Diyalizinin 10'uncu yılını kutlayan Dilek: En kısa sürede naklimin yıl dönümünü kutlamak istiyorum

İZMİR'de yaşayan ve böbrek nakli bekleyen Dilek Gençyılmaz (27), diyalize girmesinin 10'uncu yılı nedeniyle böbrek temalı pasta eşliğinde bir kutlama düzenledi. Nakil olmayı çok istediğini belirten Gençyılmaz "Diyalizimin 15'inci yılı olmasını istemem, olursa da başımın üstünde yeri var. Ama en kısa sürede ben de nakilimin yıl dönümünü kutlamak istiyorum" dedi.

İzmir'de 2014 yılının Aralık ayında karın ağrısıyla gittiği sağlık ocağında değerlerinin yüksek olduğunu öğrenen Dilek Gençyılmaz'a, tetkiklerin ardından kronik böbrek yetmezliği teşhisi koyuldu. Altı ay süresince diyet uygulayan Gençyılmaz, haftanın 3 günü 4 saat diyalize başladı. 4 yıldır da haftada 3 gün 8 saat süren ev diyalizi uygulayan Gençyılmaz, 10 yıldır diyalize girmesi nedeniyle yakınlarının katılımıyla bir kutlama düzenledi. Balonlarla süslediği salonda diyalize girmesinin 10'uncu yılınu kutlayan Gençyılmaz, böbrek temalı hazırlattığı pastasındaki mumları üfleyerek farkındalık oluşturmak istediğini söyledi. 'EV DİYALİZİNDE ZOR TARAFLAR DAHA AZ' Dilek Gençyılmaz, ev diyalizinin daha konforlu olduğunu belirtip, "Diyaliz merkezinde 4 saatte kalp yoruluyor. Ev diyalizinde ise diyaliz düşük pompa ısıyla çalıştığı için kalbim yorulmuyor. Ev diyalizinin amacı, diyalize gece girip sabah çıkıp günlük hayatımıza kaldığımız yerden devam etmeyi sağlayabilmek. Diyaliz merkezlerinde hastaların toplanması, sıra bekleme gibi zaman kayıpları oluyor. Biz evde istediğimiz saatlerde diyalize girebiliyoruz. Ev diyalizinde zor taraflar bu yüzden daha az. Hayatı daha verimli yaşayabiliyoruz. Bir yere çağırıldığımda 'Benim diyalizim var, ben gelemem' demiyor, her yere gidebiliyorum. Bir dönem çalışırken gece diyalize girip, sabah uyanıp diyalizden çıktıktan sonra işe gidiyordum. Beni hiçbir şekilde yormuyor. Merkezde diyaliz alsam daha yorucu olurdu" dedi. İKİ KEZ NAKİLDEN DÖNDÜ Daha önce iki kez organ haberi aldığını ve nakile yaklaştığını anlatan Gençyılmaz, şöyle konuştu: "Diyalizimin 6'ncı yılında bana ilk böbrek nakli çıktı. Ama maalesef ki kan ve doku uyumu olmadığı için nakil olmadı. Bir ay sonra tekrar çıktı. Bu kez sırada 6 kişiydik. Başkasına uyumlu olunca yine sevindim. Zaten umut bağlamadan gitmiştim. Umut bağlasaydım bana olmayacağını duyduğum an daha fazla üzülürdüm. Ben her zaman diyalizin hayata engel olmadığını söylüyorum. İğne korkusu olan insanlar ev diyalizine çıkamıyor. Aslında en kolayının iğne girişi olduğunu kendime iğne yaptıktan sonra anladım. Benim gibi olanlara şunu söylüyorum; hiçbir şekilde korkuları olmasın, lütfen korkularının üzerine giderek ev diyalizine gitmeye bir adım atsınlar." FARKINDALIK KUTLAMASI Diyalize girişinin 10'uncu yıldönümünde sevdikleriyle bir araya gelmek istediğini kaydeden Dilek Gençyılmaz, "Bu tip durumlar normalde