deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Ağır okul çantaları omurga sağlığını bozuyor

Kültür-Sanat 10.09.2018 - 16:31, Güncelleme: 10.09.2018 - 16:31
 

Ağır okul çantaları omurga sağlığını bozuyor

Veliler dikkat! Okulların açılmasına çok az bir zaman kaldı. Uzmanlar uyardı! Okul çantası seçimi, çocuklarınızın sağlığı için çok önemli.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Atiye Gündüz, ağır okul çantalarının çocuklarda ‘skolyoz’ olarak adlandırılan omurga eğriliklerine yol açtığını, bu nedenle okul çantasının sırtta ve omuzlarda ağrıya neden olmayacak ağırlıkta olması gerektiğini söyledi.  Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Atiye Gündüz, çocukların okula başlamadan önce sağlık kontrolünden geçirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.  Okul açılmadan sağlık kontrolleri önemli  Dr. Atiye Gündüz, “Okul öncesi check-up çok önemlidir. İlk adım, doktor muayenesi ile başlar. Kilo ve boy ölçümü yapılarak çocuğun büyümesi değerlendirilir. Ayrıntılı sistemik muayene ve tansiyon ölçümü yapılır. Tam kan sayımı, demir düzeyi, tam idrar tahlili, kan kolesterol-lipid düzeyi, dışkıda parazit incelemesi, ailesel hikayeye göre açlık kan şekeri bakılır, çocuğun aşı bilgileri veya aşı kartı doktorla paylaşılmalıdır. Eksik aşılar varsa okul öncesi dönemde mutlaka yapılmalıdır. Tiroit bezinin az çalışması durumunda çocukta şişmanlıkla birlikte yorgunluk, yavaşlık gibi belirtiler; çok çalışması durumda ise zayıflık ve sinirlilik hali gelişir. Az ya da çok çalışması, okul yaşantısına ciddi anlamda zarar vereceği için okul başlamadan tiroit fonksiyonlarının kontrol altına alınması gereklidir. Doğumdan kısa bir süre sonra bebeklere yapılan işitme testinin, okul öncesi tekrar edilmesi gerekmektedir. Bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından çocuğun hangi sesleri nasıl işittiği kontrol etmelidir. Çocuklardaki işitme kaybının çoğu okul çağından önce gelişir ve hem konuşma hem de dil gelişiminde gecikmeye neden olur. Bu nedenle 4-5 yaşlarında ve okul çağında işitme fonksiyonunun değerlendirilmesi gerekir” dedi.  Göz problemlerinin okul başarısını olumsuz etkilediğini belirten Gündüz şunları söyledi:  “Okula başlamadan önce yapılacak göz taramaları ile çocukta görme tembelliği, şaşılık ya da yüksek derece kırma kusurları olup olmadığı saptanmalıdır. Kırma kusuru olan veya kayma olan gözün iyi görebilmesi için erken yaşta gözlükle veya ameliyatla düzeltilmesi gereklidir. 9-10 yaşına kadar tedavi edilmeyen, kırma kusurları ve şaşılık sonucu gelişen göz tembelliğinin ileri yaşlarda tedavisi mümkün olmamaktadır. Göz sağlığı iyi olmayan çocukların huzursuz, hırçın ve derslerinde başarısız olduğu da unutulmamalıdır. İlkokula ya da anaokuluna yeni başlayan çocuklar, el ve tuvalet temizliği konusunda zorluk yaşayabilirler. Bu durumda parazitler çoğalacağı için idrar yolu enfeksiyonları başta olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonları da çocuklarda çok sık görülür. Bu nedenle el ve tuvalet sonrası temizlik çocuklara çok iyi bir şekilde öğretilmelidir. Ağız ve diş bakımı, çocukların büyüme ve gelişimlerini etkilemektedir. Okul dönemindeki çocuklarda bu kontrollerin okullar açılmadan önce yapılması uygundur. Böylece okul sırasında dişlerle ilgili çıkabilecek problemlerin önüne geçilebilir ve diş hekimimin uygulaması gereken koruyucu işlemler için çocukların okuldan uzaklaşması gerekmez.  