deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

Çanları Çalmayan Kiliseler Gibiyiz..

Özgürlüklerin, insan haklarının yerli yerinde olduğunu, demokrasinin işlendiğini söyleyip, bununla da yetinmeyeceklerini daha çok adalet ve bir o kadar da hak, hukuk, eşitlik için 20 yıldır bir adım atamayanlar, Birçok kanun üstüne kararname eklenen cunta anayasası dedikleri anayasayı değiştireceklerini söyleyip, dağ, taş yetmedi deniz manzaralı camiileri doldurmaya çalışırlar.. Kale, kule, kilise, sinagogların, gerçek demokrasiyi, insan haklarını, adaleti, hak, hukuku bekleyen bizler gibi yıpranıp döküldüğü ancak “tarihi değeri var” diye söylenerek adeta süs olsun, dursun anlayışıyla bakıldığı ülkede, çan sesleri gelmeyen hüzünlü kiliselerin birinin önünde durup, gelip geçenleri izliyorum.  Seçimden seçime açılan parti kapılarına benzeyen, açılmayalı yıllar olmuş gibi görünen paslanmış büyük kilidi olan kiliseyi izlerken, benim gibi kiliseyi görüp çalmayan çanının gölgesinde selfie yapan genç, kulağında küpesi ile “Z kuşağıyız” dercesine gülümseyip, yaklaşan seçimde karar vereceklerin başında kendilerinin geleceğini yanında ki arkadaşına yüksek sesle anlatıyordu. Tarihin derinliklerine dalmış şekilde bir taraftan anahtarı gibi çanıda paslanmış olan kiliseyi ve önünde ki Z kurtarıcıyı izleyip dinlerken, onca kale, kule, sinagoglar ve demokrasiyi arayanlar gibi ayin sesleri duyulmayan bizlerin sessizliği içinde adeta yıkılmayı bekliyordu, Çan kulesi dimdik ayakta olan kilise… Trabzon sporun şampiyonluğuyla sağa, sola ve İstanbul’un yedi tepesine “Bize her yer Trabzon” pankartları asanların, bu ülkeyi yıllardır yöneten anlayış gibi karadeniz lobisinin olduğunu düşünüp, yıllar önce gittiğim Sümela Manastırının onarıldığınıda öğreniyordum.. Bir de yanımda ki Camiinin küçük minaresinden gelen ezan sesini duyarken devasa büyüklükte oyulmuş kayalığa oturtulan manastırında çanı olduğunu ama çalmadığınıda hatırlıyorum.. Kısacası Cumartesi yazılarımın bir yenisini daha yazıp satırlara dökmeye çalışırken çanı olupta çalmayan, yani tüm istemlere karşın ses vermeyen seslerin sahiplerinin sessizliğine gömülmüş Çanları çalmayan kiliseler ve bizde varız, ama yok gibi olduğumuz ülkede..
Ekleme Tarihi: 15 Mayıs 2022 - Pazar

Çanları Çalmayan Kiliseler Gibiyiz..

Özgürlüklerin, insan haklarının yerli yerinde olduğunu, demokrasinin işlendiğini söyleyip, bununla da yetinmeyeceklerini daha çok adalet ve bir o kadar da hak, hukuk, eşitlik için 20 yıldır bir adım atamayanlar, Birçok kanun üstüne kararname eklenen cunta anayasası dedikleri anayasayı değiştireceklerini söyleyip, dağ, taş yetmedi deniz manzaralı camiileri doldurmaya çalışırlar..
Kale, kule, kilise, sinagogların, gerçek demokrasiyi, insan haklarını, adaleti, hak, hukuku bekleyen bizler gibi yıpranıp döküldüğü ancak “tarihi değeri var” diye söylenerek adeta süs olsun, dursun anlayışıyla bakıldığı ülkede, çan sesleri gelmeyen hüzünlü kiliselerin birinin önünde durup, gelip geçenleri izliyorum. 
Seçimden seçime açılan parti kapılarına benzeyen, açılmayalı yıllar olmuş gibi görünen paslanmış büyük kilidi olan kiliseyi izlerken, benim gibi kiliseyi görüp çalmayan çanının gölgesinde selfie yapan genç, kulağında küpesi ile “Z kuşağıyız” dercesine gülümseyip, yaklaşan seçimde karar vereceklerin başında kendilerinin geleceğini yanında ki arkadaşına yüksek sesle anlatıyordu.
Tarihin derinliklerine dalmış şekilde bir taraftan anahtarı gibi çanıda paslanmış olan kiliseyi ve önünde ki Z kurtarıcıyı izleyip dinlerken, onca kale, kule, sinagoglar ve demokrasiyi arayanlar gibi ayin sesleri duyulmayan bizlerin sessizliği içinde adeta yıkılmayı bekliyordu, Çan kulesi dimdik ayakta olan kilise…
Trabzon sporun şampiyonluğuyla sağa, sola ve İstanbul’un yedi tepesine “Bize her yer Trabzon” pankartları asanların, bu ülkeyi yıllardır yöneten anlayış gibi karadeniz lobisinin olduğunu düşünüp, yıllar önce gittiğim Sümela Manastırının onarıldığınıda öğreniyordum..
Bir de yanımda ki Camiinin küçük minaresinden gelen ezan sesini duyarken devasa büyüklükte oyulmuş kayalığa oturtulan manastırında çanı olduğunu ama çalmadığınıda hatırlıyorum..
Kısacası Cumartesi yazılarımın bir yenisini daha yazıp satırlara dökmeye çalışırken çanı olupta çalmayan, yani tüm istemlere karşın ses vermeyen seslerin sahiplerinin sessizliğine gömülmüş Çanları çalmayan kiliseler ve bizde varız, ama yok gibi olduğumuz ülkede..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.