deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Şekeri olan kalp hastaları doktorlarına sormadan oruç tutmasın

Sağlık 11.03.2024 - 11:15, Güncelleme: 11.03.2024 - 11:15
 

Şekeri olan kalp hastaları doktorlarına sormadan oruç tutmasın

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Doğukan Işıkoğlu, Ramazan gelişleriyle birlikte günlük ortalama 13-15 saat arasında uzun süreli açlık dönemlerine dikkat edilmeden, kronik hastalıklara olanlara uyarılarda bulundu. Özellikle diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunları bulunanların, oruçların çıkarılmasından önce mutlaka doktorlarıyla görüşmelerin yapılması gerektiğini söyledi.
Güven Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü Uzmanı Dr. Barış Doğukan Işıkoğlu, bu yıl günlük ortalama 13-15 saat arasında geçen uzun süreli açlık dönemleri için kronik sağlık sorunları olanlara uyarılarda ve beslenme tavsiyelerinde bulundu. Ramazan dönemindeki açlık sürelerinin, vücutta değişikliklere neden olduğuna dikkat çeken Işıkoğlu, “İlk 8 saat, sahurda alınan gıdaların emilimi ve parçalanmasıyla geçiyor. Bu süre zarfında beslenme, besinlerin emilimi, ayrıştırılması ve parçalanmasına odaklanır. Ancak 8 bakım sonrasında vücut, enerji üretimi için öncelikle karbonhidratlar, ardından yağ ve son olarak protein depolarını tüketmeye başlar. Bu durum, insülin ve anti-insülin hormonlarının kontrolü altında gerçekleşir. Uzun süreli beslenme, sağlıklı bireylerde bile belirli sağlık risklerini taşıyabilir" diye konuştu. KRONİK HASTALIKLARI OLANLAR DİKKAT Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına neden olan uyarılarda bulunan Işıkoğlu, “Ramazan dönemi özellikle bazı hasta gruplarını ciddi şekilde engelliyor. Özellikle diyabet, hipertansiyon, böbrek veya kalp hastalığı gibi kronik sağlık sorunları olanlar için daha da karmaşık hale gelebilir. Bu kayıtlarda, parçalanmanın meydana geldiği reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Örneğin kan şekerinin düşmesi gibi durumlar bazen fark edilmeyebilir. Ayrıca vücudu düzenleyen hormonlara karşı gelişebilecek direnç, fazla veya yetersiz yanıt gibi durumlar, hastaların sağlık durumlarında daha da zorlaştırılabilir. Böylece hormonların değişebilecek başka sağlık sorunları da ortaya çıkabilir. Kronik hastalıkları olan veya herhangi bir karar verilmeden önce mutlaka doktorlarıyla görüşmeleri gerekmektedir” dedi. CİDDİ TANSİYON DÜŞÜKLÜĞÜ VE DİYALİZ RİSKİ Kronik hastalıkları olan kişilerin sağlık durumlarının doktorları tarafından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi veya hastanın özelinde büyük önem taşıdığını kaydeden Işıkoğlu, “Diyabet hastası kilolu bir kişinin kan şekerinin azaltılması için kişinin esas hormonu olan insülin direnci olabilirken, kısmi bir ilaç tedavisi süreci susuzdur. kalması ile ciddi tansiyonun düşüklüğü yaşayabilir. Ya da böbrek hastası kişinin yeme alışkanlığı değişeceği için belki de sussuz kalacağı için böbrek değerlerinde bozulma ile karşılaşılabilir, diyaliz durumu bile söz konusu olabilir. Bu nedenle hasta doktoru tarafından değerlendirilip hasta özelinde bu kararın doğruluğu doğru olacaktır” dedi. DENGELİ BESLENME OLUMSUZ ETKİLERİ AZALTABİLİR Işıkoğlu, sağlıklı bir ramazan geçirebilmek adına beslenme düzeni ile ilgili olarak şunları söyledi: "Sahurda, gün boyu tok tutacak protein ve lif ağırlıklı beslenme önemlidir. İftar ve sahurda karbonhidratlar, yağ ve protein desteği sağlayan yiyeceklerin tüketilmesi, az ve sık yemek yeme alışkanlığı ve hafif egzersizler, hareketlerin bu süreçte ihtiyaç duyduğu gücü sağlamak için önemli. Ramazan kalmak için sahur ve iftar beslenmesi yeterli ve dengeli beslenmek, uzun süreli açıklığın vücut üzerindeki olumsuzlukları en aza indirebilir.Yemek oranlarımız ölçülü olmalıdır.Tabaklarda karbonhidratlar, sebze, protein dengesi kurulmalı.Uzun süreli açlıktan sonra mideden önce beynin beslenmenin yolu lokma lokma çiğneyerek yemekten geçiyor. Aralarda gerekirse sofradan beslenmeye devam edilebilir. Sıvı alımı yemeğin ortasında değil başına veya sonuna kadar planlanmalı. Mümkünse başka herhangi bir işle uğraşmadan sadece odaklanmaya odaklanılmalıdır. İftarda kan şekerinin hızla yükselmesine neden olacak şerbetli tatlılar, ağır yağlı yemekler, kızarmalar, hamur işleri gibi sıcaklıkların yerine geçmesi gerekir. içeren yiyecekler tercih edilir. Yemekten sonra hemen tatlı ya da meyveye geçilmeli, en az 1-2 saat kadar beklenmeli. Bu şekilde hem tetiklenebilecek sindirim sistemi sorunları hem kan şekeri dengesizliklerinin önüne geçilebilir; hem de gerekli miktarda ve düzenli beslenme sağlanmış olup açlık süresi için depolarımızı doldurmuş olabiliriz.” (DHA)
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Doğukan Işıkoğlu, Ramazan gelişleriyle birlikte günlük ortalama 13-15 saat arasında uzun süreli açlık dönemlerine dikkat edilmeden, kronik hastalıklara olanlara uyarılarda bulundu. Özellikle diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunları bulunanların, oruçların çıkarılmasından önce mutlaka doktorlarıyla görüşmelerin yapılması gerektiğini söyledi.

