deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

ARDAHAN MİLLETVEKİLİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?

Evet,  Ardahanlı olduğumdan mı, Ardahan'ı ve Ardahanlıyı iyi tanıdığımdan mı, Ardahan'ın, Ardahanlının öz güveninin farkında olduğu anda önündeki tüm engelleri aşıp, inadına doğruya, inandığına, yanlışa karşı çıkışına ve en önemlisi tüm çakallıklara ve ölümlere rağmen bildiğimden mi bilmem ama ben Ardahan'ın, Ardahanlının, Ardahan'ın doğasında doğup, suyundan, ekmeğinden yetişenlerin bu ülkenin gidişatına yön verenlerin olduğunu iddia etmemden mi bilmem ama öldürülüp, adı da Ardahan'ın bir caddesine verilen Ardahan'ın ilk milletvekilinin neden, nasıl öldürüldüğünü daha iyi anlıyorum niye bu kadar Ardahan dediğimi.. Ama kendi ağaç kurdunun kendisini kemirmesi yani büyüdükçe iğnelerini yanındaki arkadaşına batırıp, öldüren kobuğ olduğunu da sık sık belirttiğim Ardahanlının kendi ağacının içindeki kurdu kendilerinin olmaya devam etmeleri halinde Deli Halit Paşa'nın sonu gibi sonlarla karşılaşacaklarını anlatmaya çalışsam da buna ne gücüm ne imkânım ne de fesatların, hainlerin benim gibi düşünenlerden daha fazla oluşlarından dolayı etkim olmuyor bir türlü.. Evet, bu ülkede ilk Kongreyi yapan, İlk Hükümeti kuran, İlk Mavi/beyaz renkteki bayrağı göndere çeken, Cumhuriyet kelimesini dillendiren, ordu olmadan oluşturdukları çetelerle Komünist Rus sistemine direnen, işgalleri, zulümleri, kara kışı aşan Ardahanlıların en son yerel seçimlerde güçlerini ortaya koyduklarının farkında olmazlarsa da mecliste öldürülen ilk milletvekillerinin neden öldürüldüğünü okuyup, düşünmeleri gerekmez mi? Bilmem ama bugün ülke genelinde bir parti bile kurup, genel başkanlık denen önemli bir görevi bile yapabilen Ardahanlıların 'Güçlü Bir Lobi' kelimesinin anlatmak istediğini er ya da geç de olsa anlamalarını beklerken birçoğunun bunu anlamayıp, yalnız kaldıklarını ve yolun sonuna gelip, treni kaçırdıklarında suçu kendilerine değil, ''Ah hemşo, ah Ardahan'' dediklerinde asıl suçlunun kendileri olduklarını da anlamazlar. Örnek mi İstanbul'da 3, Kocaeli ve Çanakkale'de 1'er , Ardahan ve 5 ilçe 1 beldede 7 toplamda 12 Belediye Başkanı, Mecliste 7 milletvekili, saray da 2 danışman, onca siyasi, iş insanı, gazeteci, bürokrat, 3 gümrük kapısı, balı, kaşarı eti, doğası, tarihi, 2 ülkeye komşuluğuna karşın hala neden göç vermesi yetmez mi ve bu güce, lobiye, insana sahip olan Ardahan niye bu durumda diye düşünmekte gerekmez mi? Bilmem ama Ardahan'ın ilk Milletvekili olan Deli Halit Paşa'nın mücadelesini ve öldürülmesine kadar giden hayatının kısa bir bölümünü anlatan aşağıdaki metni okuyalım mı? Suyunu içenin çelikleştiği, toprağı kadar can veren bir yanı Kafkaslarda, diğer yanı Karadeniz'de olan Ardahan'ı, Türk, Ahıskalı, Kürt, Alevi, Terekeme ve kirvesi Şavşatlı Ardahanlıyı bir kez daha anlamak için.. Evet o işte yazı.. DELİ HALİT PAŞA ALLAH MEKANINI CENNET-İ ALÂ EYLESİN... Meclisten cenazesi çıkan kahraman... Rusların elinden Kars'ı alan adamdı... Soyadı kanunu çıktığında bu yüzden soyadı "Karsıalan" ismini aldı... Sadece Kars değil, Sarıkamış, Erzurum, Nene hatun, Erzincan, Ardahan'ı da almıştı... Savaş meydanlarının kahramanıydı... Cepheden cepheye koştu... Trablusgarp savaşı, Balkan savaşı, Kafkasya cephesi, Kurtuluş savaşı... İki tabancası vardı... Birine "Namuslu" adını vermişti... Onunla düşmana ateş ederdi... Diğerine "Namussuz" der onunla savaştan kaçana ateş ederdi... Savaş meydanındaki cesaretinden dolayı "Deli Halid Paşa" derlerdi ona... 1923'te Ardahan mebusu seçildi... Halid Paşa, savaş meydanlarında olduğu gibi kürsüde de kükrüyordu... Mecliste dönen dolapları ve entrikaları, yolsuzlukları deşifre ediyordu... M. Kemal'in çevresindekiler ondan rahatsızdı... Kel Ali ve Kılıç Ali başta olmak üzere... Mecliste yaptığı bir konuşmada Gazilerin maaşlarının arttırılmasını isteyen Halid Paşa, "Bütçede para yok" itirazlarına, mecliste dönen dolapları ifade eden şu cevabı verdi : "Ben Kars'ta, Ermeni çetecilerden 70 araba mücevher ve altın alıp Ankara'ya gönderdim, Ne oldu bunlar..?" Halid Paşa'nın bu sözleri önce derin bir sessizlik yarattı, Ardından masalara vurmalar ve sonra çıkan tartışma, gürültü, karışıklık ve kavga esnasında vuruldu Halid Paşa... Enteresandır Halid Paşa, soğuk meclis odalarından birine yatırılmış, 5 gün tedavi edilir gibi yapılmış ve kurşun yaralarından değil ama zatürree etkisiyle ölmüştü... Meclisten cenazesi çıktı Halid Paşa'nın... Bu süre zarfında ifadesi bile alınmadı... Doktor raporu yayınlanmadı... Meclise gelen ama Halid Paşa'yı görmeyen savcı uygun bir zabıt tuttu... Olay böylece kapandı gitti... 9 Şubat 1925'te TBMM'de vurulup, 14 Şubat'ta cenazesi çıkan Halid Paşa, M.Kemal'in yakın çevresindeki adamlar tarafından işlenen böyle bir cinayetin kurbanı oldu... Mekânı cennet olsun... Not: Bugünkü yazıma kaynak olan eski Ardahan İl Spor Müdürü olan ve şu an Kocaeli'nde İl Spor Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü görevini yapan hemşerim, arkadaşım Metin Çimli'nin Ardahan'ın eski Milletvekili Deli Halit Paşa hakkında yazılan bir yazıyı bana göndermesi ve bu durum ardından Sabah Gazetesi Haber Müdürlüğüne atanan meslektaşım Erhan Öztürk'ün yeni görevi etkili oldu..
Ekleme Tarihi: 23 Ekim 2021 - Cumartesi

