Sayın Recep Tayyip Erdoğan.. T.C. Cumhurbaşkanı/AK Parti Genel Başkanı Yeni bir seçim sürecinin devam ettiği şu günlerde bulunduğunuz makamların verdiği imkanlar içinde bu seçimde de geleceğinizi umduğum Ardahan'daki seçmene de hitaben kesin bir konuşma yapacaksınız sanırım değil mi?!. Öncelikle geçen seçimde 'gelecek' diye söz verdiğin Posof, Damal ve Hanak gibi ilçe ve köylerinin hala 'çıktı' dediğin ama hala göremediğimiz Karadeniz'in değil, Kafkasya' doğalgazının gelmediğini ve eksi 30'ları bulan soğukların yaşandığı memleketimde bizler doğalın  en doğalı olan tezek ile almaktan bir hayli zorlandığımız odun/kömürle ısınmaya çalışsak da 70 yaşına ayak basan senin üşütmemeni ve CHP'i Belediye Başkanının 'Büyük yatırım' dediği kentin ortasına yani miting yapacağın alanın yanı başına diktiği wc nerde diye sormayacağını umar, saygılar sunarım. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan.. İki yerel, bir mi ,iki mi genel seçimdir birlikte ittifak yaptığınız MHP'nin etkisinde mi yoksa 'Ortağa ayıp olmasın' diyerek mi bilmeyiz ama mitinglerde yaptığınız konuşmaların büyük bölümünde ülkemizde barış ve kardeşlik içinde yaşayan toplumların gerilmesine neden olan bilinmeyen (!) olmazsa da çok sert bir dil kullandığınızı üzülerek izlemekteyim. Halbuki; Aynı Erdoğan'ın adına Barış Süreci denen süreç başta olmak üzere iktidara geldiği yıllarda daha yapıcı,barışçıl bir dil kullandığını ve karşılığında da yani hala sizden umut kesilmeyen bu ülkede mecliste 'bilinmeyen dil' diye kayıtlara geçen dili kullananlar da olmak üzere sandık başına giden seçmenin yüzde 51'inin de oy alıp, bugüne kadar iktidar da kaldığınızı bilen gazeteci ve de seçmenim. Sayın AK Parti Genel Başkanı Erdoğan; Aralarında hatta önderlerinden bilinmeyen dili kullananlarında olduğu kurtuluş savaşının ilk ciddi direnişinin yaşandığı, silahlı çetelerin oluşturulduğu hatta ilk meclisin kurulup, bayrağının göndere çekildiği Gürcistan ve Ermenistan'a sınır, iki gümrük kapısı olmasına karşın ithalat, ihracatın sıfır derecede olduğu, sizden ve benden büyük, birlik, beraberlik oldukça nice 103 yıllara denilerek bu yıl vatan topraklarına tekrar katılışının yıl dönümünü daha yeni kutlayan Ardahan'ada gelecek misiniz? Bilmem ama vekilinin de gelmediği etkinliklerin yapıldığı 23 Şubat'ta 103. yaşını kutlayan Serhat Ardahan'da ve diğer 80 vilayette yaşayanların kardeşçe bir yaşam arzusu içinde olduğu ve bu nedenle et ile tırnak misali birbirinden kız alıp, senin gibi damatlar edindiği bu ülke seçmeninin tercihlerini yönlendirme adına kullandığınız dilin, dili 'Bilinmeyen' denen 5 ila 7 milyon oy alan partinin seçmeni olduğu gibi onlarla kardeşçe yaşamaya devam eden sizin de seçmeniniz olduğunu unutmamanızı rica ediyorum. Yani kullandığı oyu size verirken iyi, başkasına verirken kötü hatta terörist olan bir seçmen olmadığı bu ülkede sizin ve diğer siyasilerin kasıtlı olmazsa da oy telaşı ile kullandığı bilinen o sert dilin gün geçtikçe toplumlar arasında ayrışmaya neden olduğunu ve kapanmayan yaralar verdiğini bilinmesini hatırlatırken siz siyasilerimiz ve ülke idarecilerimizin ayrıştırıcı dilden çok birleştirici çıkışlar ve yatırımlara yönelmenizi arzu