Ülkede yaşanan en büyük sorunlardan biri de bürokratlar ve bürokrasi kurumlarının sistemli olarak çalışmamasıdır.  Bunun en bariz örneği ÖSYM sınavı yapılır ve sonuçları öğrenmek için bilgisayar başına geçen binlerce öğrencinin karşısına "Sistem çalışmıyor." uyarısı çıkar. İş adamı vergi, SGK ve Bağkur işçi maaşlarını  ödemek için  bilgisayarı açar yine ÖSYM’de olduğu gibi "Sistem çalışmıyor." uyarısı çıkar karşısına.. Tapuda, randevuda hatta hava durumunda aynı şeylerin yaşandığı ülkede CHP başta olmak üzere siyasi partiler de sık sık bu uyarı ile karşı karşıya kalır, ıslak imzaları göremez, seçimleri de hep kaybeder. İnternet çağındayız, Aya Astronot göndereceğiz, İnsansız silahlar yaptık, doğalgaz bulduk, Gabarı petrole boğduk' diyerek teknolojide çağ atladıklarını belirten siyasileri kandıran aynı bürokrasi internet başta olmak üzere servis paralarını tıkır tıkır ödedikleri teknolojide de "Çalışmıyor.". Resmi kurumlardaki bilgisayarların, dataların neye yaradığını da doğru dürüst bilmeyen, çalışmada, teknolojiyi kullanırken gerekli eğitimi aslında birer tatil köyü olan sözdeve deniz kenarındaki eğitim merkezlerinde alamayan ama bilgisayarda fala bakmayı, oyun oynamayı hatta özel mesajlaşmayı çok iyi bilen aynı bürokrasinin olduğu ülkede, sisteminde, ekonominin de çökmesi gayet doğaldır.  Tam da yazımı bitirip, noktalamaya hazırlanırken bir iş gereği, yani vergi yapılandırmasından yararlanmak için kızım Yağmuru gönderdiğim vergi dairesinde sistemin çöktüğü, kendimin gittiği SGK’da ödeme yapmak için İBAN isterken İBAN’ın olmadığını, borcu banka sistemi üzerinden yatırmam gerektiğini öğrendiğim  bankanın sistemine girdiğimde ise taksitleri ödemeye çalıştığım sistemin çalışmadığını görüyor, deliriyor, bende olduğum yerde çöküyordum.. Bunu sadece ben mi diyorum, ben mi yaşıyorum?!.  Tabi ki hayır.Başta bu yazıyı okuyan vatandaşın hepsi, darbe girişimini istihbarattan değil, eniştesinden öğrenen Erdoğan’da yaşıyor… Erdoğan demişken aklıma Erdoğan ile bizzat yaşadığım bir olay geldi.  Başbakanken Ardahan’a gelen Erdoğan’ı takip ederken, yanına gelen yaşlı bir kadın sorunu ile ilgili yazdığı yazıyı Erdoğan’a uzatıyordu.  Markasını bilmediğim ama benimkiler gibi kalitesiz olmadığı kesin olan kara gözlüklerini gözünden çıkaran aynı Erdoğan kendisinden yardım isteyen kadının yazısını okuduktan sonra yanındaki valiye dönüp, "Bu sorun daha önce geldiğinde yine bana verilmişti,  bende çöz diye sana vermiştim." diyerek neredeyse valiye vuracakmış gibi  bir tavır aldığına bizzat şahit olan bir gazeteciyim; ki aynı Erdoğan anlattığım aynı sahne yüzünden TV ekranlarına takılmış ve "Erdoğan vali dövecekti!” şeklinde gazetelere haberde olmamışmıydı?!. İşte yukarda anlatmaya çalıştığımız aşağıda noktaladığımız bu yaşananlar yani sistemin çalışmaması, "Sistem çöktü!” uyarısı ülkedeki bürokrasiyi, resmi kurumları anlatıyor ekonomik, siyasal ve sosyak olarak niye çöktüğümüzü ortaya koyuyordu.