AK Parti, MHP iktidarının halkın seçtiği Belediye Başkanlarını çeşitli bahanelerle görevden alıp, yerlerine kayyum atadığı ve son olarak bir sanatçıyla sahneye çıktı diye fetocu diye, rahmetli İBB  Başkanı gibi, Trakya'daki kendi Belediye Başkanını da görevden aldırdığı tartışmaları süredursun, Atatürk'ün çok sevdiği ve ağaç kesmemek için evini yana taşıyan, rahmetli babamın da bir süre Çiftlikköy’de ikamet ettiği Yalova'dan geçiyorum. Memleketim Ardahan'ın çokta hayrını görmediği ve adeta vali olmak isteyenler başta olmak üzere bürokratların kariyer alma, mevki atlama merkezi olarak adlandırılan iller arasına yeni İl’lere eklemeye hazırlanan aynı iktidarın seçilen Belediye Başkanını görevden aldığı 75 plakalı Ardahan'dan sonra vilayet olan Yalova'ya girerken gözüme ilişen bir tabela, yine memleketim olan Ardahan’daki karayollarına ait ilçe ve köy yollarını gösteren kurşunlanmış, solmuş, karlar temizlenirken ezilmiş tabelaları hatırlamama vesile oldu. Aynı tabela "Ardahan'ın yollarında güller açar bağlarında" türküsünü de hatırlatıyor ve gülümsetiyor.  Zira "Çiçek kenti Yalova'ya hoş geldiniz" yazısını zor bela okuduğum ve hızla akan trafik nedeniyle fotoğraflayamadığım  tabela "Ardahan'ın yollarında güller açar bağlarında" türküsünü aradığı ama benim de birlikte  bulamadığım güller gibi Yalova'nın çiçekleri de görünürde yoktu. Ve bir zamanlar bostan olan tarlalar, araziler hatta akarsu yatakları yine aynı iktidarın beton ekonomisine kurban gitmiş hem de o büyük depreme rağmen. Bir zamanlar etrafı güllerle çevrili olduğu söylenen Ardahan evleri gibi gelişi güzel dizilmiş taş duvarlarla etraflarının örülmesi, çiçekli olduğu söylenen Yalova; başta İstanbul olmak üzere Ardahan Karagöl mahallesi gibi betonlarla örülmüştü çiçek kenti denen ve 30'a doğru giden dolar işe eruo'nın fabrikalarını satın alacak, kiralayacak müşteri arandığı Yalova..