deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na AFAD raporu yanıtı

Gündem 10.02.2023 - 01:39, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39
 

Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na AFAD raporu yanıtı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun AFAD'ın Düzce Gölyaka depremi sonrası hazırladığı raporu göstererek yaptığı açıklamaya tepki gösterdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı videolu açıklamada AFAD’ın Düzce Gölyaka depremi sonrası hazırladığı raporu göstererek AFAD ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki göstermişti. “İNSANLIK SUÇU İŞLENMEKTEDİR” Kılıçdaroğlu’nun açıklaması sonrası, Kahramanmaraş’ta basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP liderine tepki gösterdi. Soylu, şunları söyledi: * “Böyle bir depremde elbette ki bazen yetişmekte zorlandığımız ama ardından da yetiştiğimiz meseleler elbette ki olacaktır ama bunu istismar konusu yapmak, bundan bir siyasal çıkarım ortaya koymak, depremin ortaya koyduğu hasardan daha büyük bir hasardır. * Deprem, ortaya koyduğu hasarla hepimizi etkilemektedir ama öbür tarafta insanlık suçu işlenmektedir ve bu ayıptır. Onları ayıplarıyla baş başa bırakacağız. Yani bir insanın nasıl bir ruh hali olabilir ki yani fitnenin ve fesadın peşinden gidebilir? * Birileri çıkıp işte ‘Daha önce şunlar olmuştu, daha sonra bunlar oldu.’ gibi birtakım değerlendirmeler ortaya koyuyor. Ellerinde kameralar, bir şeyi alıp bir yerden bir yere koyması gerekirken, bir vatandaşımızın elini tutması gerekirken, bir kişiye yardımcı olması gerekirken… * Biraz önce burada 6 vatandaşımızın 90’ıncı saatte, 89’uncu saatte Kahramanmaraş’ta kurtarılmasından elde ettiğimiz buruk da olsa ama bir heyecanın hep beraber yaşadık. Yani hiç mi insanların içerisinde sevgi kırıntısı kalmamış? Her şey mi siyaset? Her şeyin mi siyaset olması gerekir? * Siyaset yaparsak yapıyoruz zaten. Birbirimizden de lafı esirgemiyoruz. Ama burada eğer bir siyaset yapılacaksa hem millet meclisinde hem de Cenab-ı Allah nezdinde bu hesap sorulur. Ben de yaparsam benimki de sorulur. “BİZ TESPİT ETTİRDİK, TALİMATI DA BEN VERDİM” * Neymiş? ‘AFAD Düzce depreminde şunu açıklamış, şunu açıklamış, şöyle açıklamış.’ Beni bağışlasın aziz milletim; defalarca karşı karşıya kalınan bir mağlubiyetten sonra sürekli – kamu kurumlarında da olur ama herhalde kendileri yapmamışlar – faaliyet sonu izleme adına bir şey oluşturulur. Orada bütün gerçekler ortaya konulur. Eksik nedir, aksak nedir? Bazen abartılarak konulur. * Neden? Uğraştığımız iş AFAD’dır. ‘Düzce depreminde şunlar tespit edildi…’ Biz tespit ettirdik. Talimatını da ben verdim, ‘Eksik neyse yazacaksınız arkadaşlar’ ama ya bir ülkede grup başkanvekilliği yapmış, milletvekilliği yapmış ana muhalefet partisi genel başkanlığı yapan bir kişi bu kadar mı istismar eder hayatı? Bu kadar mı istismar eder bir olayı? “120 POLİS ARKADAŞIMIZI KAYBETTİK” * Polis teşkilatımızda şu ana kadar tespit ettiğimiz 120 polis arkadaşımızı kaybettik. Allah rahmet eylesin. Kahramanmaraş’ta da aynı zamanda Hatay’da, Nurdağı’nda da. Bu tabii toplu kayıplar. Toplu olmayan kayıplarımız da var. Aynı zamanda yine 32’nin üzerinde şu anda tespit edebildiğimiz jandarma personelimizi de kaybettik. Allah onlara da bütün kaybettiklerimiz gibi rahmet eylesin. “YÜZDE 99,99’U ASILSIZ İHBAR” * Arkadaşlar, aziz milletim, biz her ihbara gidiyoruz. Yüzde 99,99’u asılsız ihbar. Asılsız ihbar olmasının birkaç sebebi var; Bazen evinin korunmasını istiyor, bunun için ‘Burada şöyle işler oluyor.’ diyor. Bazen vatandaş kendi evinden bir şey alıyor. Buraya ‘Başka birisi geldi.’ diyor. Şurada bir ayakkabı mağazası var. 4 gündür camları kırık. Bir tane ayakkabı alınmış değil. Normal hayatın içerisinde nasıl hırsızlık işleri varsa, asayiş işleri varsa bu dönemlerde de olabilecek bazı işler olabilir ama bir güvensizlik algısı oluşturup, bu milletin bütün değerleriyle, bu milletin bütün kodlarıyla oynamak elbette ki yanlıştır. * Biz hepimiz burada bir depremzedeyiz. Biz de 2. depremin içerisinde burada olduğumuz için biz de depremzedeyiz ve burada insanları ırklarına göre, renklerine göre ayırabilmek… E tamam. Onları soğukta bırakalım. Hayatlarını kaybetsinler ölsünler. Bu insanlar dün hırsızlık yapmıyordu da depremi bekliyorlardı hırsızlık yapacaklar? Böyle bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Elimizde rakamlar olmasa elbette. “BURADAN MİLLETİME ŞİKAYET EDİYORUM” * Nedir bu öfke, nedir bu kin, bunu hala anlayabilmiş değiliz. Ne olursunuz yardım etmeyecekseniz ki etmeyeceksiniz gözüküyor. Neden söyleyeyim? Buradan milletime şikayet ediyorum, ellerindeki bazı belediyeler… Hatay’a gidebilirsiniz, orada valimizin ve arkadaşlarımızın çektiği sıkıntıları biliyorlar; defnine bile yardımcı olmadılar, defnine. Olmayabilirler, ‘Aman bunlar batsınlar, milletin gözünde sıkıntıya girsinler.’ diyebilirler. Her şeyi yapabilirler ama bu dünyanın bir de öteki dünyası var.” KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ? Kılıçdaroğlu, AFAD’ın Düzce Gölyaka depremi sonrası hazırladığı raporu göstererek şunları söylemişti: * “Bu raporun giriş bölümündeki bir cümleyi okuyorum. Neden bu raporun hazırlandığı burada yazılı. ‘Afet risklerinin çok yüksek olduğu ülkemizde meydana gelebilecek benzer olaylarda afet yönetimine katkı sunması amacıyla hazırlanmıştır’. * Ne diyor? 23 Kasım 2022’de yani sadece 2.5 ay önce Düzce’nin Gölyaka ilçesinde 5.9’luk bir deprem oldu. Can kaybı yoktu. 96 vatandaşımız yaralanmıştı. Görece küçük bir depremdi. “ŞİMDİ BEN NASIL SUSAYIM? * Deprem sonrası AFAD tarafından bir analiz raporu hazırlandı. O raporda AFAD ne diyor? Özetliyorum: ‘Koordinasyon sağlayamadık’ diyor. ‘Toplanma alanı yanlış seçildi’ diyor. ‘Yardımlar geç geldi’ diyor. ‘Çadır takibini yapamadık’ diyor. ‘Görevli personelin takip ve koordinesini sağlayacak birim yoktu' diyor. ‘Koordinasyon birimi oluşturulamadı' diyor. ‘Yemek dağıtımında sorunlar yaşadık' diyor. ‘Afet nakliye personeli ancak 2 gün sonra Düzce iline ulaşabildi' diyor. ‘Deprem sonrasında zarar tespit sürecine bile yetersiz kaldık' diyor. ‘Düzgün bir zarar tespit ekibi kuramadık' diyor. ‘İnşaat mühendisleri yerine, öğretmen ve imamlardan ekip kurduk' diyor. * Sevgili halkım, AFAD kendi röntgenini çekmiş. AFAD’ın onurlu bürokratları tümüyle bunları yazmışlar ama dinleyen kim! Şimdi ben nasıl susayım? Söyleyin bana Allah aşkına, ben bunlara karşı nasıl susayım? ‘Siyaset üstü' mü diyeyim? Bunları görmeyeyim mi? ‘Kader planı' mı diyeyim? * Sevgili halkım deprem çok büyüktü ama depremden çok daha büyük olan, koordinasyonsuzluktu, plansızlıktı, liyakatsizlikti. Ve bile bile, göz göre göre bu riskleri aldılar. * Oluşan can kaybımızın ulaşacağı nokta depremin büyüklüğünden değil müdahaledeki etkisizliktendir, yetersizliktendir.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun AFAD'ın Düzce Gölyaka depremi sonrası hazırladığı raporu göstererek yaptığı açıklamaya tepki gösterdi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı videolu açıklamada AFAD’ın Düzce Gölyaka depremi sonrası hazırladığı raporu göstererek AFAD ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki göstermişti.