ARDAHAN MİLLETVEKİLİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?

Evet,  Ardahanlı olduğumdan mı, Ardahan'ı ve Ardahanlıyı iyi tanıdığımdan mı, Ardahan'ın, Ardahanlının öz güveninin farkında olduğu anda önündeki tüm engelleri aşıp, inadına doğruya, inandığına, yanlışa karşı çıkışına ve en önemlisi tüm çakallıklara ve ölümlere rağmen bildiğimden mi bilmem ama ben Ardahan'ın, Ardahanlının, Ardahan'ın doğasında doğup, suyundan, ekmeğinden yetişenlerin bu ülkenin gidişatına yön verenlerin olduğunu iddia etmemden mi bilmem ama öldürülüp, adı da Ardahan'ın bir caddesine verilen Ardahan'ın ilk milletvekilinin neden, nasıl öldürüldüğünü daha iyi anlıyorum niye bu kadar Ardahan dediğimi..
Ama kendi ağaç kurdunun kendisini kemirmesi yani büyüdükçe iğnelerini yanındaki arkadaşına batırıp, öldüren kobuğ olduğunu da sık sık belirttiğim Ardahanlının kendi ağacının içindeki kurdu kendilerinin olmaya devam etmeleri halinde Deli Halit Paşa'nın sonu gibi sonlarla karşılaşacaklarını anlatmaya çalışsam da buna ne gücüm ne imkânım ne de fesatların, hainlerin benim gibi düşünenlerden daha fazla oluşlarından dolayı etkim olmuyor bir türlü..

Evet, bu ülkede ilk Kongreyi yapan, İlk Hükümeti kuran, İlk Mavi/beyaz renkteki bayrağı göndere çeken, Cumhuriyet kelimesini dillendiren, ordu olmadan oluşturdukları çetelerle Komünist Rus sistemine direnen, işgalleri, zulümleri, kara kışı aşan Ardahanlıların en son yerel seçimlerde güçlerini ortaya koyduklarının farkında olmazlarsa da mecliste öldürülen ilk milletvekillerinin neden öldürüldüğünü okuyup, düşünmeleri gerekmez mi?

