deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

Aşklardaki gibi deprem öncesi Artçı Sarsıntıları..

Yukarıda ele aldığım yarım kalan aşkların, yaşanmışlıkların etkisiyle sarsılan biz insanoğlunu ikna etmek için 'zaman her şeyin ilacıdır' diyenlerin başını siyasiler çekiyor desem yanlış olmaz. Çünkü benim de ailemle birlikte bizzat içinde olduğum deprem yani 23 yıl önce yaşanan ve geçtiğimiz günlerde söylenen birkaç söz, mesajla yine geride kalan 17 Ağustos gecesi, saat 03.02'de yaşanan ve 45 saniye sürüp, Siyah Beyaz isimli günlük gazetem için verdiğim onca emeklerimi, binlerce insanın ölümüne bir o kadarının evsiz, barksız ve sakat kaldığı hatırlanır mı? Bilmem ama önüne gelen yemeğin ne olduğuna da bakmadan, elindeki cep telefonunda gördüklerini okumadan, değerlendirmeden, ne anlatmak istediğini düşünmeden beğenmekten başını kaldırmayan bir toplumun fertlerinin 23 yıl önce bugün yaşananları hatırlayacağını sanmıyorum. Çünkü aynı toplumun birer ferdi olarak müteahhitleri zenginleştirip, onlarla ortak olanların gizlice ve gelişi güzel değiştirilen Kent İmar Programlarının birinin de Ardahan'da, Kura Nehrinin yanı başında ki otel arsasından sonra şimdi de iş hanı yapmak için kazılan temellerinden su çıkan inşaat için hemde bir çırpıda nasıl olup, konut arsası olduğunu da sorgulama zahmetinde bulunmayan bir toplum.. Ve aynı toplumun idarecilerin nasıl olup, birkaç yıl içinde milyonların sahibi olduğunu da merak edip, sorgulamadığını bilen bir fert olarak 23 yıl önce 17 Ağustos'ta nice binanın yerle bir olduğunu da merak edip, sorgulamaz olduğunu da bilenlerdenim.. Evet, 23 yıl önce bugün yani şu an yine aynı yerde olduğum Marmara'da yaşanan facia öncesi gelen artçıları fark edemediğimiz gibi bugünde başta Ardahan'da temelinden cesetler çıkan Karagöl Mahallesinde olmak üzere, temelinden su fışkıran Kura Nehri yatağına yapımına izin verilen onca binayı hatırlıyorum.. Ve bugün yani 23 yıl önce binlerce insanı vuran depremin ardından başta İstanbul'da olmak üzere her yerde 'önlem alacağız' deyip, bol kepçeden salladıkları gibi yine bol keseden sallama günü 17 Ağustos..  Yani göz göre göre gelecek denen yeni bir depremle yerle bir olması büyük ihtimal olan yeni binalara izin verenler bugün 17 Ağustos Depreminin yaşandığı 23 yıl önceki gibi yine timsah göz yaşları döküp, önlem alacaklarını söyleyip durdular.. Ve daha birkaç gün geçmesine rağmen yine unutulan 17 Ağustos'ta açıklamalarla birçok insan yine sarsılacak, ağlayacak, üzülecek ve büyük aşklar ve depremler öncesi gelen artçılar gibi sallanacak.. Peki, 'kim suçlu?' diye sorduğunuz da sonuçların açıklanmasıyla adeta bir büyük deprem daha yaşayan yüzlerce öğrencinin dışarıda kalmasına neden olan ve adı yanlış sorular, çalınan sorular, geç açıklanan sonuçlar, ulaşılabilirliği olmayan ve bilgi edinmede yetersiz olmasıyla anılan Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), skandalları ardından açıklanan sonuçlara bakmaya çalışanların sistemin çöktüğü, kilitlenip, kalsa da  tek bir istifanın yaşanmadığı ülkem akla gelir. Ha bu arada cumartesiden alıp, pazara bıraktığım yazımın sonuna geldiğim 20 Ağustos gecesi 'Marmara'da 3.8 büyüklüğünde yeni deprem oldu. Depremin merkez üssü Tekirdağ olarak açıklandı.' başlıklı son dakika haberi ile önce belediyece otel yapılacak denilen şehir planını bir gecede ansızın değiştirip, satışına izin veren ve şimdi de eski garajın yerini imara açan CHP'li Ardahan Ardahan Belediyesi ile neredeyse yolların içine kadar yeni inşaat ve art arda gökdelenlere izin veren İmamoğlu'lu İstanbul aklıma geldi. Ne diyelim, 'Bunlar artçılar, umarım yaşanmış aşklar gibi önce sarsıntılarla, sonra yok oluşlara neden olan daha büyük bir deprem olmaz inşallah 'demekten öte..
Ekleme Tarihi: 25 Ağustos 2023 - Cuma

Aşklardaki gibi deprem öncesi Artçı Sarsıntıları..

