deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Adnan Oktar örgütüne yönelik soruşturmayı FETÖ mü sonlandırdı

Dünya 30.07.2019 - 18:03, Güncelleme: 30.07.2019 - 18:03
 

Adnan Oktar örgütüne yönelik soruşturmayı FETÖ mü sonlandırdı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Adnan Oktar suç örgütüne yönelik soruşturma sonucunda, 171'i tutuklu 226 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, örgüte yönelik 2007'de açılan soruşturmanın FETÖ tarafından sonlandırıldığı belirtildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca Adnan Oktar suç örgütüne yönelik soruşturma sonucunda hazırlanan ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, örgüte yönelik 2007 yılında açılan soruşturmanın FETÖ tarafından seyrinin değiştirildiği kaydedildi.   İddianamede, örgüte yönelik 1999 yılında düzenlenen operasyonda Adnan Oktar ve örgütün üst düzey yöneticileri dahil bazı örgüt mensuplarının tutuklandığı anımsatılarak, bu süreçte örgütün faaliyetlerini kapalı bir biçimde devam ettirdiği anlatıldı.   O dönemde tahliyelerin ardından örgütün faaliyetlerine hız kazandırdığı, bir de "hukuk grubu" yapılanması oluşturduğu vurgulanan iddianamede, "hukuk grubu"ndaki avukat ve hukuk eğitimi almamış örgüt mensupları aracılığıyla özellikle operasyonu yapan polislere yönelik işkence iddialarına ilişkin davalar açıldığı, bunların beraatle sonuçlandığı aktarıldı.    "Hukuk grubu"nun, ana davanın zaman aşımına uğraması için reddihakim talepleri, hakimlere iftira atılarak oluşturulan husumetler ve iftira davaları gibi taktiklerle yargı makamlarını kilitlemeye çalıştıkları kaydedilen iddianamede, birbirini tekrar eden dilekçeler ve suç duyurularıyla dosyanın şişirilerek içinden çıkılmaz bir hal almasını sağladıkları belirtildi.   İddianamede, 2007 yılında yine benzer suçlamalarla bir suç örgütü dosyası daha hazırlandığına dikkati çekilerek, şunlar kaydedildi:   "Ancak sonradan FETÖ mensubu oldukları gerekçesiyle tutuklanan, bir kısmı hüküm giyen şahıslar tarafından hazırlanan dosya kapsamında, müştekiler şüpheli pozisyonuna evrilmiş, gizli tanıklarla hazırlanan dosya operasyona dönüştürülmeden 2013 yılında sonlandırılmıştır.   2008 yılında örgüt üst düzey yöneticileri tarafından 'hukuk grubu'nda faaliyet gösteren avukatlara 'Ergenekon soruşturmaları'na katılım için dilekçe sunulması ve dönemin Cumhuriyet Savcısı FETÖ firarisi Zekeriya Öz'den randevu alınması talimatı verilmiş, alınan randevu sonrası görüşmeye üst düzey yöneticiler Tarkan Yavaş ve Halil Hilmi Müftüoğlu katılmıştır. Söz konusu toplantı sonrası günümüzdeki dosyaya benzer suçlamanın bulunduğu 2007 dosyasının gidişatı yön değiştirmiş ve operasyona dönüştürülmeksizin sonlandırılmıştır.   Söz konusu dosyada müşteki pozisyonunda bulunan şahısların bilgileri örgüt mensuplarına sızdırılmış, bu şahıslarla ilgili örgüt tarafından karalama kampanyaları, iftira davaları açılmıştır. Müştekilerin birçoğu örgüt mensuplarının yakın akrabaları olduğu halde, örgüt ideolojisine ve 'mehdi' olarak görülen örgüt liderine bağlılığın yoğun olmasından dolayı akıl almaz suçlamalar ve iftiralar dile getirilmiştir."   İddianamede, kanalın, RTÜK takibinden kurtulmak için uydu yerine internet üzerinden yayın yapmaya başladığı belirtildi.   Serenay ÖZEL / İçerik Editörü serenay@sakinca.com @OzelSerenay
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Adnan Oktar suç örgütüne yönelik soruşturma sonucunda, 171'i tutuklu 226 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, örgüte yönelik 2007'de açılan soruşturmanın FETÖ tarafından sonlandırıldığı belirtildi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca Adnan Oktar suç örgütüne yönelik soruşturma sonucunda hazırlanan ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, örgüte yönelik 2007 yılında açılan soruşturmanın FETÖ tarafından seyrinin değiştirildiği kaydedildi.
 
