deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

Adı Çöpe Atılan Ardahan Yolunda 7 Kasım

İsmini öne çıkarmak, diğer 80 vilayet gibi vilayet olduğunu anlatmak için mücadele verip, adına günler düzenlediğimiz ülkenin en büyük metropolünün her tarafına adını yazdırdığımız Ardahan'ın 350 Bin TL.'ye satıldığını duyduğumda yaşadığım üzüntüyü anlatamam... Çünkü birilerinin Ardahan'ın adını gölgeleyen diğer kentlerin bir araya getirildiği ama beş kuruş etmediği bir türlü anlaşılmayan KAI diasporasına teslim olduğu ve organizasyon firmasından aldıkları 350 binin karşılığını vermek için Ardahan'ın adını yeniden çöpe attıklarını öğreniyordum. Ve bu acı durumu, 'ARDAFED DEĞİL, KAI-DER YAPACAK! Sözleşmede Logo ARDAFED, İmza Kaı-Der, İsim KAI' başlığı ile gündeme getirip, Ardahanlıyım diyen kamuoyunun vicdanına sunduğum bu konuyu vicdanlara bırakıp, 350 Bin TL. için adı çöpe atılan memleketime giderken yaşadığım bir trafik kazasının 4. Yıl dönümünü hatırlatan bir facebook anısıyla karşılaşıyorum. Başvurusu ARDAFED, sözleşmesi KAI-DER, İmzası farklı, logosu farklı yani mahkemelik olan kongresi gibi oyun, sahtekarlık olduğu baştan belli olan bu konu ve ülke genelinde yaşanan birçok faili meçhul olay gibi hala aydınlatılamayan ve ölümünün basit bir helikopter kazası olmadığı ileri sürülen Muhsin Yazıcıoğlu'nun memleketi Sivas yakınlarında 4 yıl önce bugün ağır bir kaza geçirmiştim. Bugünler de adı yine paraya, kariyere hırsa satılan memleketim Ardahan'a giderken Erzincan yollarında 4 yıl önce yaşadığım ve birilerinin 'Yine ölmedi' diye mesajlar yazacak kadar adiliklerini ortaya koyduğu o günü yeniden yaşar gibi oldum. 35 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda yorum ve haberlerimle kuyruklarına bastıklarımın bana karşı duydukları nefreti, alçaklıklarını, adiliklerini sanal ortamda ortaya döktüğü o ağır trafik kazası ardından adeta morgdan geri dönüşümü anımsatan facebook'un hatırlatmaları arasında olan ağıtlı 'Beni gardaşıma götürün' türküsü eşliğinde ki klibi dinlerken gözüm karşımdaki tv'de yayınlanan bir reklama takılıyor. Ve Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası denen olay ardından beklenmedik ölümü ardından kız kardeşinin ağıtı ile derlenmiş kazamın ardından hazırlanan sanal klibi göz yaşları ile dinleyerek, bu ülkeyi kurarken gerek etrafındakilerin nazı, cızı ile gerekse onlar gibi düşman olanlarla verdiği mücadele ardından 57 yaşında hayata göz yuman Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne bir gün kala izlediğim reklamın sonucunu da merak ediyor, reklamın nasıl biteceğini bekliyordum. Sabah bir reklam izliyorum bir çocuğun elinde içi dolu topraklı şişe kavanoz.. Sarılıyor, arada bir pencereyi açıyor tüm sıcaklığı ile elinde tuttuğu toprak dolu kavanozu yağan yağmurun damlalarına doğru uzatıyor. Babası kamyoncu, yük alıyor ülkenin çeşitli yerlerine taşıyor ve her kapıyı açtığında eşine sesleniyor, şu memlekete gidiyorum dedikçe çocuk 'Baba ya Ankara.. ' diyor. Anlamıyor ve bu reklamın vereceği mesajı anlamak için   sabırla beklerken, babasının gelip yatağında uyandırdığı çocuğuna 'Haydi Ankara'ya' diyor... Bir hayli heyecanlanan çocuk 'Ankara'mı, Ankara'mı' diyerek fırlıyor yatağından. Ve çocuğun Al/Yazmalım filminde ki aşk misali bindiği