deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

Tek Başına Kalmak..

​Her geçen gün biraz daha etrafı sarılan yalnız bıraktırılmaya çalışılan bir liderin ya da önderin "Son Çırpınış" başlığıyla er geç bir sinema filmine veya kitaba konu olacağını hepimiz az çok biliyoruz. Özellikle o insanın birlikte yola çıktığı ve dost bildiklerinin kendi egolarını yerine getiremeyince yolda bıraktıklarını, yalnızlaştırma operasyonlarıyla baskı altına aldığı da o sinema filmlerinde ve kitaplarda görüp okumuşuzdur. İşte film ve kitaplara konu olan bir çok insan ve liderin son örneklerinden olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan 'ı görüp izliyoruz.  Çünkü Başkan Erdoğan lideri olduğu partisinin son gurup toplantısında yaptığı konuşma esnasında bu durumu bizlere hissettirirken suçlunun ya da bu duruma gelmenin nedenini de tartışma konusu yapmak istemiyordu.  Zira yeni gerek Ankara'da gerekse İsrail, Filistin topraklarında patlayan bombalar ardından meclise gelecek olan Irak ve Suriye teskereleri öncesi ve insansız hava aracını düşürerek adeta ikinci çuval olayını anımsatan Amerika'nın Kobanili Suriye operasyonuna karşı tepkisiyle bir hayli köşeye sıkıştırmış ve bunu fırsat bilenlerin yani başta partisinin milletvekilleri olmak üzere sözde iktidarına ortak etmek zorunda kaldıklarının yol arkadaşlarından bu süreçte beklediği desteği alamayıp, adeta yalnız bırakılmak istendiğini o gurup toplantısındaki konuşmasında üstü kapalı ima etmiştir.. Lider veya önder denilen insanların bu yaşanan durumda elbette payları vardır. Ancak lider veya önder de hata yapabilir. Ki bu durumu İstanbul gibi yerde başına geçtiğim stk yöneticiliğinde bunu bizzat hep yaşadım, gördüm, hata ettim ama memleketimin adını da tüm İstanbul'a yazdırmakla onur da duydum. Yani lideri, önderi irili ufaklı hataları dolayısıyla köşeye sıkıştırmak ve yalnızlaştırmanın ne olduğunu iyi bilen biri olarak derim ki; muhalefet etmenin yeri ve zamanı bu dar zamanlar değildir..   Hele, hele o liderin kendi ailesi gibi başında bulunduğu devletin, kurumun ya da kuruluşun dara düştüğü, hatta adı konmasa da adeta içte ya da dışta savaş da olan bir süreçte liderin hatalarını söylemek, ona engel olmak  alçaklığın en daniskasıdır. Bu durumu sadece Erdoğan mı yaşıyor?  Yüz yıl önce kurduğu ve bizlere hediye ettiği Cumhuriyetinin kutlanması için adeta ayak sürtülen Atatürk yaşamadı mı?  Ecevit o dertten ölmedi mi?  İnönü'yü erken almadı mı? Baykal felç olmadı mı?  Ya da siz bu durumları hiç yaşamadınız mı?.. Ve o adı, "Son Çırpınış" konan filmleri izlemediniz mi? Kitapları okumadınız mı? Ki bu gün hem de bu dar dönemde Erdoğan'ı, lider olarak gördüklerimizi, önder olarak adlandırdıklarınızı terk edip, yalnızlaştırırken.. Bilmem anlatabildim mi?  Bu yazıyı okuyanlar,  başta Kılıçdaroğlu olmak üzere her insanın zamansızca köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığı ve adice suçlamalarla karşı karşıya bırakıldığı şu dünyada son çırpınışın bir anda ters dönenecek olan rüzgâr ile ilk çırpınış gibi büyük bir silleye yani tokata da döneceğini akıl etmeyenlerin yarın aynı  durumu yaşayacaklarını bilerek..
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2023 - Salı

Tek Başına Kalmak..

