Dün sahillerde magazin haberleri peşinde koşturan ve bu koşturmayı yaparken o sahillerde yatlara, katlara bindiğini görüp 'ben de onlar gibi olabilirim..' diyerek onların aldığı yoldan yol alanların da içinde olduğu ölen sayısının resmi 40 binlere gayri resmi 100 bin kere yaklaştığı söylenenlerden geri kalan 'Depremzedelere Yardım Kampanyası'nı gece yazılarından kadar pür dikkat izlerken bir yandan birlik beraberliğin ne kadar önemli olduğunu diğer yandan ise adeta sanki çerez parası diyerek bağış adı altında milyonlar yetmedi, milyon dolarcıkları nasıl olup da biriktirebildiklerine sizin gibi bende şaşıyordum.. 54 yaşına gelmiş, yedi yaşından beri çek, senet derdi, stresiyle ticari hayatın içinde olan, 34 yıldır aktif gazetecilik yapan ben ve benim gibilerin ağzı açık olarak izlediği bu yardım kampanyasına katılan ünlülerin ne iş yaptıklarına baktığımızda ise hemen hemen hepsinin o yıkılan binaların moloza dönüşen enkazının altında kalan canların ölümlerinden sorumlu, kamu yani devletle  irtibatlı kişi, kurum ve kuruluşlar olduğu görülüyordu. Kısacası senle benim ömür boyu bir arada göremeyeceği bu paraların çerez bölümünü bağış adı altında hem de canlı yayın şovlarıyla yapanların o şovu yaparlarken diğer yandan da bu kutucuklara sığmayacak kadar bol paracıkların hesabını tutan muhasebecilerini arayarak vergiden düşürttüklerini hissediyorduk.. Zira biz ve sizlerin sırtından toplanan vergilerin kamu ihaleleri yoluyla bunlara aktarıldığı ve vergisinin zaten alınamayıp, 'İmar affı' gibi sıkça çıkarılan aflara uğradığını 'Allahu Ekber' derken zaten biliyorduk ama yine de 'Allah razı olsun..' diyorduk.. Umudunuz o ki; O bağış diye gönderilen bu çerezlerin pardon paraların yeni konut, yol, tünel ve alt yapı diye bunlara elden teslim ihalelerle geri dönmemesidir!..