deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Mehmet Şehirli
Köşe Yazarı
Mehmet Şehirli
 

Haftanın panaroması... Kazananları ve kaybedenleri...

Süper Lig de 4.hafta Kaşımpaşa-Galatasaray maçı ile sona erdi. Şimdi Milli takım arası var. İki hafta lig maçları olmayacak. Transfer de bu akşam 00:00'da bitiyor. Türkiye Futbol Federasyonu çıkıp 1-2 saat ekstra süre tanırsa şaşırmayın. Transferin son gününde imza attırılan hiç bir oyuncunun takımlarına faydalı olacağına da inanmayanlardanım. Çünkü bunun örneklerini yüzlerce kez gördük. Bu hafta Galatasaray ve Beşiktaş kaybetti. Fenerbahçe ise direkten döndü. Başakşehir ve Trabzonspor berabere kaldı. Alanyaspor ise 3 haftada gol yemeyen Hatayspor’u 6-0 yenerek süskse yaptı.  Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim maç sonrası "Yorgunluğu atamadık. Sahada futbolcuların çoğu ayakta durmakta zorlandılar." demesi bence çok da doğru değil. Avrupa’da takımlar haftada iki maç yapıyorlar. Kasımpaşa maçında Galatasaray hiç bir şekilde varlık gösteremedi. Kötü futbol yüzünden de maçı kaybetti. Fatih hoca, "Transfer konuşmaktan bıktım. Biz listemizi verdik. Yönetimin işi ama onun suçlusu da benim. Bütün hataların sorumlu olduğumu yazsınlar. Borçlar bile bendendir. Mevcut kadro ile Ocak ayına kadar nasıl gideriz. Buna bakalım" diyerek Galatasaray taraftarına transfer yapılmayacağının mesajını verdi adeta. Yani bir nevi yönetimi suçladı. Birde maç bitmeden sahayı terketmesine de "Ben sahayı terketmedim. Ben ne Galatasaray'ı bıraktım ne de takımımı bıraktım. Ben sadece maçı bıraktım" demesi de kafaları karıştırdı. Üstelik Fatih hoca ligin ilk maçı Gaziantepspor maçında da maç bitmeden soyunma odasına gitmişti. Ancak Kasımpaşa maçında hakemi protesto ederek "Alın kendiniz oynayın" diyerek sahadan ayrıldığını herkes duydu.  Normal şartlarda TFF şartları gereği sahayı terk etmesinden ceza alması gerekirdi. Belki de Terim ilk anda bunu düşünemden hareket etti ve ceza geleceğini düşünerek de "terk etme" olayının perde arkasını değiştirdi. Bakalım buna TFF nasıl bir açıklama getirecek? Beşiktaş’ta ise durumlar tamamen karışık. Orada da Sergen Yalçın, yönetimden oldukça rahatsız. Yapılan transferlerin çoğundan haberi olmadığından yakınan Sergen hoca "Kazanma ihtimalimiz çok zordu. Bu oyun ile mağlubiyet kaçınılmazdı. Çok vasat bir oyun oynadık. Ligin çok başındayız ama ipler kopmaya başladı. Bir çok problem var." diyerek kendi takımını topa tuttu. Transfer için de Sergen hoca "Bu soruyu transfer yapanlara soracaksınız. Onlar daha iyi cevap verir" diyerek de yönetime mesaj verdi.   Sergen hoca, son derece haklı. Yönetim hocanın istediği futbolcuların çoğunu alamadı. Sergen Hoca da hem konumu gereği hem de takıma zarar vermemek adına çok fazla açıklama yapmak istemedi. iki maç üst üste kaybetti. Şampiyonlar Ligi'nden ve sonra da Avrupa Ligi'nden elendi. Ligde iki mağlubiyet aldı. Ama hocanın istediği futbolcular alınsaydı belki Beşiktaş şu anda Avrupa kupalarında ülkemizi temsil eden takımlardan biri olacaktı. Burak Yılmaz'ın takımdan ayrılmasından bu güne kadar bir santrafor transfer edemeyen bir yönetim var. Portekiz'den alınan Aboubakar sakat. O da aynı Falcao gibi olacak. Portekiz’de gazeteci arkadaşıma sordum o da bana sakat olduğunu söyledi.  