deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

AĞA KÖYÜ SATMIŞKEN....

7 şiddetindeki depremi bizzat içinde yaşadığım Kocaeli'nden, deprem beklendiği söylenen ve birçok okul binasının boşaltılacağı son dakika haberleri ile duyurulan İstanbul'a doğru yol alırken twitterde dinlediğim bir sohbet odasında üniversitelerin diğer okullar gibi kapatılıp, öğrencilerin kaldığı yurtların depremzedelere tahsis edilmesinin yanlış olduğu ve üniversitelerin açılıp, yurtların öğrencilere geri verilmesi yönündeki tartışmaları dinliyordum. Ve cemaatlere, vakıflara, derneklere ait onca yurdun yanı sıra sela okutulan camilerin neden depremzedelere açılmadığı yönünde yapılan konuşmalarda iktidarın yanı sıra muhalefetin yani siyasilerin de enkaz altında kaldığı söyleniyordu. Evet, İstanbul'a doğru aldığım yol boyunca tweetlerin yanı sıra benim gibi yorgun aracımın radyosuna da kulak kabartıp, depremle sarsılan diğer 9 kente karşın geç müdahale edildiği söylenen Hatay'da 13 gün sonra da olsa biri çocuk olmak üzere 3 kişinin daha Kırgız arama kurtarma ekibince kurtarıldığı yönündeki haberi alıyor, beşi hemşerim olmak üzere 50 bine yaklaşan can kaybının üzüntüsüyle günün bu son dakika güzel haberiyle teselli oluyordum. Ve twitter ile radyoda bunları dinlerken diğer bir yandan dinlediğim doğanın biz insanlar tarafından nasıl vahşice kazılıp, yeşilliklerinin yerine hem de  depremim sarsıntılarının sürdüğü 13. gününde yeni beton tabutların devam ettiğini izliyordum.  Bunları düşünerek nasıl geldiğimi anlamadığım bir çabuklukla yaşanması muhtemel denen depremin merkez üssü olan İstanbul sahil yoluna girerken deniz ortasındaki adalara bakarak o adaları izleyen evimin de içinde olduğu hattın tuzlu bir şekilde bölgeyi yani Tuzla'dan kız kulesinin akıbeti belli olmayan Üsküdar'a kadar sarsılacağını düşünürken telefonumun zil sesinin sarsıntısıyla kendime geliyordum. Her yanımızı saran kameralara yakalanıp ceza yememek düşüncesiyle elime aldığım telefonu koyduğum dizimin üzerinden hoparlörü açarak arayanın memleketim Ardahan'da bir partinin İl Başkanı olduğunu sesinden tanıyarak, "Buyur Başkanım" dedim. Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Caner Çoban'ın aradığı bana önce 'Selamün Aleyküm' dedikten sonra hal hatır sormadan direk "Fakir orası gerçekten 5 milyona mı satılmış?. Nasıl olur en az 8 milyona satılması gereken yer ne zaman satıldı?. Bu nasıl iştir" diyerek beni geriyor hatta cırıyordu.  Çünkü bir partinin il başkanı olan aynı zamanda esnaf olan bu İl başkanının kent merkezi 18 bin olan bir ilde yaşananlardan bihaber olmasının yanında sorduğu soru ile adeta haberimin doğruluğundan şüphe eder gibiydi. Ve memleketin sorunlara karşı ne kadar duyarlı (!) olduğunu ortaya koyan bir tavırla 'Olur mu bu kadar, en az 8 milyona satılması gereken yer nasıl 5 milyona satılır?' diyerek sözüm ona isyan ediyordu.  Halbuki buranın satılacağını şu an bulunduğum İstanbul Belediyesi tarafından yaptırılan yeni otogarın şovunun yapıldığı günlerde yani aylar öncesi yine ilk önce ben yazmıştım. Ve o gün 'Yok öyle bir şey burası köylü pazarı olacak' diye yalanlanan ama ne hikmetse hem de tam doğu ve güneydoğuyu yerle bir eden depremin feryatları arasında alelacele ilan edilip satışa çıkarıldığını da biz yazmıştık. Kısacası onca habere "Burası Kura Nehrinin yatağıdır satmayın. Hatay'ı yerle bir eden Asi nehrine benzetmeyin, beton diktirmeyin.." demiştik. Ama gerek sözde çevreciler, gerekse CHP'nin ülkeyi sattı dediği iktidarın temsilcileri  ve beni arayan İl başkanı onca haberi, manşeti, ilanı görmemiş, duymamışçasına duyarlı bir vatandaşmışcasına beni aramış, 'Nasıl olur?' diyerek bana soruyordu.. Ama Ağa köyü pardon CHP'li Başkan çoktan hem de diğer parsellerle birlikte eski garajı 5 milyona değil, 8 milyona hiç değil hemde 17 milyona yakın bir para ile satmışken..
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2023 - Pazar

AĞA KÖYÜ SATMIŞKEN....