Yukarıda ele aldığım yarım kalan aşkların, yaşanmışlıkların etkisiyle sarsılan biz insanoğlunu ikna etmek için 'zaman her şeyin ilacıdır' diyenlerin başını siyasiler çekiyor desem yanlış olmaz.

Çünkü benim de ailemle birlikte bizzat içinde olduğum deprem yani 23 yıl önce yaşanan ve geçtiğimiz günlerde söylenen birkaç söz, mesajla yine geride kalan 17 Ağustos gecesi, saat 03.02'de yaşanan ve 45 saniye sürüp, Siyah Beyaz isimli günlük gazetem için verdiğim onca emeklerimi, binlerce insanın ölümüne bir o kadarının evsiz, barksız ve sakat kaldığı hatırlanır mı?
Bilmem ama önüne gelen yemeğin ne olduğuna da bakmadan, elindeki cep telefonunda gördüklerini okumadan, değerlendirmeden, ne anlatmak istediğini düşünmeden beğenmekten başını kaldırmayan bir toplumun fertlerinin 23 yıl önce bugün yaşananları hatırlayacağını sanmıyorum.
Çünkü aynı toplumun birer ferdi olarak müteahhitleri zenginleştirip, onlarla ortak olanların gizlice ve gelişi güzel değiştirilen Kent İmar Programlarının birinin de Ardahan'da, Kura Nehrinin yanı başında ki otel arsasından sonra şimdi de iş hanı yapmak için kazılan temellerinden su çıkan inşaat için hemde bir çırpıda nasıl olup, konut arsası olduğunu da sorgulama zahmetinde bulunmayan bir toplum..
Ve aynı toplumun idarecilerin nasıl olup, birkaç yıl içinde milyonların sahibi olduğunu da merak edip, sorgulamadığını bilen bir fert olarak 23 yıl önce 17 Ağustos'ta nice binanın yerle bir olduğunu da merak edip, sorgulamaz olduğunu da bilenlerdenim..
Evet, 23 yıl önce bugün yani şu an yine aynı yerde olduğum Marmara'da yaşanan facia öncesi gelen artçıları fark edemediğimiz gibi bugünde başta Ardahan'da temelinden cesetler çıkan Karagöl Mahallesinde olmak üzere, temelinden su fışkıran Kura Nehri yatağına yapımına izin verilen onca binayı hatırlıyorum..
Ve bugün yani 23 yıl önce binlerce insanı vuran depremin ardından başta İstanbul'da olmak üzere her yerde 'önlem alacağız' deyip, bol kepçeden salladıkları gibi yine bol keseden sallama günü 17 Ağustos.. 
Yani göz göre göre gelecek denen yeni bir depremle yerle bir olması büyük ihtimal olan yeni binalara izin verenler bugün 17 Ağustos Depreminin yaşandığı 23 yıl önceki gibi yine timsah göz yaşları döküp, önlem alacaklarını söyleyip durdular..
Ve daha birkaç gün geçmesine rağmen yine unutulan 17 Ağustos'ta açıklamalarla birçok insan yine sarsılacak, ağlayacak, üzülecek ve büyük aşklar ve depremler öncesi gelen artçılar gibi sallanacak..
Peki, 'kim suçlu?' diye sorduğunuz da sonuçların açıklanmasıyla adeta bir büyük deprem daha yaşayan yüzlerce öğrencinin dışarıda kalmasına neden olan ve adı yanlış sorular, çalınan sorular, geç açıklanan sonuçlar, ulaşılabilirliği olmayan ve bilgi edinmede yetersiz olmasıyla anılan Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), skandalları ardından açıklanan sonuçlara bakmaya çalışanların sistemin çöktüğü, kilitlenip, kalsa da  tek bir istifanın yaşanmadığı ülkem akla gelir.
Ha bu arada cumartesiden alıp, pazara bıraktığım yazımın sonuna geldiğim 20 Ağustos gecesi 'Marmara'da 3.8 büyüklüğünde yeni deprem oldu. Depremin merkez üssü Tekirdağ olarak açıklandı.' başlıklı son dakika haberi ile önce belediyece otel yapılacak denilen şehir planını bir gecede ansızın değiştirip, satışına izin veren ve şimdi de eski garajın yerini imara açan CHP'li Ardahan Ardahan Belediyesi ile neredeyse yolların içine kadar yeni inşaat ve art arda gökdelenlere izin veren İmamoğlu'lu İstanbul aklıma geldi.
Ne diyelim, 'Bunlar artçılar, umarım yaşanmış aşklar gibi önce sarsıntılarla, sonra yok oluşlara neden olan daha büyük bir deprem olmaz inşallah 'demekten öte..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.