Milli takımımız 28 sene sonra Rusya Milli Takımı'nı yenerek bizi sevindirdi. Mühim olan aslında futbolda kazanmak. Uluslar Ligi Grubu'nda aldığımız bu galibiyet bizi umutlandırdı ama Milli Takım üç gol atmasına rağmen ikinci yarı oynanan futbol bu umutlarımızı biraz eksiltti.
Rakip takım 1-0 galip dakika 24 bir oyuncuları atılıyor. Ve uzatmalarla birlikte 72 dakika önemli bir oyuncuları eksik.
Fakat Rusya maç boyunca on kişi oynuyormuş gibi değildi. Sahada oynadıkları futbol 11'e 11 gibiydi. Yüzde 51 topla oymana yüzdesi de onlardan yanaydı. İkinci devre takımımızın üç tane atağı oldu sadece. Ben hep yazıyorum. Şenol Güneş’le bu iş olmaz diye. Şenol hoca saha içindeki futbolu okumasını çok iyi yapamıyor. Yılda 3,2 milyon Euro maaş alıp işine bakıyor sadece. Maç 3-1 olmuş takımımızda bir değişiklik yok. Topun arkasında oynamaya devam ediyoruz.
Takımın en iyisi Cengiz’i çıkarıyor. Olacak gibi değil! Çünkü Cengiz gördüğü sarı kartla Macaristan maçında cezalı duruma düştü. Hoca basın toplantısında “Cengiz’i çıkarmakta geç kaldım” diye itiraf etmesi de düşündürücüydü. İrfancan ve Mahmut'da daha önce takıma alınmalıydı. Bunları yazmak Milli Takımı eleştirmek değil. Gerçekleri söylüyorum. Galip gelmek tabi ki çok güzel bir sonuç.
Mert’in mutlak gol pozisyonu olan 3 topu çıkarması da futbol şansı olarak düşünüyorum. Maçta Zeki Çelik sakatlandıktan sonra da tam 2.5 dakikada eksik oynadık. Hırvatistan maçında takımın en iyi futboculardan biri olan Nazım Sangare kadroda yok. Şenol hoca 2.5 dakika maça kimi sokacağını düşünmüş olsa gerek.
10 kişi kalan rakibe karşı skor üstünlüğünü aldığımız anda oyun üstünlüğünü de almamız gerekyiordu. Ama bunu tam olarak başaramasak da galip gelmesini bildik. Dedim ya önemli olan galip gelmek. Ama her zaman şans bu şekilde yüzümüze gülmeyebilir.
Şimdi Çarşamba günü deplasmanda Macaristan ile oynayacağız. İnşallah yaptığımız hataları yapmayız da maçı galip bitiririz.