deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Netflix’in çocuk programına ‘istismar’ tepkisi

Dünya 18.04.2022 - 12:04, Güncelleme: 18.04.2022 - 12:04
 

Netflix’in çocuk programına ‘istismar’ tepkisi

Orijinal Japonca ismi “Hajimete no Otsukai” (“İlk Getir-Götür İşim”) olan programda yaşları 2-6 arasında değişen küçük çocuklar yalnız başlarına yürüyerek veya toplu taşımayı kullanarak ilk defa pazar, süpermarket, sebze hali gibi evlerinden hayli uzaktaki yerlere gidip evin eksiklerini alıyorlar, elbiseleri kuru temizlemeye götürüyorlar, babalarına öğlen yemeği taşıyorlar. Ancak, söz konusu programı çocuk istismarı olarak değerlendirip vermek istediği mesajı eleştirenlerin sayısı her geçen gün katlanıyor. BBC Türkçe'nin haberine göre; Avustralyalı çocuk psikoloğu Liz Westrupp “Endişem o ki programı çocuklar ve anne-babaları da izliyor. Sahne arkasında ne kadar çok önlem alındığını hiç bilmeden kendi içlerinde ‘Bu işi benim çocuğum da pekala yapabilir’ diye varsayıyorlar” diyor. YOLDA TEK BAŞINA Japonya'da pek çok çocuk tek başına yürüyerek mahalle okuluna gidiyor ve bu da doğal karşılanıyor. Tokyo Üniversitesi'nden ulaşım planlaması profesörü Hironori Kato, ülkede yolların ve caddelerin çocukların güvenle yürümesine olanak sağlayacak biçimde planlandığını, hız limitlerinin düşük tutulduğunu ve sürücülere mutlaka yayalara yol vermelerinin öğretildiğini belirtiyor. Hayatlarında ilk defa bu kadar küçük çocukların böyle işlere koşulmasına tanık olan Japonya dışından izleyicilerin bazıları, Japon çocukların küçük yaşta bu denli bağımsız ve özgüvene sahip olmalarına hayran kaldıklarını itiraf ediyorlar. Bazı eğitim uzmanları çocukların küçük yaştan itibaren kendi kendilerine yetmeyi öğrenmelerinin önemini vurguluyorlar. Her bölümde konu edilen çocuğun başarı kazanınca kişisel gelişiminde bir tür "basamak" atladığını ve çocukların en iyi deneyip yanılmayla öğrenebileceklerini savunuyorlar. New York Times'a konuşan Japon çocuk gelişimi uzmanı Toshiyuki Shiomi, "Bu, tipik bir Japon çocuk yetiştirme biçimi ve diğer ülkelere hayret verici gelebilir." diyor. Örneğin serinin bir bölümünde küçük bir kız evden çıkıp yola koyuluyor. Sonra kaybolduğunu düşünüp ağlayarak eve geri dönüyor. Ama cesaretini toplayıp tekrar yola düşüyor ve bu defa kendisine verilen görevi başarıyla tamamlıyor. Shiomi, "Japon kültüründe bağımsız olmak başkalarıyla tartışıp kendini ifade etmek demek değildir. Yemek pişirmek, getir-götür işi yapmak ve yolda karşılaştıklarını selamlamak gibi günlük işlerini görürken gruba kendini adapte etmek anlamına gelir." diye açıklıyor. ELEŞTİRİLER Televizyon programını çocuk istismarı olarak değerlendirip vermek istediği mesajı eleştirenler de var. Avustralyalı çocuk psikoloğu Liz Westrupp, "Endişem o ki programı çocuklar ve anne-babaları da izliyor. Sahne arkasında ne kadar çok önlem alındığını hiç bilmeden kendi içlerinde 'Bu işi benim çocuğum da pekala yapabilir' diye varsayıyorlar." diyor. Westrupp, iki yaşındaki bir çocuğun dükkana yollanmasını aşırı uç bir örnek olarak görüyor. "O yaştaki bir çocuğun bir şey ters gittiği bir durumda doğru rotayı tespit edecek zihinsel becerilere sahip olması kesinlikle imkansız." şeklinde konuşuyor. Program çekimi sırasında çocuklara görünmeden onların güvenliklerini sağlayan özel elemanlar olsa da yapay bir güvenlik algısı yaratıldığını düşünen ve farklı toplumsal normların hüküm sürdüğü modası geçmiş bir devre ait olduğu da gelen eleştiriler arasında. Japon televizyonunda her yıl iki defa üçer saatlik özel bölümler şeklinde gösterilen program bir fenomen haline gelmiş durumda ve yüzde 25 gibi inanılmaz bir izlenme oranına sahip. "İlk Getir-Götür İşim"in esin kaynağı 1977 yılında Yoriko Tsutsui tarafından yazılan ve Miki adlı bir çocuğun maceralarını anlatan bir öykü kitabı. Orijinal televizyon programının geçmişi ise 30 yıl öncesine dayanıyor. Öyle ki şu sıralarda Japonya'da gösterilen bölümlerdeki bazı anne-babalar, geçmişin çocuk katılımcılarından oluşuyor. Nippon TV tarafından yaratılan formatın şimdi İngiltere versiyonu yapılıyor.