Geçen sene Abdullah Avcı ile yaşanan sorunlar Beşiktaş’ta aynen devam ediyor. Sergen Yalçın ile de yollar ayrılırsa ben hiç şaşırmam. Zaten Sergen Yalçın’ın ben ne kadar dobra bir adam olduğunu çok iyi bilirim. Bu gidişde yönetim ile arasının iyi olmadığı da çok açık ortada.  Bu tür durumlarda yönetimler teknik direktörleri değiştirmekte çare bulurlar. Suçu kendi üstlerine asla ama asla almazlar. Suçlu olarak da teknik direktörleri gösterirler.  Yönetim dua etsin de maçlar seyircisiz. Yoksa tribünlerden yönetim istifa sesleri kulaklarımızda çınlardı. Şu anda taraftar baskısı sadece sosyal medyada var. Fenerbahçe'de bu hafta ipten döndü. Fatih Karagümrük maçında ikinci penaltı gol olsa 2 puan gidecekdi. Maç berabere bitse bütün suç Erol Bulut’undu. Maç 2-0 olmuş, yaptığı değişikler yanlış. Hoca Sosa’yı çıkarıp Tolgay'ı alması büyük yanlıştı. Hatay maçında da Tolgay ile başlamıştı ve Tolgay ayağında çok top tutması ile eleştirilmişti. Fatih Karagümrük maçında da oyuna girdiğinden sonra tam 4 top kaybedip takımını zora soktu. Tolgau’nın Fenerbahçe takımında yeri olmadığı kesin.  Fatih Karagümrük maçında Erol Bulut’un yatıp kalkıp kaleci Altay’a dua etmesi lazım. Çünkü Altay oynanan son 4 maçta da takımın en iyisi.  Samatta'nın nasıl faydalı bir santrfor oluğu ortada. Attığı iki golde çok akıl doluydu. Milli takım arasını Fenerbahçe iyi değerlendirirse emin adımlarla şampiyonluğa doğru gider. Başakşehir, kendi sahasında Göztepe ile oynadığı maçta berabere kaldı. Okan hoca hala takımını şampiyonluk havasından çıkaramamış. Ama şunu unutmamak lazım Başakşehir bir projeydi ve o proje başında Abdullah Avcı vardı. Abdullah Avcı gittiğinden beri takımda bir değişklik olduğu belliydi. 4 maçtır seyrettiğim Başakşehir’de santrfor ve sol bek yok. Dembaba Başakşehir'in santrforu değil. Okan hoca’nın bir santrafor istediğini biliyorum. Sol bek Hasan Ali’de Başakşehir’in oyuncusu değil. Fenerbahçe’de oynadığı yıllarda da ben beğenmediğim bir futbolcu. Fenerbahçe'nin ıskarta ettiği oyuncuyu Şampiyonlar Ligi kadrosunun ana oyuncusu olarak koyarsan sonuçları da bu olur. Ayağına gelen her topu geriye veren bir futbolcu sol bek olamaz. Bekler hep hücumu düşünmesi lazım. Başakşehir çok gol pozisyonuna giriyor ama santrfor olmadığı için gol atamıyor. Abdullah Avcı’nın bıraktığı kadro Emre hariç hemen hemen aynı. Borcu olmayan kulüplerimizin başında gelen Başakşehir, muhakkak iyi bir santrfor alması lazım. Yoksa bu sene çok zorlanır. Mevcut oyun ile Şampiyonlar Ligi'nde puan almak bir yana gol bile atamamak büyük utanç olur. Trabzonspor'a gelince onun da defansı alarm veriyor. Yaptığı transferler daha meyvasının vermedi. Yapacağın transferler nokta atışı olması lazım. Nokta atışı ligimizde Alanyaspor var.  Trabzonspor’un sezonu eddie Newton ile bitirir mi bitirmez mi bilemem ama Gaziantepspor’un kazandığı penaltıya yaptığı yorum çok yanlış. Penaltı doğru. Newton’un futbolcusunu suçlu bulması gerekir. Trabzonspor'da da Ünal Karaman gittiğinden beri toparlanamadı. Başkan Ağaoğlu da sürekli ama sürekli hakemlere yükleniyor.  Alanyaspor’un beş futbolcusu takımdan ayrıldı ama yerine alınan oyuncular gidenleri hiç de aratmadılar. 3 maçta gol yemeyen Hatayspor’ 6-0 yenerek lig yarışında ben de varım diyor
Ekleme Tarihi: 05 Ekim 2020 - Pazartesi

Haftanın panaroması... Kazananları ve kaybedenleri...

