Başbakan olduğu dönemlerdeki gibi AKParti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yine yüksek sesle Birleşmiş Milletlere sesleniyor. 10 yıl önce Suriye'yi, bugün yani 20 yıl sonra da Ukrayna'yı kurtarmak istediği saatlerde art arda gelen zamları gözlerime bakın anlarsınız diyerek sessizce ve içinde konuşarak açıklamaya çalışan Enerji Bakanına acıdım. Çünkü zamları savunacak bir iki laf etmeye çalışırken ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı milletin cebindeki para ile aşmaya çalışacaklarını çaktırmadan söyleyemeye çalışıyordu... 10 yıl önce 10 Yıllık AKParti iktidarı öncesi ile bugüne baktığınızda başta bizim kullandığımız gazete kâğıdı, boya gibi malzemelerinde içinde bulunduğu birçok tüketim eşyasına 10 yıl önce %700 diye yazdığımız bugün yüzde 7000'e yakın bir zam geldiğini başta muhalefet olmak üzere kimse akıl yorup hesaplamadığı için görünmezken, hükümetin bu zamlarla ülkeyi ileri demokrasiden sonra ileri ekonomiye doğru götürdüğünü de görmek mümkün... Serka, Sodes, Köy-Des, Beldes gibi İhale kanununun dışında paralarla 5-6 aylık işlerle işsizlik rakamlarını da iyi saklamayı bilen hükümetin şimdi de İş-Kur aracılığıyla başta belediyeleri olmak üzere birçok kurumu dolduradursun ülkenin ekonomisinin ne hallerde olduğunu Son Vilayet isimli gazetemizin 10 yıl önceki manşetinde yer alan 'zamlar lastik cırıyor' başlıklı haber adeta ortaya koyuyor. Bankaların araziler karşılığı verdiği kredilerle 5-10 yılı arazilerine el koymaya hazırlandığı köylünün traktör almasını ülkenin iyiye giden ekonomisi olarak ortaya koyan başkanın da bu işin zıvanadan çıktığını gördüğünü, tek duasının bir yol bulup, ülkeyi Suriye ile savaşa sokup, iç işlerinde yaşananları gizlemek olduğunu anlıyor gibiyiz. Yani, adeta 'Zamlara durmak yok, yola devam' diyen başkan ve başında bulunduğu hükümetin pısırıklaşan sendikalar, sivil toplum örgütleri, politika üretemeyen muhalefetin kendisine sunduğu yoldan giderken gazetemizin manşetinde bulunan bu tır gibi lastiklerinin çoktan patladığını anlamadığını da görmekteyiz... Bilmiyoruz ama sanırım bu gidişle birlikte ülke dışındakilerle yaşananların birleşmesine çok az bir yol kaldı gibi..