“İNSANLIK SUÇU İŞLENMEKTEDİR”

Kılıçdaroğlu’nun açıklaması sonrası, Kahramanmaraş’ta basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP liderine tepki gösterdi. Soylu, şunları söyledi:

* “Böyle bir depremde elbette ki bazen yetişmekte zorlandığımız ama ardından da yetiştiğimiz meseleler elbette ki olacaktır ama bunu istismar konusu yapmak, bundan bir siyasal çıkarım ortaya koymak, depremin ortaya koyduğu hasardan daha büyük bir hasardır.

* Deprem, ortaya koyduğu hasarla hepimizi etkilemektedir ama öbür tarafta insanlık suçu işlenmektedir ve bu ayıptır. Onları ayıplarıyla baş başa bırakacağız. Yani bir insanın nasıl bir ruh hali olabilir ki yani fitnenin ve fesadın peşinden gidebilir?

* Birileri çıkıp işte ‘Daha önce şunlar olmuştu, daha sonra bunlar oldu.’ gibi birtakım değerlendirmeler ortaya koyuyor. Ellerinde kameralar, bir şeyi alıp bir yerden bir yere koyması gerekirken, bir vatandaşımızın elini tutması gerekirken, bir kişiye yardımcı olması gerekirken…

* Biraz önce burada 6 vatandaşımızın 90’ıncı saatte, 89’uncu saatte Kahramanmaraş’ta kurtarılmasından elde ettiğimiz buruk da olsa ama bir heyecanın hep beraber yaşadık. Yani hiç mi insanların içerisinde sevgi kırıntısı kalmamış? Her şey mi siyaset? Her şeyin mi siyaset olması gerekir?

* Siyaset yaparsak yapıyoruz zaten. Birbirimizden de lafı esirgemiyoruz. Ama burada eğer bir siyaset yapılacaksa hem millet meclisinde hem de Cenab-ı Allah nezdinde bu hesap sorulur. Ben de yaparsam benimki de sorulur.

“BİZ TESPİT ETTİRDİK, TALİMATI DA BEN VERDİM”

* Neymiş? ‘AFAD Düzce depreminde şunu açıklamış, şunu açıklamış, şöyle açıklamış.’ Beni bağışlasın aziz milletim; defalarca karşı karşıya kalınan bir mağlubiyetten sonra sürekli – kamu kurumlarında da olur ama herhalde kendileri yapmamışlar – faaliyet sonu izleme adına bir şey oluşturulur. Orada bütün gerçekler ortaya konulur. Eksik nedir, aksak nedir? Bazen abartılarak konulur.

* Neden? Uğraştığımız iş AFAD’dır. ‘Düzce depreminde şunlar tespit edildi…’ Biz tespit ettirdik. Talimatını da ben verdim, ‘Eksik neyse yazacaksınız arkadaşlar’ ama ya bir ülkede grup başkanvekilliği yapmış, milletvekilliği yapmış ana muhalefet partisi genel başkanlığı yapan bir kişi bu kadar mı istismar eder hayatı? Bu kadar mı istismar eder bir olayı?

“120 POLİS ARKADAŞIMIZI KAYBETTİK”

* Polis teşkilatımızda şu ana kadar tespit ettiğimiz 120 polis arkadaşımızı kaybettik. Allah rahmet eylesin. Kahramanmaraş’ta da aynı zamanda Hatay’da, Nurdağı’nda da. Bu tabii toplu kayıplar. Toplu olmayan kayıplarımız da var. Aynı zamanda yine 32’nin üzerinde şu anda tespit edebildiğimiz jandarma personelimizi de kaybettik. Allah onlara da bütün kaybettiklerimiz gibi rahmet eylesin.

