deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Spor yazarları, Fenerbahçe - Olympiacos maçını değerlendirdi

Spor 19.04.2024 - 10:01, Güncelleme: 19.04.2024 - 11:21
 

Spor yazarları, Fenerbahçe - Olympiacos maçını değerlendirdi

UEFA Avrupa Konferans Ligi çeyrek finalinde 3-2'nin rövanşında normal süresi ve uzatma bölümünü 1-0 üstün tamamladığı maçta penaltı atışlarında Yunanistan'ın Olympiacos takımına 3-2 mağlup olan Fenerbahçe, Avrupa'ya veda etti. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi
Bu turun kaybedilmesindeki fatura tamamen İsmail Kartal'a kesilir. Fred ve İrfan’ı çıkarıp Zajc’ı, Krunic’i oyuna sokmak akıl tutulmasıdır. Orta sahada dinamo olacak oyuncuları çıkararak, saatli bomba 'ben patlayacağım' diye bağırıyordu. Harika başlayan bir gece işkenceye döndü. Evinde bu kadar baskı yapan 34 orta açan fenerbahçe Olympiakos'un tuzağına düştü.İlk 45 dakikada sadece 1 kere gelebildi Olympiakos, Fenerbahçe işi ilk yarıdan bitirmeliydi. Yazık oldu demiyorum. Zaten böyle olacağı uzatmara gidince belli oldu.(Mehmet Şehirli | SAKINCA) Kelimenin tek anlamıyla yazık oldu. Hiç beklenmedik adamlar, tecrübe ile yüklü adamlar, kalite adamlar öyle penaltılar kaçırdı ki olacak iş değil. Ve Fenerbahçe kendi eliyle, ayağıyla yarı finale yükselemedi. Oysa her şey harika başlamıştı. İlk yarı Fenerbahçe bir Avrupa maçında nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadı.Sakin, soğukkanlı, kontrollü, dikkatli. Hiç acele etmedi. İleride bastı, rakibine oyun kurma fırsatı vermedi. Kaleciyi sürekli uzun top oynamaya mecbur etti. Ve tabii ki bu topların hepsini Fenerbahçe defansı aldı. (Milliyet | Halil Özer) İsmail Kartal rotasyon demeden eldeki en iyi kadroyu sahaya sürmüş ve Atina’daki hataya düşmemişti. Taraftarın müthiş desteğiyle önde baskı, coşkulu oyun ve yüksek tempo ile maça başlayan Fenerbahçe, istediği erken golü de 11.dakikada İrfan Can Kahveci ile buldu. İlk yarı boyunca baskılı bir oyun oynayan sarı lacivertli takımda Dzeko, Szymanski ve Tadic biraz daha hareketli olsa, turu geçecek skoru daha ilk yarıda yakalayabilirdi. İlk 45 dakika boyunca Olympiacos, Fenerbahçe kalesine sadece bir şut gönderdi, o da isabetsizdi. (Melih Gümüşbıçak | T24) Sarı-Lacivertlilerde uzun süredir sakat olanlar bir iki günde nasıl hazır hale geldi şaşırmadım değil. Takım doktorunu anlamakta güçlük çekiyorum. Mücadeleye iyi başladık. Susmayan seyirci topluluğu. Her şey yolunda. Gol lazım. Onu da başarıyoruz İrfan Can Kahveci ile. Rakibi kenara atmayalım ofansif yönü çok güçlü. Dakikalar ilerledikçe maç kora kora dönüşüyor. Hata yaptığımız anlar oluyor. Fred, Dzeko ve Tadic biraz tutuk. Hakem harika. Her şeye düdük çalmayıp oynatma taraftarı. (Hilmi Türkay | Cumhuriyet) Atmosfer müthişti. İlk maçta skor dezavantajı olmasına rağmen seyirci inanmıştı. Sezon başında etkili oynayan 11 sahadaydı. Kulübe de çok güçlüydü. Fenerbahçe maça etkili başladı. Sağda boşa çıkan İrfan Can klas kontrol ve etkili vuruşla takımını öne geçirdi. 20 dakika yüksek tempo devam etti ama Olympiakos savunma disiplininden vazgeçmedi. İkinci yarının başıyla temsilcimiz tempoyu biraz yükseltti. Kontrol hep elindeydi zaten. 