deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

ÖLÜM HABERLERİ...

Balyoz, çekiç yetmedi 17 Aralık, kalmadı 15 Temmuz, sonra 5 değil, 11 maaş, Irak, Suriye, Arap Baharı, Libya, Akdeniz, Ege, pandemi, ekonomik kriz, patates, soğan çocuk hatta kadın bezi krizi, kar, kış derken şimdide gaz çıkaracağız diye umutlandığımız Karadeniz yani Kafkasya.. Ve bunların içinde en ağır haberler ise alınan ölüm haberleri.. Gündemi takip etmekten bi hal olduğumuz bir anda gelen son dakika haberler, alınan karar haberin şoke ettiği bizlerin hangisine ağlayacağımızı bile şaşırdığımız hızlı gündemin aktığı ve aslında bu haberlerin bugün ya da yarın veya daha erken  gelen haber olduğunu da anlamadan 'olamaz, doğru mu, nasıl olmuş?' şeklinde saçma sorularla geri çevirmeye kalkarız her kapanan sayfayı yeniden açmak isterken.. Rusya'nın mı, Putin'in mi girdiği tartışılan Ukrayna'daki bombaların ağlattığı bebeklerin sesleri eşliğinde tankların ezip geçtiği insan vücutlarının yollarda görüntülendiği bir esnada sizden uzakta olanlara üzülürken çok yakınınız olan birinin hayata veda ettiğinin haberini alırsınız, komşu metin abi, akraba, nine, dede, mahalle muhtarı, kaldığın evin komşusu, dost, arkadaş öldü diye.. Evet, uzakta olup, son görev denen cenazesine bile katılamayacak bir durumda aldığınız ölüm haberi ile aslında her gün yeni bir sarsıntı ve küçük kıyametler yaşarsınız ölüm sırasının size doğru geldiğini üstünüze alınmazsınız bile.. Son olarak aldığım ölüm haberlerinin kaç tane olduğunu düşünüp, sıralamaya kalktığımda sayının hiçte az olmadığı gibi hepsinin bende birer derin yara açtığını acıyan yüreğimle hissederken son ölüm haberleri ile bir kez daha sarsılıp, kala kalıyorum yerimde.. Çünkü en son aldığım haber son gördüğümde sırtındaki parkanın çok güzel olduğunu ve şakadan da olsa 'Amca o parka benim, lütfen evdekilerine söyle' diyerek takıldığım ve elinde büyüdüğüm, komşu esnaf amca rahmetli Enver Balcı amcanın akrabası, çok sevdiğim kardeşimin kayınpederi, verdiği hayat mücadelesinde benim kadar yorgun ama yılmayan oğlum gibi iş hayatında izimizde olan Fatih yeğenimin babası Ergin Balcı'nın babası Ömer amca'nın rahmetli eşinin hemen ardından bu dünyayı terk ettiği haberini alıyordum.. Gerçi baba dostu, Ardahan'ın ilk yıldızlı otellerinden birini yapan ve sonradan feto davasından yargılanıp, savcılıktan atılan savcının önüne geleni tutukladığı hayali operasyonlar ardından tutuklanan  ve uzun süre sonra da olsa hapisten çıkan ama ikinci hayatını yaşamadan hayata Ankara'da göz yuman Özcan Uygur'un yakını, eski solculardan Ercan Uygur, ardından Ardahan şiirlerini yazıp, seslendiren şair ruhlu Yusuf Ziya Kaya, şehir kulübünde birlikte parasına oyun oynadığım Kamile ablanın eşi Metin abi, Ömer Balcı, mahallemiz muhtarlarından Nurettin Alihanoğlu ve haberlerimize konu olan onca insanı kaybetmenin üzüntüsü içindeydim. Kiminin yakınını arayıp, başsağlığı dilediğim kimini ise unutamayıp, yakınlarını tanımadığımdan arayamadığım nice insanın sessiz, sedasız terk etmeye devam ettiği şu ölümlü dünyada en sarsıcı ölümlerden biri de tam konuğum olacakken uğradığı silahlı saldırı sonucu aramızdan ayrılan gazeteci meslektaşım Güngör Arslan'dı. Evet, son olarak Hakkâri'de de tanımadığım bir gazetecinin yaşanan olay ardından öldürüldüğünü haber alırken bu dünyanın ne sana, ne de bana kalacağını düşünmeden ABD'nin gazına gelip, Putin'in ölüm tankları ile ülkesini yerle bir ettiren Ukrayna başkanı Volodimir Zelenski'nin kaldığı gibi aslında hepimizin  tek başına kaldığı bir dünyada yaşarken öldüğümüzden bile bir haber olduğumuzu anlıyordum,  gözlerimden düşen bir göz damlasıyla..
Ekleme Tarihi: 28 Şubat 2022 - Pazartesi

ÖLÜM HABERLERİ...

