deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

Müzikler eşliğinde yazmak..

'Kör olasın sebep, oy sevdalım, belalım oy oy oy yoldaşım yıkılsın sebep olan' diye başlayıp devam eden Emre Saltuk'un, 'sevdalım, belalım, yoldaşım' diye devam eden türküsü eşliğin de ele aldığım bugünkü yazımın nereye varacağını ben bile kestiremesem de devam eden şarkı, türkü ve şiirler eşliğinde yazmaya başladım bile..   Ve en sert, en ciddi, en dertsiz olarak görüp, algıladığımız insanların da zayıf yanları olduğunu düşünmeden hayat denen girdabın akışına kendimizi kaptırdığımız şu dünyada  o kadar yazılan kitap, söylenen türkü, şarkı ve şiirlerin neyi anlattıklarını da pek anlamak istemez ve sadece kulak pasını giderdi der geçeriz.  Ama ekmek, su kadar ihtiyaç duyduğumuz bunların yani kitapların, türkülerin, şarkıların, şiirlerin de biz insanlar için olduğunu ve onların yaşamın birer parçası olduğunu anlamak için tek dişi kalmış canavara inat tek teli de kalsa tınlayan sazın tellerine dokunmak yeter, artar bile..  Bu yetmezse yüreğimizi, kalbimizi, beynimizi yoran duyguları hafiften çalan bir müzik parçası ile dinlemek yeter artar bile..  Öyle ki her çalan sazın, çalgının kulağınızdan girip, yüreğinizde, kalbinizdeki volkan olmuş dağa değercesine duyguları patlatır, yakar, içinizden dışarı atarak, sizi rahatlattığını anlarsınız..  Ve kendinizi bir şiirin, ya da bir türkü, şarkının içinde bulur yaşadıklarınızı anlattığını anlar, duygulanırsınız..  Önce dalar, kendinizi anlatan o şiirleri, türkü ve şarkıları kırık sazın eşliğinde dinlediğinizi anlasanız da içinizde volkan olup, homurdanan duyguları göz yaşları eşliğinde patlatmamak için mücadele verdiğinizi hissedip, çevrenizde, 'kimse var mı yok mu?' diye bakarken o yaşları içinize yüreğinize akıtırsınız..  Ve rahatladığınızı hissedip, anlasanız bile aslında bir süreliğine de olsa yaşadığınız duygulara eşlik eden şiir, şarkı ve türküler eşiliğinde geçen zamanla ve yaşadıklarınızla birlikte bir hayli yorulduğunuzu anlar, sessizce kenara çekilerek yeniden bir kaplumbağa ya da salyangoz gibi kabuğunuza sığınırsınız..  Ama, Allahüekber dağlarında doğup, Göle, Ardahan, Hanak, Çıldır'ı geçip, uluslararası bir akışla Gürcistan üzerinden geçerek aslında göl olan ama içimizdeki duygular gibi o kadar sıkıntının doldurduğu Kura Nehri'nin de ulaştığı Hazar Denizi gibi olur, içinizdeki seller..  Ve içinde yaşam bulan o kadar balık ve canlının yaşam merkezi halini alan Hazar (Gölü) Denizi gibi ulaşmak istediğinize doğru asice dalgalanıp, kafanızı taşa vurur gibi sizde sahile vurup, vurup geri çekilirsiniz..  Bir çoğu şiirlerden doğup, türkü, şarkı olan onca müziğin aslında sizi anlattığını düşündüğünüzde bu şiir, şarkı, türküler sazlar ve diğer çalgılarla kulağınızın pasını, yüreğinizin ateşini söndürmeye bire bir olduğunu da anlarsınız.. Bu duygular sizin gibi birer insan olan ve yaşadıklarını şiirlere, türkü ve şarkılara döken her şairin, sanatçının kendine has bir tarzı, kalemi, konusu ve duygusu vardır.  Örneğin; Özdemir Asaf’ın kalemi çok naiftir, Turgut Uyar’ın dizeleri hüzün kokar, Nazım Hikmet aşk, memleket, dostluk gibi her konuda yazmıştır. Nazım Hikmet’in elbette her şiiri birbirinden güzel. İçinden seçim yapıp, kıyaslamak da haliyle çok zor. Ama, 'Hoş Geldin Kadınım' şiirinin yeri bambaşkadır.  Bir erkek kadınına ya da kadın erkeğe aşkını daha nasıl anlatabilir ki? Aşkı en derin duygularla, yalın ifadelerle ve teslimiyet ruhuyla anlatan harikulade bir şiir. Üstadın bu şiiri bestelenerek, birçok şarkıcı ve sanatçı tarafından da okunmuştur.  Peki ya bunca şiiri, sözü şarkılara, türkülere dökenlere ne demek gerekir?..  Hiç bir şey demeden hala sesiyle bir çoğundan daha star olan İbrahim Tatlıses'in 'Yazı yazdım kararsız, derde düştüm çaresiz, ben düştüm bir ataşa, siz düşmeyin yanarsınız..' diye başlayan ve devam eden türkü, şarkı ve şiirlerin 'hepsi benim için' diyerek sona eren hayat ve müzik eşliğinde sizde susun en iyisi..
Ekleme Tarihi: 06 Haziran 2022 - Pazartesi

Müzikler eşliğinde yazmak..

