Kalp krizinin artış nedeni ortaya çıktı: Sessiz pandemi
Kalp krizinin artış nedeni ortaya çıktı: Sessiz pandemi
Türk Toraks Derneği’nin (TTD) havada bulunan zararlı maddelerle ilgili yaptığı araştırma, son yıllarda artan genç yaşta kalp krizi vakalarının sanıldığı gibi aşılar değil, hava kirliliğinin vücutta yol açtığı zararlar nedeniyle arttığını ortaya koydu.
Türk Toraks Derneği’nin (TTD) KKTC’de gerçekleştirilen uluslararası katılımlı 27. yıllık kongresinde sağlığın en büyük düşmanı hava kirliliği ve iklim değişikliğine dikkat çekmek için ana tema 'İklime Ses Ol, Dünyaya Nefes' olarak belirlendi. Türkiye ve dünyadan bin 200’e yakın uzmanın katıldığı kongrede dikkat çeken sunumlardan biri de TTD Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu'nun, Türkiye’de hava kirliliği üzerine yaptığı araştırmanın verileri oldu. Çalışmayı yürüten ekipte yer alan, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Merve Erçelik ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalından Dr. Öğretim Üyesi Sabri Serhan Olcay, hava kirliliğinin en önemli çevre ve halk sağlığı sorunlarından biri olduğuna dikkat çekti. Havada bulunan partikül maddelerin (PM) solunum riskleri nedeniyle havayı kirleten en tehlikeli unsurlar olduğunu kaydeden Dr. Olcay, havada en küçük boyuttaki maddeler olarak bilinen "PM 2.5" maruziyetine bağlı 30 yaş üzeri ölüm sayısının, sadece 2022 yılında 87 bini bulduğunu, bunun 40 bininin kalp damar hastalıkları, 18 bininin ise solunum yolu hastalıkları nedeniyle meydana geldiğini kaydetti. Her iki uzman da bu etkiler göz önüne alındığında, aslında görünmez pandeminin devam ettiğini vurguladı.
HAVADA ASILI TEHLİKE: PARTİKÜL MADDELER
Dr. Öğr. Üyesi Merve Erçelik, "Hava kirliliğinden bahsettiğimizde, bunun içerisinde partikül maddeler (PM) olarak nitrik oksit, sülfürdioksit, ozon gibi bileşikler sözkonusu. Partikül maddenin solunum yolu hastalıklarıyla ilişkilendirilmesi daha yüksek olduğu için biz burada partikül madde kirliliğini göstermek istedik. Partikül madde nedir diye bakacak olursak da bunlar, havada asılı olan katı ya da aerosol biçimindeki parçacık maddeleri olarak tanımlanabilir. Bu da PM 10 ve PM 2.5 arasındaki fark ise, bunların mikrometre olarak çapını temsil ediyor. Buna göre PM 10, üst hava yolları ve akciğerlere ulaşırken, PM 2.5, çok daha derin akciğer dokularına, hatta kana kadar ulaşıyor. Biz çalışmamızda hava kirliliği verilerini değerlendirirken Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerini kullandık. DSÖ kriterlerine göre de sağlık açısından PM 10 için 15 mikrogram/metreküp değerini, 2.5 içinse, 5 mikrogram/metreküp değerini kullandık. Yani PM 10 için 15 mikrogram/metreküp üzerindeki tüm değerler, halk sağlığı için zararlı olduğuna karar verildi" dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.