Soylu ‘İBB’de 550 terörist çalışıyor’ demişti! O sözleri için yaptığı savunma ise pes dedirtti!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan 550 kişinin, çeşitli ‘terör’ örgütleri ile ilişkili olduğunu öne süren eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, anılan açıklaması nedeni ile hakkında açılan davada ilginç bir savunma yaptı. Soylu, bir İBB çalışanının açtığı ‘3 kuruşluk tazminat davası’ nedeni ile yaptığı savunmada anılan açıklamayı düşünce özgürlüğü çerçevesinde yaptığını öne sürdü.

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İBB çalışanlarına yönelik yaptığı anılan açıklama, büyük tepkiye yol açmıştı. Soylu’nun anılan ifadelerini İBB çalışanı Nuri Başkapan dava konusu yaptı. Başkapan, kendisinin de İBB personeli olduğunu, anılan ifadeler neden ile küçük düşürüldüğünü, kişilik haklarına saldırıldığını belirterek Soylu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı 3 kuruşluk tazminat davası açtı. ‘3 KURUŞ TALEBİ HAKARET SAYILIR’ Dava İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan adına yapılan savunmada “Müvekkilim hakkında üç kuruş bedelle dava açılarak şahsına hakaret edilmiştir. Bunu da sosyal medyada ilan etmiştir. Bu sebeple davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur” denildi. Soylu adına yapılan savunmada ise şöyle denildi: “Müvekkilim İçişleri Bakanıdır. Hazırlanan rapor doğrultusunda elindeki bilgileri siyaset yapma özgürlüğü ve düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğü kapsamında açıklamıştır. İsim vermemiştir. Genel verilerle açıklama yapmıştır.” Mahkeme, yaptığı yargılama sonrası kararını açıkladı. Kararda, Soylu’nun yaptığı açıklamanın doğrudan bir kişiyi hedef almadığı kaydedildi. Mahkeme, Başkapan’ın tazminat talebini, her iki davalı yönünden de reddetti. ‘KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRILDI’ Karara itiraz edildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne yapılan itirazda, ilk derece mahkemesinin kaldırılması istendi. İtiraz dilekçesinde, anılan açıklama ile İBB çalışanı Başkapan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu savunuldu. SOYLU’NUN AVUKATI: KARAR ONANSIN Soylu’nun avukatı ise İstinaf Mahkemesi’ne yaptığı savunmada, Başkapan’ın haksız ve kötü niyetli olduğu öne sürülerek “Müvekkilin açıklaması maddi dayanakları olan bir açıklamadır. İlk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunun reddi gerektiği kanaatindeyiz” denildi.