deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Köyün Osmanlı'dan kalan sazlık ve kerpiçten yapılan kahvehanesi

Dünya 30.04.2022 - 10:51, Güncelleme: 30.04.2022 - 10:51
 

Köyün Osmanlı'dan kalan sazlık ve kerpiçten yapılan kahvehanesi

EDİRNE’nin Lalapaşa ilçesine bağlı Dombay köyünde çatısı sazlıktan, duvarları kerpiçten yapılan, Osmanlı’dan günümüze 200 yıldır ayakta kalmayı başaran tarihi kahvehane mimari yapısı ile dikkat çekerken sağlamlığı ile de zamana meydan okuyor. Kahvehanenin 3'üncü kuşak işletmecisi İsmail Dilber (61), ″150- 200 yıla dayanan bir geçmişi var. Yapıldığı tarihi köyde bilen yok. Köyümüzün tek kahvesi olan bu yapıyı, yeni nesiller görsün diye ayakta tutuyoruz″ dedi. Lalapaşa ilçesine bağlı Bulgaristan'a sınır Donbay köyünde, Osmanlı döneminden kalma tarihi kahvehane, sazlıktan çatısı, topraktan yapılan duvarlarıyla ilgi görüyor. Dönemin mimarisine göre yaklaşık 200 yıl önce yapıldığı değerlendirilen 122 nüfuslu köyün tek kahvehanesi, sağlamlığı ile de dikkat çekiyor. Yeni yapılara göre daha sağlıklı, toprak, saman ve sazlıktan yapıldığı için kışın sıcak, yazın serin olan kahvehane zamana meydan oluyor. Eski masa ve sandalyelerden oluşan oturma düzeni ve diğer eşyalarla nostalji yaşatan kahvehane, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından. Kahvehanenin 3'ncü kuşak işletmecisi İsmail Dilber, iş yerini babasından devraldığını, kendisinin de çocuklarına ve torunlarına miras bırakmak istediğini söyledi. Dilber, yapının inşa tarihini bilinmediğini fakat 150- 200 yıldır kahvehane olarak işletildiğini belirterek, ″Köy kahvesi, o zamanın şartlarına göre sazdan ve kerpiçten yapılmış bir bina. 150- 200 yıla dayanan bir geçmişi var. Yapıldığı tarihi köyde bilen yok. Ama hala faaliyette. Üzerindeki malzeme olan saz su geçirmez. Başka bir izolasyon malzemesi yok. Eskiden bu şekilde gelmiş, biz de böyle devam ettiriyoruz″ dedi. KIŞIN SICAK, YAZIN SERİN Köyde kışın sert geçtiğini ve kahvehanenin de bu şartlara göre inşa edildiğini ifade eden Dilber, ″Evler, zamanın şartlarına göre bu şekilde yapılmış. Kışın hiç soğuk geçirmez. Sobayı bir kere yakmak yeter. Yazın da çok serin oluyor. Yazın içeri sinek bile giremez, çok serin. Klima taktırsan bu şekilde olmaz. Doğal bir serinlik var. Köylü kahveye geliyor, sadece akşamları açıyoruz. Nostaljiyi yaşatmaya uğraşıyoruz. Ben üçüncü kuşağım. Dedem, babam ve ben devam ettiriyoruz″ diye konuştu. 'ÇOK GELEN GİDEN OLUYOR' Kahvehanesini görmeye gelen çok sayıda yerli ve yabancı turistin olduğunu söyleyen İsmail Dilber, ″Çok gelen giden oluyor. Herkes ziyaret edebiliyor. Hayran kalıyorlar. Buraya bakmaktan yeni evlere bakmıyorlar. İnsanlar eskiye meraklılar. Üniversiteden hocalar geliyor ama kültür envanterine geçmemiştir. Biz bunu yaşatmak istiyoruz. Onarılmasını istiyoruz. Daha güzel olsun. İçerde biraz tadilat olması lazım. Aslına uygun devam ettirmeye uğraşıyoruz. Yıkılma tehlikesi hiç yok. Betonarme yapılar yıkılır, bu yıkılmaz. O kadar sağlam. 60 santim duvarları var. Çok sağlıklı″ ifadelerini kullandı. Tarihi köy kahvehanesinin içinde berber koltuğundan gaz lambasına, eski masalardan sandalyelere kadar birçok unsuru da korumaya devam eden Dilber, özellikle berber koltuğunun geçmişine dikkat çekti. Dilber, berber koltuğunun da en az 200 yıllık olduğunu belirterek, ″Bu koltuk da 200 yıllık vardır. Bu, berber koltuğu. Berberler Cemiyeti, bu koltuğu istemişti ama babam vermemişti. Yeni koltuk vereceklerdi o zaman ama babam vermemişti. O kadar eski″ dedi. 'KÖYÜMÜZÜN SİMGESİ OLDU' Tarihi kahvehanenin müdavimlerinden Vedat Müneccim (49) zamana meydan okuyan yapının, köyün simgesi haline geldiğini belirterek, ″Burada eskilerden kalan son demler bunlar. Burasının çayı da güzel. Bize eskileri hatırlatıyor. Hoşumuza gidiyor. Bunun burada olması bizi en az 50 sene geri götürüyor. Mutluyuz, böyle bir kahvede çay içmek mutluluk veriyor. Saz olduğu için yağmur geçirmiyor. Aynı zamanda kar da geçirmiyor. Köyümüze gelip giden oluyor. Köyümüzün simgesi oldu. Buralarda nadir kalan tarihi eserlerden biri. Buna artık tarihi eser diyelim. Böyle bir yapıyı buralarda daha önce duymadım. Şu anda kalmadı. Bu artık son kahve. Önceden çok kar, kış olduğundan dolayı o şartlara uygun yapılmış″ diye konuştu.  Ali Can ZERAY- Uğur AKAGÜNDÜZ/EDİRNE, (DHA)

