Yatağa bağımlı Gülay'ın sanat tutkusu engel tanımıyor

Güncel (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 10.08.2024 - 17:40, Güncelleme: 10.08.2024 - 17:40
 

Yatağa bağımlı Gülay'ın sanat tutkusu engel tanımıyor

MUĞLA'nın Ortaca ilçesinde yaşayan Gülay Çolak (45), 23 yıl önce balkondan düşerek tekerlekli sandalyeye, bası yaraları nedeniyle de 3 yıldır yatağa bağımlı kaldı. Üst üste yaşadığı olaylar sonrasında hayata küsmediğini dile getiren Çolak, "Yatakta resim yapıyorum. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorum. Resmin yanında su kabağı ve ahşap üzerinde boyama yapıyorum" dedi.
Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde doğup büyüyen Gülay Çolak, Muğla Kız Meslek Lisesi Resim Bölümü'nü bitirdikten sonra hedefini resim öğretmenliği olarak belirledi. Bunun için özel yetenek sınavına giren Çolak, mülakatta elendi. Çolak, bu süre içerisinde evde resim çalışmalarını sürdürdü. Denizli'de 18 yaşındayken tanışıp, gönlünü kaptırdığı Suat Çolak ile evlenen Gülay Çolak, evinin geçimine katkı sağlamak için bir fabrikada desinatör olarak çalışmaya başladı. 1997 yılında 'Şerife Ayşe' ismini verdikleri kızları dünyaya geldi. Çolak, 2001 yılında ikinci kattaki evinin balkonundan düştü. Hastaneye kaldırılan Çolak, omurilik felçlisi olduğunu ve bir daha yürüyemeyeceğini öğrendi. Büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Çolak, 2019 yılında bir kaza daha geçirdi. Tekerlekli sandalyesinden düşen Çolak'ın omurilik kemiği kırıldı, akciğeri su topladı. Tedavisinin ardından taburcu edilen Çolak, bası yaraları nedeniyle 3 yıldır da yatağa bağımlı kaldı. Bu süreçte resim sanatına olan ilgisine yönelen Çolak, kendini bu alanda geliştirdi. Yağlı boya tablolarının yanı sıra su kabaklarını süs eşyasına dönüştürdü. Çolak, geçimini yaptığı ürünleri satarak elde etmeye başladı. 'RÜZGARI VE YAĞMURU ÖZLEDİM' Üst üste yaşadığı talihsiz olaylar sonrasında da hayata küsmediğini dile getiren Çolak, "Yatakta resim yapıyorum. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorum. Resmin yanında su kabağı ve ahşap üzerinde boyama yapıyorum. Açtığımız stantta ürünlerimi satıyorum. Eşim kabakları kesip, temizledikten sonra hazır bir şekilde önüme getiriyor. Önceleri sanat için yapıyordum. Eşim de çalışmadığı için yaptığım eserleri satarak geçiniyoruz. 3 yıldır yatağa bağlı kaldığım için rüzgarı ve yağmuru özledim" diye konuştu.  
MUĞLA'nın Ortaca ilçesinde yaşayan Gülay Çolak (45), 23 yıl önce balkondan düşerek tekerlekli sandalyeye, bası yaraları nedeniyle de 3 yıldır yatağa bağımlı kaldı. Üst üste yaşadığı olaylar sonrasında hayata küsmediğini dile getiren Çolak, "Yatakta resim yapıyorum. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorum. Resmin yanında su kabağı ve ahşap üzerinde boyama yapıyorum" dedi.

Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde doğup büyüyen Gülay Çolak, Muğla Kız Meslek Lisesi Resim Bölümü'nü bitirdikten sonra hedefini resim öğretmenliği olarak belirledi. Bunun için özel yetenek sınavına giren Çolak, mülakatta elendi. Çolak, bu süre içerisinde evde resim çalışmalarını sürdürdü. Denizli'de 18 yaşındayken tanışıp, gönlünü kaptırdığı Suat Çolak ile evlenen Gülay Çolak, evinin geçimine katkı sağlamak için bir fabrikada desinatör olarak çalışmaya başladı. 1997 yılında 'Şerife Ayşe' ismini verdikleri kızları dünyaya geldi. Çolak, 2001 yılında ikinci kattaki evinin balkonundan düştü. Hastaneye kaldırılan Çolak, omurilik felçlisi olduğunu ve bir daha yürüyemeyeceğini öğrendi. Büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Çolak, 2019 yılında bir kaza daha geçirdi. Tekerlekli sandalyesinden düşen Çolak'ın omurilik kemiği kırıldı, akciğeri su topladı. Tedavisinin ardından taburcu edilen Çolak, bası yaraları nedeniyle 3 yıldır da yatağa bağımlı kaldı. Bu süreçte resim sanatına olan ilgisine yönelen Çolak, kendini bu alanda geliştirdi. Yağlı boya tablolarının yanı sıra su kabaklarını süs eşyasına dönüştürdü. Çolak, geçimini yaptığı ürünleri satarak elde etmeye başladı.

'RÜZGARI VE YAĞMURU ÖZLEDİM'

Üst üste yaşadığı talihsiz olaylar sonrasında da hayata küsmediğini dile getiren Çolak, "Yatakta resim yapıyorum. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorum. Resmin yanında su kabağı ve ahşap üzerinde boyama yapıyorum. Açtığımız stantta ürünlerimi satıyorum. Eşim kabakları kesip, temizledikten sonra hazır bir şekilde önüme getiriyor. Önceleri sanat için yapıyordum. Eşim de çalışmadığı için yaptığım eserleri satarak geçiniyoruz. 3 yıldır yatağa bağlı kaldığım için rüzgarı ve yağmuru özledim" diye konuştu.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.