deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

ARDAHAN'I DEĞİL, AVRUPA'YI KURTARDIK...

'Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeli'ğin mevcut zeytin ağaçlarını da yok edeceği yönünde yaşanan tartışmaları izlediğim esnada 4 dönem yani 20 yıl milletvekilliği yaptığı, kentinde kesilip yok edilen ormanlarla ilgili bir kelimesini haber olarak kayıtlara geçemediğimiz AK Partili ve ilahiyatçı Ardahan eski Milletvekili Prof. Orhan Atalay'ın ilçesinde Gabbar'daki gibi 'bulundu' denip, Karadeniz doğalgazı gibi bir türlü çıkarılamayan Petrol'den sonra şimdide altın aranacakmış. Evet, Evliya Çelebi'nin Amazondaki  ormanlık içinde olduğunu görüp, adına 'Meşe Ardahan' dediği bölgeye adını veren yeşil çamların her yıl kesilip, yere devrilmesi ve yine ilçesinin sınırları içinde bulunan Allahuekber dağlarından doğup, Hazar'a kadar uzanan Kura Nehri suyunun büyük bölümünün Beşikkaya Barajı ile başlayıp, yönü değiştirilerek, Karadeniz'e akıtılması konusunda yaptığı komik savunmalarını okumuş, gülmemiş, kızmıştım. Gerçi peygamberin her gün sabahları 7 tane yemeyi tavsiye ettiği zeytinlerin kesilip, kesilmeyeceği konusunda sorulan sorulara, Covid-19 pandemisi sonrası dünyada hızla artan enerji talebinin yerli kaynaklarla karşılanmasının küresel enerji fiyatlarındaki ani dalgalanmalara karşı daha fazla önem kazandığı belirtilerek, bu dönemde ülkelerin enerji arz güvenliğini teminat altına almak için mevsim ve iklim koşullarından bağımsız bir şekilde 7 gün 24 saat kesintisiz enerji sağlayan bazı yük santralleri dahi tekrar devreye alınmaya başlandı' demekten öteye geçememişti. Ve şimdi adı anılmayan bu vekilin 'madencilik faaliyetlerinin zeytinlik alanlara denk gelmesi durumunda sahadaki zeytin ağaçlarının kesilmeyeceğini, taşınacağını' söyleyen aynı vekilin partisinin atanmış dönemin bakanı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının açıklamasında bir o kadar komikti ya "neyse" demeden dün Beşikkaya Barajı diye bir şey yok deyip, bugün inşasına bir yıl önce başladığını söyleyen siyasilerin ve onlara yalakalık yarışında olanların açıklamasının daha komik olduğunu görüp, bu iki komik açıklama karşısında acı acı gülüyordum. Çünkü İlahiyatçı vekilin de bildiğini sandığım ve Peygamber Efendimiz'in (S.A.V.) 'sabah en az 7 zeytin yiyerek güne başlayın' tavsiyesinin açılımı olan zeytinin önemini kısaca anlatan özetini ekleyerek yazımı yaşanmış bir ağaç hikayesi ile bitirmek isterim. Evet, en sağlıklı meyve, en sağlıklı meyve suyu da olan zeytin ile yağı doğanın insanlara bahşettiği anne sütü gibi değerlidir. Midede doğal olarak bulunan 11 kötü bakterinin en az 8'ini tedavi edip yok etmede zeytin ve zeytinyağının büyük önemi vardır. Kalori açısından 20 zeytinde 100 kalori bulunuyor. Omega 9 yağ asidi açısından da zeytin önemlidir. ' derken Redondo Beach / Kaliforniya’da yaşayan yaşlı bir adamın ağaç için yazdığı mektubu hem vekile, hem de atanmış bakanına gönderiyorum, belki ders alırlar diyerek.. Redondo Beach / Kaliforniya’da yaşayan yaşlı adamın düzenli olarak baktığı ağacı köklerinin kaldırımın üzerine çıkması