Süper Lig de 4.hafta Kaşımpaşa-Galatasaray maçı ile sona erdi. Şimdi Milli takım arası var. İki hafta lig maçları olmayacak. Transfer de bu akşam 00:00'da bitiyor. Türkiye Futbol Federasyonu çıkıp 1-2 saat ekstra süre tanırsa şaşırmayın. Transferin son gününde imza attırılan hiç bir oyuncunun takımlarına faydalı olacağına da inanmayanlardanım. Çünkü bunun örneklerini yüzlerce kez gördük.

Bu hafta Galatasaray ve Beşiktaş kaybetti. Fenerbahçe ise direkten döndü. Başakşehir ve Trabzonspor berabere kaldı. Alanyaspor ise 3 haftada gol yemeyen Hatayspor’u 6-0 yenerek süskse yaptı. 

Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim maç sonrası "Yorgunluğu atamadık. Sahada futbolcuların çoğu ayakta durmakta zorlandılar." demesi bence çok da doğru değil. Avrupa’da takımlar haftada iki maç yapıyorlar. Kasımpaşa maçında Galatasaray hiç bir şekilde varlık gösteremedi. Kötü futbol yüzünden de maçı kaybetti. Fatih hoca, "Transfer konuşmaktan bıktım. Biz listemizi verdik. Yönetimin işi ama onun suçlusu da benim. Bütün hataların sorumlu olduğumu yazsınlar. Borçlar bile bendendir. Mevcut kadro ile Ocak ayına kadar nasıl gideriz. Buna bakalım" diyerek Galatasaray taraftarına transfer yapılmayacağının mesajını verdi adeta. Yani bir nevi yönetimi suçladı. Birde maç bitmeden sahayı terketmesine de "Ben sahayı terketmedim. Ben ne Galatasaray'ı bıraktım ne de takımımı bıraktım. Ben sadece maçı bıraktım" demesi de kafaları karıştırdı. Üstelik Fatih hoca ligin ilk maçı Gaziantepspor maçında da maç bitmeden soyunma odasına gitmişti. Ancak Kasımpaşa maçında hakemi protesto ederek "Alın kendiniz oynayın" diyerek sahadan ayrıldığını herkes duydu. 

Normal şartlarda TFF şartları gereği sahayı terk etmesinden ceza alması gerekirdi. Belki de Terim ilk anda bunu düşünemden hareket etti ve ceza geleceğini düşünerek de "terk etme" olayının perde arkasını değiştirdi. Bakalım buna TFF nasıl bir açıklama getirecek?

Beşiktaş’ta ise durumlar tamamen karışık. Orada da Sergen Yalçın, yönetimden oldukça rahatsız. Yapılan transferlerin çoğundan haberi olmadığından yakınan Sergen hoca "Kazanma ihtimalimiz çok zordu. Bu oyun ile mağlubiyet kaçınılmazdı. Çok vasat bir oyun oynadık. Ligin çok başındayız ama ipler kopmaya başladı. Bir çok problem var." diyerek kendi takımını topa tuttu. Transfer için de Sergen hoca "Bu soruyu transfer yapanlara soracaksınız. Onlar daha iyi cevap verir" diyerek de yönetime mesaj verdi.  
Sergen hoca, son derece haklı. Yönetim hocanın istediği futbolcuların çoğunu alamadı. Sergen Hoca da hem konumu gereği hem de takıma zarar vermemek adına çok fazla açıklama yapmak istemedi. iki maç üst üste kaybetti. Şampiyonlar Ligi'nden ve sonra da Avrupa Ligi'nden elendi. Ligde iki mağlubiyet aldı. Ama hocanın istediği futbolcular alınsaydı belki Beşiktaş şu anda Avrupa kupalarında ülkemizi temsil eden takımlardan biri olacaktı.

Burak Yılmaz'ın takımdan ayrılmasından bu güne kadar bir santrafor transfer edemeyen bir yönetim var. Portekiz'den alınan Aboubakar sakat. O da aynı Falcao gibi olacak. Portekiz’de gazeteci arkadaşıma sordum o da bana sakat olduğunu söyledi. 
Geçen sene Abdullah Avcı ile yaşanan sorunlar Beşiktaş’ta aynen devam ediyor. Sergen Yalçın ile de yollar ayrılırsa ben hiç şaşırmam. Zaten Sergen Yalçın’ın ben ne kadar dobra bir adam olduğunu çok iyi bilirim. Bu gidişde yönetim ile arasının iyi olmadığı da çok açık ortada. 