Okula yeni başlayan küçük yaştaki çocuklarda yeni bir ortama girmenin oluşturduğu birtakım sıkıntılar olabilir. Çocuklar bu dönemden önceki hayatlarında karşılaştıklarından çok daha fazla uyaranla karşılaşabilmekte, bunlarla ilgili sağlık sorunları yaşayabilmektedir. Ancak bağışıklık sisteminde altta yatan bir rahatsızlığı olmayan çocuklarda ya da alerjen duyarlılığı gelişmeyenlerde bu sıkıntılar zamanla azalabilmekte ve herhangi bir komplikasyona neden olmamaktadır. İyi uyku, çocukların derslerde başarılı olmasında, sağlıklı beslenme kadar önemlidir. Birçok bilimsel çalışma uyku apnelerinin, okul başarısında düşüşe ve davranışsal sorunlara yol açabileceğini göstermektedir. Eğer çocuğunuz hasta olmadığı zamanlarda horluyorsa, uykuda nefes almakta zorluk çekiyorsa, uykuda huzursuzca, geceleri terliyor ve altına kaçırıyorsa mutlaka uzman yardımı alınmalıdır.”  Ağır okul çantaları skolyoz yapıyor  Ağır okul çantalarının omurga sağlığını bozduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Atiye Gündüz, “Ağır okul çantaları çocuklarda skolyoz olarak adlandırılan omurga eğriliklerine neden olur. Bu nedenle okul çantası sırtta ve omuzlarda ağrıya neden olmayacak ağırlıkta olmalıdır. Eğer çocuğun okul çantasını yanında taşınması gerekiyorsa 12 yaşına kadar 4 kg’ı, 15 yaşına kadar da 5 kg’ı geçmemelidir. Çantanın uzun süre taşınmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca çocukların sınıfta ders dinlerken masaya dayanmamaları, arkalarına yaslanarak, dik oturmaları gerekmektedir. Teneffüslerde ise sırada oturmak yerine, kalkıp dolaşmalıdırlar. Okul çağı çocuklarında ayak ağrılarının nedenini okula başlarken yeni alınan ayakkabılara yormak yanlıştır. Ayakta ağrıya neden olabilecek ve çocuğun okulla olan dengesini etkileyecek, bir dizi doğuştan veya sonradan olma bozukluklar bulunmaktadır. Ağrılı bir ayakta çocuk ortopedistinin çektireceği basit bir röntgen sonucu konacak tanı ve buna göre yönlenecek tedavi ile alınacak bazı önlemler, çocukların okul performansını artıracaktır” şeklinde konuştu.  İlk kez okula başlayacak çocukların, okula uyum süreçleri hakkında velilere uyarılarda bulunan Doç. Dr. Berna Güloğlu, çocukların her türlü korkularının dinlenmesini ve bu korkularının normal olduğunun çocuğa anlatılması gerektiğini söyledi.  Okulların açılmasına sayılı günler kalırken, ilk kez okul sıralarına oturacak çocukların ise psikolojik olarak bu sürece hazırlanması konusunda velilere birçok sorumluluk düşüyor. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berna Güloğlu, somut bir dünyaya sahip olan çocukların, somut parçalarla okula başlayacağı tarihi her gün ebeveyni ile hesaplaması ve çocuğun korkularının da göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.  “Çocuğunuzu, eğitim göreceği okula önceden götürün”  Doç. Dr. Berna Güloğlu, okulların açılmasına az bir süre kaldığını ve çocuğun bu süreçte önceden eğitim göreceği okula getirilmesi ve mümkünse ders göreceği sınıfın çocuğa gösterilmesi gerektiğini söyledi. Çocuğun böylelikle bu sürece daha hızlı hazırlanacağını belirten Güloğlu, şunları söyledi: “Anaokuluna ya da birinci sınıfa başlayacak çocukları, bu sürece önceden hazırlamak önemli. Küçük çocuklarda soyut düşünce olmadığından, daha çok somut şeyleri kendilerine göstermek gerekir. Dolayısıyla bu süreçte çocuğun okula başlayacağı tarihi ebeveyniyle takip etmesi doğru olacaktır. Örneğin; her gün çocuk ailesiyle takvimi işaretleyebilir ya da bir kaba şeker konulup her gün o şekerin oradan alması sağlanarak ‘okula başlamaya bu kadar zaman kaldı’ diye gösterilebilir. Çocuğa kıyafetini, okul malzemelerinin kendi seçmesini, karar vermesini sağlamak, okula kendisinin nelerin beklediğini göstermek önemli. Eğer mümkünse önceden çocuğu öğretmeniyle tanıştırmak ya da okulunu önceden gidip göstermek çocukta olumlu etkilere neden olacaktır. Okulla alakalı bilgileri, çocuklarıyla önceden paylaşmak gerekiyor.”   “Çocuğunuzu öğretmenle korkutmayın”  Okula uyum sağlamayan çocuklar hakkında bilgi veren Güloğlu, “Çocuk okula uyum sağlamıyorsa ders çalışmak istemeyecektir. Yaşları büyük olanlar bunu açıkca söylerler. Okula yeni başlayan çocuk, okula gitmek istemiyorsa, anne-babadan ayrılmak istemez. Anne ve babasıyla sınıfa girmek ister veya hiç sınıfa girmek istemez. Çünkü okul onların hiç tanımadıkları bir ortamdır. Bu aşamada ailenin çocuklarını dinlemesi gerekiyor. Çocuğun bu duygularını ifade etmelerini sağlamak ve bu duyguların normal olduğunu kendilerine anlatmak gerekiyor. Çocuğu öğretmenle korkutmak da doğru değil. Öğretmenin korkulacak biri olmadığını göstermek gerekir. Onlara yardımcı olacak, onlara bir şeyler öğretmek öğretmenler var. Eğer korkutursak çocuk okula gitmek istemez. Bu çocuğun akademik başarısını, negatif anlamda etkiler. Çocuk, okulu ve öğretmeni bir tehdit olarak görmemeli. Çocuğun okulu sevmesini sağlamak gerekiyor. Hepimiz için durum böyle. Korktuğumuz bir yere gitmek ister miyiz? Çocuklarda her şey somut olduğu için direkt kafalarında öğretmenlerini çok tehlikeli, ürkütücü filmlerde gördüğü kötü karakterlerle bağdaştırabilirler. Çocuk bundan sonra da okulla ilgili hiç bir şey yapmak istemez” dedi.  “Çocuklara, kendi başlarına yemek yemeyi öğretin”  Çocukların yemek yeme biçimlerinin eğitim hayatlarında önemli bir rol oynadığını da belirten Doç. Dr. Berna Güloğlu, son olarak şunları söyledi: “Anaokulu ve birinci sınıflarda çocuk evden erken çıksa da okulda kahvaltı yapması zaman alıyor. O yüzden çocuğun yanına bir sandviç vermek gerekir. Evden çıkmadan çocukların bir şeyler yemesi önemli. Çocuğa kendi başına yemek yemesini alıştırmak gerekiyor. Çünkü okulda siz yanınızda değilsiniz. O yüzden kendilerinin yemelerini sağlamak gerekiyor.”  (iha)
Veliler dikkat! Okulların açılmasına çok az bir zaman kaldı. Uzmanlar uyardı! Okul çantası seçimi, çocuklarınızın sağlığı için çok önemli.

style="font-family:verdana,geneva,sans-serif"> style="color:#000000"> style="font-size:14px">Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Atiye Gündüz, ağır okul çantalarının çocuklarda skolyoz olarak adlandırılan omurga eğriliklerine yol açtığını, bu nedenle okul çantasının sırtta ve omuzlarda ağrıya neden olmayacak ağırlıkta olması gerektiğini söyledi. 