60’tan sonra ise yorgunluk başladı. (Senad Ok | Milliyet) Fenerbahçe, gücünün ve kalitesinin, rakibinden oyun olarak da her alanda üstün bir takım olduğunun farkında değil miydi acaba? En azından İsmail Kartal değildi galiba... İlk maçta Ferdi. Fred ve İsmail’i yedek oturtup rakipten 3 gol yedikten sonra hamleleri yapması ne kadar yanlış ise dün akşam da 3 değerli oyuncuyu aynı anda çıkartması da hataydı. Fenerbahçe güle oynaya rahatlıkla geçmesi gereken bir turu Olympiakos’a adeta altın tepsi ile sundu. Maç penaltılara gittikten sonra her şey olabilir. Genellikle de maçı penaltılara götürmek isteyen taraf psikolojik olarak daha avantajlıdır. (Güntekin Onay | Hürriyet) Dün normal süre 1-0 sonuçlandıktan sonra ise apayrı bir müsabaka başladı Kadıköy’de. Sarı-lacivertliler daha yorgun gözüktüler bu son otuz dakikada. Daha kopuk bir futbol vardı sahada. Üçü de üzgün bir biçimde oyundan çıkan Dzeko, İrfan ve Fred’siz takım daha renksizdi ve Olympiakos’u ortak etti oyuna. Bu futbolcuların hiç olmazsa biri ya da ikisi acaba 120 dakikayı tamamlayamazlar mıydı? Fred’in çıkmak istemediği netti vücut dilinden. Zira onlar sahadayken hem Fenerbahçe daha iyi oynuyordu, hem de penaltılarda kalitelerine ihtiyaç duyuldu bu isimlerin. (Uğur Meleke | Hürriyet) Dün akşam tam bir şölen olarak başladı… “Doktor ne yersen ye” demiş, sahaya ideal kadro dizilmişti. Tribünler muhteşem, umutlar zirvedeydi. Ama Fenerbahçe oyundan düşüp, müthiş hamlelerle daha da dibe vurunca tur uzatmalara, oradan penaltılara kaldı. Livakovic mi kurtaracaktı takımı, ayağını topa değmeden penaltı kullanan Bonucci mi? Sorumlu kim?.. Bu kez doktorlar masum!.. Fred ve İrfan’ı çıkarıp Zajc’ı, Krunic’i sokan ve Fred de dahil herkesi hayretler içinde bırakan teknik heyet ilk sırada. Elveda Avrupa… (Ercan Güven | Milliyet) Bir Avrupa kupası çeyrek final ilk maçında deplasmanda takımın üç kilit ismini yedek bırakıp, 3-0 geriye düştüğünde bu adamlar sahne alıp seni İstanbul'a tur ümidini yüksek tutacak 3-2 ile götürüyorsa, bir hafta önce tabelayı belirleyen son golü atan İrfan Can Kahveci daha 11'de ağları bulup kalan dakikaları 50 bin taraftarın önünde tek başına bir finale çeviriyorsa daha ne istersin ki bir teknik adam olarak. Üstelik ekim ayından beri ilk kez adları kariyerleriyle değil uyumları ve performanslarıyla ideal 11 olmuş kadro ilk kez sahadaysa. (Bülent Timurlenk | Sabah) Tarihi bir maça çıktılar. 100 yılı geçen futbol tarihimizde 5. kez Avrupa'da yarı final şansı elimizdeydi. İsmail Kartal, "üç gün sonraki maç" demedi, en iyileri ile sahaya çıkardı takımını. Ama dişlilerde problem var, hem de en önemlisi Fred'de. Brezilyalı iyi gününde değildi. Tabela O'nun için kalktığında mırıldanmalar oldu ama maçın anlamı değişmişti artık. "Oynayan" değil, "koşan" takıma dönmek zorunda kaldı İsmail Hoca. Maç başladığında PAOK elenmişti. Final Atina'da. Alman hakemin takdir haklarından "eksik" kalmasının sebebi bu mu bilemem ama kritik pozisyonlardaki kararları hep Fenerbahçe aleyhine oldu. (Gürcasn Bilgiç | Sabah)                                                        
UEFA Avrupa Konferans Ligi çeyrek finalinde 3-2'nin rövanşında normal süresi ve uzatma bölümünü 1-0 üstün tamamladığı maçta penaltı atışlarında Yunanistan'ın Olympiacos takımına 3-2 mağlup olan Fenerbahçe, Avrupa'ya veda etti. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi

Bu turun kaybedilmesindeki fatura tamamen İsmail Kartal'a kesilir. Fred ve İrfan’ı çıkarıp Zajc’ı, Krunic’i oyuna sokmak akıl tutulmasıdır. Orta sahada dinamo olacak oyuncuları çıkararak, saatli bomba 'ben patlayacağım' diye bağırıyordu. Harika başlayan bir gece işkenceye döndü. Evinde bu kadar baskı yapan 34 orta açan fenerbahçe Olympiakos'un tuzağına düştü.İlk 45 dakikada sadece 1 kere gelebildi Olympiakos, Fenerbahçe işi ilk yarıdan bitirmeliydi. Yazık oldu demiyorum. Zaten böyle olacağı uzatmara gidince belli oldu.(Mehmet Şehirli | SAKINCA)

Kelimenin tek anlamıyla yazık oldu. Hiç beklenmedik adamlar, tecrübe ile yüklü adamlar, kalite adamlar öyle penaltılar kaçırdı ki olacak iş değil. Ve Fenerbahçe kendi eliyle, ayağıyla yarı finale yükselemedi. Oysa her şey harika başlamıştı. İlk yarı Fenerbahçe bir Avrupa maçında nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadı.Sakin, soğukkanlı, kontrollü, dikkatli. Hiç acele etmedi. İleride bastı, rakibine oyun kurma fırsatı vermedi. Kaleciyi sürekli uzun top oynamaya mecbur etti. Ve tabii ki bu topların hepsini Fenerbahçe defansı aldı. (Milliyet | Halil Özer)

İsmail Kartal rotasyon demeden eldeki en iyi kadroyu sahaya sürmüş ve Atina’daki hataya düşmemişti. Taraftarın müthiş desteğiyle önde baskı, coşkulu oyun ve yüksek tempo ile maça başlayan Fenerbahçe, istediği erken golü de 11.dakikada İrfan Can Kahveci ile buldu. İlk yarı boyunca baskılı bir oyun oynayan sarı lacivertli takımda Dzeko, Szymanski ve Tadic biraz daha hareketli olsa, turu geçecek skoru daha ilk yarıda yakalayabilirdi. İlk 45 dakika boyunca Olympiacos, Fenerbahçe kalesine sadece bir şut gönderdi, o da isabetsizdi. (Melih Gümüşbıçak | T24)

Sarı-Lacivertlilerde uzun süredir sakat olanlar bir iki günde nasıl hazır hale geldi şaşırmadım değil. Takım doktorunu anlamakta güçlük çekiyorum. Mücadeleye iyi başladık. Susmayan seyirci topluluğu. Her şey yolunda. Gol lazım. Onu da başarıyoruz İrfan Can Kahveci ile. Rakibi kenara atmayalım ofansif yönü çok güçlü. Dakikalar ilerledikçe maç kora kora dönüşüyor. Hata yaptığımız anlar oluyor. Fred, Dzeko ve Tadic biraz tutuk. Hakem harika. Her şeye düdük çalmayıp oynatma taraftarı. (Hilmi Türkay | Cumhuriyet)

Atmosfer müthişti. İlk maçta skor dezavantajı olmasına rağmen seyirci inanmıştı. Sezon başında etkili oynayan 11 sahadaydı. Kulübe de çok güçlüydü. Fenerbahçe maça etkili başladı. Sağda boşa çıkan İrfan Can klas kontrol ve etkili vuruşla takımını öne geçirdi. 20 dakika yüksek tempo devam etti ama Olympiakos savunma disiplininden vazgeçmedi. İkinci yarının başıyla temsilcimiz tempoyu biraz yükseltti. Kontrol hep elindeydi zaten. 60’tan sonra ise yorgunluk başladı. (Senad Ok | Milliyet)