sebebiyle, belediye tarafından kesilmesine karşı aldığı inanılmaz intikam belediye başkanına gönderdiği mektup ile ortaya çıktı; “Merhaba sayın belediye reisi. Bugün bu mektupla size ölüm, yeniden doğmak ve intikam üzerine bir hikâye anlatacağım… 3 yıl önce bugün, sizin başkanlık yaptığınız Redondo şehir konseyi, evimin önünde büyüyen ve 30 yaşında olan ağacı kesme kararı aldı. Bunun tek sebebi ağacın köklerinin kaldırımın üzerine çıkmaya başlamasıydı. Gerçek bir sorun bile değil… Tüm bunların üzerine, ağacın bakımını düzenli olarak ben yaptığım ve evimin önünde olmasından dolayı, ağaç kesim masraflarını da ‘yasa gereği’ bana ödettiniz. O ağaca gerçekten bir aile bireyi gibi bakmıştım. Gerektiğinde gübreledim, zararlılardan korunması için ilaçlar verdim. Bir fideyken dik durabilmesi için ona destek yaptım. Zamanla büyüdü ve çok güçlü bir ağaç oldu. Evladı kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan bir baba gibi gururluydum. Ben bu dünyadan ayrıldıktan sonra bile, arkamda benden kalan canlı ve yaşayan bir hatıra bırakmanın verdiği mutlulukla hayatımın son yıllarını geçiriyordum. Ancak sizler belli belirsiz bir bahaneyle, çocuğum gibi gördüğüm, ağacımı öldürdünüz. Bununla da yetinmeyip, celladının ücretini dahi bana ödettiniz. Başkan, Steve Aspel, 3 yıl önce siz benim evladımı öldürdünüz… Ve bugün intikam zamanı! Siz ağacımı kestikten 5 ay sonra, yani bundan 2 yıl 7 ay önce, şehrin belediye yetkisi altındaki çeşitli yerlerine, 45 adet Redwood Kaliforniya çamı ve 82 dev sekoya ektim. Bilmiyor olabilirsiniz, ancak ektiğim bu ağaçların özelliği dev boyutlarda olmaları ve boy atmaya başlamadan önce toprağa sıkı sıkı kök salmaları. Yani siz bu mektubu okuduğunuz sırada, dışarıdan küçük gözüken o ağaçlar toprağa doğru 10 metre kök saldılar bile. Önümüzdeki, aylar içerisinde ise mevsimleri geldiği için akıl almaz bir hızla uzamaya başlayacaklar ve boyları 70 metreye dayanacak… Siz o gün görmezden gelebileceğiniz bir sorunu, kendinize görev edinip ağacımı kesmiştiniz. Bugün ise, belediye denetimi altında olan yerlerde 100’e yakın dev ağaç büyümekte ve bu ağaçlar benim ağacım gibi kolayca sökebileceğiniz ağaçlardan değil… Bunu yapmaya kalksanız bile, her birinin kökünden sökmek size bir servete mal olacaktır… İyi günler, sayın belediye başkanı… Sadece kökü kaldırıma çıktı bahanesiyle kestiğiniz o ağacın, bugün 100 ağaç olarak geri döndüğünü size iletmek için bu mektubu yazıyorum ve hayatımın son günlerinde size ağaç dolu bir şehir bırakıyorum. İşte benim intikamım…” Evet sayın ilahiyatçı vekil.. En son sanırım 8, 9 yıl oldu. Elindeki kağıtla Tülay Kaynarca ile kapıda görüp, 'Posof Ulgar Tüneli projesi verdim' dediğin Cumhurbaşkanına 'yeni proje sundum' desen ve buna yönelik bir resim dahi veremesen de yaptığın sözde açıklamanın içi boştur, herkese yuttursan da bana yutturamazsın...' demiş ve bugüne baktığımızda ise yutturmadığını da görmekteyiz. Çünkü sen ilk önceki gibi Göleli olan rahmetli Erdal Durak'ın ardından benim hep gündemde tuttuğum Kura Nehrine gem vuracak olan ve memleketin topraklarına can veren suyun büyük bölümünü