kamyonla gittiği Ankara'da gördüğü Anıtkabir'in önünde kendisini kamyondan atıp, toprak dolu kavanozla bu yazımın hemen bir gün sonrası yani 10 Kasım'da birçoklarının timsah göz yaşları ile şov yapacağı Anıtkabir'e koşuyordu. Karşısına çıkan askere 'Düzce o zaman İL değildi, ondan dolayı Ata'ya Düzce'den de toprak getirdim' diyen çok anlamlı o reklamdaki çocuğun bu sözleri ile bir kez daha yutkunuyor ve 92 yılından bu yana Anıtkabir'e toprağı götürülüp, götürülmediğini merakla sorgulatan reklamla bu kez şok oluyordum... Çünkü 350 bin TL. için adı adeta çöpe atılan memleketim Ardahan'ın da 92 yılından bu yana vilayet, İl olduğunu KAI'ler, KAIFED diasporası yüzünden bir türlü vilayet olduğunu anlatamadığımızı üzülerek düşünüyordum. Neyse burayı da 'Ardahanlıyım' diyenlerin varsa vicdanlarına bırakıp, geçerken o kaza ardından hazırlanan klipi yapan ve bugün amca oğlu denizin erkenden hayata göz yumması ile hala ağıt yakan Ayşe'ye ve samimi dostların kalben yaptığı, yazdıkları mesajlara aşağıda ki cevabı yazdım 4 yıl sonra bir kez daha o anı yaşayıp, yaşamam için dua eden, geçmiş olsun dileklerinde bulunanlara ve benim gibi o klipi yeni görüp, kazayı şimdi yaşadığımı düşünüp, panik içinde arayan, soran, sorduran tüm samimi dostlara, insanlara sanal ortamda paylaştığım aşağıdaki iki mesajlımla buradan da bir kez daha tek tek teşekkür ediyorum. Sevgili Ayşe 4 yıl önce bugün sevgilim, sevdiklerimin yaşadığı Ardahan'a giderken yaşadığım ölümden dönüş olan trafik kazası ardından yaptığın bu klipi yine bugün acısını yaşadığımız yeğenimiz Deniz'e ve sevdiklerimizin sevdiklerine döktüğümüz ağıtla dinlemek ne kadar acı.! Sana ve o kaza ardından ve daha dün hayata göz yuman Deniz için arayıp, soran herkese tek tek teşekkür ediyorum. Allah tüm geçmişlerinize rahmet, kalanlara selamet versin..  Fakir Yılmaz/Gazeteci facebokk'ta yayınlanan klibin linki kopyalanarak izlenebilir..  https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=2195708250462471&id=100000699516691 **ÖLMEDİM ANNE MUTLUYUM..  4 yıl önce yaşadığım trafik kazasının bıraktığı izler değil beni üzen asıl mutlu eden bu kaza ardından 4 bini net üzülüp, ağlayan, 4 bini samimi, 4 bini kardeşçe, 4 bini arkadaşça, 4 bini akrabaca, 4 bini içten, 4 bini babacan, 4 bini ana yürekli, 4 bini seven, 4 bini sevmeyen olmak üzere toplam 44 yıl daha yaşayıp 96 yılı bulacağım değil, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insan olarak bu insanların yaşamım boyunca bana verdiği yaşam gücü ile güçlenip, bundan sonra Allah'ın takdiri, çizgisi çerçevesinde hep birlikte güzel  bir dünya mücadelesi vereceğim için mutluyum..  Bu güzel paylaşımın altına not bırakan güzel yürekli her samimi, ana/baba yürekli dosta, candan akrabaya, içten arkadaşa, ağlayan, ağlamayana tek tek teşekkür ederim. Not: 'Ölmedim anne ama yaşadıklarım, yaşatılanlar seni, sizi ve insanım diyenleri olduğu gibi beni de sağken öldürdü anne..'
Ekleme Tarihi: 09 Kasım 2021 - Salı

Adı Çöpe Atılan Ardahan Yolunda 7 Kasım

İsmini öne çıkarmak, diğer 80 vilayet gibi vilayet olduğunu anlatmak için mücadele verip, adına günler düzenlediğimiz ülkenin en büyük metropolünün her tarafına adını yazdırdığımız Ardahan'ın 350 Bin TL.'ye satıldığını duyduğumda yaşadığım üzüntüyü anlatamam...