İddianamede, örgüte yönelik 1999 yılında düzenlenen operasyonda Adnan Oktar ve örgütün üst düzey yöneticileri dahil bazı örgüt mensuplarının tutuklandığı anımsatılarak, bu süreçte örgütün faaliyetlerini kapalı bir biçimde devam ettirdiği anlatıldı.
 
O dönemde tahliyelerin ardından örgütün faaliyetlerine hız kazandırdığı, bir de "hukuk grubu" yapılanması oluşturduğu vurgulanan iddianamede, "hukuk grubu"ndaki avukat ve hukuk eğitimi almamış örgüt mensupları aracılığıyla özellikle operasyonu yapan polislere yönelik işkence iddialarına ilişkin davalar açıldığı, bunların beraatle sonuçlandığı aktarıldı. 
 
"Hukuk grubu"nun, ana davanın zaman aşımına uğraması için reddihakim talepleri, hakimlere iftira atılarak oluşturulan husumetler ve iftira davaları gibi taktiklerle yargı makamlarını kilitlemeye çalıştıkları kaydedilen iddianamede, birbirini tekrar eden dilekçeler ve suç duyurularıyla dosyanın şişirilerek içinden çıkılmaz bir hal almasını sağladıkları belirtildi.
 
İddianamede, 2007 yılında yine benzer suçlamalarla bir suç örgütü dosyası daha hazırlandığına dikkati çekilerek, şunlar kaydedildi:
 
"Ancak sonradan FETÖ mensubu oldukları gerekçesiyle tutuklanan, bir kısmı hüküm giyen şahıslar tarafından hazırlanan dosya kapsamında, müştekiler şüpheli pozisyonuna evrilmiş, gizli tanıklarla hazırlanan dosya operasyona dönüştürülmeden 2013 yılında sonlandırılmıştır.
 
2008 yılında örgüt üst düzey yöneticileri tarafından 'hukuk grubu'nda faaliyet gösteren avukatlara 'Ergenekon soruşturmaları'na katılım için dilekçe sunulması ve dönemin Cumhuriyet Savcısı FETÖ firarisi Zekeriya Öz'den randevu alınması talimatı verilmiş, alınan randevu sonrası görüşmeye üst düzey yöneticiler Tarkan Yavaş ve Halil Hilmi Müftüoğlu katılmıştır. Söz konusu toplantı sonrası günümüzdeki dosyaya benzer suçlamanın bulunduğu 2007 dosyasının gidişatı yön değiştirmiş ve operasyona dönüştürülmeksizin sonlandırılmıştır.
 
Söz konusu dosyada müşteki pozisyonunda bulunan şahısların bilgileri örgüt mensuplarına sızdırılmış, bu şahıslarla ilgili örgüt tarafından karalama kampanyaları, iftira davaları açılmıştır. Müştekilerin birçoğu örgüt mensuplarının yakın akrabaları olduğu halde, örgüt ideolojisine ve 'mehdi' olarak görülen örgüt liderine bağlılığın yoğun olmasından dolayı akıl almaz suçlamalar ve iftiralar dile getirilmiştir."

 

İddianamede, kanalın, RTÜK takibinden kurtulmak için uydu yerine internet üzerinden yayın yapmaya başladığı belirtildi.

 

Serenay ÖZEL / İçerik Editörü
serenay@sakinca.com
@OzelSerenay
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.