Güven Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü Uzmanı Dr. Barış Doğukan Işıkoğlu, bu yıl günlük ortalama 13-15 saat arasında geçen uzun süreli açlık dönemleri için kronik sağlık sorunları olanlara uyarılarda ve beslenme tavsiyelerinde bulundu. Ramazan dönemindeki açlık sürelerinin, vücutta değişikliklere neden olduğuna dikkat çeken Işıkoğlu, “İlk 8 saat, sahurda alınan gıdaların emilimi ve parçalanmasıyla geçiyor. Bu süre zarfında beslenme, besinlerin emilimi, ayrıştırılması ve parçalanmasına odaklanır. Ancak 8 bakım sonrasında vücut, enerji üretimi için öncelikle karbonhidratlar, ardından yağ ve son olarak protein depolarını tüketmeye başlar. Bu durum, insülin ve anti-insülin hormonlarının kontrolü altında gerçekleşir. Uzun süreli beslenme, sağlıklı bireylerde bile belirli sağlık risklerini taşıyabilir" diye konuştu.

KRONİK HASTALIKLARI OLANLAR DİKKAT

Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına neden olan uyarılarda bulunan Işıkoğlu, “Ramazan dönemi özellikle bazı hasta gruplarını ciddi şekilde engelliyor. Özellikle diyabet, hipertansiyon, böbrek veya kalp hastalığı gibi kronik sağlık sorunları olanlar için daha da karmaşık hale gelebilir. Bu kayıtlarda, parçalanmanın meydana geldiği reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Örneğin kan şekerinin düşmesi gibi durumlar bazen fark edilmeyebilir. Ayrıca vücudu düzenleyen hormonlara karşı gelişebilecek direnç, fazla veya yetersiz yanıt gibi durumlar, hastaların sağlık durumlarında daha da zorlaştırılabilir. Böylece hormonların değişebilecek başka sağlık sorunları da ortaya çıkabilir. Kronik hastalıkları olan veya herhangi bir karar verilmeden önce mutlaka doktorlarıyla görüşmeleri gerekmektedir” dedi.

CİDDİ TANSİYON DÜŞÜKLÜĞÜ VE DİYALİZ RİSKİ

Kronik hastalıkları olan kişilerin sağlık durumlarının doktorları tarafından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi veya hastanın özelinde büyük önem taşıdığını kaydeden Işıkoğlu, “Diyabet hastası kilolu bir kişinin kan şekerinin azaltılması için kişinin esas hormonu olan insülin direnci olabilirken, kısmi bir ilaç tedavisi süreci susuzdur. kalması ile ciddi tansiyonun düşüklüğü yaşayabilir. Ya da böbrek hastası kişinin yeme alışkanlığı değişeceği için belki de sussuz kalacağı için böbrek değerlerinde bozulma ile karşılaşılabilir, diyaliz durumu bile söz konusu olabilir. Bu nedenle hasta doktoru tarafından değerlendirilip hasta özelinde bu kararın doğruluğu doğru olacaktır” dedi.

DENGELİ BESLENME OLUMSUZ ETKİLERİ AZALTABİLİR

Işıkoğlu, sağlıklı bir ramazan geçirebilmek adına beslenme düzeni ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Sahurda, gün boyu tok tutacak protein ve lif ağırlıklı beslenme önemlidir. İftar ve sahurda karbonhidratlar, yağ ve protein desteği sağlayan yiyeceklerin tüketilmesi, az ve sık yemek yeme alışkanlığı ve hafif egzersizler, hareketlerin bu süreçte ihtiyaç duyduğu gücü sağlamak için önemli. Ramazan kalmak için sahur ve iftar beslenmesi yeterli ve dengeli beslenmek, uzun süreli açıklığın vücut üzerindeki olumsuzlukları en aza indirebilir.Yemek oranlarımız ölçülü olmalıdır.Tabaklarda karbonhidratlar, sebze, protein dengesi kurulmalı.Uzun süreli açlıktan sonra mideden önce beynin beslenmenin yolu lokma lokma çiğneyerek yemekten geçiyor. Aralarda gerekirse sofradan beslenmeye devam edilebilir. Sıvı alımı yemeğin ortasında değil başına veya sonuna kadar planlanmalı. Mümkünse başka herhangi bir işle uğraşmadan sadece odaklanmaya odaklanılmalıdır. İftarda kan şekerinin hızla yükselmesine neden olacak şerbetli tatlılar, ağır yağlı yemekler, kızarmalar, hamur işleri gibi sıcaklıkların yerine geçmesi gerekir. içeren yiyecekler tercih edilir. Yemekten sonra hemen tatlı ya da meyveye geçilmeli, en az 1-2 saat kadar beklenmeli. Bu şekilde hem tetiklenebilecek sindirim sistemi sorunları hem kan şekeri dengesizliklerinin önüne geçilebilir; hem de gerekli miktarda ve düzenli beslenme sağlanmış olup açlık süresi için depolarımızı doldurmuş olabiliriz.” (DHA)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.