Yine bir pazar günü kızım Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz ile birlikte her hafta Tempo Tv’de canlı olarak sunduğumuz canlı yayın programımıza giderken çalan telefona bakıyorum. Arayan dostum Güven Kotan… Hoş beşten sonra “Fakir seni takip ediyorum, mücadeleni kutluyorum ama üzülüyorum da çünkü ne yapsan bu topluma yaranamamanın en güzel örneğisin..  Yorma kendini artık, boş ver. Sende senin sıkça yazdığın gibi artık benim gibi torunlarınla oyna..” diyordu.. Batı kentlerinde bulunan ve her buluştuğumuzda fikren ve manen desteğini gördüğüm isimler arasında baş sıralarda bulunan Kotan’ın bu telefonu ardından vedalaşıp, birkaç gün sonra görüşme sözleşmesiyle geçen birkaç gün sonra vefat ettiğini duyuyor, onca kaybın yaşattığı duyguyla bir kez daha kalakalıyorum... Ve kalkıp gidiyorum son görevimi yapmak için beklemediğimiz bir anda 75 yaşında aramızdan ayrılan Güven abinin sadece benle değil, yüzlerce dostunun katıldığı cenaze törenine... Ağlayan kadınların ağıtları eşliğinde kurulan taziye çadırına geçerken “Çay içer misin?” teklifini aldığım ama içmediğim masada otururken birçok hemşerimin yaşadığı ama yerelde yani belediyede, TBMM’de hatta muhtarlıkta yok denecek kadar olan, birkaç idareci, çalışan dışında temsil edilmeyen Kocaeli'nin Darıca ilçesinde gazete dağıttığım günleri hatırlıyorum. Siyasal anlamda aynı düşünmememize rağmen bana baş yazarlık veren sevgili meslektaşım, abim İsmail Kahraman’ın sahipliğini yaptığı dönemde Gebze ve Darıca’da dağıttığım Yeni Gebze Gazetesinin ve yazdıklarımın iyi bir okuru olan Güven Kotan’ın yaslı ailesinin karşıladığı misafirler arasında gelen bir misafiri getirip, bizim masaya oturttular.. 'Ekonomi kitabı yazdım' diyen ancak ekonominin ne halde olduğu görünen ülkenin başında kalmak için yeniden aday olduğunu belirten Erdoğan’ın bu kez aşı bulmuş bilim adamı edasıyla 'korona bitti, maskeleri çıkarın' demesine rağmen maskesini çıkarmayan ve masada oturan şahsı tanımak için yanımdakilere sordum kim bu diye.. Milletvekili, yetmedi Belediye Başkanlığı yapan ve hiçbir iş yapmadığı halde birileri gibi sanalda yaptığı şovmence paylaşımlarla tartışılan kadın Belediye Başkanının şu an başında bulunduğu Kocaeli İzmit Eski Belediye Başkanı Hikmet Erenkaya olduğunu öğrenir, öğrenmez kendisiyle merhabalaştım. Ve “başkan beni hatırlıyor musun? Siz belediye başkanıyken sadece günlük çıkan iki gazetesi olan Kocaeli’nin üçüncü günlük gazetesi Siyah Beyaz Kocaeli Gazetesini cep harçlığı ve rahmetli İsamettin Akkurt’un desteğiyle çıkaran Fakir Yılmaz ben.” diye kendimi tanıtıyorum.. Ve “Ben yine aynı ben. Sizin Belediye Başkanlığı yaptığınız dönemde günlük başka gazete çıkamaz denen Kocaeli'nde çıkardığım günlük gazetemi kaldıramayıp, adice attıkları 'dağdan gelmiş, bağdakilerini kovacak' manşetleri atanların bugün perperişan ve namerde muhtaç halde olduklarını duyuyorum.  