Her geçen gün biraz daha etrafı sarılan yalnız bıraktırılmaya çalışılan bir liderin ya da önderin "Son Çırpınış" başlığıyla er geç bir sinema filmine veya kitaba konu olacağını hepimiz az çok biliyoruz.
Özellikle o insanın birlikte yola çıktığı ve dost bildiklerinin kendi egolarını yerine getiremeyince yolda bıraktıklarını, yalnızlaştırma operasyonlarıyla baskı altına aldığı da o sinema filmlerinde ve kitaplarda görüp okumuşuzdur.
İşte film ve kitaplara konu olan bir çok insan ve liderin son örneklerinden olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan 'ı görüp izliyoruz. 
Çünkü Başkan Erdoğan lideri olduğu partisinin son gurup toplantısında yaptığı konuşma esnasında bu durumu bizlere hissettirirken suçlunun ya da bu duruma gelmenin nedenini de tartışma konusu yapmak istemiyordu. 
Zira yeni gerek Ankara'da gerekse İsrail, Filistin topraklarında patlayan bombalar ardından meclise gelecek olan Irak ve Suriye teskereleri öncesi ve insansız hava aracını düşürerek adeta ikinci çuval olayını anımsatan Amerika'nın Kobanili Suriye operasyonuna karşı tepkisiyle bir hayli köşeye sıkıştırmış ve bunu fırsat bilenlerin yani başta partisinin milletvekilleri olmak üzere sözde iktidarına ortak etmek zorunda kaldıklarının yol arkadaşlarından bu süreçte beklediği desteği alamayıp, adeta yalnız bırakılmak istendiğini o gurup toplantısındaki konuşmasında üstü kapalı ima etmiştir..
Lider veya önder denilen insanların bu yaşanan durumda elbette payları vardır. Ancak lider veya önder de hata yapabilir. Ki bu durumu İstanbul gibi yerde başına geçtiğim stk yöneticiliğinde bunu bizzat hep yaşadım, gördüm, hata ettim ama memleketimin adını da tüm İstanbul'a yazdırmakla onur da duydum.
Yani lideri, önderi irili ufaklı hataları dolayısıyla köşeye sıkıştırmak ve yalnızlaştırmanın ne olduğunu iyi bilen biri olarak derim ki; muhalefet etmenin yeri ve zamanı bu dar zamanlar değildir..  
Hele, hele o liderin kendi ailesi gibi başında bulunduğu devletin, kurumun ya da kuruluşun dara düştüğü, hatta adı konmasa da adeta içte ya da dışta savaş da olan bir süreçte liderin hatalarını söylemek, ona engel olmak  alçaklığın en daniskasıdır.
Bu durumu sadece Erdoğan mı yaşıyor? 
Yüz yıl önce kurduğu ve bizlere hediye ettiği Cumhuriyetinin kutlanması için adeta ayak sürtülen Atatürk yaşamadı mı? 
Ecevit o dertten ölmedi mi? 
İnönü'yü erken almadı mı?
Baykal felç olmadı mı? 
Ya da siz bu durumları hiç yaşamadınız mı?..
Ve o adı, "Son Çırpınış" konan filmleri izlemediniz mi? Kitapları okumadınız mı? Ki bu gün hem de bu dar dönemde Erdoğan'ı, lider olarak gördüklerimizi, önder olarak adlandırdıklarınızı terk edip, yalnızlaştırırken..
Bilmem anlatabildim mi? 
Bu yazıyı okuyanlar,  başta Kılıçdaroğlu olmak üzere her insanın zamansızca köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığı ve adice suçlamalarla karşı karşıya bırakıldığı şu dünyada son çırpınışın bir anda ters dönenecek olan rüzgâr ile ilk çırpınış gibi büyük bir silleye yani tokata da döneceğini akıl etmeyenlerin yarın aynı  durumu yaşayacaklarını bilerek..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.