/> style="font-size:14px">Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Atiye Gündüz, çocukların okula başlamadan önce sağlık kontrolünden geçirilmesinin önemli olduğunu vurguladı. 
/>
/> style="font-size:14px">Okul açılmadan sağlık kontrolleri önemli 
/> style="font-size:14px">Dr. Atiye Gündüz, “Okul öncesi check-up çok önemlidir. İlk adım, doktor muayenesi ile başlar. Kilo ve boy ölçümü yapılarak çocuğun büyümesi değerlendirilir. Ayrıntılı sistemik muayene ve tansiyon ölçümü yapılır. Tam kan sayımı, demir düzeyi, tam idrar tahlili, kan kolesterol-lipid düzeyi, dışkıda parazit incelemesi, ailesel hikayeye göre açlık kan şekeri bakılır, çocuğun aşı bilgileri veya aşı kartı doktorla paylaşılmalıdır. Eksik aşılar varsa okul öncesi dönemde mutlaka yapılmalıdır. Tiroit bezinin az çalışması durumunda çocukta şişmanlıkla birlikte yorgunluk, yavaşlık gibi belirtiler; çok çalışması durumda ise zayıflık ve sinirlilik hali gelişir. Az ya da çok çalışması, okul yaşantısına ciddi anlamda zarar vereceği için okul başlamadan tiroit fonksiyonlarının kontrol altına alınması gereklidir. Doğumdan kısa bir süre sonra bebeklere yapılan işitme testinin, okul öncesi tekrar edilmesi gerekmektedir. Bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından çocuğun hangi sesleri nasıl işittiği kontrol etmelidir. Çocuklardaki işitme kaybının çoğu okul çağından önce gelişir ve hem konuşma hem de dil gelişiminde gecikmeye neden olur. Bu nedenle 4-5 yaşlarında ve okul çağında işitme fonksiyonunun değerlendirilmesi gerekir” dedi. 
/>
/> style="font-size:14px">Göz problemlerinin okul başarısını olumsuz etkilediğini belirten Gündüz şunları söyledi: 
/> style="font-size:14px">“Okula başlamadan önce yapılacak göz taramaları ile çocukta görme tembelliği, şaşılık ya da yüksek derece kırma kusurları olup olmadığı saptanmalıdır. Kırma kusuru olan veya kayma olan gözün iyi görebilmesi için erken yaşta gözlükle veya ameliyatla düzeltilmesi gereklidir. 9-10 yaşına kadar tedavi edilmeyen, kırma kusurları ve şaşılık sonucu gelişen göz tembelliğinin ileri yaşlarda tedavisi mümkün olmamaktadır. Göz sağlığı iyi olmayan çocukların huzursuz, hırçın ve derslerinde başarısız olduğu da unutulmamalıdır. İlkokula ya da anaokuluna yeni başlayan çocuklar, el ve tuvalet temizliği konusunda zorluk yaşayabilirler. Bu durumda parazitler çoğalacağı için idrar yolu enfeksiyonları başta olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonları da çocuklarda çok sık görülür. Bu nedenle el ve tuvalet sonrası temizlik çocuklara çok iyi bir şekilde öğretilmelidir. Ağız ve diş bakımı, çocukların büyüme ve gelişimlerini etkilemektedir. Okul dönemindeki çocuklarda bu kontrollerin okullar açılmadan önce yapılması uygundur. Böylece okul sırasında dişlerle ilgili çıkabilecek problemlerin önüne geçilebilir ve diş hekimimin uygulaması gereken koruyucu işlemler için çocukların okuldan uzaklaşması gerekmez. 