Ama ben hala gazeteciyim ve hala yazıyorum“ diyerek sohbetime devam ederken kendisinin şimdi ne işle uğraştığını sordum. Az da olsa beni hatırlayan İzmit eski Belediye Başkanı Hikmet Erenkaya belediye başkanlığından bir süre sonra bir dönemde milletvekilliği yaptığını ama şu an bir kenarda oturup, izlemede olduğunu söyleyince “Ne o Başkan sende Baykalcı mısın? Bu ara hiç alanda görünmüyorsun” diyerek takıldım. Gülümseyerek benim ne demek istediğimi anlayan Erenkaya çıkarmadığı maskesinden nefes almak için sık sık düzelterek “Fakirciğim ne yaptıysak yaranamadık ne yapalım. Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere mevcut il başkanı şu anki partililer hatta benim işe aldığım, yıllarca yanımda çalışan, emekli ettiklerim, ekmek yedirdiklerimiz bırak bize danışmayı düzenledikleri toplantılara bile davet etmiyorlar. Bende partime oy vermenin dışında bir şey yapmayıp yaşananları kenardan izliyorum” diyordu. Aynı masada olanların da duyduğu bir ses tonu ile hatta zaman zaman anlattıklarını onlara da teyit ettiren Erenkaya’nın çoğunu tanımadığım şu anki Kocaeli il ve ilçe temsilcilerini CHP’nin mevcut milletvekillerini hatta Kılıçdaroğlu’nu çokta yumuşak olmayan bir tarzla eleştirip, yermesi karşısında şok olurken CHP’nin içinde yaşananları sadece genel merkez bazında değil yerelde de olduğunu bir kez daha görüyordum. Evet maskeli Erenkaya’nın ölmeden birkaç gün önce telefonla görüştüğümüz rahmetli Güven Kotan’ı teyit edercesine “ne yapsan yaranamıyorsun” sözünü bir kez daha hatırlarken biz büyük hep büyük kalırken yaranamadıklarımızın da bir yere gelemediklerini güdük kaldıklarını hatta kaybolup gittikleri de biliyoruz... Ha bu arada rahmetli Güven Kotan'ın cenaze töreninde karşılaşıp, maskeli halini fotoğraflayamadığım aynı Hikmet Erenkaya'nın bir fotoğrafını bulmak için girdiğim ve yazımın ortasına eklediğim yukarıda ki fotoğrafın yayınlandığı habere baktığımda Maskeli Erenkaya ile yaptığım sohbeti adeta teyit ediyordu. Çünkü; 'İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet Kocaelispor’un kuruluş yıldönümü olan 24 Nisan’ı Dünya İzmitliler Günü ilan etmişti. Aynı gün Kocaelispor ve İzmit temalı İzmit Kafası dergisinin de çıkarıldığı dergide İzmit’in değerleri olan Sefa Sirmen, İsmail Kolaylı, Leyla Atakan, M. Sadık Efe, Nazmi Oğuz, Nasut Kayalı, Erol Köse, Fatma Kaplan Hürriyet, Dündar Çiğit, Ruşen Hakkı, Can Ulusoy, Avni Kalkavan gibi isimlere yer verilirken CHP Kocaeli eski Milletvekili Hikmet Erenkaya’ya yer verilmediği görülmüştü. Kocaelispor Süper Lig’de oynarken iki dönem kulüp başkanlığını yapmış, İzmit Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevlerinde bulunmuş Erenkaya’ya yer verilmemesi ise şaşkınlık yaratmıştı.' şeklinde ki 2021 tarihli 'Yer verilmediği derginin lansmanına katıldı' başlıklı bu haber, Erenkaya'nın ve Erenkaya gibi onca CHP'linin yaşadığı sorunu zaten anlatıyordu. Ha unutmadan bugünkü bu uzun yazımızı kısadan özetleyen yerel gazetenin adının da Barış olması ise genel merkez ve yerelde parti içinde soğuk savaşın yaşandığı CHP'yi daha iyi anlatması da bir o kadar düşündürücüydü.