etmekteyiz. Ve bugün hala gelip, gelmeyeceğiniz çokta belli olmayan Ardahan'dan önce gittiğiniz kentlerde yapılan yatırımların toplu açılışını yapacağınızı da bilen bir gazeteci olarak diğer gelişmemiş, göçün hızla devam ettiği vilayetler gibi yatırımlara muhtaç olduğunu ve bu yatırımların işsizliği önleyen, göçü durduran yatırımlar olmasını beklediğini bilmeniz ve bu yönde bir dil kullanmaktan taraf olduğunu bilmenizi hatırlatmak isteriz. Geçtiğimiz seçimler de köylerin bozuk yolarına harcanması için gönderilen paraları lojmanının onarımına harcayan Posof kaymakamının şu an oturduğu evine yaptığı masraf nedeniyle 'Saraydan daha masraflı..' başlığı ile haber yapıp, benzettiğim büyük masraflı sarayda bir araya geldiğiniz Doğu ve Güneydoğu kanaat önderlerinin bile dillendirmediği ve ziyaret ettiğiniz illerdeki bürokratların hazırladığı raporlara göre yaptığınız konuşmalar dışında onca ciddi sorunların olduğunu bilmenizi ve asıl bu sorunları çözecek bir dilin kullanılması gerektiğini belirtmek isterim. Çünkü, bizzat senin  'Bir kurşunun kaç TL. olduğunu biliyor musunuz?' dediğin gibi bu ülkenin bugün yaşanan ekonomik sıkıntılar dolayısıyla bir kurşun almakta bile zorlandığı ve bu yaşanan ekonomik sıkıntıların başlıca çözümünün katıldığı son bir etkinlikte başka illerde sanki çıkıyormuş gibi Tokat'ta mı, Yozgat'ta mı hatırlayamıyorum 'Buradan hain çıkmaz' diyen eski yardımcın Oktay gibi değil, mevcuttaki siz idarecilerin, seçilmişlerin kullanacağı barışçıl dile bağlı olduğunu da bildiğinizi umarım. Sayın Erdoğan; Yeniden ziyaret edeceğinizi umduğum Ardahan'da neden her yıl en az bin ila 1.500 kişinin başka illere göç ettiğini, bu nedenle bugün nüfusunun 97 binlere kadar indiğini, en büyük ilçesi ve yerelde 4 dönemdir senin partinin yönetiminde olan İliç'teki gibi Altın aranacağı söylenen Göle'nin üç olan meclis üyesinin niye ikiye düştüğünü, biri demir yolu olmak üzere 3 Gümrük kapısı olmasına karşın hala neden bir gümrük müdürlüğünün olmadığını, niye Larisinin Liramızdan daha değerli olduğu ve AB bayraklarının dalgalandırmaya başlayan Ardahan üzerinde ekonomik nefes alan Gürcistan'ın Ardahan'a konsolosluk açması gerektiği yönünde fikrin niye değerlendirilmediğini, havaalanı gibi yıllardır gelmesi beklenen Doğu Expresi için üzerinde Çıldır gölünün yanı başına neden hala bir istasyonun yapılmadığını, ihracat ve ithalatın niye sıfır derecede olduğunu sorgulamanızı umut ediyoruz. Sizin iktidara gelirken verdiğiniz 3 vaadin birinin Ardahan gibi sınır olan kentler de Sınır Ticaret Merkezlerinin açılacağı, bugün öğrenci sayısının bir hayli azalmaya başladığı ve kent ekonomisi ile ilgili plan ve projeler geliştirmemekle eleştirilen Ardahan Üniversitesi gibi Ardahan'ın da içinde olduğu 81 Vilayete havaalanı sözünü tutacağınızı anlatan bir dil kullanmanızı beklerken Kafkasların başkenti Ardahan'ın olduğu gibi Doğu Anadolu'yu, Karadeniz'i ve ülkemizi Kafkaslara bağlayacak olan Posof Ulgar Dağı Tünelinin neden durdurulduğunu ve niye hala neden açılamadığını anlatmasını istiyoruz. Ve 31 yıldır asaleten bir İl Kültür ve Turizmi Müdürü atanmayan, hasta olduğu için atandığından bu yana doğru dürüst makamında oturamadığı için bir çok müdürlük gibi İl Milli Eğitim Müdürlüğü de bir çok resmi kurumunun da vekilin vekili ile idare edilen Ardahan gibi kentlerin tanıtılıp, turizme kazandırılması gerekmez mi? Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan; Güzel ülkemizin sınırından geçen Kars-Tiflis-Bakü İpek Yolunun Ardahan'a kadar uzatılması için bir dile ihtiyaç duyulduğunu da belirtirken kâğıt üzerinde verilen sözde destekler ile hayvancılığın hala atadan, dededen kalma yöntemlerin sırtında bir yere gidemediğini de görecek gözlere ihtiyaç duymaktayız. Sayın AK Parti Genel Başkanı Erdoğan; Yeni bir 31 Mart'ta yapılacak olan ve bu yazımı yazarken 30 gün kalan yeni yerel seçimlerin konu başlığı olan belediyelere devir edileceği belirtilen Askeri Kışlaların boşaltılmasına karşın neden hala devrinin gerçekleşmediğini bunlara nedenin ne olduğunu sorgulayacak bir dilin Ardahan'ın ve ona benzer kentlerin akabinde ülkenin gelişmesine, huzuruna katkı sunacağını düşünmekteyiz. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan; 22 Yıldır iktidar da bulunan partinizin vekilinin yolunu, ışıklandırmasını, eksik olan alt yapısının eksikliklerini gidereceğine, 'Eskisi olmadı... Yeniden bir Organize Sanayi Bölgesi yapacağız' derken mevcut, hazırda olana bugüne dek bir fabrika yaptıracak plan, projeler bekleyen Ardahan gibi illere yönelik ne gibi plan ve projelerinin olduğunu anlatan bir dilin hem daha iyi daha güzel ve seçmeni ikan edecek bir üslup olduğuna inanmaktayım. Ve derleyecek, toplayacak güzel bir dilin kullanılması gereken seçim meydanlarında oy istediğimiz seçmenin tanzim satışların yeniden kurulmasına neden olan ekonomik sıkıntı içinde olduğunu da unutmadan yaptığınız ve yapacağınız mitinglerde 'Genç hele sen bir önce dinlemesini öğren' dediğin konuşmaların da ekonomik sıkıntıya çözüm olacak ve buna benzer sorunların çözümüne katkı sunacak bir dil kullanılması beklenmektedir. Kısacası size yönelik bu açık mektubun anlaşılması ve kafası karışık, hemşerimin ilçe başkanlığı yaptığı Gebze'de CHP'nin, İstanbul'da Demirtaş'ı engelleyen, var denen ve ''İmamoğlu 2019'da sayemizde kazandı' diyerek, DEM'in Genel Merkez idarecileri ve benim gibi seçmenlerini kızdıran ulusalcı tayfalı CHP'yi değil, Demirtaş'ın 'Seni başkan yaptırmayacağız' dediği dönemde yakaladığı havayı yakaladığını gördüğüm İmamoğlu'nu hafife alma derim.  Sayın AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan; Evet, geçen yerel seçimde tam destek verilmesine karşın beklediğini veremeyen ve sık sık CHP'ye kızan DEM Parti'nin İstanbul adayı Beştaş'ın da Bayan Demirtaş gibi İstanbul'da ki yarışta her an geri çekilebileceği söylenen, Ardahan'da ise aday çıkarmayı beceremeyen, adeta partinin kapılarını kapatan DEM yöneticilerinin olduğundan dolayı oyları ortada kalan ve 'heval' adı altında partiye sızmışların bir kaç meclis üyeliği için ulusalcıların listesinde yer almayı iş sanmalarına kızıp, bu partiye oy veremeyecek gibi görünen seçmeninde sizi dinlediğini hatırlattığım mitinglerde, basın ve medya önünde kullanılan dilinin barış dili olmasının hem toplum üzerinde hem de seçmen üzerinde büyük etkisinin olacağını saymasan da 'dost acı söyler' diyerek, saygılar sunarım.