deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

İtibardan taviz vermeyeceğiz..

Başbakana başbakanlığın önünde yazar kasa atarak, tepkisini koyan toplumun onlarca hayvanı telef eden şap,yıldırım düşmesi yüzünden bir  gencin ölümüne sebep olan  sağanak yağmurların sel olup verdiği zararlara rağmen, bugün yaşananlardan memnun ve 'bizim memlekete niye bakanlar gelmez, afet bölgesi ilan edilmez?' diye bile ses çıkaramayıp, İtibarımızı zedelemekten kaçındığı bir zamanda, Fransa’nın başkenti Paris'ten bir telefon geliyor..  Le Monde ve Cumhuriyet Gazetesin de önemli haberler çıkaran gazeteci meslektaşım, Ardahan Göleli Süleyman Tosunoğlu iptal ettirdiği eski numarasıyla değil, yeni numarası ile beni arıyor ve Fransa’daki eylemlerle ilgili bilgi verip, Türkiye ile karşılaştırarak uzun bir süre sohbet ediyoruz.  Fransa'da yaşananların yerlerde sürünen (!) Almanya'ya açlıktan, silgi yiyen (!) İngiltere’ye sıçrayıp sıçramayacağını sorduğumda Tosunoğlu, “Oralarda yani 200'ün üzerinde ülkenin olduğu dünyada en güçlü ekonomiye sahip ülke sıralamasında 9. sırada olan Fransa'da yaşananların, demokrasinin en alası olduğu ve bu tür ülkelerde  yaşanan en normal şeyler olduğunu, bunlar olmasa zaten demokrasi yoktur demek istiyordu. Yani demokrasinin tüm kuralları ile işlediği Fransa'da ve Avrupa'da bu tür eylemlerin birileri gibi iktidara geldiklerinde 'ben devletim' demeye kalkanlara karşı 'asıl devlet benim, devleti oluşturan da benim' diyen halkın hak ihlallerine, demokrasiyi kısıtlama girişimlerine karşı eylemlerin olduğunu ve bunun daha iyi bir yaşam isteyen halkın normal eylemleri olduğunu söylüyordu. Olayların havuz medyanın abarttığı gibi "beddua etme" diyen dinimize rağmen beddua edenlerin umduğu gibi olmadığını, tam tersi olduğunu ve durulduğunu da söylüyordu. Meslektaşım Tosunoğlu bu konuda ele aldığı haberini de bana PDF ile atıyordu Aynı Tosunoğlu Ülkedeki durumu da bana sorunca ben kendisine “Biz sizden iyiyiz ki en azından şimdilik dolara, eruoya bağlı olan faturalarımıza rağmen faturalarını zor bela ödediğimiz telefon numaramızı değiştirmeyip, senin gibi başka numaradan aramıyoruz en azından.“ diye takılıyorum ve sizin anlatacaklarınızı ben de kendisine sizin yerinize  özetliyorum.  Sohbeti bitirip, Whatsapp’a gelen  mesajları kontrol edip geçerken yine meslektaşlarımın olduğu bir grupta bir arkadaşımın yaptığı haber linkine senin gibi bakıp geçmiyor tıklayıp, içeriğini okuyorum.  Linkini tıkladığım haberde ilk gördüğüm fotoğraf muhteşem manzaralı ve bir o kadar süslü püslü ki karenin içindekilerini zor görüyorum.  Çünkü buranın O perişan, yakılan yıkılan Fransa'nın veya ekmek bulamadığından silgi yiyen İngiliz faiz lobicilerinin pardon lordlarının İngilteresi değil, yanı başındaki Topkapı sarayını kıskandıran İstanbul valisinin her zamanki süper makam karesiydi.  Hiç bilmeyenlerin buranın vali beyi ziyareti değil de masallarda geçen Babildeki Asma Bahçelerini anımsatıyor, hatırlatırlatıyordu..  Üyesi olduğum Bağımsız Gazeteciler Derneği Başkanımız Ufuk Bulut'un beni de davet ettiği ama gecikmeli okuduğum mesajını göremediğinden gidemediğim bu önemli ziyarette yine biz gazetecilerin derneklerini bir araya getirmeye çalışan gazeteciler federasyonu ile birlikte gittiğini fotoğraf karesini büyülterek ancak görüyordum. Yeni İstanbul valisinin gelmiş geçmiş ve şu anki gibi bakan olmuş diğer valilerden farksız aynı makam odasını biraz daha süsleyerek verdiği fotoğraf karesine baktığımızda bu ülkenin onca yaşadığı ekonomi, demokrasi, İnsan hakları sıkıntılarına karşı “İtibardan taviz vermemek lazım” diyen sekiz uçaklı günlük masrafı 10 milyon olduğu söylenen üç dört saraylı, onca makam ve korumalı sayın Cumhurbaşkanımızın ne kadar doğru söylediğini bir kez daha anlıyorduk. Çünkü dünya normlarına takılmayıp,  en azından itibarlıyız demekten öteye söylenecek söze gerek yok derken...
Ekleme Tarihi: 11 Temmuz 2023 - Salı

İtibardan taviz vermeyeceğiz..