Orijinal Japonca ismi “Hajimete no Otsukai” (“İlk Getir-Götür İşim”) olan programda yaşları 2-6 arasında değişen küçük çocuklar yalnız başlarına yürüyerek veya toplu taşımayı kullanarak ilk defa pazar, süpermarket, sebze hali gibi evlerinden hayli uzaktaki yerlere gidip evin eksiklerini alıyorlar, elbiseleri kuru temizlemeye götürüyorlar, babalarına öğlen yemeği taşıyorlar. Ancak, söz konusu programı çocuk istismarı olarak değerlendirip vermek istediği mesajı eleştirenlerin sayısı her geçen gün katlanıyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre; Avustralyalı çocuk psikoloğu Liz Westrupp “Endişem o ki programı çocuklar ve anne-babaları da izliyor. Sahne arkasında ne kadar çok önlem alındığını hiç bilmeden kendi içlerinde ‘Bu işi benim çocuğum da pekala yapabilir’ diye varsayıyorlar” diyor.

YOLDA TEK BAŞINA

Japonya'da pek çok çocuk tek başına yürüyerek mahalle okuluna gidiyor ve bu da doğal karşılanıyor.

Tokyo Üniversitesi'nden ulaşım planlaması profesörü Hironori Kato, ülkede yolların ve caddelerin çocukların güvenle yürümesine olanak sağlayacak biçimde planlandığını, hız limitlerinin düşük tutulduğunu ve sürücülere mutlaka yayalara yol vermelerinin öğretildiğini belirtiyor.

Hayatlarında ilk defa bu kadar küçük çocukların böyle işlere koşulmasına tanık olan Japonya dışından izleyicilerin bazıları, Japon çocukların küçük yaşta bu denli bağımsız ve özgüvene sahip olmalarına hayran kaldıklarını itiraf ediyorlar.

Bazı eğitim uzmanları çocukların küçük yaştan itibaren kendi kendilerine yetmeyi öğrenmelerinin önemini vurguluyorlar.

Her bölümde konu edilen çocuğun başarı kazanınca kişisel gelişiminde bir tür "basamak" atladığını ve çocukların en iyi deneyip yanılmayla öğrenebileceklerini savunuyorlar.

New York Times'a konuşan Japon çocuk gelişimi uzmanı Toshiyuki Shiomi, "Bu, tipik bir Japon çocuk yetiştirme biçimi ve diğer ülkelere hayret verici gelebilir." diyor.

Örneğin serinin bir bölümünde küçük bir kız evden çıkıp yola koyuluyor. Sonra kaybolduğunu düşünüp ağlayarak eve geri dönüyor. Ama cesaretini toplayıp tekrar yola düşüyor ve bu defa kendisine verilen görevi başarıyla tamamlıyor.

Shiomi, "Japon kültüründe bağımsız olmak başkalarıyla tartışıp kendini ifade etmek demek değildir. Yemek pişirmek, getir-götür işi yapmak ve yolda karşılaştıklarını selamlamak gibi günlük işlerini görürken gruba kendini adapte etmek anlamına gelir." diye açıklıyor.

ELEŞTİRİLER

Televizyon programını çocuk istismarı olarak değerlendirip vermek istediği mesajı eleştirenler de var.

Avustralyalı çocuk psikoloğu Liz Westrupp, "Endişem o ki programı çocuklar ve anne-babaları da izliyor. Sahne arkasında ne kadar çok önlem alındığını hiç bilmeden kendi içlerinde 'Bu işi benim çocuğum da pekala yapabilir' diye varsayıyorlar." diyor.

Westrupp, iki yaşındaki bir çocuğun dükkana yollanmasını aşırı uç bir örnek olarak görüyor. "O yaştaki bir çocuğun bir şey ters gittiği bir durumda doğru rotayı tespit edecek zihinsel becerilere sahip olması kesinlikle imkansız." şeklinde konuşuyor.

Program çekimi sırasında çocuklara görünmeden onların güvenliklerini sağlayan özel elemanlar olsa da yapay bir güvenlik algısı yaratıldığını düşünen ve farklı toplumsal normların hüküm sürdüğü modası geçmiş bir devre ait olduğu da gelen eleştiriler arasında.

Japon televizyonunda her yıl iki defa üçer saatlik özel bölümler şeklinde gösterilen program bir fenomen haline gelmiş durumda ve yüzde 25 gibi inanılmaz bir izlenme oranına sahip.

"İlk Getir-Götür İşim"in esin kaynağı 1977 yılında Yoriko Tsutsui tarafından yazılan ve Miki adlı bir çocuğun maceralarını anlatan bir öykü kitabı.

Orijinal televizyon programının geçmişi ise 30 yıl öncesine dayanıyor. Öyle ki şu sıralarda Japonya'da gösterilen bölümlerdeki bazı anne-babalar, geçmişin çocuk katılımcılarından oluşuyor.

Nippon TV tarafından yaratılan formatın şimdi İngiltere versiyonu yapılıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.