Bu tür durumlarda yönetimler teknik direktörleri değiştirmekte çare bulurlar. Suçu kendi üstlerine asla ama asla almazlar. Suçlu olarak da teknik direktörleri gösterirler. 
Yönetim dua etsin de maçlar seyircisiz. Yoksa tribünlerden yönetim istifa sesleri kulaklarımızda çınlardı. Şu anda taraftar baskısı sadece sosyal medyada var.

Fenerbahçe'de bu hafta ipten döndü. Fatih Karagümrük maçında ikinci penaltı gol olsa 2 puan gidecekdi. Maç berabere bitse bütün suç Erol Bulut’undu. Maç 2-0 olmuş, yaptığı değişikler yanlış. Hoca Sosa’yı çıkarıp Tolgay'ı alması büyük yanlıştı. Hatay maçında da Tolgay ile başlamıştı ve Tolgay ayağında çok top tutması ile eleştirilmişti. Fatih Karagümrük maçında da oyuna girdiğinden sonra tam 4 top kaybedip takımını zora soktu. Tolgau’nın Fenerbahçe takımında yeri olmadığı kesin. 
Fatih Karagümrük maçında Erol Bulut’un yatıp kalkıp kaleci Altay’a dua etmesi lazım. Çünkü Altay oynanan son 4 maçta da takımın en iyisi. 
Samatta'nın nasıl faydalı bir santrfor oluğu ortada. Attığı iki golde çok akıl doluydu. Milli takım arasını Fenerbahçe iyi değerlendirirse emin adımlarla şampiyonluğa doğru gider.

Başakşehir, kendi sahasında Göztepe ile oynadığı maçta berabere kaldı. Okan hoca hala takımını şampiyonluk havasından çıkaramamış. Ama şunu unutmamak lazım Başakşehir bir projeydi ve o proje başında Abdullah Avcı vardı. Abdullah Avcı gittiğinden beri takımda bir değişklik olduğu belliydi. 4 maçtır seyrettiğim Başakşehir’de santrfor ve sol bek yok. Dembaba Başakşehir'in santrforu değil. Okan hoca’nın bir santrafor istediğini biliyorum. Sol bek Hasan Ali’de Başakşehir’in oyuncusu değil. Fenerbahçe’de oynadığı yıllarda da ben beğenmediğim bir futbolcu. Fenerbahçe'nin ıskarta ettiği oyuncuyu Şampiyonlar Ligi kadrosunun ana oyuncusu olarak koyarsan sonuçları da bu olur. Ayağına gelen her topu geriye veren bir futbolcu sol bek olamaz. Bekler hep hücumu düşünmesi lazım. Başakşehir çok gol pozisyonuna giriyor ama santrfor olmadığı için gol atamıyor. Abdullah Avcı’nın bıraktığı kadro Emre hariç hemen hemen aynı. Borcu olmayan kulüplerimizin başında gelen Başakşehir, muhakkak iyi bir santrfor alması lazım. Yoksa bu sene çok zorlanır. Mevcut oyun ile Şampiyonlar Ligi'nde puan almak bir yana gol bile atamamak büyük utanç olur.

Trabzonspor'a gelince onun da defansı alarm veriyor. Yaptığı transferler daha meyvasının vermedi. Yapacağın transferler nokta atışı olması lazım. Nokta atışı ligimizde Alanyaspor var. 
Trabzonspor’un sezonu eddie Newton ile bitirir mi bitirmez mi bilemem ama Gaziantepspor’un kazandığı penaltıya yaptığı yorum çok yanlış. Penaltı doğru. Newton’un futbolcusunu suçlu bulması gerekir. Trabzonspor'da da Ünal Karaman gittiğinden beri toparlanamadı. Başkan Ağaoğlu da sürekli ama sürekli hakemlere yükleniyor. 

Alanyaspor’un beş futbolcusu takımdan ayrıldı ama yerine alınan oyuncular gidenleri hiç de aratmadılar. 3 maçta gol yemeyen Hatayspor’ 6-0 yenerek lig yarışında ben de varım diyor

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.