deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

Türk İhtilali! 

Bugünkü yazıma başlamadan önce merak ettiğim mevcut iktidarla arası çok iyi olmadığı iddia edilen hatta bu iktidarın gitmesi için muhalefete, basına ve STK’lara gerekli desteğin verilmesi gerektiğini ima ettiği söylenen Joe Biden ve onun idare ettiği dünyaya yön veren ABD, bu aralar havuz medyasının etkisinde olan ülkede hiç gündeme gelmiyor, hatta öyle bir başkan ya da ülke yokmuş gibi bir havanın olduğunu sizde fark ediyor musunuz? Yoksa bu görmemezlik her an kopacak denen fırtına öncesi sessizlik mi bilmem ama benim gördüğüm tüm dünyada eli/kolu hatta özel ülke bürosu olduğu ileri sürülen yeşil dolarıyla dünyayı sarsan ABD bugünlerde adeta kasıtlı, bilerek unutturulmaya çalışılıyor sanki... Çünkü Fransa başta olmak üzere Demirtaş ile Kavala gibi davaları, onca adaletsizlik ve hukuksuzluk ardından AİHM ve Konseyinin aldığı kararları ile sık sık mevcut hükümetin tepkisini alan ve kara kıta olarak bilinen ülkeleri sömürmekle suçlanan Avrupa gibi ABD'nin gündeme gelmediği ya da bilerek görmezden gelindiğidir... Neyse bugünkü yazımıza ve konumuza gelecek olursak iki yüz elli yıl önce yaşanan bir konu ile bugünü  terazime koyacağım.  Hala model olan ve tartışılan Fransız ihtilalinin geçmişi ve gelişimini okudunuz mu, izlediniz mi bilmem ama bugün yaşananlar sanki dünü, Fransız ihtilalini andırıyor gibi... Yani hala inanmadığım ve başta Trump'un bütçesine ödeme yapmadığı Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere sağlık örgütlerinin boşalan bütçelerini doldurmak için uydurduklarını düşündüğüm Koronanın 2 yıl önce tetiklediği ve bugün ekonomik kriz olarak karşımıza çıkan sıkıntıların sanki 5 Mayıs 1789 yılında yaşanan ve tüm dünyada değişime neden olan Fransız ihtilalini hatırlatıyor gibi.. Tam da bir taraftan  memleketim Ardahan'ı dolaşırken diğer taraftan yanımda olan Dağhan torunuma söyleyip, yazdırdığım bugünkü yazıma tam başlamışken bir tarafı Ardahan, Kars üzerinde değil Iğdır üzerinden yeniden uzanılmak istenen Kafkasya'da, diğer tarafı Orta Asya'da bulunan ülkeler arasında olan denize kıyısı olmayan Kazakistan'da uygulanmak istenen zamlar ardından başlayan eylemler dolayısıyla hükümetin görevden alındığı ama ordunun müdahalesine rağmen halkın cumhurbaşkanı sarayına kadar dayandığını duyuyordum. Gerçi Erdoğan'ın, 'Muhalefet partilerinin sokaklara dökülmesine izin verilmeyeceğini , dökülmeleri halinde hepsini önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız" diyerek muhalefet üzerinden sanki Kazakistan tehlikesini sezmişçesine kamuoyuna yani olur ya sokağa çıkabilir diye korkulan halka verdiği üstü kapalı mesajı vermesinin üzerinden 24 saat geçmemişti. Hem de tamda dünyanın mineral ve fosil yakıt kaynaklarına yani uranyum, krom, kurşun, çinko,  kömür, altın ve demiri , en büyük 11. petrol ve doğal gaz rezervlerine, 3.5 milyar ton petrol ve 2.5 milyar metreküp gaz kaynaklarına sahip ülkesinde başta akaryakıta olmak üzere birçok tüketim maddesine gelen zamlarla hükümetin görevden alınmasına neden olan olaylar dünyanın birinci gündemi olurken. Evet, 'sadece bizde mi enflasyon artıyor. inanmıyorsanız bakın Almanya, İtalya, İngiltere bile zorda' denip, 'şimdilik' ülkede yaşanabilecek ihtimallere baktığımızda önümüze Fransa ihtilali olarak bilinen yani Fransız Devrimi veya Fransız İhtilâli öncesi olaylara benzer dünya genelinde yaşanan birçok gelişmeyi görmekteyiz.  Benim, aktarmaya çalıştığım düşüncemin daha iyi anlaşılması ve bu yazımda ne anlatmak istediğimi daha iyi ima etmesi için adına 'Türk ithali' başlığını koyduğum yazıma son verirken 'Fransız ihtilali' olarak bilinene bir kez daha bakalım derim. Çünkü bugün 250 yıl önce yaşananları hatırlatan Fransız ihtilali ardından mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması ardından Katolik Kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanması ile devam eden olaylar ardından yaşananlar Avrupa ve Dünya tarihinde büyük bir dönüm noktası mı? Bugün virgül olarak ülkemizin de aralarında bulunduğu onca ülkede devam eden olaylar..
Ekleme Tarihi: 06 Ocak 2022 - Perşembe

Türk İhtilali! 

