deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

7 YÜZÜNDEN KUTLAYAMADIĞIMIZ 14 ŞUBAT..

7,4 şiddetindeki Marmara depremini Kocaeli'nde müstakil bir evde bizzat yaşayıp yine Marmara bölgesinde olduğum bir esnada sıranın onda olduğu söylenen İstanbul'da aynı depremle yerle bir olan Yalova'yı izleyen 6. katlı bir evde uyurken 6 Şubat sabahı Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetinde ki depremlerle uyanıp, sarsılıyorum. Ve hızla akıp giden  geride kalan o acılı, kara günlerin içinde kalan onca yaşanması gereken güzel günlerin de toz, buz olan binaların molozları altında kalan canlar misali kutlanamadığını da hatırlıyor, üzülerek o yaşanması düşünülen ama yaşanamayan günlerin içinde kalan önemli günlerden birinin de sevgililer günü olmasıydı.  Tam bunu düşünürken bu yıl yaşanan acıların döktüğü göz yaşları arasında kutlanmayan 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla 2013 yılında ele aldığım bir yazım facebook anıları içinde önüme düşüyor. Ve 'Sevgililer Günü Geride Kaldı..' başlıklı yazımı yeniden okurken üzerinden geçen onca yıla rağmen sanki bugünü anlattığını ve devam eden yaşamın ana kaynağı olan sevginin yeniden yeşermesi için yine biz insanların kalben gayretini, sevgiyi hatırlatan güzel duyguları, anları unutmadan şu an gözlerimizden akan göz yaşı kadar da olsa damlatacağı sıcak bir sevgi damlasına ihtiyaç olduğunu unutmamak gerek.. Evet yıl 2023 te olsa, üzerinden 10 yıl geçsede 2013 yılında yazmış da olsam, sevgiyi, sevilmeyi, sevgiliyi hatırlatan her şeye yeniden sarılmak için zaman kayetmemek ve ekteki, aşağıdaki yazıyı bir kez daha okuyup, kendimize gelmek gerek... İşte o yazı. Bugünkü cumartesi yazımı, 14 Şubat Sevgililer günü ele almak isteyip, yazamadığım düşüncelerime bırakacağım.. Çünkü diğer düşüncelerim ve haberlerimin son günlerde birilerini bir hayli rahatsız ettiğini duyup, öğreniyorum. Buna neden ise her şeyi toz pembe görmek isteyenlere var olanları yazıp, yorumlayıp, haber yapmamdan dolayı olduğunu söylesem sanırım çoğunuzun son günlerde yaptığım haber ve yorumları bir kez daha okuyarak, anlarsınız anlatmak istediğimi... Siyasi ve yerel sorunlardan uzak yazılardan biraz uzak kalmak için ele aldığım bu yazımında yine birilerini (!) rahatız edeceğini bilsem de yazmaya karar verdiğimi yazan biri olarak bugün gecikmeli de olsa sevgililer günü yazmayı düşünüp, ertelediğim yazımı yazacağım. Evet geçtiğimiz günlerde bir sevgililer gününü daha geride bıraktık. Kiminin bir gül alarak sevdiğine gittiği, kiminin ise sevgilisini yanına alıp, eğlendiği, kimilerinin ise çekip, giden sevgilileri andığı 14 Şubat günü dünyada da 1 Milyara yakın yakının kadının dans ederek kadına şiddeti kınadığına şahit olduk. Gelelim sevgiye... İnsan yaşamında sevginin ne kadar önemli olduğunu anlatmanın faydası var mı bilmem ama bu yaşamın sevgi ve saygı içinde geçmesinin insanlara mutluluk verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Sevgiyi hissederken bu hissi çeşitli şekilde anlayan ve yansıtan biz insanların sevmeye, sevilmeye ne kadar muhtaç olduğunu da yaşamın ağır çarkları içinde geçen günler içinde adına 'sevgili' denen anlarda yaşananlardan anlamak daha güzel, bi o kadar da etkili bir duygu. Evet sevginin, sevilip, sevmenin insan hayatında büyük rol oynadığını kimsenin inkâr edemeyeceğini de bilen biri olarak en güzel şeyin, bu kısa hayatı yaşarken önce hayatı, ardından o hayatın penceresinde karşılaştıklarına hep sevgiyle, saygıyla bakmak gerekir. Çünkü sevginin güzel ve mutlu yaşamın ana kaynağı olduğunu unutmamak ve ona göre davranmak gerekir...
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2023 - Pazar

7 YÜZÜNDEN KUTLAYAMADIĞIMIZ 14 ŞUBAT..

7,4 şiddetindeki Marmara depremini Kocaeli'nde müstakil bir evde bizzat yaşayıp yine Marmara bölgesinde olduğum bir esnada sıranın onda olduğu söylenen İstanbul'da aynı depremle yerle bir olan Yalova'yı izleyen 6. katlı bir evde uyurken 6 Şubat sabahı Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetinde ki depremlerle uyanıp, sarsılıyorum.