7 şiddetindeki depremi bizzat içinde yaşadığım Kocaeli'nden, deprem beklendiği söylenen ve birçok okul binasının boşaltılacağı son dakika haberleri ile duyurulan İstanbul'a doğru yol alırken twitterde dinlediğim bir sohbet odasında üniversitelerin diğer okullar gibi kapatılıp, öğrencilerin kaldığı yurtların depremzedelere tahsis edilmesinin yanlış olduğu ve üniversitelerin açılıp, yurtların öğrencilere geri verilmesi yönündeki tartışmaları dinliyordum.

Ve cemaatlere, vakıflara, derneklere ait onca yurdun yanı sıra sela okutulan camilerin neden depremzedelere açılmadığı yönünde yapılan konuşmalarda iktidarın yanı sıra muhalefetin yani siyasilerin de enkaz altında kaldığı söyleniyordu.
Evet, İstanbul'a doğru aldığım yol boyunca tweetlerin yanı sıra benim gibi yorgun aracımın radyosuna da kulak kabartıp, depremle sarsılan diğer 9 kente karşın geç müdahale edildiği söylenen Hatay'da 13 gün sonra da olsa biri çocuk olmak üzere 3 kişinin daha Kırgız arama kurtarma ekibince kurtarıldığı yönündeki haberi alıyor, beşi hemşerim olmak üzere 50 bine yaklaşan can kaybının üzüntüsüyle günün bu son dakika güzel haberiyle teselli oluyordum.
Ve twitter ile radyoda bunları dinlerken diğer bir yandan dinlediğim doğanın biz insanlar tarafından nasıl vahşice kazılıp, yeşilliklerinin yerine hem de  depremim sarsıntılarının sürdüğü 13. gününde yeni beton tabutların devam ettiğini izliyordum. 
Bunları düşünerek nasıl geldiğimi anlamadığım bir çabuklukla yaşanması muhtemel denen depremin merkez üssü olan İstanbul sahil yoluna girerken deniz ortasındaki adalara bakarak o adaları izleyen evimin de içinde olduğu hattın tuzlu bir şekilde bölgeyi yani Tuzla'dan kız kulesinin akıbeti belli olmayan Üsküdar'a kadar sarsılacağını düşünürken telefonumun zil sesinin sarsıntısıyla kendime geliyordum.
Her yanımızı saran kameralara yakalanıp ceza yememek düşüncesiyle elime aldığım telefonu koyduğum dizimin üzerinden hoparlörü açarak arayanın memleketim Ardahan'da bir partinin İl Başkanı olduğunu sesinden tanıyarak, "Buyur Başkanım" dedim.
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Caner Çoban'ın aradığı bana önce 'Selamün Aleyküm' dedikten sonra hal hatır sormadan direk "Fakir orası gerçekten 5 milyona mı satılmış?. Nasıl olur en az 8 milyona satılması gereken yer ne zaman satıldı?. Bu nasıl iştir" diyerek beni geriyor hatta cırıyordu. 
Çünkü bir partinin il başkanı olan aynı zamanda esnaf olan bu İl başkanının kent merkezi 18 bin olan bir ilde yaşananlardan bihaber olmasının yanında sorduğu soru ile adeta haberimin doğruluğundan şüphe eder gibiydi. Ve memleketin sorunlara karşı ne kadar duyarlı (!) olduğunu ortaya koyan bir tavırla 'Olur mu bu kadar, en az 8 milyona satılması gereken yer nasıl 5 milyona satılır?' diyerek sözüm ona isyan ediyordu. 
Halbuki buranın satılacağını şu an bulunduğum İstanbul Belediyesi tarafından yaptırılan yeni otogarın şovunun yapıldığı günlerde yani aylar öncesi yine ilk önce ben yazmıştım. Ve o gün 'Yok öyle bir şey burası köylü pazarı olacak' diye yalanlanan ama ne hikmetse hem de tam doğu ve güneydoğuyu yerle bir eden depremin feryatları arasında alelacele ilan edilip satışa çıkarıldığını da biz yazmıştık.
Kısacası onca habere "Burası Kura Nehrinin yatağıdır satmayın. Hatay'ı yerle bir eden Asi nehrine benzetmeyin, beton diktirmeyin.." demiştik. Ama gerek sözde çevreciler, gerekse CHP'nin ülkeyi sattı dediği iktidarın temsilcileri  ve beni arayan İl başkanı onca haberi, manşeti, ilanı görmemiş, duymamışçasına duyarlı bir vatandaşmışcasına beni aramış, 'Nasıl olur?' diyerek bana soruyordu.. Ama Ağa köyü pardon CHP'li Başkan çoktan hem de diğer parsellerle birlikte eski garajı 5 milyona değil, 8 milyona hiç değil hemde 17 milyona yakın bir para ile satmışken..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.