deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

Şeytan'ın Avukatı ve Avukatları..

Dün sevdiğim, saygı duyduğum bir Avukat hemşerim olan Av. Serkan Kaya'yı ziyaret edip, bürosunda çayını içerken Adaletin tartışıldığı ülkemde işinde bir hayli başarılı olan bu avukat ile sohbetimi bitirip, kendisinden ayrılırken art arda telefonuma gelen mesajlarla Kaya gibi haktan, hukuktan, adaletten yana olan başarılı onca gerçek avukatın yerini almaya kalkan, şeytanların yalaka tayfası avukatlar için yaptığım ve ulusal basında geniş yer bulan bir haberimin herkesi harekete geçtirdiğini duyuyor, okuyor ve gülümsüyordum. Ve o şeytanları not edip, bilgisayarımın başına dönüp, yazıma başlık olan konuya yani Şeytanın Avukatı isimli romandan uyarlanan ve 1997 yapımı bir Hollywood filmi olan 'Şeytanın Avukatı' adlı filmi arıyorum. Bu filmi izleyeniniz ya da romanı okuyanınız var mı bilmem ama başta son seçimi şaibeli olduğu iddia edilen Ardahan Barosunu'nun kurulmasında büyük emeği olan ve geçtiğimiz günlerde Lefkoşe'ye Büyükelçi olarak atanan Feyzioğlu olmak üzere onca sevdiğim avukat dostu bulunan, amcası ve 3 kuzeni avukat olan biri olarak ne romanı okumuşum nede bu romandan esinlenerek çekilen bu filmi izleyebilmiştim. Başrollerde mafya-vari filmlerinden tanıdığımız Al Pacino, Keanu Reeves ve Charlize Theron oynadığını filimde bir avukat olan Kevin Lomax'in (Keanu Reeves), zengin iş insanı John Milton (Al Pacino)  baş rollerini aldığını yaptığım araştırmada öğrenip, bir taraftan bu yazımı yazıyor diğer yandan filmi izlerken kendi kendime gülümsüyordum. Çünkü şeytanın, şeytanların hemen hepsinin bedavadan, beleşten değil, yalakalıktan, çıkar beklentisinden dolayı cübbeleri olmadan bu ulvi mesleğe, acıtan haberim ardından üstü kapalı tehdit, şantajlarda bulunup, mafya-vari açıklamalarda yapanların avukatlığına soyunduklarını bir kez daha algılıyor, bunların hep var olduğunu hatırlıyorum.  Evet, 36 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda son yaptığım ve ulusal medya ve basının gündemine taşınan haberim gibi onca haberim ardından sıkça karşılaştığım bu şeytanlar ve avukatlarıyla mücadelemi verirken özellikle o şeytanların avukatlarını not edip, bir kenara yazdığım notlarıma baktığımda ise notlarımın neredeyse bir kitap hatta filim olacak kadar sayfalar doldurduğunu görüyordum. Ve günü, yeri geldiğinde birilerinin neden şeytanların avukatlığına yani durup, durduk yerde kendileriyle alakalı olmayan işlerde ortaya çıkıp, yalakalığa, küçük kırpıntılara soyunduklarını yüzlerine vurup, kamuoyuna bunların gerçek yüzlerini ortaya koyduğumu da biliyorum. Bu arada, 'Toplumsal bilinci ve kamu yararını gözeterek, uzun çalışma saatlerini ve zorlu çalışma koşullarını önemsemeden basın yayın kuruluşlarında fedakârca çalışarak, gelişmeleri halkımızla paylaşma yolunda emek harcayan tüm değerli basın çalışanlarının '21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü'nün de beni gazeteci olarak hatırlayıp, kutlayan dostların güzel mesajları da bana ayrı heyecan veriyordu. Bu heyecanın nedeniyse 36 yıllık gazetecilik hayatımda hep halkın, hakkın yanında olmaya gayret eden bir gazeteci olarak benimde aslında halka, kamuoyuna, insanlığa ve 'Şeytanlığı bırak işini doğru yap' dediklerime düşüncelerimle avukatlık yapıp, hakkı, halkı savunmaya çalışmaktan öte bir şey yapmadığımı bana anımsatmasıydı. Bu duygunun verdiği rahatlıkla gazetecilik hayatımda 36 yıla yakındır yaptığım haberlere, yazdığım yorumlara 'birilerini acıtsada' bir kez daha kalınca imzamı atarken onca şeytanın avukatlarının yalakalıklarının, yavşaklıklarının kendileriyle alakalı olmayan yazdıklarımı durup, durduk yerde çürütmeye kalkmaları, şeytanları savunmaya geçmelerini de halka, okura, kamuoyuna bırakıyorum. Buna nedense, 'günü, yeri geldiğinde..' diyerek gerek bir gazeteci olarak gerekirse Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak bu mesleği, işi, görevi hakkıyla yapan ve haber, yorumlarıyla 'Evet gazeteci bu' dediğim tüm meslektaşlarımın 21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününü kutluyor işime, 'bu acıda size yeter' diyerek gazeteciliğime bakıyorum.
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2022 - Cuma

Şeytan'ın Avukatı ve Avukatları..