Çünkü birilerinin Ardahan'ın adını gölgeleyen diğer kentlerin bir araya getirildiği ama beş kuruş etmediği bir türlü anlaşılmayan KAI diasporasına teslim olduğu ve organizasyon firmasından aldıkları 350 binin karşılığını vermek için Ardahan'ın adını yeniden çöpe attıklarını öğreniyordum.
Ve bu acı durumu, 'ARDAFED DEĞİL, KAI-DER YAPACAK! Sözleşmede Logo ARDAFED, İmza Kaı-Der, İsim KAI' başlığı ile gündeme getirip, Ardahanlıyım diyen kamuoyunun vicdanına sunduğum bu konuyu vicdanlara bırakıp, 350 Bin TL. için adı çöpe atılan memleketime giderken yaşadığım bir trafik kazasının 4. Yıl dönümünü hatırlatan bir facebook anısıyla karşılaşıyorum.
Başvurusu ARDAFED, sözleşmesi KAI-DER, İmzası farklı, logosu farklı yani mahkemelik olan kongresi gibi oyun, sahtekarlık olduğu baştan belli olan bu konu ve ülke genelinde yaşanan birçok faili meçhul olay gibi hala aydınlatılamayan ve ölümünün basit bir helikopter kazası olmadığı ileri sürülen Muhsin Yazıcıoğlu'nun memleketi Sivas yakınlarında 4 yıl önce bugün ağır bir kaza geçirmiştim.

Bugünler de adı yine paraya, kariyere hırsa satılan memleketim Ardahan'a giderken Erzincan yollarında 4 yıl önce yaşadığım ve birilerinin 'Yine ölmedi' diye mesajlar yazacak kadar adiliklerini ortaya koyduğu o günü yeniden yaşar gibi oldum.
35 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda yorum ve haberlerimle kuyruklarına bastıklarımın bana karşı duydukları nefreti, alçaklıklarını, adiliklerini sanal ortamda ortaya döktüğü o ağır trafik kazası ardından adeta morgdan geri dönüşümü anımsatan facebook'un hatırlatmaları arasında olan ağıtlı 'Beni gardaşıma götürün' türküsü eşliğinde ki klibi dinlerken gözüm karşımdaki tv'de yayınlanan bir reklama takılıyor.
Ve Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası denen olay ardından beklenmedik ölümü ardından kız kardeşinin ağıtı ile derlenmiş kazamın ardından hazırlanan sanal klibi göz yaşları ile dinleyerek, bu ülkeyi kurarken gerek etrafındakilerin nazı, cızı ile gerekse onlar gibi düşman olanlarla verdiği mücadele ardından 57 yaşında hayata göz yuman Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne bir gün kala izlediğim reklamın sonucunu da merak ediyor, reklamın nasıl biteceğini bekliyordum.

Sabah bir reklam izliyorum bir çocuğun elinde içi dolu topraklı şişe kavanoz.. Sarılıyor, arada bir pencereyi açıyor tüm sıcaklığı ile elinde tuttuğu toprak dolu kavanozu yağan yağmurun damlalarına doğru uzatıyor.
Babası kamyoncu, yük alıyor ülkenin çeşitli yerlerine taşıyor ve her kapıyı açtığında eşine sesleniyor, şu memlekete gidiyorum dedikçe çocuk 'Baba ya Ankara.. ' diyor.
Anlamıyor ve bu reklamın vereceği mesajı anlamak için   sabırla beklerken, babasının gelip yatağında uyandırdığı çocuğuna 'Haydi Ankara'ya' diyor... Bir hayli heyecanlanan çocuk 'Ankara'mı, Ankara'mı' diyerek fırlıyor yatağından.

