deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Sözcü gazetesi davasında KARAR

Dünya 14.06.2019 - 12:58, Güncelleme: 14.06.2019 - 12:58
 

Sözcü gazetesi davasında KARAR

Attığı manşetler ile Türkiye'nin gerçek gündemini oluşturan SÖZCÜ gazetesi ve yazıları 2 yıldır FETÖ’cü olmakla suçlanıp yargılanıyor. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yine duruşma vardı. Türkiye’deki yazılı basının geleceğini etkileyecek karar için duruşma 4 Eylül 2019 tarihine ertelendi.
12 yıldır yayın yapan SÖZCÜ’ye, Cumhuriyet tarihi için önemli bir tarih olan 19 Mayıs 2017’de operasyon başlatıldı. Başta sahibi Burak Akbay olmak üzere, 8 gazeteci FETÖ’cü olmakla suçlandı. Delil olarak ise gazetenin yaptığı haberler gösterildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, gazetenin sahibi Burak Akbay, İzmir muhabiri Gökmen Ulu, muhasebe elemanı Yonca Yücekaleli ve internet sitesi eski sorumlu müdürü Mediha Olgun hakkında “Örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birikte bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla dava açtı.  SÖZCÜ’ye ilişkin kumpas davasında dosyaya sonradan atanan duruşma savcısı, avukatların delillerin toplanması, mali yönden inceleme yapılması ve tanıkların dinlenmesi taleplerini gözardı ederek önceki celse mütalaasını sundu.  Sözcü Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, yazar Necati Doğru, sozcu.com.tr Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin, sozcu.com.tr Haber Koordinatörü Yücel Arı, internet eski sorumlularından Mediha Olgun, muhasebeci Yonca Yücekaleli, muhabir Gökmen Ulu, Çağlayan Adliyesi'nde 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeydi. Emin Çölaşan da duruşmaya Ankara Adliyesi’nde sesli-görüntülü sistemle katıldı. Emin Çölaşan savunmasında “FETÖ'ye destek olayı bizim gazeteye sığmaz. FETÖ'ye yardım suçu havada kalmaktadır. Savcının bütün iddialarını çürüttüm. Herhangi bir suçum yoktur. Bizde öyle (FETÖ) şeyler yok. Hayatımız boyunca olmadı. Dolayısıyla FETÖ'ye destek vermek bilerek isteyerek yardım suçu havada kalmaktadır.” dedi. Metin Yılmaz ise savunmasında “Mütalaada FETÖ’cü polisler fotoğrafları size servis etti suçlaması devam ediyor. Savunmamda anlatmıştım ama mütalaada yine bu suçlama devam ediyor. Biz bu haberleri DHA’dan aldık. Belgeleri de sunduk. Hürriyet’te, Milliyet’te de çıkan haberler. Aynı şekilde birinci iddianamede 6 tane aleyhimizde tanıklar vardı. Mahkemede dinlendi. 6 tanık da mahkemede lehimize tanıklık yaptı. Sözcü FETÖ’cü mü değil mi? Hayır değil. Burak Akbay FETÖ’cü mü değil mi? ‘Hayır efendim değil’ dediler. Ama mütalaada aleyhe tanıklar diyor. Ben 43 yıllık gazeteciyim. Tercüman’da, Yeniçağ’da da çalıştım. Profesyonel gazeteciyim. Biz takım tutmayız. Biz yalakalık yapmayız, kimsenin piyonu olmayız. Genel yayın yönetmeninin görevi gazeteyi sattırmaktır. Yoksa patron kapıya koyar. Ticari bir işletmedir. Şu an 6 yerde matbaamız var. Bizim bakanlarla, başkanlarla işimiz olmaz. Biz gazeteden para kazanırız. Aybaşında çalışanlarımıza parasını veririz. Gazete kazanmıyorsa kapatması lazım. Şimdiki medyaya bakınca hepsinin kapanması lazım. Zarar ediyor. Ama patronların başka işleri var. Tek gazete var satan Türkiye’de; o da Sözcü. 17-25 Aralık manşeti var. ‘Başbakan soruşturmayı durdur yoksa senin için kötü olur.’ Kim bu Zekeriya öz? O dönem heykeli dikilecek adam. Bizim arkadaşlar da basın açıklamasını izlemiş. Bu adam beni tutuklatmak için adam yollamış. Ben bunu neden öveyim?” dedi. Yücel Arı ise savunmasında “Devamlı duruşmalar oluyor biz de buraya geliyoruz. Hukuk kurallarına uygun bir şekilde duruşmayı izliyoruz. Sizlerin sağlıklı kararını bekliyoruz. Avukatlarımız ‘son savunmalarınız isteniyor hazırlayın’ dedi. Ben de bilgisayar başına oturdum. Nasıl bir savunma yazayım diye düşündüm. Hiç dikkate alınmayan bir husus geldi keyfim kaçtı. Metin Bey’in tek tek izah ettiği tarihler 2010, 2013. Oysa ben 2016’da Sözcü’ye başladım. Bu husus mütalaada yer almadı. Bu hukuken doğru mu bilmiyorum. Uzun süredir yargılandığımız davanın her duruşmasına gelirken kendime soruyorum: Korkuyor musun? Hayır. Türk adaletine güvenmekten başka şansım yok. Neler yazayım dedim kendi kendime. Hangi suçu işlemiştim ki kendimi savunacaktım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Son sözlerim maalesef bana ait değil. Pir Sultan Abdal’a ait.” diyerek Pir Sultan Abdal’dan dörtlük okudu. Sözcü davasına destek olmak için Muharrrem İnce, CHP'li Umut Oran, eski bakan Yaşar Okuyan, Sözcü gazetesi eski Yayın Danışmanı Mehmet Şehirli, Sözcü yazarları ve çalışanları da katıldı. Mahkeme heyeti  duruşmayı 4 Eylül 2019 tarihine erteledi. Serenay ÖZEL / İçerik Editörü serenay@sakinca.com @OzelSerenay
Attığı manşetler ile Türkiye'nin gerçek gündemini oluşturan SÖZCÜ gazetesi ve yazıları 2 yıldır FETÖ’cü olmakla suçlanıp yargılanıyor. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yine duruşma vardı. Türkiye’deki yazılı basının geleceğini etkileyecek karar için duruşma 4 Eylül 2019 tarihine ertelendi.

