deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

Yaşlı Erdoğan her zamanki gibi genç...

21 yıldır nasıl olup iktidarda kalabildiği konuşulan ve son seçimde de 'Beş, On Beş maaş alanlar, Çadır yetmedi kan satan, Kızılay önemli değil, ben soğan ekmek yerim önemli olan Siha, İha, paralı yollarda ilk kazasını yapan ve yedek parçasının nerden alınacağı sorulan Toog, Karadeniz gazı, Gabar petrolü...' diyen seçmenden bir 5 yılın daha yetkisini alan yaşlı Erdoğan’ın hızına başta 'genciz, yeniyiz, yenilenmeliyiz' diyerek kendisini eleştiren muhalefet olmak üzere başını fiyatı eski günlerde alınabilen bir araba parası tutan cep telefonundan kaldırmayan gençlerin de içinde olduğu hiçbir kimse hızına yetişemiyor. Yaşlandı denen adam, seçimden çıktı bırakın tatile gitmesini, denize, havuza girmeden önce kadrosunu oluşturdu, ardından yemin etti, sonra Kıbrıs ve Azerbaycan ziyareti, dostu Putin'le savaşan Ukranya'nın burada bulunan emanetlerini yani geldiği Türkiye'de bulunan 5 Azov Taburu komutanını yanına alıp, Ukrayna'ya dönen Zelenski'yle görüştükten sonra el ele  tutuştuğu eşi Emine hanımla birlikte Nato toplantısına katılmak için memleketim Ardahan kadar olmayan ama dünyayı yönlendirenleri bir araya getiren Kuzey Avrupa'da bulunan üç Baltık devletinden biri olan küçücük Litvanya'daydı.. Hem de karşı olduğu söylenen, 'küs, konuşmuyor, aramıyor, iktidardan göndermek için muhalefeti destekliyor' denilen ABD'nin kendisi gibi yaşlanmış olan başkanı ile önce telefonla sonra bizzat bir buçuk saat gibi uzun bir görüşme yaptıktan ve "Önceki görüşmelerimiz ısınma turlarıydı, yeni süreç başlıyor. Benim için yeni süreç 5 yıllık bir süreç, sizde de seçim hazırlıkları var size de şimdiden başarılar diliyorum." dedikten sonra 'bu can bu bedendeyken kabul etmeyeceğim' dediği İsveç'in Nato'ya girip, girmemesini kendisi değil, benim gibi fakir gazeteci gibi, yedi buçuk alan emekli değil, aylık 151 milyon maaş alan Kongre pardon tutuklu vekilli serbest bıraktıramayan meclisin karar vereceğini açıklayıp, topu oradan başkent Ankara'ya, TBMM'sine attı. Evet, Soylu'dan sonra uyuşturucu mafyalarına karşı başlatılan ülke içindeki operasyonlar, 'acaba Anayasa'yı değiştirebilir miyiz?' diye uzaktan izlediği meclisin yanı sıra diğer kurumların dizaynının, yeni yasaların hazırlanıp, imzalanması ve onca sayamadıklarımızı adeta tek başına yapan yaşı bir hayli ilerlemiş