Kanser hastası olunca moral için aldığı kuzuya bebek gibi bakıyor

BAHÇELİEVLER'de, omurilik kanseri olan 58 yaşındaki Seniha Atlı, kendisine moral olması için aldığı 20 günlük 'Poyraz' isimli kuzaya çocuğu gibi bakıyor. Poyraz'ı biberonla beslediklerini anlatan Atlı, "Çocuklar onu görünce aşırı mutlu oluyorlar. Benim evimin çocuğu. Dışarıda soranlara '3 oğlum var' diyorum, artık bu da benim oğlum. Annesini soranlara 'Ben' diyorum, babası olarak da eşimi gösteriyorum, gülüyorlar. Caddede peşimizden geliyor. Bizi bırakıp başkasının peşinden gitmiyor" dedi. Seniha Atlı'nın hastalık sürecinde moral kaynağı olan Poyraz ise sokakta ve parkta çocukların maskotu oldu.

Bahçelievler Kocasinan Merkez Mahallesi'nde oturan 58 yaşındaki Seniha Atlı 1.5 yıl önce omurilik kanseri olduğunu öğrendi. Atlı, moral olması için 3 ay önce kardeşinden kendisine kuzu almasını istedi. Kardeşi, Seniha Atlı'ya 20 günlük bir kuzu alıp eve getirdi. Atlı, 'Poyraz' adını verdiği kuzusuna çocuğu gibi bakıyor. Biberonla her gün taze aldığı sütü ve suyunu içiriyor. Atlı, Poyraz'ın en çok leblebi ve çubuk kraker yemeyi sevdiğini söylüyor. İki çocuğu olduğunu söyleyen Atlı, 'Poyraz' isimli kuzusunu üçüncü oğlu gibi gördüğünü ifade ediyor. Poyraz'a sokakta ve parkta ilginin çok yoğun olduğunu belirten Seniha Atlı, 31 Mart seçimlerinde de oyunu kullanmaya kuzusu Poyraz ile gitti. O anları cep telefonu kamerasıyla kaydeden Atlı, Poyraz'ın okula girdiği andan itibaren vatandaşların sevmek ve resim çektirmek için ilgi gösterdiğini söyledi. Öte yandan Poyraz'ın parkta çocuklar ile oynadığı anlar da cep telefonu kamerasına yansıdı. "MORAL OLARAK BANA ÇOK İYİ GELDİ" Poyraz'ın kendisine çok iyi geldiğini belirten Seniha Atlı, "Kanser hastasıyım, moralim çok bozuktu. Kendime moral olsun diye kuzu almak istedim. Kardeşim hemen aldı getirdi, çok sevindim. 20 günlüktü geldiğinde, şimdi 3 aylık oldu. Moral olarak bana çok iyi geldi. 'Poyraz' ismini verdim. Benimle ve eşimle güzel ilgileniyor, biz de onunla ilgileniyoruz. Dışarı çıktığımızda çevredeki vatandaşlardan kurtulamıyoruz, ilgi çok fazla. Evde beraber vakit geçiriyoruz. Süt ve su içme saatleri belli, altını bezliyoruz. Yemek olarak biberon ile inek sütü veriyoruz. Yemek saati geldiği zaman mutfağa gidiyor, bize bağırıyor. Biz de yemeğini veriyoruz. Her şeyi saatli, düzenli ve çok akıllı. Büyüdü şimdi, ileride ne yapacağım onu düşünüyorum. Çok üzülüyorum bir yandan nasıl bakacağız diye. Yer müsait değil, bahçeli bir evim olsaydı asla bırakmazdım. Büyüyüp giderse yine üzüleceğim, çok düşkün bizlere. Akşam uyku saatlerini biliyor, yatağına gidip yatıyor" dedi. "DIŞARIDA SORANLARA 3 OĞLUM VAR DİYORUM, ARTIK BU DA BENİM OĞLUM" Neden kuzu almayı tercih ettiğini de anlatan Atlı, "Herkes çok iyi yaptığımı, kedi köpekten daha iyi olduğunu söylüyorlar. Neden kuzuyu seçtiğimi soruyorlar. Rahatsızlığımdan dolayı kedi, köpek beslemem yasak. Ben de kuzu almanın, beslemenin mantıklı olduğunu düşündüm. Kardeşim de alıp getirdi. O gün kucaklayıp yatağıma koydum, çok sevdim daha küçüktü o zaman. Bana da çok bağlı. Parka gittiğimizde çocuklar hiç rahat bırakmıyor, o da çocukları görünce hoplayarak oyun oynuyor onlarla. Herkes çocukları mutlu edince çok iyi bir şey yaptığımı söylüyorlar. Çocuklar onu görünce aşırı mutlu oluyorlar. Benim evimin çocuğu. Dışarıda soranlara 3 oğlum var diyorum, artık bu da benim oğlum. Annesini soranlara 'Ben' diyorum, babası olarak da eşimi gösteriyorum gülüyorlar. Caddede peşimizden geliyor. Bizi bırakıp başkasının peşinden gitmiyor" ifadelerini kullandı.