alıp götürecek olan Beşikkaya barajı dediğin gibi tarım barajı değil HES olduğunu kabul etmediğin Beşikkaya Barajı projesi gibi kabul et önce.. Ki; 'Bir yıl önce inşasına başlanmış' demekle dün bizim dediğimizi kabul etmiş, süt dökmüş gibisin zaten.. İkincisi ise ilçene adını veren yeşil çamlar her yıl devrilirken sen ve bakanlığının açıklamaları bir komedi gösterisidir. Çünkü sen ve senin anlayışındır bu dünyanın dengesini bozup, kuraklığı yaşatan ve en önemlisi Ukrayna gibi ülkelere Arpa, Buğday için mahkûm eden.. Neyse bu yazım da sana benim intikamım olsun, beleşten 5 dönem vekil olduğun son seçimde de değil vekil, aday bile olmadığın seçimlerin bir yenisine az kaldı nasılsa... Ha bu arada Ukrayna'da mağdur kalan onca vatandaşımız varken kendi akraban, orada bulunan öğrenci kız çocuğuna sahip çıkıp, ülkene getirtmen de işti, babası adına benimde teşekkür ettiğimi unutma. Bunu da dip not olarak buraya ekleyeyim dedim. Çünkü bir türlü giremediğimiz Avrupa'nın hurda merkezi olmamızın yanında göçmen deposu ve karakolu olduğumuzu da ortaya koyan Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın 'Türkiye olmasaydı şu anda AB ülkeleri tamamıyla istikrarını kaybetmiş olurdu. Erdoğan bir yerde Avrupa kıtasını kurtardı" şeklinde konuştuğu bir sırada sen ve liderin 103 yaşına giren Ardahan'ı kurtaramayıp, yorsa da oncası gibi seni de yolcu eden gazetecilik mesleğim hayatı içinde güzele teşekkür ettiğimi, olmayana tepki koyduğumu sen bilmesen de okurlarım biliyor diye...
Ekleme Tarihi: 04 Mart 2024 - Pazartesi

ARDAHAN'I DEĞİL, AVRUPA'YI KURTARDIK...

'Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeli'ğin mevcut zeytin ağaçlarını da yok edeceği yönünde yaşanan tartışmaları izlediğim esnada 4 dönem yani 20 yıl milletvekilliği yaptığı, kentinde kesilip yok edilen ormanlarla ilgili bir kelimesini haber olarak kayıtlara geçemediğimiz AK Partili ve ilahiyatçı Ardahan eski Milletvekili Prof. Orhan Atalay'ın ilçesinde Gabbar'daki gibi 'bulundu' denip, Karadeniz doğalgazı gibi bir türlü çıkarılamayan Petrol'den sonra şimdide altın aranacakmış.

Evet, Evliya Çelebi'nin Amazondaki  ormanlık içinde olduğunu görüp, adına 'Meşe Ardahan' dediği bölgeye adını veren yeşil çamların her yıl kesilip, yere devrilmesi ve yine ilçesinin sınırları içinde bulunan Allahuekber dağlarından doğup, Hazar'a kadar uzanan Kura Nehri suyunun büyük bölümünün Beşikkaya Barajı ile başlayıp, yönü değiştirilerek, Karadeniz'e akıtılması konusunda yaptığı komik savunmalarını okumuş, gülmemiş, kızmıştım.
Gerçi peygamberin her gün sabahları 7 tane yemeyi tavsiye ettiği zeytinlerin kesilip, kesilmeyeceği konusunda sorulan sorulara, Covid-19 pandemisi sonrası dünyada hızla artan enerji talebinin yerli kaynaklarla karşılanmasının küresel enerji fiyatlarındaki ani dalgalanmalara karşı daha fazla önem kazandığı belirtilerek, bu dönemde ülkelerin enerji arz güvenliğini teminat altına almak için mevsim ve iklim koşullarından bağımsız bir şekilde 7 gün 24 saat kesintisiz enerji sağlayan bazı yük santralleri dahi tekrar devreye alınmaya başlandı' demekten öteye geçememişti.
