ENAG yöneticisi Ulusoy'a soruşturma: 'Zorla suç oluşturulmaya çalışılıyor'

TÜİK'in ENAG yöneticisi Veysel Ulusoy hakkında açtığı davanın ardından şimdi de çalıştığı Yeditepe Üniversitesi disiplin soruşturması başlattı. Soruşturmayı 'mesnetsiz' olarak nitelendiren böyle bir beklediğini söyledi. Ulusoy, zorla suç oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti.

Türkiye İstatistik Kurumu, Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) yöneticisi Prof. Dr. Veysel Ulusoy hakkında dava açarak, ENAG’ın verilerinin yayınlanmaması için ihtiyati tedbir talebinde bulunmasının ardından şimdi de Ulusoy'a çalıştığı Yeditepe Üniversitesi tarafından disiplin soruşturması açıldığı öğrenildi. Daha önce TÜİK'in yargı yoluyla ENAGrup'u susturmaya çalıştığını ancak başarılı olamadığını söyleyen Ulusoy, şimdi de üniversite üzerinden harekete geçildiğini belirtti. Rektör yerine hukuk fakültesi üzerinden soruşturma Sözcü gazetesinden Taylan Büyükşahin’in haberine göre, Ulusoy, uzun süredir baskı altında olduklarını, ne olursa olsun geri adım atmayacaklarını ve halkın gerçek verilere ulaşması için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Yayınlanan bir röportajın bahane edilerek üniversite yönetiminden izin alınmadığı gerekçesiyle soruşturma açıldığını ifade eden Ulusoy, 2.547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'na göre soruşturmayı rektörlüğün açması gerektiğini, ancak hukuk fakültesi üzerinden bunun yapıldığını kaydetti. 'Her yönüyle mesnetsiz bir soruşturma' Disiplin soruşturmasının barkodlu olması ve YÖK sistemine girmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Veysel Ulusoy, üniversite yönetiminin kapıyı dolanarak hareket ettiğini söyledi. “Her yönüyle mesnetsiz bir soruşturma” diyerek tepki gösteren Ulusoy, şöyle konuştu: “Hukuk fakültesi dekanı üzerinden işlemi yürütüyorlar. 3 hocayı koymuşlar karşıma, mahkemeye çıkarılmış suçlu gibi savunma yapmamı istiyorlar.” 'Zorla suç oluşturulmaya çalışılıyor' Yeditepe Üniversitesi tarafından açılan soruşturmada kesin hüküm veren ifadeler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Veysel Ulusoy, kendisine gönderilen soruşturma kağıdında kullanılan dilin, Meclis'te hazırlık aşamasında olan ve ağır sansür uygulamaları içeren sosyal medya yasasının diline benzer olduğunu belirtti. Soruşturmada “yanlış ve yanıltıcı bilgi vermek, gerçeğe aykırı algı oluşturmak” gibi hükümler olduğunu ifade eden Ulusoy, suçlamaların tamamının temelsiz olduğunu, zorla suç uydurulmaya çalışıldığını kaydetti.