/> style="font-size:14px">Okula yeni başlayan küçük yaştaki çocuklarda yeni bir ortama girmenin oluşturduğu birtakım sıkıntılar olabilir. Çocuklar bu dönemden önceki hayatlarında karşılaştıklarından çok daha fazla uyaranla karşılaşabilmekte, bunlarla ilgili sağlık sorunları yaşayabilmektedir. Ancak bağışıklık sisteminde altta yatan bir rahatsızlığı olmayan çocuklarda ya da alerjen duyarlılığı gelişmeyenlerde bu sıkıntılar zamanla azalabilmekte ve herhangi bir komplikasyona neden olmamaktadır. İyi uyku, çocukların derslerde başarılı olmasında, sağlıklı beslenme kadar önemlidir. Birçok bilimsel çalışma uyku apnelerinin, okul başarısında düşüşe ve davranışsal sorunlara yol açabileceğini göstermektedir. Eğer çocuğunuz hasta olmadığı zamanlarda horluyorsa, uykuda nefes almakta zorluk çekiyorsa, uykuda huzursuzca, geceleri terliyor ve altına kaçırıyorsa mutlaka uzman yardımı alınmalıdır.” 

/>
/> style="font-size:14px">Ağır okul çantaları href="https://www.sakinca.com/ara?q=skolyoz " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">skolyoz yapıyor 
/> style="font-size:14px">Ağır okul çantalarının omurga sağlığını bozduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Atiye Gündüz, “Ağır okul çantaları çocuklarda href="https://www.sakinca.com/ara?q=skolyoz " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">skolyoz olarak adlandırılan omurga eğriliklerine neden olur. Bu nedenle href="https://www.sakinca.com/ara?q=okul çantası " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">okul çantası sırtta ve omuzlarda ağrıya neden olmayacak ağırlıkta olmalıdır. Eğer çocuğun okul çantasını yanında taşınması gerekiyorsa 12 yaşına kadar 4 kg’ı, 15 yaşına kadar da 5 kg’ı geçmemelidir. Çantanın uzun süre taşınmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca çocukların sınıfta ders dinlerken masaya dayanmamaları, arkalarına yaslanarak, dik oturmaları gerekmektedir. Teneffüslerde ise sırada oturmak yerine, kalkıp dolaşmalıdırlar. Okul çağı çocuklarında ayak ağrılarının nedenini okula başlarken yeni alınan ayakkabılara yormak yanlıştır. Ayakta ağrıya neden olabilecek ve çocuğun okulla olan dengesini etkileyecek, bir dizi doğuştan veya sonradan olma bozukluklar bulunmaktadır. Ağrılı bir ayakta çocuk ortopedistinin çektireceği basit bir röntgen sonucu konacak tanı ve buna göre yönlenecek tedavi ile alınacak bazı önlemler, çocukların okul performansını artıracaktır” şeklinde konuştu. 

style="color:rgb(0, 0, 0); font-family:verdana,geneva,sans-serif; font-size:14px">İlk kez okula başlayacak çocukların, okula uyum süreçleri hakkında velilere uyarılarda bulunan Doç. Dr. Berna Güloğlu, çocukların her türlü korkularının dinlenmesini ve bu korkularının normal olduğunun çocuğa anlatılması gerektiğini söyledi. 

style="font-family:verdana,geneva,sans-serif"> style="color:#000000"> style="font-size:14px">Okulların açılmasına sayılı günler kalırken, ilk kez okul sıralarına oturacak çocukların ise psikolojik olarak bu sürece hazırlanması konusunda velilere birçok sorumluluk düşüyor. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berna Güloğlu, somut bir dünyaya sahip olan çocukların, somut parçalarla okula başlayacağı tarihi her gün ebeveyni ile hesaplaması ve çocuğun korkularının da göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. 