Balyoz, çekiç yetmedi 17 Aralık, kalmadı 15 Temmuz, sonra 5 değil, 11 maaş, Irak, Suriye, Arap Baharı, Libya, Akdeniz, Ege, pandemi, ekonomik kriz, patates, soğan çocuk hatta kadın bezi krizi, kar, kış derken şimdide gaz çıkaracağız diye umutlandığımız Karadeniz yani Kafkasya..
Ve bunların içinde en ağır haberler ise alınan ölüm haberleri..
Gündemi takip etmekten bi hal olduğumuz bir anda gelen son dakika haberler, alınan karar haberin şoke ettiği bizlerin hangisine ağlayacağımızı bile şaşırdığımız hızlı gündemin aktığı ve aslında bu haberlerin bugün ya da yarın veya daha erken  gelen haber olduğunu da anlamadan 'olamaz, doğru mu, nasıl olmuş?' şeklinde saçma sorularla geri çevirmeye kalkarız her kapanan sayfayı yeniden açmak isterken..
Rusya'nın mı, Putin'in mi girdiği tartışılan Ukrayna'daki bombaların ağlattığı bebeklerin sesleri eşliğinde tankların ezip geçtiği insan vücutlarının yollarda görüntülendiği bir esnada sizden uzakta olanlara üzülürken çok yakınınız olan birinin hayata veda ettiğinin haberini alırsınız, komşu metin abi, akraba, nine, dede, mahalle muhtarı, kaldığın evin komşusu, dost, arkadaş öldü diye..
Evet, uzakta olup, son görev denen cenazesine bile katılamayacak bir durumda aldığınız ölüm haberi ile aslında her gün yeni bir sarsıntı ve küçük kıyametler yaşarsınız ölüm sırasının size doğru geldiğini üstünüze alınmazsınız bile..
Son olarak aldığım ölüm haberlerinin kaç tane olduğunu düşünüp, sıralamaya kalktığımda sayının hiçte az olmadığı gibi hepsinin bende birer derin yara açtığını acıyan yüreğimle hissederken son ölüm haberleri ile bir kez daha sarsılıp, kala kalıyorum yerimde..
Çünkü en son aldığım haber son gördüğümde sırtındaki parkanın çok güzel olduğunu ve şakadan da olsa 'Amca o parka benim, lütfen evdekilerine söyle' diyerek takıldığım ve elinde büyüdüğüm, komşu esnaf amca rahmetli Enver Balcı amcanın akrabası, çok sevdiğim kardeşimin kayınpederi, verdiği hayat mücadelesinde benim kadar yorgun ama yılmayan oğlum gibi iş hayatında izimizde olan Fatih yeğenimin babası Ergin Balcı'nın babası Ömer amca'nın rahmetli eşinin hemen ardından bu dünyayı terk ettiği haberini alıyordum..
Gerçi baba dostu, Ardahan'ın ilk yıldızlı otellerinden birini yapan ve sonradan feto davasından yargılanıp, savcılıktan atılan savcının önüne geleni tutukladığı hayali operasyonlar ardından tutuklanan  ve uzun süre sonra da olsa hapisten çıkan ama ikinci hayatını yaşamadan hayata Ankara'da göz yuman Özcan Uygur'un yakını, eski solculardan Ercan Uygur, ardından Ardahan şiirlerini yazıp, seslendiren şair ruhlu Yusuf Ziya Kaya, şehir kulübünde birlikte parasına oyun oynadığım Kamile ablanın eşi Metin abi, Ömer Balcı, mahallemiz muhtarlarından Nurettin Alihanoğlu ve haberlerimize konu olan onca insanı kaybetmenin üzüntüsü içindeydim.
Kiminin yakınını arayıp, başsağlığı dilediğim kimini ise unutamayıp, yakınlarını tanımadığımdan arayamadığım nice insanın sessiz, sedasız terk etmeye devam ettiği şu ölümlü dünyada en sarsıcı ölümlerden biri de tam konuğum olacakken uğradığı silahlı saldırı sonucu aramızdan ayrılan gazeteci meslektaşım Güngör Arslan'dı.
Evet, son olarak Hakkâri'de de tanımadığım bir gazetecinin yaşanan olay ardından öldürüldüğünü haber alırken bu dünyanın ne sana, ne de bana kalacağını düşünmeden ABD'nin gazına gelip, Putin'in ölüm tankları ile ülkesini yerle bir ettiren Ukrayna başkanı Volodimir Zelenski'nin kaldığı gibi aslında hepimizin  tek başına kaldığı bir dünyada yaşarken öldüğümüzden bile bir haber olduğumuzu anlıyordum,  gözlerimden düşen bir göz damlasıyla..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.