Ve şimdi adı anılmayan bu vekilin 'madencilik faaliyetlerinin zeytinlik alanlara denk gelmesi durumunda sahadaki zeytin ağaçlarının kesilmeyeceğini, taşınacağını' söyleyen aynı vekilin partisinin atanmış dönemin bakanı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının açıklamasında bir o kadar komikti ya "neyse" demeden dün Beşikkaya Barajı diye bir şey yok deyip, bugün inşasına bir yıl önce başladığını söyleyen siyasilerin ve onlara yalakalık yarışında olanların açıklamasının daha komik olduğunu görüp, bu iki komik açıklama karşısında acı acı gülüyordum.
Çünkü İlahiyatçı vekilin de bildiğini sandığım ve Peygamber Efendimiz'in (S.A.V.) 'sabah en az 7 zeytin yiyerek güne başlayın' tavsiyesinin açılımı olan zeytinin önemini kısaca anlatan özetini ekleyerek yazımı yaşanmış bir ağaç hikayesi ile bitirmek isterim.
Evet, en sağlıklı meyve, en sağlıklı meyve suyu da olan zeytin ile yağı doğanın insanlara bahşettiği anne sütü gibi değerlidir. Midede doğal olarak bulunan 11 kötü bakterinin en az 8'ini tedavi edip yok etmede zeytin ve zeytinyağının büyük önemi vardır. Kalori açısından 20 zeytinde 100 kalori bulunuyor. Omega 9 yağ asidi açısından da zeytin önemlidir. ' derken Redondo Beach / Kaliforniya’da yaşayan yaşlı bir adamın ağaç için yazdığı mektubu hem vekile, hem de atanmış bakanına gönderiyorum, belki ders alırlar diyerek..
Redondo Beach / Kaliforniya’da yaşayan yaşlı adamın düzenli olarak baktığı ağacı köklerinin kaldırımın üzerine çıkması sebebiyle, belediye tarafından kesilmesine karşı aldığı inanılmaz intikam belediye başkanına gönderdiği mektup ile ortaya çıktı;
“Merhaba sayın belediye reisi. Bugün bu mektupla size ölüm, yeniden doğmak ve intikam üzerine bir hikâye anlatacağım…
3 yıl önce bugün, sizin başkanlık yaptığınız Redondo şehir konseyi, evimin önünde büyüyen ve 30 yaşında olan ağacı kesme kararı aldı.
Bunun tek sebebi ağacın köklerinin kaldırımın üzerine çıkmaya başlamasıydı. Gerçek bir sorun bile değil…
Tüm bunların üzerine, ağacın bakımını düzenli olarak ben yaptığım ve evimin önünde olmasından dolayı, ağaç kesim masraflarını da ‘yasa gereği’ bana ödettiniz.
O ağaca gerçekten bir aile bireyi gibi bakmıştım. Gerektiğinde gübreledim, zararlılardan korunması için ilaçlar verdim.
Bir fideyken dik durabilmesi için ona destek yaptım. Zamanla büyüdü ve çok güçlü bir ağaç oldu.
Evladı kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan bir baba gibi gururluydum. Ben bu dünyadan ayrıldıktan sonra bile, arkamda benden kalan canlı ve yaşayan bir hatıra bırakmanın verdiği mutlulukla hayatımın son yıllarını geçiriyordum.
Ancak sizler belli belirsiz bir bahaneyle, çocuğum gibi gördüğüm, ağacımı öldürdünüz.
Bununla da yetinmeyip, celladının ücretini dahi bana ödettiniz. Başkan, Steve Aspel, 3 yıl önce siz benim evladımı öldürdünüz…
Ve bugün intikam zamanı!
Siz ağacımı kestikten 5 ay sonra, yani bundan 2 yıl 7 ay önce, şehrin belediye yetkisi altındaki çeşitli yerlerine, 45 adet Redwood Kaliforniya çamı ve 82 dev sekoya ektim.
