‘Genetik yatkınlık taşıyanlar prostat kanserine karşı dikkatli olmalı’

Sağlık (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 09.05.2025 - 11:20, Güncelleme: 09.05.2025 - 11:20
 

‘Genetik yatkınlık taşıyanlar prostat kanserine karşı dikkatli olmalı’

PROSTAT kanserinin, genetik yatkınlık ve yaş faktörüyle birlikte artan bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Cevper Ersöz, “Genetik yatkınlık taşıyan bireyler prostat kanserine karşı daha dikkatli olmalı. Bu kişiler 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA değerlerine baktırmalı” dedi.
Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Cevper Ersöz, özellikle genetik yatkınlık taşıyan bireylerin prostat kanserine karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Aile öyküsünde prostat kanseri bulunan kişilerin 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA değerlerine baktırmaları gerektiğini belirten Doç. Dr. Ersöz, diğer tüm erkeklerde ise bu taramanın 50 yaşında başlamasının uygun olduğunu ifade etti. ‘GENETİK YATKINLIKTA RİSK ARTIYOR’ Prostat kanserinin genetik geçiş özelliklerine değinen Doç. Dr. Ersöz, “Ailesinde üç bireyde prostat kanseri olan veya üç nesilde prostat kanseri öyküsü bulunan kişilerde genetik yatkınlık oldukça yüksektir. Özellikle 55 yaş altı iki aile bireyinde hastalığın görülmesi bu riski daha da artırmaktadır. Bu gruptaki hastaların 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA testine tabi tutulmaları oldukça önemlidir. Diğer tüm erkeklerin ise 50 yaşından itibaren yılda bir defa prostat spesifik antijen (PSA) testi yaptırmaları önerilmektedir” diye konuştu. ‘OBEZİTE VE SİGARA RİSKİ ARTIRIYOR’ Prostat kanseri riskini artıran faktörler arasında obezitenin ve sigara kullanımının yer aldığını belirten Doç. Dr. Ersöz, “Metabolik sendromun bileşenlerinden özellikle bel çevresinin 102 cm’den fazla olması, obezite, hipertansiyon ve sigara kullanımı riski artırmaktadır. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, obezitenin önüne geçmek ve sigarayı bırakmak oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı. ‘ERKEN TEŞHİS İÇİN DÜZENLİ KONTROLLER ŞART’ PSA yüksekliği tespit edilen hastalarda ileri görüntüleme yöntemlerine başvurduklarını dile getiren Doç. Dr. Ersöz, “Eğer hastanın PSA değerleri yüksekse, yaşa bağlı prostat büyümesi veya geçirilmiş prostat enfeksiyonları bu artışa neden olabilir. Bu durumda ileri görüntüleme yöntemi olarak multiparametrik MR’ı tercih ediyoruz” dedi. Biyopsi yöntemine de değinen Doç. Dr. Ersöz, “Prostat biyopsisinde en güvenilir yöntem MR perineal biyopsidir. Bu yöntemin enfeksiyon riskinin düşük olması ve hedef dokudan en doğru örneklemeyi sağlaması büyük bir avantajdır” diye konuştu.
PROSTAT kanserinin, genetik yatkınlık ve yaş faktörüyle birlikte artan bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Cevper Ersöz, “Genetik yatkınlık taşıyan bireyler prostat kanserine karşı daha dikkatli olmalı. Bu kişiler 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA değerlerine baktırmalı” dedi.

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Cevper Ersöz, özellikle genetik yatkınlık taşıyan bireylerin prostat kanserine karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Aile öyküsünde prostat kanseri bulunan kişilerin 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA değerlerine baktırmaları gerektiğini belirten Doç. Dr. Ersöz, diğer tüm erkeklerde ise bu taramanın 50 yaşında başlamasının uygun olduğunu ifade etti.

‘GENETİK YATKINLIKTA RİSK ARTIYOR’

Prostat kanserinin genetik geçiş özelliklerine değinen Doç. Dr. Ersöz, “Ailesinde üç bireyde prostat kanseri olan veya üç nesilde prostat kanseri öyküsü bulunan kişilerde genetik yatkınlık oldukça yüksektir. Özellikle 55 yaş altı iki aile bireyinde hastalığın görülmesi bu riski daha da artırmaktadır. Bu gruptaki hastaların 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA testine tabi tutulmaları oldukça önemlidir. Diğer tüm erkeklerin ise 50 yaşından itibaren yılda bir defa prostat spesifik antijen (PSA) testi yaptırmaları önerilmektedir” diye konuştu.

‘OBEZİTE VE SİGARA RİSKİ ARTIRIYOR’

Prostat kanseri riskini artıran faktörler arasında obezitenin ve sigara kullanımının yer aldığını belirten Doç. Dr. Ersöz, “Metabolik sendromun bileşenlerinden özellikle bel çevresinin 102 cm’den fazla olması, obezite, hipertansiyon ve sigara kullanımı riski artırmaktadır. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, obezitenin önüne geçmek ve sigarayı bırakmak oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.

‘ERKEN TEŞHİS İÇİN DÜZENLİ KONTROLLER ŞART’

PSA yüksekliği tespit edilen hastalarda ileri görüntüleme yöntemlerine başvurduklarını dile getiren Doç. Dr. Ersöz, “Eğer hastanın PSA değerleri yüksekse, yaşa bağlı prostat büyümesi veya geçirilmiş prostat enfeksiyonları bu artışa neden olabilir. Bu durumda ileri görüntüleme yöntemi olarak multiparametrik MR’ı tercih ediyoruz” dedi.

Biyopsi yöntemine de değinen Doç. Dr. Ersöz, “Prostat biyopsisinde en güvenilir yöntem MR perineal biyopsidir. Bu yöntemin enfeksiyon riskinin düşük olması ve hedef dokudan en doğru örneklemeyi sağlaması büyük bir avantajdır” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.