kutlanmaz. Ama ben farkındalık yaratmak adına bunu tercih ettim. Başıma gelen zorlu olayları kabullenip benimsemek ve hayata bunlarla devam etmek beni daha pozitif yapıyor. Psikolojimi toparlamamış olsaydım, burada 10'uncu yılımı kutlamazdım. Ben diyalizi kabullendim, 4 kolla da sarıldım. Böbreğin bana çıkmayacağının bir garantisi yok. 20 yıl sonunda da diyalizden kurtulan insanlar var ya da 15 yıl bekledikten sonra çıkanlar var. Organ bağışı hayat kurtarır. Organlarınız toprak olmasın, bizlere umut olsunlar, ışık olsunlar. Diyalizimin 15'inci yılı olmasını istemem, olursa da başımın üstünde yeri var. Ama en kısa sürede ben de nakilimin yıl dönümünü kutlamak istiyorum" dedi. 'BU UĞURDA VERİLEN SAVAŞI KUTLUYOR' Dilek Gençyılmaz'ın babası, doğuştan görme engelli emekli müzik öğretmeni Mustafa Gençyılmaz (67) da kızının en büyük destekçilerinden biri olduğunu söyledi. 1,5 yıl önce kalp krizi nedeniyle eşini ve iki çocuğunun annesi Filiz Gençyılmaz'ı (64) kaybettiğini anlatan baba Gençyılmaz, "Dilek'in tanısını duyunca çok üzüldüm. Önce ne yapacağımızı bilemedik. Zaman içinde çevremde bu tür insanların çok olduğunu gördüm. Makineye bağlı deyince önceleri hiçbir şey yapamaz sandık. Ama kızım çok rahattı. Merkeze gidiyordu, ev diyalizi daha rahat oldu. 10'uncu yılını kutluyor. Kızımla bu konuda küçük bir ayrılığımız var. Ben, 'Kutlama demeyelim, 10'uncu yılı etkinlikleri diyelim' dedim. Engelliler Günü de kutlanmaz. 'İyi ki kör olmuşum' gibi bir durum olamaz. Dilek, bunu mücadele anlamında kullanıyor. Bu uğurda verilen savaşı kutluyor. Babası olarak ona destek oluyorum. Kızım 1,5 yıl önce annesini, sevgili eşimi kaybetti. Bana daha farklı, anne yerine geçecek olan özellikler yüklendi. Ben de bunun bilincinde olarak desteğimi her zamankinden fazla veriyorum" diye konuştu. 'BENİ BEN YAPAN DİYALİZE TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM' Dilek Gençyılmaz, davetine katılanlara kısa bir yazı okuyup, pastasını kesti. 'Organ bağışı hayat kurtarır' yazılı pankart da hazırlatan Gençyılmaz'ın okuduğu metinde şu ifadeler yer aldı: "10 yıl yazıldığı iki rakam kadar basit değil. Geçen 10 yılda nice güzel insanlar tanıyıp, kaybettiğim güzel insanlar da oldu. Çoğu zaman düştüm, çoğu zaman kalktım, çoğu zaman da düştüğüm yerden kalkmak istemedim. Normalde insanlar insanlara teşekkür ederken, ben diyalize teşekkür etmek istiyorum herkesin önünde. Beni ben yapan, beni hayatta tutan ve bakış açımı değiştirmemi sağlayan diyalizime, koskoca 10'uncu yılıma teşekkür ediyorum. İlk başta insanlardan hastalığımı saklayan ben, sonrasında öyle bir dört kolla sarıldım ve benimsedim ki burada 10'uncu senemi hep beraber kutlayabiliyorum. Yoksa benim hastalığımın h'sini bile bilmezdiniz. Diyaliz unutmayın ki hiçbir şeye engel değil. Bu diyalizle son yılım olsun. Bir dahaki 10 sene sonra böbrek naklimin 10'uncu senesini yine hep beraber kutlayalım."