımcılarının hazırladığı metinlerin evveliyatında da her partinin kendi başkanlıklarının hazırladığı metinler var. Yani mesela İYİ Parti'de bizim on yedi başkanlığımızın hepsi ilk yüz gün ve ilk üç yüz günde kendi başkanlıklarının alanına giren konularda İYİ Parti'nin seçimlerden sonra yapacaklarını kâğıda döktü, anlattı ve bunları Ümit Özlale’ye verdik. Ümit Özlale de İYİ Parti'nin ilk yüz ve ilk üç yüz gün sürecindeki seçim ertesi programını Altılı Masa komisyonuna götürdü. Aynı şeyi diğer partiler de yaptılar ve bütün partilerin kendi programları bir pota içinde ortak paydalarda birleşti. Dolayısıyla da her birine aslında büyük emek verildi. Öyle söyleyebilirim. Büyük ayrımların olduğu bir alan olduğunu da düşünmüyorum. Öyle çok büyük farklı fikirlerin olduğu bir konu, bir alan yoktu.

VAATLERİN FİNANSMANI VE TAKVİM

- Yine metinde benim bu dikkatimi iki temel eksik çekti aslında. İlk olarak açıklamada verilen vaatlerin hangi finansmanla yapılacağı hakkında bir bilgi verilmedi. İkinci olarak da vaatlerin bir takvimi de belirlenmedi. Bu iki başlıkla ilgili oluşturulmuş bir plan var mı?

Bir plan var. Zaten biraz evvel de söyledim. Mesela İYİ Parti'nin planlarında yüz gün ve üç yüz gün ayrımı vardı. Ama bu ayrımı metne almamışlar. Bu arada finansman meselesi de ayrıntısıyla çalışıldı. Yani bunlar sadece birer vaat değil. Seçmeni seçim öncesi AKP'nin yaptığı gibi bir makyajla kandırma, bir göz boyama değil. Ekonomi ve diğer tüm alanlarda yapılması gerekenler neyse kesinlikle çok düşünülerek oluşturuldu. Mesela verilen en önemli vaatlerden biri sığınmacı politikasıyla ilgili olanlar diyelim. Artık Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların sayısı kaçaklardan daha fazla olduğu için, nasıl bu insanların Türkiye'den kendi evlerine hem hukuka uygun hem de en kısa sürede yollanacağı konusunda bir altyapı oluşturuluyor.

Ekonomi meselesinde keza öyle. AKP'nin yaptığı harcamaların bütçeye yükü o kadar fazla ki… Biliyorsunuz bunu grup konuşmalarında da sık sık dile getiriyoruz. Diyoruz ki “AKP’nin müteahhitlere, yandaşlara verdikleri yerine biz şu kadar çocuğumuza öğlen ve akşam yemeği verirdik” ve tüm bunların finansman planı da ekonomist olan genel başkan yardımcıları tarafından yapıldı. Dolayısıyla hiçbirisi sadece seçim vaadi, daha doğrusu temelsiz seçim vaadi değildir. Her birinin finansmanı da vardır. Ama bunu elbette ekonomi kurmayları daha iyi bilir.

Şunu da söyleyeyim, şu anda şöyle de bir durum var; henüz iktidara gelmediğimiz için bu şeffaf olmayan harcamaların, kapalı kapılar ardında tek bir kişinin aldığı kararla ülkeyi yöneten bu iktidarın ülkede yarattığı hasarları bizler aldığımız bilgiler çerçevesinde ancak görebiliyoruz. Ancak hükümet değiştiği andan itibaren esas bir hasar tespit komisyonu kurulacak ve o zaman devletin bütün belgelerine, bütün bilgilerine ulaşınca net olarak Türkiye'nin şu anda oluşan hasarını göreceğiz. Sonra da bu hasarların bir an evvel düzeltilmesi yoluna da tabii ki gidilecek.

ENFLASYONUN 2 SENE İÇİNDE YÜZDE 10’UN ALTINA DÜŞÜRÜLMESİ VAADİ

- Yine mutabakat metninde dikkatimi çeken bir diğer madde, enflasyonun iki sene içinde kalıcı olarak tek hanelere düşürülmesi vaadi oldu. Altılı Masa’nın bu vaadini gerçekleştirebilmek için kullanmayı düşündüğü araçlar neler? Size göre bu vaadin bir inandırıcılığı var mı?

Bana göre gerçekçi bir vaat. Hatırlarsanız bizim ekonomist olan arkadaşlarımız, hocalarımız bundan bir sene kadar, enflasyonun ilk altı ayda ya da ilk sekiz ayda ineceğini söylüyorlardı. Ama üzerinden zaman geçtikçe hasar daha da büyüdü ve süreç uzadı. Biz hep biliyorsunuz “Bir an evvel sandığı getir. Halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Milletin dayanacak gücü kalmadı” çağrıları yaptık. Süreç uzadıkça ve ülkedeki ekonomik hasar çok büyük boyutlara gelince bizim ekonomist arkadaşlarımız gerek Ümit Özlale gerek Bilge Yılmaz enflasyonun yüzde 10’un altına iki yılda ancak düşeceğini söylediler. Çünkü Türkiye'nin borçları artıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.