12 yıldır yayın yapan SÖZCÜ’ye, Cumhuriyet tarihi için önemli bir tarih olan 19 Mayıs 2017’de operasyon başlatıldı. Başta sahibi Burak Akbay olmak üzere, 8 gazeteci FETÖ’cü olmakla suçlandı. Delil olarak ise gazetenin yaptığı haberler gösterildi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, gazetenin sahibi Burak Akbay, İzmir muhabiri Gökmen Ulu, muhasebe elemanı Yonca Yücekaleli ve internet sitesi eski sorumlu müdürü Mediha Olgun hakkında “Örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birikte bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla dava açtı.  SÖZCÜ’ye ilişkin kumpas davasında dosyaya sonradan atanan duruşma savcısı, avukatların delillerin toplanması, mali yönden inceleme yapılması ve tanıkların dinlenmesi taleplerini gözardı ederek önceki celse mütalaasını sundu. 

Sözcü Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, yazar Necati Doğru, sozcu.com.tr Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin, sozcu.com.tr Haber Koordinatörü Yücel Arı, internet eski sorumlularından Mediha Olgun, muhasebeci Yonca Yücekaleli, muhabir Gökmen Ulu, Çağlayan Adliyesi'nde 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeydi. Emin Çölaşan da duruşmaya Ankara Adliyesi’nde sesli-görüntülü sistemle katıldı.