/> style="font-size:14px">“Çocuğunuzu, eğitim göreceği okula önceden götürün” 
/> style="font-size:14px">Doç. Dr. Berna Güloğlu, okulların açılmasına az bir süre kaldığını ve çocuğun bu süreçte önceden eğitim göreceği okula getirilmesi ve mümkünse ders göreceği sınıfın çocuğa gösterilmesi gerektiğini söyledi. Çocuğun böylelikle bu sürece daha hızlı hazırlanacağını belirten Güloğlu, şunları söyledi: “Anaokuluna ya da birinci sınıfa başlayacak çocukları, bu sürece önceden hazırlamak önemli. Küçük çocuklarda soyut düşünce olmadığından, daha çok somut şeyleri kendilerine göstermek gerekir. Dolayısıyla bu süreçte çocuğun okula başlayacağı tarihi ebeveyniyle takip etmesi doğru olacaktır. Örneğin; her gün çocuk ailesiyle takvimi işaretleyebilir ya da bir kaba şeker konulup her gün o şekerin oradan alması sağlanarak ‘okula başlamaya bu kadar zaman kaldı’ diye gösterilebilir. Çocuğa kıyafetini, okul malzemelerinin kendi seçmesini, karar vermesini sağlamak, okula kendisinin nelerin beklediğini göstermek önemli. Eğer mümkünse önceden çocuğu öğretmeniyle tanıştırmak ya da okulunu önceden gidip göstermek çocukta olumlu etkilere neden olacaktır. Okulla alakalı bilgileri, çocuklarıyla önceden paylaşmak gerekiyor.”
/>  

/> style="font-size:14px">“Çocuğunuzu öğretmenle korkutmayın” 
/> style="font-size:14px">Okula uyum sağlamayan çocuklar hakkında bilgi veren Güloğlu, “Çocuk okula uyum sağlamıyorsa ders çalışmak istemeyecektir. Yaşları büyük olanlar bunu açıkca söylerler. Okula yeni başlayan çocuk, okula gitmek istemiyorsa, anne-babadan ayrılmak istemez. Anne ve babasıyla sınıfa girmek ister veya hiç sınıfa girmek istemez. Çünkü okul onların hiç tanımadıkları bir ortamdır. Bu aşamada ailenin çocuklarını dinlemesi gerekiyor. Çocuğun bu duygularını ifade etmelerini sağlamak ve bu duyguların normal olduğunu kendilerine anlatmak gerekiyor. Çocuğu öğretmenle korkutmak da doğru değil. Öğretmenin korkulacak biri olmadığını göstermek gerekir. Onlara yardımcı olacak, onlara bir şeyler öğretmek öğretmenler var. Eğer korkutursak çocuk okula gitmek istemez. Bu çocuğun akademik başarısını, negatif anlamda etkiler. Çocuk, okulu ve öğretmeni bir tehdit olarak görmemeli. Çocuğun okulu sevmesini sağlamak gerekiyor. Hepimiz için durum böyle. Korktuğumuz bir yere gitmek ister miyiz? Çocuklarda her şey somut olduğu için direkt kafalarında öğretmenlerini çok tehlikeli, ürkütücü filmlerde gördüğü kötü karakterlerle bağdaştırabilirler. Çocuk bundan sonra da okulla ilgili hiç bir şey yapmak istemez” dedi. 
/>
/> style="font-size:14px">“Çocuklara, kendi başlarına yemek yemeyi öğretin” 
/> style="font-size:14px">Çocukların yemek yeme biçimlerinin eğitim hayatlarında önemli bir rol oynadığını da belirten Doç. Dr. Berna Güloğlu, son olarak şunları söyledi: “Anaokulu ve birinci sınıflarda çocuk evden erken çıksa da okulda kahvaltı yapması zaman alıyor. O yüzden çocuğun yanına bir sandviç vermek gerekir. Evden çıkmadan çocukların bir şeyler yemesi önemli. Çocuğa kendi başına yemek yemesini alıştırmak gerekiyor. Çünkü okulda siz yanınızda değilsiniz. O yüzden kendilerinin yemelerini sağlamak gerekiyor.”  style="font-size:8px">(iha)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.