EDİRNE’nin Lalapaşa ilçesine bağlı Dombay köyünde çatısı sazlıktan, duvarları kerpiçten yapılan, Osmanlı’dan günümüze 200 yıldır ayakta kalmayı başaran tarihi kahvehane mimari yapısı ile dikkat çekerken sağlamlığı ile de zamana meydan okuyor. Kahvehanenin 3'üncü kuşak işletmecisi İsmail Dilber (61), ″150- 200 yıla dayanan bir geçmişi var. Yapıldığı tarihi köyde bilen yok. Köyümüzün tek kahvesi olan bu yapıyı, yeni nesiller görsün diye ayakta tutuyoruz″ dedi.
Lalapaşa ilçesine bağlı Bulgaristan'a sınır Donbay köyünde, Osmanlı döneminden kalma tarihi kahvehane, sazlıktan çatısı, topraktan yapılan duvarlarıyla ilgi görüyor. Dönemin mimarisine göre yaklaşık 200 yıl önce yapıldığı değerlendirilen 122 nüfuslu köyün tek kahvehanesi, sağlamlığı ile de dikkat çekiyor. Yeni yapılara göre daha sağlıklı, toprak, saman ve sazlıktan yapıldığı için kışın sıcak, yazın serin olan kahvehane zamana meydan oluyor. Eski masa ve sandalyelerden oluşan oturma düzeni ve diğer eşyalarla nostalji yaşatan kahvehane, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından.
Kahvehanenin 3'ncü kuşak işletmecisi İsmail Dilber, iş yerini babasından devraldığını, kendisinin de çocuklarına ve torunlarına miras bırakmak istediğini söyledi. Dilber, yapının inşa tarihini bilinmediğini fakat 150- 200 yıldır kahvehane olarak işletildiğini belirterek, ″Köy kahvesi, o zamanın şartlarına göre sazdan ve kerpiçten yapılmış bir bina. 150- 200 yıla dayanan bir geçmişi var. Yapıldığı tarihi köyde bilen yok. Ama hala faaliyette. Üzerindeki malzeme olan saz su geçirmez. Başka bir izolasyon malzemesi yok. Eskiden bu şekilde gelmiş, biz de böyle devam ettiriyoruz″ dedi.

KIŞIN SICAK, YAZIN SERİN

Köyde kışın sert geçtiğini ve kahvehanenin de bu şartlara göre inşa edildiğini ifade eden Dilber, ″Evler, zamanın şartlarına göre bu şekilde yapılmış. Kışın hiç soğuk geçirmez. Sobayı bir kere yakmak yeter. Yazın da çok serin oluyor. Yazın içeri sinek bile giremez, çok serin. Klima taktırsan bu şekilde olmaz. Doğal bir serinlik var. Köylü kahveye geliyor, sadece akşamları açıyoruz. Nostaljiyi yaşatmaya uğraşıyoruz. Ben üçüncü kuşağım. Dedem, babam ve ben devam ettiriyoruz″ diye konuştu.

'ÇOK GELEN GİDEN OLUYOR'

Kahvehanesini görmeye gelen çok sayıda yerli ve yabancı turistin olduğunu söyleyen İsmail Dilber, ″Çok gelen giden oluyor. Herkes ziyaret edebiliyor. Hayran kalıyorlar. Buraya bakmaktan yeni evlere bakmıyorlar. İnsanlar eskiye meraklılar. Üniversiteden hocalar geliyor ama kültür envanterine geçmemiştir. Biz bunu yaşatmak istiyoruz. Onarılmasını istiyoruz. Daha güzel olsun. İçerde biraz tadilat olması lazım. Aslına uygun devam ettirmeye uğraşıyoruz. Yıkılma tehlikesi hiç yok. Betonarme yapılar yıkılır, bu yıkılmaz. O kadar sağlam. 60 santim duvarları var. Çok sağlıklı″ ifadelerini kullandı.
Tarihi köy kahvehanesinin içinde berber koltuğundan gaz lambasına, eski masalardan sandalyelere kadar birçok unsuru da korumaya devam eden Dilber, özellikle berber koltuğunun geçmişine dikkat çekti. Dilber, berber koltuğunun da en az 200 yıllık olduğunu belirterek, ″Bu koltuk da 200 yıllık vardır. Bu, berber koltuğu. Berberler Cemiyeti, bu koltuğu istemişti ama babam vermemişti. Yeni koltuk vereceklerdi o zaman ama babam vermemişti. O kadar eski″ dedi.

'KÖYÜMÜZÜN SİMGESİ OLDU'

Tarihi kahvehanenin müdavimlerinden Vedat Müneccim (49) zamana meydan okuyan yapının, köyün simgesi haline geldiğini belirterek, ″Burada eskilerden kalan son demler bunlar. Burasının çayı da güzel. Bize eskileri hatırlatıyor. Hoşumuza gidiyor. Bunun burada olması bizi en az 50 sene geri götürüyor. Mutluyuz, böyle bir kahvede çay içmek mutluluk veriyor. Saz olduğu için yağmur geçirmiyor. Aynı zamanda kar da geçirmiyor. Köyümüze gelip giden oluyor. Köyümüzün simgesi oldu. Buralarda nadir kalan tarihi eserlerden biri. Buna artık tarihi eser diyelim. Böyle bir yapıyı buralarda daha önce duymadım. Şu anda kalmadı. Bu artık son kahve. Önceden çok kar, kış olduğundan dolayı o şartlara uygun yapılmış″ diye konuştu. 

Ali Can ZERAY- Uğur AKAGÜNDÜZ/EDİRNE, (DHA)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.