'Kör olasın sebep, oy sevdalım, belalım oy oy oy yoldaşım yıkılsın sebep olan' diye başlayıp devam eden Emre Saltuk'un, 'sevdalım, belalım, yoldaşım' diye devam eden türküsü eşliğin de ele aldığım bugünkü yazımın nereye varacağını ben bile kestiremesem de devam eden şarkı, türkü ve şiirler eşliğinde yazmaya başladım bile..  

Ve en sert, en ciddi, en dertsiz olarak görüp, algıladığımız insanların da zayıf yanları olduğunu düşünmeden hayat denen girdabın akışına kendimizi kaptırdığımız şu dünyada  o kadar yazılan kitap, söylenen türkü, şarkı ve şiirlerin neyi anlattıklarını da pek anlamak istemez ve sadece kulak pasını giderdi der geçeriz. 
Ama ekmek, su kadar ihtiyaç duyduğumuz bunların yani kitapların, türkülerin, şarkıların, şiirlerin de biz insanlar için olduğunu ve onların yaşamın birer parçası olduğunu anlamak için tek dişi kalmış canavara inat tek teli de kalsa tınlayan sazın tellerine dokunmak yeter, artar bile.. 
Bu yetmezse yüreğimizi, kalbimizi, beynimizi yoran duyguları hafiften çalan bir müzik parçası ile dinlemek yeter artar bile.. 
Öyle ki her çalan sazın, çalgının kulağınızdan girip, yüreğinizde, kalbinizdeki volkan olmuş dağa değercesine duyguları patlatır, yakar, içinizden dışarı atarak, sizi rahatlattığını anlarsınız.. 
Ve kendinizi bir şiirin, ya da bir türkü, şarkının içinde bulur yaşadıklarınızı anlattığını anlar, duygulanırsınız.. 
Önce dalar, kendinizi anlatan o şiirleri, türkü ve şarkıları kırık sazın eşliğinde dinlediğinizi anlasanız da içinizde volkan olup, homurdanan duyguları göz yaşları eşliğinde patlatmamak için mücadele verdiğinizi hissedip, çevrenizde, 'kimse var mı yok mu?' diye bakarken o yaşları içinize yüreğinize akıtırsınız.. 
Ve rahatladığınızı hissedip, anlasanız bile aslında bir süreliğine de olsa yaşadığınız duygulara eşlik eden şiir, şarkı ve türküler eşiliğinde geçen zamanla ve yaşadıklarınızla birlikte bir hayli yorulduğunuzu anlar, sessizce kenara çekilerek yeniden bir kaplumbağa ya da salyangoz gibi kabuğunuza sığınırsınız.. 
Ama, Allahüekber dağlarında doğup, Göle, Ardahan, Hanak, Çıldır'ı geçip, uluslararası bir akışla Gürcistan üzerinden geçerek aslında göl olan ama içimizdeki duygular gibi o kadar sıkıntının doldurduğu Kura Nehri'nin de ulaştığı Hazar Denizi gibi olur, içinizdeki seller.. 
Ve içinde yaşam bulan o kadar balık ve canlının yaşam merkezi halini alan Hazar (Gölü) Denizi gibi ulaşmak istediğinize doğru asice dalgalanıp, kafanızı taşa vurur gibi sizde sahile vurup, vurup geri çekilirsiniz.. 
Bir çoğu şiirlerden doğup, türkü, şarkı olan onca müziğin aslında sizi anlattığını düşündüğünüzde bu şiir, şarkı, türküler sazlar ve diğer çalgılarla kulağınızın pasını, yüreğinizin ateşini söndürmeye bire bir olduğunu da anlarsınız..
Bu duygular sizin gibi birer insan olan ve yaşadıklarını şiirlere, türkü ve şarkılara döken her şairin, sanatçının kendine has bir tarzı, kalemi, konusu ve duygusu vardır. 
Örneğin; Özdemir Asaf’ın kalemi çok naiftir, Turgut Uyar’ın dizeleri hüzün kokar, Nazım Hikmet aşk, memleket, dostluk gibi her konuda yazmıştır. Nazım Hikmet’in elbette her şiiri birbirinden güzel. İçinden seçim yapıp, kıyaslamak da haliyle çok zor. Ama, 'Hoş Geldin Kadınım' şiirinin yeri bambaşkadır. 
Bir erkek kadınına ya da kadın erkeğe aşkını daha nasıl anlatabilir ki? Aşkı en derin duygularla, yalın ifadelerle ve teslimiyet ruhuyla anlatan harikulade bir şiir. Üstadın bu şiiri bestelenerek, birçok şarkıcı ve sanatçı tarafından da okunmuştur. 
Peki ya bunca şiiri, sözü şarkılara, türkülere dökenlere ne demek gerekir?.. 
Hiç bir şey demeden hala sesiyle bir çoğundan daha star olan İbrahim Tatlıses'in 'Yazı yazdım kararsız, derde düştüm çaresiz, ben düştüm bir ataşa, siz düşmeyin yanarsınız..' diye başlayan ve devam eden türkü, şarkı ve şiirlerin 'hepsi benim için' diyerek sona eren hayat ve müzik eşliğinde sizde susun en iyisi..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.