Bilmiyor olabilirsiniz, ancak ektiğim bu ağaçların özelliği dev boyutlarda olmaları ve boy atmaya başlamadan önce toprağa sıkı sıkı kök salmaları.
Yani siz bu mektubu okuduğunuz sırada, dışarıdan küçük gözüken o ağaçlar toprağa doğru 10 metre kök saldılar bile.
Önümüzdeki, aylar içerisinde ise mevsimleri geldiği için akıl almaz bir hızla uzamaya başlayacaklar ve boyları 70 metreye dayanacak…
Siz o gün görmezden gelebileceğiniz bir sorunu, kendinize görev edinip ağacımı kesmiştiniz. Bugün ise, belediye denetimi altında olan yerlerde 100’e yakın dev ağaç büyümekte ve bu ağaçlar benim ağacım gibi kolayca sökebileceğiniz ağaçlardan değil…
Bunu yapmaya kalksanız bile, her birinin kökünden sökmek size bir servete mal olacaktır…
İyi günler, sayın belediye başkanı…
Sadece kökü kaldırıma çıktı bahanesiyle kestiğiniz o ağacın, bugün 100 ağaç olarak geri döndüğünü size iletmek için bu mektubu yazıyorum ve hayatımın son günlerinde size ağaç dolu bir şehir bırakıyorum. İşte benim intikamım…”
Evet sayın ilahiyatçı vekil.. En son sanırım 8, 9 yıl oldu. Elindeki kağıtla Tülay Kaynarca ile kapıda görüp, 'Posof Ulgar Tüneli projesi verdim' dediğin Cumhurbaşkanına 'yeni proje sundum' desen ve buna yönelik bir resim dahi veremesen de yaptığın sözde açıklamanın içi boştur, herkese yuttursan da bana yutturamazsın...' demiş ve bugüne baktığımızda ise yutturmadığını da görmekteyiz.
Çünkü sen ilk önceki gibi Göleli olan rahmetli Erdal Durak'ın ardından benim hep gündemde tuttuğum Kura Nehrine gem vuracak olan ve memleketin topraklarına can veren suyun büyük bölümünü alıp götürecek olan Beşikkaya barajı dediğin gibi tarım barajı değil HES olduğunu kabul etmediğin Beşikkaya Barajı projesi gibi kabul et önce.. Ki; 'Bir yıl önce inşasına başlanmış' demekle dün bizim dediğimizi kabul etmiş, süt dökmüş gibisin zaten..
İkincisi ise ilçene adını veren yeşil çamlar her yıl devrilirken sen ve bakanlığının açıklamaları bir komedi gösterisidir.
Çünkü sen ve senin anlayışındır bu dünyanın dengesini bozup, kuraklığı yaşatan ve en önemlisi Ukrayna gibi ülkelere Arpa, Buğday için mahkûm eden..
Neyse bu yazım da sana benim intikamım olsun, beleşten 5 dönem vekil olduğun son seçimde de değil vekil, aday bile olmadığın seçimlerin bir yenisine az kaldı nasılsa...
Ha bu arada Ukrayna'da mağdur kalan onca vatandaşımız varken kendi akraban, orada bulunan öğrenci kız çocuğuna sahip çıkıp, ülkene getirtmen de işti, babası adına benimde teşekkür ettiğimi unutma. Bunu da dip not olarak buraya ekleyeyim dedim.
Çünkü bir türlü giremediğimiz Avrupa'nın hurda merkezi olmamızın yanında göçmen deposu ve karakolu olduğumuzu da ortaya koyan Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın 'Türkiye olmasaydı şu anda AB ülkeleri tamamıyla istikrarını kaybetmiş olurdu. Erdoğan bir yerde Avrupa kıtasını kurtardı" şeklinde konuştuğu bir sırada sen ve liderin 103 yaşına giren Ardahan'ı kurtaramayıp, yorsa da oncası gibi seni de yolcu eden gazetecilik mesleğim hayatı içinde güzele teşekkür ettiğimi, olmayana tepki koyduğumu sen bilmesen de okurlarım biliyor diye...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.