Emin Çölaşan savunmasında “FETÖ'ye destek olayı bizim gazeteye sığmaz. FETÖ'ye yardım suçu havada kalmaktadır. Savcının bütün iddialarını çürüttüm. Herhangi bir suçum yoktur. Bizde öyle (FETÖ) şeyler yok. Hayatımız boyunca olmadı. Dolayısıyla FETÖ'ye destek vermek bilerek isteyerek yardım suçu havada kalmaktadır.” dedi.

Metin Yılmaz ise savunmasında “Mütalaada FETÖ’cü polisler fotoğrafları size servis etti suçlaması devam ediyor. Savunmamda anlatmıştım ama mütalaada yine bu suçlama devam ediyor. Biz bu haberleri DHA’dan aldık. Belgeleri de sunduk. Hürriyet’te, Milliyet’te de çıkan haberler. Aynı şekilde birinci iddianamede 6 tane aleyhimizde tanıklar vardı. Mahkemede dinlendi. 6 tanık da mahkemede lehimize tanıklık yaptı. Sözcü FETÖ’cü mü değil mi? Hayır değil. Burak Akbay FETÖ’cü mü değil mi? ‘Hayır efendim değil’ dediler. Ama mütalaada aleyhe tanıklar diyor. Ben 43 yıllık gazeteciyim. Tercüman’da, Yeniçağ’da da çalıştım. Profesyonel gazeteciyim. Biz takım tutmayız. Biz yalakalık yapmayız, kimsenin piyonu olmayız. Genel yayın yönetmeninin görevi gazeteyi sattırmaktır. Yoksa patron kapıya koyar. Ticari bir işletmedir. Şu an 6 yerde matbaamız var. Bizim bakanlarla, başkanlarla işimiz olmaz. Biz gazeteden para kazanırız. Aybaşında çalışanlarımıza parasını veririz. Gazete kazanmıyorsa kapatması lazım. Şimdiki medyaya bakınca hepsinin kapanması lazım. Zarar ediyor. Ama patronların başka işleri var. Tek gazete var satan Türkiye’de; o da Sözcü. 17-25 Aralık manşeti var. ‘Başbakan soruşturmayı durdur yoksa senin için kötü olur.’ Kim bu Zekeriya öz? O dönem heykeli dikilecek adam. Bizim arkadaşlar da basın açıklamasını izlemiş. Bu adam beni tutuklatmak için adam yollamış. Ben bunu neden öveyim?”
dedi.

Yücel Arı ise savunmasında “Devamlı duruşmalar oluyor biz de buraya geliyoruz. Hukuk kurallarına uygun bir şekilde duruşmayı izliyoruz. Sizlerin sağlıklı kararını bekliyoruz. Avukatlarımız ‘son savunmalarınız isteniyor hazırlayın’ dedi. Ben de bilgisayar başına oturdum. Nasıl bir savunma yazayım diye düşündüm. Hiç dikkate alınmayan bir husus geldi keyfim kaçtı. Metin Bey’in tek tek izah ettiği tarihler 2010, 2013. Oysa ben 2016’da Sözcü’ye başladım. Bu husus mütalaada yer almadı. Bu hukuken doğru mu bilmiyorum. Uzun süredir yargılandığımız davanın her duruşmasına gelirken kendime soruyorum: Korkuyor musun? Hayır. Türk adaletine güvenmekten başka şansım yok. Neler yazayım dedim kendi kendime. Hangi suçu işlemiştim ki kendimi savunacaktım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Son sözlerim maalesef bana ait değil. Pir Sultan Abdal’a ait.” diyerek Pir Sultan Abdal’dan dörtlük okudu.

Sözcü davasına destek olmak için Muharrrem İnce, CHP'li Umut Oran, eski bakan Yaşar Okuyan, Sözcü gazetesi eski Yayın Danışmanı Mehmet Şehirli, Sözcü yazarları ve çalışanları da katıldı.

Mahkeme heyeti  duruşmayı 4 Eylül 2019 tarihine erteledi.

Serenay ÖZEL / İçerik Editörü
serenay@sakinca.com
@OzelSerenay
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.