Bilmem ama bugün ülke genelinde bir parti bile kurup, genel başkanlık denen önemli bir görevi bile yapabilen Ardahanlıların 'Güçlü Bir Lobi' kelimesinin anlatmak istediğini er ya da geç de olsa anlamalarını beklerken birçoğunun bunu anlamayıp, yalnız kaldıklarını ve yolun sonuna gelip, treni kaçırdıklarında suçu kendilerine değil, ''Ah hemşo, ah Ardahan'' dediklerinde asıl suçlunun kendileri olduklarını da anlamazlar.
Örnek mi İstanbul'da 3, Kocaeli ve Çanakkale'de 1'er , Ardahan ve 5 ilçe 1 beldede 7 toplamda 12 Belediye Başkanı, Mecliste 7 milletvekili, saray da 2 danışman, onca siyasi, iş insanı, gazeteci, bürokrat, 3 gümrük kapısı, balı, kaşarı eti, doğası, tarihi, 2 ülkeye komşuluğuna karşın hala neden göç vermesi yetmez mi ve bu güce, lobiye, insana sahip olan Ardahan niye bu durumda diye düşünmekte gerekmez mi?
Bilmem ama Ardahan'ın ilk Milletvekili olan Deli Halit Paşa'nın mücadelesini ve öldürülmesine kadar giden hayatının kısa bir bölümünü anlatan aşağıdaki metni okuyalım mı? Suyunu içenin çelikleştiği, toprağı kadar can veren bir yanı Kafkaslarda, diğer yanı Karadeniz'de olan Ardahan'ı, Türk, Ahıskalı, Kürt, Alevi, Terekeme ve kirvesi Şavşatlı Ardahanlıyı bir kez daha anlamak için..
Evet o işte yazı..

DELİ HALİT PAŞA
ALLAH MEKANINI CENNET-İ ALÂ EYLESİN...

Meclisten cenazesi çıkan kahraman...
Rusların elinden Kars'ı alan adamdı...
Soyadı kanunu çıktığında bu yüzden soyadı "Karsıalan" ismini aldı...
Sadece Kars değil, Sarıkamış, Erzurum,
Nene hatun, Erzincan, Ardahan'ı da almıştı...
Savaş meydanlarının kahramanıydı...
Cepheden cepheye koştu...
Trablusgarp savaşı,
Balkan savaşı,
Kafkasya cephesi,
Kurtuluş savaşı...
İki tabancası vardı...
Birine "Namuslu" adını vermişti...
Onunla düşmana ateş ederdi...
Diğerine "Namussuz" der onunla savaştan kaçana ateş ederdi...
Savaş meydanındaki cesaretinden dolayı "Deli Halid Paşa" derlerdi ona...
1923'te Ardahan mebusu seçildi...
Halid Paşa, savaş meydanlarında olduğu gibi kürsüde de kükrüyordu...
Mecliste dönen dolapları ve entrikaları, yolsuzlukları deşifre ediyordu...
M. Kemal'in çevresindekiler ondan rahatsızdı...
Kel Ali ve Kılıç Ali başta olmak üzere...
Mecliste yaptığı bir konuşmada Gazilerin maaşlarının arttırılmasını isteyen Halid Paşa,
"Bütçede para yok" itirazlarına, mecliste dönen dolapları ifade eden şu cevabı verdi :
"Ben Kars'ta, Ermeni çetecilerden 70 araba mücevher ve altın alıp Ankara'ya gönderdim, Ne oldu bunlar..?"
Halid Paşa'nın bu sözleri önce derin bir sessizlik yarattı, Ardından masalara vurmalar ve sonra çıkan tartışma, gürültü, karışıklık ve kavga esnasında vuruldu Halid Paşa...
Enteresandır Halid Paşa, soğuk meclis odalarından birine yatırılmış, 5 gün tedavi edilir gibi yapılmış ve kurşun yaralarından değil ama zatürree etkisiyle ölmüştü...
Meclisten cenazesi çıktı Halid Paşa'nın...
Bu süre zarfında ifadesi bile alınmadı...
Doktor raporu yayınlanmadı...
Meclise gelen ama Halid Paşa'yı görmeyen savcı uygun bir zabıt tuttu...
Olay böylece kapandı gitti...
9 Şubat 1925'te TBMM'de vurulup, 14 Şubat'ta cenazesi çıkan Halid Paşa, M.Kemal'in yakın çevresindeki adamlar tarafından işlenen böyle bir cinayetin kurbanı oldu...
Mekânı cennet olsun...

Not: Bugünkü yazıma kaynak olan eski Ardahan İl Spor Müdürü olan ve şu an Kocaeli'nde İl Spor Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü görevini yapan hemşerim, arkadaşım Metin Çimli'nin Ardahan'ın eski Milletvekili Deli Halit Paşa hakkında yazılan bir yazıyı bana göndermesi ve bu durum ardından Sabah Gazetesi Haber Müdürlüğüne atanan meslektaşım Erhan Öztürk'ün yeni görevi etkili oldu..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.