Ve hızla akıp giden  geride kalan o acılı, kara günlerin içinde kalan onca yaşanması gereken güzel günlerin de toz, buz olan binaların molozları altında kalan canlar misali kutlanamadığını da hatırlıyor, üzülerek o yaşanması düşünülen ama yaşanamayan günlerin içinde kalan önemli günlerden birinin de sevgililer günü olmasıydı. 
Tam bunu düşünürken bu yıl yaşanan acıların döktüğü göz yaşları arasında kutlanmayan 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla 2013 yılında ele aldığım bir yazım facebook anıları içinde önüme düşüyor.
Ve 'Sevgililer Günü Geride Kaldı..' başlıklı yazımı yeniden okurken üzerinden geçen onca yıla rağmen sanki bugünü anlattığını ve devam eden yaşamın ana kaynağı olan sevginin yeniden yeşermesi için yine biz insanların kalben gayretini, sevgiyi hatırlatan güzel duyguları, anları unutmadan şu an gözlerimizden akan göz yaşı kadar da olsa damlatacağı sıcak bir sevgi damlasına ihtiyaç olduğunu unutmamak gerek..
Evet yıl 2023 te olsa, üzerinden 10 yıl geçsede 2013 yılında yazmış da olsam, sevgiyi, sevilmeyi, sevgiliyi hatırlatan her şeye yeniden sarılmak için zaman kayetmemek ve ekteki, aşağıdaki yazıyı bir kez daha okuyup, kendimize gelmek gerek...
İşte o yazı.
Bugünkü cumartesi yazımı, 14 Şubat Sevgililer günü ele almak isteyip, yazamadığım düşüncelerime bırakacağım..
Çünkü diğer düşüncelerim ve haberlerimin son günlerde birilerini bir hayli rahatsız ettiğini duyup, öğreniyorum.
Buna neden ise her şeyi toz pembe görmek isteyenlere var olanları yazıp, yorumlayıp, haber yapmamdan dolayı olduğunu söylesem sanırım çoğunuzun son günlerde yaptığım haber ve yorumları bir kez daha okuyarak, anlarsınız anlatmak istediğimi...
Siyasi ve yerel sorunlardan uzak yazılardan biraz uzak kalmak için ele aldığım bu yazımında yine birilerini (!) rahatız edeceğini bilsem de yazmaya karar verdiğimi yazan biri olarak bugün gecikmeli de olsa sevgililer günü yazmayı düşünüp, ertelediğim yazımı yazacağım.
Evet geçtiğimiz günlerde bir sevgililer gününü daha geride bıraktık.
Kiminin bir gül alarak sevdiğine gittiği, kiminin ise sevgilisini yanına alıp, eğlendiği, kimilerinin ise çekip, giden sevgilileri andığı 14 Şubat günü dünyada da 1 Milyara yakın yakının kadının dans ederek kadına şiddeti kınadığına şahit olduk.
Gelelim sevgiye...
İnsan yaşamında sevginin ne kadar önemli olduğunu anlatmanın faydası var mı bilmem ama bu yaşamın sevgi ve saygı içinde geçmesinin insanlara mutluluk verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sevgiyi hissederken bu hissi çeşitli şekilde anlayan ve yansıtan biz insanların sevmeye, sevilmeye ne kadar muhtaç olduğunu da yaşamın ağır çarkları içinde geçen günler içinde adına 'sevgili' denen anlarda yaşananlardan anlamak daha güzel, bi o kadar da etkili bir duygu.
Evet sevginin, sevilip, sevmenin insan hayatında büyük rol oynadığını kimsenin inkâr edemeyeceğini de bilen biri olarak en güzel şeyin, bu kısa hayatı yaşarken önce hayatı, ardından o hayatın penceresinde karşılaştıklarına hep sevgiyle, saygıyla bakmak gerekir.
Çünkü sevginin güzel ve mutlu yaşamın ana kaynağı olduğunu unutmamak ve ona göre davranmak gerekir...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.