Fenerbahçe, gücünün ve kalitesinin, rakibinden oyun olarak da her alanda üstün bir takım olduğunun farkında değil miydi acaba? En azından İsmail Kartal değildi galiba... İlk maçta Ferdi. Fred ve İsmail’i yedek oturtup rakipten 3 gol yedikten sonra hamleleri yapması ne kadar yanlış ise dün akşam da 3 değerli oyuncuyu aynı anda çıkartması da hataydı. Fenerbahçe güle oynaya rahatlıkla geçmesi gereken bir turu Olympiakos’a adeta altın tepsi ile sundu. Maç penaltılara gittikten sonra her şey olabilir. Genellikle de maçı penaltılara götürmek isteyen taraf psikolojik olarak daha avantajlıdır. (Güntekin Onay | Hürriyet)

Dün normal süre 1-0 sonuçlandıktan sonra ise apayrı bir müsabaka başladı Kadıköy’de. Sarı-lacivertliler daha yorgun gözüktüler bu son otuz dakikada. Daha kopuk bir futbol vardı sahada. Üçü de üzgün bir biçimde oyundan çıkan Dzeko, İrfan ve Fred’siz takım daha renksizdi ve Olympiakos’u ortak etti oyuna. Bu futbolcuların hiç olmazsa biri ya da ikisi acaba 120 dakikayı tamamlayamazlar mıydı? Fred’in çıkmak istemediği netti vücut dilinden. Zira onlar sahadayken hem Fenerbahçe daha iyi oynuyordu, hem de penaltılarda kalitelerine ihtiyaç duyuldu bu isimlerin. (Uğur Meleke | Hürriyet)

Dün akşam tam bir şölen olarak başladı… “Doktor ne yersen ye” demiş, sahaya ideal kadro dizilmişti. Tribünler muhteşem, umutlar zirvedeydi. Ama Fenerbahçe oyundan düşüp, müthiş hamlelerle daha da dibe vurunca tur uzatmalara, oradan penaltılara kaldı. Livakovic mi kurtaracaktı takımı, ayağını topa değmeden penaltı kullanan Bonucci mi? Sorumlu kim?.. Bu kez doktorlar masum!.. Fred ve İrfan’ı çıkarıp Zajc’ı, Krunic’i sokan ve Fred de dahil herkesi hayretler içinde bırakan teknik heyet ilk sırada. Elveda Avrupa… (Ercan Güven | Milliyet)

Bir Avrupa kupası çeyrek final ilk maçında deplasmanda takımın üç kilit ismini yedek bırakıp, 3-0 geriye düştüğünde bu adamlar sahne alıp seni İstanbul'a tur ümidini yüksek tutacak 3-2 ile götürüyorsa, bir hafta önce tabelayı belirleyen son golü atan İrfan Can Kahveci daha 11'de ağları bulup kalan dakikaları 50 bin taraftarın önünde tek başına bir finale çeviriyorsa daha ne istersin ki bir teknik adam olarak. Üstelik ekim ayından beri ilk kez adları kariyerleriyle değil uyumları ve performanslarıyla ideal 11 olmuş kadro ilk kez sahadaysa. (Bülent Timurlenk | Sabah)

Tarihi bir maça çıktılar. 100 yılı geçen futbol tarihimizde 5. kez Avrupa'da yarı final şansı elimizdeydi. İsmail Kartal, "üç gün sonraki maç" demedi, en iyileri ile sahaya çıkardı takımını. Ama dişlilerde problem var, hem de en önemlisi Fred'de. Brezilyalı iyi gününde değildi. Tabela O'nun için kalktığında mırıldanmalar oldu ama maçın anlamı değişmişti artık. "Oynayan" değil, "koşan" takıma dönmek zorunda kaldı İsmail Hoca. Maç başladığında PAOK elenmişti. Final Atina'da. Alman hakemin takdir haklarından "eksik" kalmasının sebebi bu mu bilemem ama kritik pozisyonlardaki kararları hep Fenerbahçe aleyhine oldu. (Gürcasn Bilgiç | Sabah)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.