Bugünkü yazıma başlamadan önce merak ettiğim mevcut iktidarla arası çok iyi olmadığı iddia edilen hatta bu iktidarın gitmesi için muhalefete, basına ve STK’lara gerekli desteğin verilmesi gerektiğini ima ettiği söylenen Joe Biden ve onun idare ettiği dünyaya yön veren ABD, bu aralar havuz medyasının etkisinde olan ülkede hiç gündeme gelmiyor, hatta öyle bir başkan ya da ülke yokmuş gibi bir havanın olduğunu sizde fark ediyor musunuz?
Yoksa bu görmemezlik her an kopacak denen fırtına öncesi sessizlik mi bilmem ama benim gördüğüm tüm dünyada eli/kolu hatta özel ülke bürosu olduğu ileri sürülen yeşil dolarıyla dünyayı sarsan ABD bugünlerde adeta kasıtlı, bilerek unutturulmaya çalışılıyor sanki...
Çünkü Fransa başta olmak üzere Demirtaş ile Kavala gibi davaları, onca adaletsizlik ve hukuksuzluk ardından AİHM ve Konseyinin aldığı kararları ile sık sık mevcut hükümetin tepkisini alan ve kara kıta olarak bilinen ülkeleri sömürmekle suçlanan Avrupa gibi ABD'nin gündeme gelmediği ya da bilerek görmezden gelindiğidir...
Neyse bugünkü yazımıza ve konumuza gelecek olursak iki yüz elli yıl önce yaşanan bir konu ile bugünü  terazime koyacağım.
 Hala model olan ve tartışılan Fransız ihtilalinin geçmişi ve gelişimini okudunuz mu, izlediniz mi bilmem ama bugün yaşananlar sanki dünü, Fransız ihtilalini andırıyor gibi...
Yani hala inanmadığım ve başta Trump'un bütçesine ödeme yapmadığı Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere sağlık örgütlerinin boşalan bütçelerini doldurmak için uydurduklarını düşündüğüm Koronanın 2 yıl önce tetiklediği ve bugün ekonomik kriz olarak karşımıza çıkan sıkıntıların sanki 5 Mayıs 1789 yılında yaşanan ve tüm dünyada değişime neden olan Fransız ihtilalini hatırlatıyor gibi..
Tam da bir taraftan  memleketim Ardahan'ı dolaşırken diğer taraftan yanımda olan Dağhan torunuma söyleyip, yazdırdığım bugünkü yazıma tam başlamışken bir tarafı Ardahan, Kars üzerinde değil Iğdır üzerinden yeniden uzanılmak istenen Kafkasya'da, diğer tarafı Orta Asya'da bulunan ülkeler arasında olan denize kıyısı olmayan Kazakistan'da uygulanmak istenen zamlar ardından başlayan eylemler dolayısıyla hükümetin görevden alındığı ama ordunun müdahalesine rağmen halkın cumhurbaşkanı sarayına kadar dayandığını duyuyordum.
Gerçi Erdoğan'ın, 'Muhalefet partilerinin sokaklara dökülmesine izin verilmeyeceğini , dökülmeleri halinde hepsini önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız" diyerek muhalefet üzerinden sanki Kazakistan tehlikesini sezmişçesine kamuoyuna yani olur ya sokağa çıkabilir diye korkulan halka verdiği üstü kapalı mesajı vermesinin üzerinden 24 saat geçmemişti.
Hem de tamda dünyanın mineral ve fosil yakıt kaynaklarına yani uranyum, krom, kurşun, çinko,  kömür, altın ve demiri , en büyük 11. petrol ve doğal gaz rezervlerine, 3.5 milyar ton petrol ve 2.5 milyar metreküp gaz kaynaklarına sahip ülkesinde başta akaryakıta olmak üzere birçok tüketim maddesine gelen zamlarla hükümetin görevden alınmasına neden olan olaylar dünyanın birinci gündemi olurken.
Evet, 'sadece bizde mi enflasyon artıyor. inanmıyorsanız bakın Almanya, İtalya, İngiltere bile zorda' denip, 'şimdilik' ülkede yaşanabilecek ihtimallere baktığımızda önümüze Fransa ihtilali olarak bilinen yani Fransız Devrimi veya Fransız İhtilâli öncesi olaylara benzer dünya genelinde yaşanan birçok gelişmeyi görmekteyiz. 
Benim, aktarmaya çalıştığım düşüncemin daha iyi anlaşılması ve bu yazımda ne anlatmak istediğimi daha iyi ima etmesi için adına 'Türk ithali' başlığını koyduğum yazıma son verirken 'Fransız ihtilali' olarak bilinene bir kez daha bakalım derim.
Çünkü bugün 250 yıl önce yaşananları hatırlatan Fransız ihtilali ardından mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması ardından Katolik Kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanması ile devam eden olaylar ardından yaşananlar Avrupa ve Dünya tarihinde büyük bir dönüm noktası mı? Bugün virgül olarak ülkemizin de aralarında bulunduğu onca ülkede devam eden olaylar..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.