olan Erdoğan'ın bu hızı değil mi 21 yıldır iktidar olma başarısı? Peki, bizimkiler yani kışları kaz, yazları salla sivil toplum örgütçülüğü yapan derneklerimiz, federasyonlarımız ve ne yaptığı, kimlerce kurulduğu hala netleşmeyen konfederasyonumuz başta olmak üzere muhalefet, benim gibi gazeteciyim diye ortalıkta gezip, günlük bir yazı yazamayan, ilanlı, reklamlı, mesajlı haber yapmak için bayram, seyran bekleyen, kara gözlüklerini takıp, doğayı bozan ve gelişi güzel, izin almadan yaptırdıkları yayla evlerinde, bırakın ulusalda yerelde bile yer alamayan festivallerde memleketi kurtarma pozları verenler, İstanbul ve diğer batı kentlerindeki belediyelerinden aldıkları cenaze taşıma işlerinde kullanılan araçlarla memleketlerindeki belediyelerin düzenlediği festivallere sahip çıkanlar ne iş yaparlar? Bilmem ama benim anladığım tek bir şey var; O çok girmek istediğimiz ama istenen dersleri yapamadığımız için yani gerçek demokrasiyi, insan haklarını, hak, hukuk ve adaleti de unutmadan yaşlandı denen Erdoğan gibi genç ve hızlı olursak yaptığımız işte ancak başarılı oluruz derim. Yoksa genelde olduğu gibi yerelde ne yaptıkları bilinmeyen, seçimden seçime parti kapılarını açan siyasilerle, köhne, naylon masa ve sandalyeleri olan stk'larda kahvaltı vermek, festival düzenlemek, bedava araçlarla memlekete gitmekle siyasetçilik, dernekçilik, federasyonculuk olmayacağı gibi ‘işim sadece eleştirmek, karşı çıkmak’ anlayışı ile mecliste milletin oyları ile seçilen cumhurbaşkanını oturarak karşılamakla hareket eden muhalefetle bu işler olmaz ve her seçimi kazanan bu gidişle yaklaşan yereli de kazanacak gibi görünen Erdoğan gibi hızlı olan kazanır. Evet beyler 'kıskanma çalış,senin de olsun' demek için yaşlı dediğiniz ama benden de genç ve dinamik olduğu son katıldığı üç milyonluk Litvanya'daki toplantıda sizin de anlamış olduğunuzu sandığım Erdoğan’ın hızına yetişmek için haydi kaldırın o kıçlarınızı da ne iş yapıyorsanız hakkıyla yapın yaşlandı, yürüyemiyor konuşmalarını artık geçinde, memleketi başta ekonomik olmak üzere adalet, hak hukuk sağlayan bir anlayışla yeniden yoluna girmesi ve yereli kazanmak için siz de bir adım atın da göreyim gençliğinizi. Ha adım demişken partiyi, genel başkanı yıpratmak için atılan İBB'li, Bolulu adımlardan değil, yürekli adımlardan bahsetmek istedim...
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2023 - Perşembe