Başbakana başbakanlığın önünde yazar kasa atarak, tepkisini koyan toplumun onlarca hayvanı telef eden şap,yıldırım düşmesi yüzünden bir  gencin ölümüne sebep olan  sağanak yağmurların sel olup verdiği zararlara rağmen, bugün yaşananlardan memnun ve 'bizim memlekete niye bakanlar gelmez, afet bölgesi ilan edilmez?' diye bile ses çıkaramayıp, İtibarımızı zedelemekten kaçındığı bir zamanda, Fransa’nın başkenti Paris'ten bir telefon geliyor.. 

Le Monde ve Cumhuriyet Gazetesin de önemli haberler çıkaran gazeteci meslektaşım, Ardahan Göleli Süleyman Tosunoğlu iptal ettirdiği eski numarasıyla değil, yeni numarası ile beni arıyor ve Fransa’daki eylemlerle ilgili bilgi verip, Türkiye ile karşılaştırarak uzun bir süre sohbet ediyoruz. 
Fransa'da yaşananların yerlerde sürünen (!) Almanya'ya açlıktan, silgi yiyen (!) İngiltere’ye sıçrayıp sıçramayacağını sorduğumda Tosunoğlu, “Oralarda yani 200'ün üzerinde ülkenin olduğu dünyada en güçlü ekonomiye sahip ülke sıralamasında 9. sırada olan Fransa'da yaşananların, demokrasinin en alası olduğu ve bu tür ülkelerde  yaşanan en normal şeyler olduğunu, bunlar olmasa zaten demokrasi yoktur demek istiyordu.
Yani demokrasinin tüm kuralları ile işlediği Fransa'da ve Avrupa'da bu tür eylemlerin birileri gibi iktidara geldiklerinde 'ben devletim' demeye kalkanlara karşı 'asıl devlet benim, devleti oluşturan da benim' diyen halkın hak ihlallerine, demokrasiyi kısıtlama girişimlerine karşı eylemlerin olduğunu ve bunun daha iyi bir yaşam isteyen halkın normal eylemleri olduğunu söylüyordu.
Olayların havuz medyanın abarttığı gibi "beddua etme" diyen dinimize rağmen beddua edenlerin umduğu gibi olmadığını, tam tersi olduğunu ve durulduğunu da söylüyordu. Meslektaşım Tosunoğlu bu konuda ele aldığı haberini de bana PDF ile atıyordu Aynı Tosunoğlu Ülkedeki durumu da bana sorunca ben kendisine “Biz sizden iyiyiz ki en azından şimdilik dolara, eruoya bağlı olan faturalarımıza rağmen faturalarını zor bela ödediğimiz telefon numaramızı değiştirmeyip, senin gibi başka numaradan aramıyoruz en azından.“ diye takılıyorum ve sizin anlatacaklarınızı ben de kendisine sizin yerinize  özetliyorum. 
Sohbeti bitirip, Whatsapp’a gelen  mesajları kontrol edip geçerken yine meslektaşlarımın olduğu bir grupta bir arkadaşımın yaptığı haber linkine senin gibi bakıp geçmiyor tıklayıp, içeriğini okuyorum. 
Linkini tıkladığım haberde ilk gördüğüm fotoğraf muhteşem manzaralı ve bir o kadar süslü püslü ki karenin içindekilerini zor görüyorum. 
Çünkü buranın O perişan, yakılan yıkılan Fransa'nın veya ekmek bulamadığından silgi yiyen İngiliz faiz lobicilerinin pardon lordlarının İngilteresi değil, yanı başındaki Topkapı sarayını kıskandıran İstanbul valisinin her zamanki süper makam karesiydi. 
Hiç bilmeyenlerin buranın vali beyi ziyareti değil de masallarda geçen Babildeki Asma Bahçelerini anımsatıyor, hatırlatırlatıyordu.. 
Üyesi olduğum Bağımsız Gazeteciler Derneği Başkanımız Ufuk Bulut'un beni de davet ettiği ama gecikmeli okuduğum mesajını göremediğinden gidemediğim bu önemli ziyarette
yine biz gazetecilerin derneklerini bir araya getirmeye çalışan gazeteciler federasyonu ile birlikte gittiğini fotoğraf karesini büyülterek ancak görüyordum.
Yeni İstanbul valisinin gelmiş geçmiş ve şu anki gibi bakan olmuş diğer valilerden farksız aynı makam odasını biraz daha süsleyerek verdiği fotoğraf karesine baktığımızda bu ülkenin onca yaşadığı ekonomi, demokrasi, İnsan hakları sıkıntılarına karşı “İtibardan taviz vermemek lazım” diyen sekiz uçaklı günlük masrafı 10 milyon olduğu söylenen üç dört saraylı, onca makam ve korumalı sayın Cumhurbaşkanımızın ne kadar doğru söylediğini bir kez daha anlıyorduk. Çünkü dünya normlarına takılmayıp,  en azından itibarlıyız demekten öteye söylenecek söze gerek yok derken...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.