Ve çocuğun Al/Yazmalım filminde ki aşk misali bindiği kamyonla gittiği Ankara'da gördüğü Anıtkabir'in önünde kendisini kamyondan atıp, toprak dolu kavanozla bu yazımın hemen bir gün sonrası yani 10 Kasım'da birçoklarının timsah göz yaşları ile şov yapacağı Anıtkabir'e koşuyordu.
Karşısına çıkan askere 'Düzce o zaman İL değildi, ondan dolayı Ata'ya Düzce'den de toprak getirdim' diyen çok anlamlı o reklamdaki çocuğun bu sözleri ile bir kez daha yutkunuyor ve 92 yılından bu yana Anıtkabir'e toprağı götürülüp, götürülmediğini merakla sorgulatan reklamla bu kez şok oluyordum...
Çünkü 350 bin TL. için adı adeta çöpe atılan memleketim Ardahan'ın da 92 yılından bu yana vilayet, İl olduğunu KAI'ler, KAIFED diasporası yüzünden bir türlü vilayet olduğunu anlatamadığımızı üzülerek düşünüyordum.
Neyse burayı da 'Ardahanlıyım' diyenlerin varsa vicdanlarına bırakıp, geçerken o kaza ardından hazırlanan klipi yapan ve bugün amca oğlu denizin erkenden hayata göz yumması ile hala ağıt yakan Ayşe'ye ve samimi dostların kalben yaptığı, yazdıkları mesajlara aşağıda ki cevabı yazdım 4 yıl sonra bir kez daha o anı yaşayıp, yaşamam için dua eden, geçmiş olsun dileklerinde bulunanlara ve benim gibi o klipi yeni görüp, kazayı şimdi yaşadığımı düşünüp, panik içinde arayan, soran, sorduran tüm samimi dostlara, insanlara sanal ortamda paylaştığım aşağıdaki iki mesajlımla buradan da bir kez daha tek tek teşekkür ediyorum.

Sevgili Ayşe
4 yıl önce bugün sevgilim, sevdiklerimin yaşadığı Ardahan'a giderken yaşadığım ölümden dönüş olan trafik kazası ardından yaptığın bu klipi yine bugün acısını yaşadığımız yeğenimiz Deniz'e ve sevdiklerimizin sevdiklerine döktüğümüz ağıtla dinlemek ne kadar acı.!
Sana ve o kaza ardından ve daha dün hayata göz yuman Deniz için arayıp, soran herkese tek tek teşekkür ediyorum. Allah tüm geçmişlerinize rahmet, kalanlara selamet versin.. 

Fakir Yılmaz/Gazeteci
facebokk'ta yayınlanan klibin linki kopyalanarak izlenebilir..
 https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=2195708250462471&id=100000699516691

**ÖLMEDİM ANNE MUTLUYUM.. 

4 yıl önce yaşadığım trafik kazasının bıraktığı izler değil beni üzen asıl mutlu eden bu kaza ardından 4 bini net üzülüp, ağlayan, 4 bini samimi, 4 bini kardeşçe, 4 bini arkadaşça, 4 bini akrabaca, 4 bini içten, 4 bini babacan, 4 bini ana yürekli, 4 bini seven, 4 bini sevmeyen olmak üzere toplam 44 yıl daha yaşayıp 96 yılı bulacağım değil, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insan olarak bu insanların yaşamım boyunca bana verdiği yaşam gücü ile güçlenip, bundan sonra Allah'ın takdiri, çizgisi çerçevesinde hep birlikte güzel  bir dünya mücadelesi vereceğim için mutluyum.. 
Bu güzel paylaşımın altına not bırakan güzel yürekli her samimi, ana/baba yürekli dosta, candan akrabaya, içten arkadaşa, ağlayan, ağlamayana tek tek teşekkür ederim. Not: 'Ölmedim anne ama yaşadıklarım, yaşatılanlar seni, sizi ve insanım diyenleri olduğu gibi beni de sağken öldürdü anne..'

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.