Yaşlı Erdoğan her zamanki gibi genç...

21 yıldır nasıl olup iktidarda kalabildiği konuşulan ve son seçimde de 'Beş, On Beş maaş alanlar, Çadır yetmedi kan satan, Kızılay önemli değil, ben soğan ekmek yerim önemli olan Siha, İha, paralı yollarda ilk kazasını yapan ve yedek parçasının nerden alınacağı sorulan Toog, Karadeniz gazı, Gabar petrolü...' diyen seçmenden bir 5 yılın daha yetkisini alan yaşlı Erdoğan’ın hızına başta 'genciz, yeniyiz, yenilenmeliyiz' diyerek kendisini eleştiren muhalefet olmak üzere başını fiyatı eski günlerde alınabilen bir araba parası tutan cep telefonundan kaldırmayan gençlerin de içinde olduğu hiçbir kimse hızına yetişemiyor.

Yaşlandı denen adam, seçimden çıktı bırakın tatile gitmesini, denize, havuza girmeden önce kadrosunu oluşturdu, ardından yemin etti, sonra Kıbrıs ve Azerbaycan ziyareti, dostu Putin'le savaşan Ukranya'nın burada bulunan emanetlerini yani geldiği Türkiye'de bulunan 5 Azov Taburu komutanını yanına alıp, Ukrayna'ya dönen Zelenski'yle görüştükten sonra el ele  tutuştuğu eşi Emine hanımla birlikte Nato toplantısına katılmak için memleketim Ardahan kadar olmayan ama dünyayı yönlendirenleri bir araya getiren Kuzey Avrupa'da bulunan üç Baltık devletinden biri olan küçücük Litvanya'daydı..
Hem de karşı olduğu söylenen, 'küs, konuşmuyor, aramıyor, iktidardan göndermek için muhalefeti destekliyor' denilen ABD'nin kendisi gibi yaşlanmış olan başkanı ile önce telefonla sonra bizzat bir buçuk saat gibi uzun bir görüşme yaptıktan ve "Önceki görüşmelerimiz ısınma turlarıydı, yeni süreç başlıyor. Benim için yeni süreç 5 yıllık bir süreç, sizde de seçim hazırlıkları var size de şimdiden başarılar diliyorum." dedikten sonra 'bu can bu bedendeyken kabul etmeyeceğim' dediği İsveç'in Nato'ya girip, girmemesini kendisi değil, benim gibi fakir gazeteci gibi, yedi buçuk alan emekli değil, aylık 151 milyon maaş alan Kongre pardon tutuklu vekilli serbest bıraktıramayan meclisin karar vereceğini açıklayıp, topu oradan başkent Ankara'ya, TBMM'sine attı.
Evet, Soylu'dan sonra uyuşturucu mafyalarına karşı başlatılan ülke içindeki operasyonlar, 'acaba Anayasa'yı değiştirebilir miyiz?' diye uzaktan izlediği meclisin yanı sıra diğer kurumların dizaynının, yeni yasaların hazırlanıp, imzalanması ve onca sayamadıklarımızı adeta tek başına yapan yaşı bir hayli ilerlemiş olan Erdoğan'ın bu hızı değil mi 21 yıldır iktidar olma başarısı?
Peki, bizimkiler yani kışları kaz, yazları salla sivil toplum örgütçülüğü yapan derneklerimiz, federasyonlarımız ve ne yaptığı, kimlerce kurulduğu hala netleşmeyen konfederasyonumuz başta olmak üzere muhalefet, benim gibi gazeteciyim diye ortalıkta gezip, günlük bir yazı yazamayan, ilanlı, reklamlı, mesajlı haber yapmak için bayram, seyran bekleyen, kara gözlüklerini takıp, doğayı bozan ve gelişi güzel, izin almadan yaptırdıkları yayla evlerinde, bırakın ulusalda yerelde bile yer alamayan festivallerde memleketi kurtarma pozları verenler, İstanbul ve diğer batı kentlerindeki belediyelerinden aldıkları cenaze taşıma işlerinde kullanılan araçlarla memleketlerindeki belediyelerin düzenlediği festivallere sahip çıkanlar ne iş yaparlar?
Bilmem ama benim anladığım tek bir şey var;
O çok girmek istediğimiz ama istenen dersleri yapamadığımız için yani gerçek demokrasiyi, insan haklarını, hak, hukuk ve adaleti de unutmadan yaşlandı denen Erdoğan gibi genç ve hızlı olursak yaptığımız işte ancak başarılı oluruz derim.
Yoksa genelde olduğu gibi yerelde ne yaptıkları bilinmeyen, seçimden seçime parti kapılarını açan siyasilerle, köhne, naylon masa ve sandalyeleri olan stk'larda kahvaltı vermek, festival düzenlemek, bedava araçlarla memlekete gitmekle siyasetçilik, dernekçilik, federasyonculuk olmayacağı gibi ‘işim sadece eleştirmek, karşı çıkmak’ anlayışı ile mecliste milletin oyları ile seçilen cumhurbaşkanını oturarak karşılamakla hareket eden muhalefetle bu işler olmaz ve her seçimi kazanan bu gidişle yaklaşan yereli de kazanacak gibi görünen Erdoğan gibi hızlı olan kazanır.
Evet beyler 'kıskanma çalış,senin de olsun' demek için yaşlı dediğiniz ama benden de genç ve dinamik olduğu son katıldığı üç milyonluk Litvanya'daki toplantıda sizin de anlamış olduğunuzu sandığım Erdoğan’ın hızına yetişmek için haydi kaldırın o kıçlarınızı da ne iş yapıyorsanız hakkıyla yapın yaşlandı, yürüyemiyor konuşmalarını artık geçinde, memleketi başta ekonomik olmak üzere adalet, hak hukuk sağlayan bir anlayışla yeniden yoluna girmesi ve yereli kazanmak için siz de bir adım atın da göreyim gençliğinizi.
Ha adım demişken partiyi, genel başkanı yıpratmak için atılan İBB'li, Bolulu adımlardan değil, yürekli adımlardan bahsetmek istedim...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.