Dün sevdiğim, saygı duyduğum bir Avukat hemşerim olan Av. Serkan Kaya'yı ziyaret edip, bürosunda çayını içerken Adaletin tartışıldığı ülkemde işinde bir hayli başarılı olan bu avukat ile sohbetimi bitirip, kendisinden ayrılırken art arda telefonuma gelen mesajlarla Kaya gibi haktan, hukuktan, adaletten yana olan başarılı onca gerçek avukatın yerini almaya kalkan, şeytanların yalaka tayfası avukatlar için yaptığım ve ulusal basında geniş yer bulan bir haberimin herkesi harekete geçtirdiğini duyuyor, okuyor ve gülümsüyordum.

Ve o şeytanları not edip, bilgisayarımın başına dönüp, yazıma başlık olan konuya yani Şeytanın Avukatı isimli romandan uyarlanan ve 1997 yapımı bir Hollywood filmi olan 'Şeytanın Avukatı' adlı filmi arıyorum.
Bu filmi izleyeniniz ya da romanı okuyanınız var mı bilmem ama başta son seçimi şaibeli olduğu iddia edilen Ardahan Barosunu'nun kurulmasında büyük emeği olan ve geçtiğimiz günlerde Lefkoşe'ye Büyükelçi olarak atanan Feyzioğlu olmak üzere onca sevdiğim avukat dostu bulunan, amcası ve 3 kuzeni avukat olan biri olarak ne romanı okumuşum nede bu romandan esinlenerek çekilen bu filmi izleyebilmiştim.
Başrollerde mafya-vari filmlerinden tanıdığımız Al Pacino, Keanu Reeves ve Charlize Theron oynadığını filimde bir avukat olan Kevin Lomax'in (Keanu Reeves), zengin iş insanı John Milton (Al Pacino)  baş rollerini aldığını yaptığım araştırmada öğrenip, bir taraftan bu yazımı yazıyor diğer yandan filmi izlerken kendi kendime gülümsüyordum.
Çünkü şeytanın, şeytanların hemen hepsinin bedavadan, beleşten değil, yalakalıktan, çıkar beklentisinden dolayı cübbeleri olmadan bu ulvi mesleğe, acıtan haberim ardından üstü kapalı tehdit, şantajlarda bulunup, mafya-vari açıklamalarda yapanların avukatlığına soyunduklarını bir kez daha algılıyor, bunların hep var olduğunu hatırlıyorum. 
Evet, 36 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda son yaptığım ve ulusal medya ve basının gündemine taşınan haberim gibi onca haberim ardından sıkça karşılaştığım bu şeytanlar ve avukatlarıyla mücadelemi verirken özellikle o şeytanların avukatlarını not edip, bir kenara yazdığım notlarıma baktığımda ise notlarımın neredeyse bir kitap hatta filim olacak kadar sayfalar doldurduğunu görüyordum.
Ve günü, yeri geldiğinde birilerinin neden şeytanların avukatlığına yani durup, durduk yerde kendileriyle alakalı olmayan işlerde ortaya çıkıp, yalakalığa, küçük kırpıntılara soyunduklarını yüzlerine vurup, kamuoyuna bunların gerçek yüzlerini ortaya koyduğumu da biliyorum.
Bu arada, 'Toplumsal bilinci ve kamu yararını gözeterek, uzun çalışma saatlerini ve zorlu çalışma koşullarını önemsemeden basın yayın kuruluşlarında fedakârca çalışarak, gelişmeleri halkımızla paylaşma yolunda emek harcayan tüm değerli basın çalışanlarının '21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü'nün de beni gazeteci olarak hatırlayıp, kutlayan dostların güzel mesajları da bana ayrı heyecan veriyordu.
Bu heyecanın nedeniyse 36 yıllık gazetecilik hayatımda hep halkın, hakkın yanında olmaya gayret eden bir gazeteci olarak benimde aslında halka, kamuoyuna, insanlığa ve 'Şeytanlığı bırak işini doğru yap' dediklerime düşüncelerimle avukatlık yapıp, hakkı, halkı savunmaya çalışmaktan öte bir şey yapmadığımı bana anımsatmasıydı.
Bu duygunun verdiği rahatlıkla gazetecilik hayatımda 36 yıla yakındır yaptığım haberlere, yazdığım yorumlara 'birilerini acıtsada' bir kez daha kalınca imzamı atarken onca şeytanın avukatlarının yalakalıklarının, yavşaklıklarının kendileriyle alakalı olmayan yazdıklarımı durup, durduk yerde çürütmeye kalkmaları, şeytanları savunmaya geçmelerini de halka, okura, kamuoyuna bırakıyorum.
Buna nedense, 'günü, yeri geldiğinde..' diyerek gerek bir gazeteci olarak gerekirse Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak bu mesleği, işi, görevi hakkıyla yapan ve haber, yorumlarıyla 'Evet gazeteci bu' dediğim tüm meslektaşlarımın 21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününü kutluyor işime, 'bu acıda size yeter' diyerek gazeteciliğime bakıyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.