“YÜZDE 99,99’U ASILSIZ İHBAR”

* Arkadaşlar, aziz milletim, biz her ihbara gidiyoruz. Yüzde 99,99’u asılsız ihbar. Asılsız ihbar olmasının birkaç sebebi var; Bazen evinin korunmasını istiyor, bunun için ‘Burada şöyle işler oluyor.’ diyor. Bazen vatandaş kendi evinden bir şey alıyor. Buraya ‘Başka birisi geldi.’ diyor. Şurada bir ayakkabı mağazası var. 4 gündür camları kırık. Bir tane ayakkabı alınmış değil. Normal hayatın içerisinde nasıl hırsızlık işleri varsa, asayiş işleri varsa bu dönemlerde de olabilecek bazı işler olabilir ama bir güvensizlik algısı oluşturup, bu milletin bütün değerleriyle, bu milletin bütün kodlarıyla oynamak elbette ki yanlıştır.

* Biz hepimiz burada bir depremzedeyiz. Biz de 2. depremin içerisinde burada olduğumuz için biz de depremzedeyiz ve burada insanları ırklarına göre, renklerine göre ayırabilmek… E tamam. Onları soğukta bırakalım. Hayatlarını kaybetsinler ölsünler. Bu insanlar dün hırsızlık yapmıyordu da depremi bekliyorlardı hırsızlık yapacaklar? Böyle bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Elimizde rakamlar olmasa elbette.

“BURADAN MİLLETİME ŞİKAYET EDİYORUM”

* Nedir bu öfke, nedir bu kin, bunu hala anlayabilmiş değiliz. Ne olursunuz yardım etmeyecekseniz ki etmeyeceksiniz gözüküyor. Neden söyleyeyim? Buradan milletime şikayet ediyorum, ellerindeki bazı belediyeler… Hatay’a gidebilirsiniz, orada valimizin ve arkadaşlarımızın çektiği sıkıntıları biliyorlar; defnine bile yardımcı olmadılar, defnine. Olmayabilirler, ‘Aman bunlar batsınlar, milletin gözünde sıkıntıya girsinler.’ diyebilirler. Her şeyi yapabilirler ama bu dünyanın bir de öteki dünyası var.”

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Kılıçdaroğlu, AFAD’ın Düzce Gölyaka depremi sonrası hazırladığı raporu göstererek şunları söylemişti:

* “Bu raporun giriş bölümündeki bir cümleyi okuyorum. Neden bu raporun hazırlandığı burada yazılı. ‘Afet risklerinin çok yüksek olduğu ülkemizde meydana gelebilecek benzer olaylarda afet yönetimine katkı sunması amacıyla hazırlanmıştır’.

* Ne diyor? 23 Kasım 2022’de yani sadece 2.5 ay önce Düzce’nin Gölyaka ilçesinde 5.9’luk bir deprem oldu. Can kaybı yoktu. 96 vatandaşımız yaralanmıştı. Görece küçük bir depremdi.

“ŞİMDİ BEN NASIL SUSAYIM?

* Deprem sonrası AFAD tarafından bir analiz raporu hazırlandı. O raporda AFAD ne diyor? Özetliyorum: ‘Koordinasyon sağlayamadık’ diyor. ‘Toplanma alanı yanlış seçildi’ diyor. ‘Yardımlar geç geldi’ diyor. ‘Çadır takibini yapamadık’ diyor. ‘Görevli personelin takip ve koordinesini sağlayacak birim yoktu' diyor. ‘Koordinasyon birimi oluşturulamadı' diyor. ‘Yemek dağıtımında sorunlar yaşadık' diyor. ‘Afet nakliye personeli ancak 2 gün sonra Düzce iline ulaşabildi' diyor. ‘Deprem sonrasında zarar tespit sürecine bile yetersiz kaldık' diyor. ‘Düzgün bir zarar tespit ekibi kuramadık' diyor. ‘İnşaat mühendisleri yerine, öğretmen ve imamlardan ekip kurduk' diyor.

* Sevgili halkım, AFAD kendi röntgenini çekmiş. AFAD’ın onurlu bürokratları tümüyle bunları yazmışlar ama dinleyen kim! Şimdi ben nasıl susayım? Söyleyin bana Allah aşkına, ben bunlara karşı nasıl susayım? ‘Siyaset üstü' mü diyeyim? Bunları görmeyeyim mi? ‘Kader planı' mı diyeyim?

* Sevgili halkım deprem çok büyüktü ama depremden çok daha büyük olan, koordinasyonsuzluktu, plansızlıktı, liyakatsizlikti. Ve bile bile, göz göre göre bu riskleri aldılar.

* Oluşan can kaybımızın ulaşacağı nokta depremin büyüklüğünden değil müdahaledeki etkisizliktendir, yetersizliktendir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.