Türkiye'de yeni salgının adı: Pıhtı atması

Pıhtı atması vakalarındaki artış dikkat çekiyor. Son dönemde sanat, siyaset ve iş dünyasından pek çok isim pıhtı atması nedeniyle hayatını kaybetti ya da hastanelik oldu. Peki pıhtı atması nedir, pıhtı atması nasıl önlenir? İşte pıhtı atması hakkında merak edilenler...

Türkiye'de koronavirüs salgınından sonra pıhtı atma vakalarındaki artış dikkat çekiyor. Yaş ve cinsiyet ayırt etmeyen pıhtı atması, ölümlere neden olabiliyor.  Yönetmen Sadullah Celen beynindeki pıhtı nedeniyle hayatını kaybetti. Ünlü avukat Celal Ülgen beynine pıhtı atması sonucu geçirdiği felç nedeniyle hastanede tedavi altına alındı. DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de geçtiğimiz günlerde fenalaşarak hastaneye kaldırılmıştı. Önder'in pıhtı atması sonucu rahatsızlandığı öğrenilmişti. 17 Kasım 2023'te yaşamını yitiren sunucu Metin Uca da pıhtı atması sonucu trafik kazası geçirmiş ve hastaneye kaldırılmıştı.  Pakize Suda 2022 yılında aynı sebeple kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.  Peki nedir bu pıhtı atması?  Beyin trombozu veya beyin iskemisi gibi tıbbi isimler ile ifade edilen beyne pıhtı atması, beyin damarlarının bir bölgesinde pıhtının oluşması ve damarı tıkaması sonucunda beyne yeterli miktarda kanın ulaşmaması durumudur. Bu durum, beyin dokusunun oksijen ve besin maddeleri ile yeterli şekilde beslenememesine yol açar ve beyin hücrelerinin hasar görmesine neden olur.  Pıhtı atmasının nedenleri Pıhtı atmasının en yaygın nedenleri arasında kalp hastalığı, kanser, diyabet ve bazı enfeksiyonlar bulunuyor. Kullanılan bazı ilaçlar, kanın pıhtılaşma riskini artırabiliyor. Uzmanlar, uzun süre hareketsiz kalmanın da kanın pıhtılaşmasına neden olabileceğini söylüyor.  Pıhtı atması belirtileri Pıhtı atması belirtileri ise şu şekilde: Bacaklarda ağrı, şişlik veya kızarıklık, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi veya baş ağrısı, görme bozuklukları, konuşma bozuklukları, yüzde uyuşma veya güçsüzlük. Pıhtı atması nasıl önlenir? Pıhtı atması riskini azaltmak için düzenli egzersiz yapmak, yeterince su içmek, sigara ve alkol içmemek ve sağlıklı beslenmek önem taşıyor.  Prof. Dr. Canan Karatay'dan "zeytinyağı" önerisi Ezber bozan önerileriyle sık sık gündeme gelen Prof. Dr. Canan Karatay ise pıhtı atmasına karşı sağlıklı beslenmenin önemine vurgu yapıyor. Karatay, ''Pıhtıyı önlemek için beslenme çok önemli. En önemli besin ise zeytinyağı. Soğuk sıkım, doğal zeytinyağı bir ilaçtır. Herkes içsin. Kilo aldırmaz, karaciğer yağlanmasını da azaltır. Tüm vücudu temizler… Zeytinyağı doğal kan sulandırıcıdır. Vücudun tüm organlarını besler, onarır. Kalp krizini, Alzheimer’i engeller. Ayrıca bol bol su, hareket, uyku çok önemli…” ifadelerini kullandı.   Havaların soğuması ile birlikte Fethiye’de hastanelerin acil bölümlerinde doluluk oranı hissedilir derecede artarken, uzmanlar, "Viral enfeksiyonların geçirilmesini hızlandıran en önemli etken evde dinlenmek. Hastalığın en bulaşıcı olduğu dönem dinlenerek geçirilirse daha hızlı bir iyileşme sağlanabilir. Bakterilere yönelik olan antibiyotikler viral enfeksiyonları gidermek için kullanılmaz ve hiçbir etkisi de yok" ifadelerinde bulundular.  Soğuk havanın etkisi altına aldığı Fethiye’de  grip başta olmak üzere viral enfeksiyon hastalıklarda artmaya devam ediyor. Fethiye Devlet Hastanesi, Sağlık Ocakları ve ilçedeki özel hastanelerin acil bölümlerinde grip şikayeti katbe kat artarken, uzmanlar sanıldığı gibi serumun ayağa kaldırdığı düşüncesinin yanlış olduğunu hastalığın en bulaşıcı olduğu dönem dinlenerek geçirilirse daha hızlı bir iyileşme sağlanabileceğine vurgu yaptı… Acil servislerde yoğunluk oranının 4 katına çıktığı belirten yetkililer, Kış aylarının başlamasıyla birlikte hastane acillerindeki yoğunluğun oldukça arttığını  söylediler.  Yapılan açıklamada şu ifadeler yer alıyor: “Bu artıştaki en büyük etkenin viral enfeksiyonlar olduğu biliniyor. Aslında bu enfeksiyonların evde dinlenerek ve belirtilere yönelik ilaçlarla atlatılabilir. Hastalarımız bu viral enfeksiyonların evde dinlenerek geçirilebileceğini biliyor ancak acillere gidip serum almanın iyi geleceğini düşünüyor. Böyle olunca da hastanelerdeki yoğunluk artıyor. Genel olarak hastanelerdeki yoğunluk oldukça artmış durumda. Yaklaşık olarak 3-4 kat bir artış söz konusu. Bu yoğunluğun oluşmasındaki başlıca sebep hem erişkin hem de çocuk acillerine viral üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle çok ciddi sayıda başvuru yapılıyor olmasıdır.”