deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fakir Yılmaz
Köşe Yazarı
Fakir Yılmaz
 

SİYASİ YAZIYORMUŞUM!..

Şu an İstanbul/Kartal ve İBB'nin meclisinde bulunan Belediye Meclis Üyesi dostum '2023 ve 2024 seçimleri için fikir üretirsen sevinirim' şeklinde bana bir mesaj atmış. Yani çoğumuzun hiçte ilgilenmediği ama merkez bankasının merkezinin oradan alınıp, İstanbul'a taşınma çalışmalarının devam ettiği Ankara'da bulunan Büyük Millet Meclisinin yaptıklarından daha önemli görevleri yaptığı çokta anlatılamayan yerel parlamentolar olan Belediye Meclislerinden yeni bir yazımla bahsetmek isterken dostum hissedermişçesine attığı bu mesajda adeta bana ilham oldu. Belediye Meclis Üyesi dostumun her an erkene alındığı ilan edilmesi beklenen 2023 genel seçimleri ve 3,5 yıldır ne yaptıkları çokta bilinmeyen ve seçimden hemen sonra kendilerini bize, hemşerilerine kapatan hemşerim başkanlarında olduğu yenilenmesine 1,5 yıl kalan belediye seçimleri ile fikirlerimi merak ederken kendisinin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini üstü kapalı olarakta olsa öğrenmek istediğini ima etmiş. Hemşerim yerel parlamenterin fikrimi merak ettiği 2023 ve 2024 seçimleriyle ilgili görüşlerimi aslında her gün bu köşemde sağından, solundan, üstünden, altından bahsettiğimle yetinmediğini belki de kendisine özel, has bir fikir üretmemi istediğini de hesaba katarak yazmaya başladığım bu yazımı yazmadan önce dün ele aldığım yazım ardından bir meslektaşla olan yazışmamı sizle de aktarmak istedim paylaşmak isterim. Çünkü, benim siyasi yazılar yazdığımı bu nedenle yazılarımı yayınlayamadığını bana aktaran bu meslektaşımla, 2023 ila 2024 seçimleriyle ilgili fikirlerimi merak eden ve bu yönde benden fikir katkısı isteyen yerel parlamenter dostumun yazdıklarıma, gazeteciliğime onay verirlerken irili, ufaklı siyasi yada ticari kendi menfaatlerini ön planda tutan bu toplumun yani senin gibi birer ferdi olduğunu adeta ortaya koymaktaydılar. Evet, 'Meslektaş Dayanışması Ajansı...' başlıklı dünkü yazımda gazeteci meslektaşlarıma anlatmak istediğim fikirlerimi anlatmaya çalışan bu yöndeki son yazımı okuyan ve kendi yaz linkini de bana da atıp, okumamı rica eden arkadaşımın benim dünkü yazımı da okuduktan sonra 'haklısın abi' diyerek bana cevap veriyordu. Yazımı okuduktan sora bana 'Haklısın abi' şeklinde bir mesaj yazan bir meslektaşıma bende 'O zaman yazımı sitende, yazını sitemde yayınlayalım teklifimi bugüne kadar niye yerine getirmedin..' gülümseme emojisiyle sanalda verdiğim karşı mesajımla kendisine yeniledim. Gazetecilerin birlikte hareket etmesi gerektiğini anlatan yazımı okuyup, 'haklısın' diyen bu arkadaşım kendine verdiğim cevap mesajım ve sitemim ardından sizce nasıl bir cevap verdi.  '-Evet, dostum haklısın, özür.. Yoğundum ondan bir türlü sana köşe yazarı yeri açamadım, her gün okuduğum yazılarını zaman bulup, siteme ekleyemedim. Bende sana yazılarımı atamadım' mı dedi ve hemen sitesine bir köşe yazarlığı yeri bana açarken, kendi yazsının da benim sitede yayınlanmasını mı istedi. Yok canım her alanda olduğu gibi biz meslektaşlar arasında da olmayan dayanışma anlayışı ve bakışını adeta onaylayan 'tamam da abi ama sen siyasi yazıyorsun..' şeklinde beni şok eden ve acı, acı gülümseten bir cevap alıyordum sevgili meslektaşımdan... Halbuki sevgili meslektaşımın da aralarında olduğu bir çok gazeteci bu ülkede özgür basının olmadığı, okurun gazete almadığı, reklam vermediği için kendilerinin de mecburen siyasilerin havuz yada besleme denenlere verdirirken ama  küçük bir eleştiride kendilerinin o reklamları alamadığını, bu nedenle kendilerinin de köylüyü, esnafı batıran banka kredilerine ya da belediyelerin 'Beni iyi yazarsan' şartıyla 200, 300 TL’lik aboneliklerine mahkûm olduklarını yani kısacası baskı ve korku yüzünden gazetecilik yapamadıklarını söyleyenlerdendi... Evet maalesef siyasi görüşümde olmamasına karşın hem bir kadın olarak, hem de bir hemşerim olarak, hem de yürekli bir insan olduğuna inandığım yerel parlamenter yani Kartal ve İBB Belediye Meclis Üyesi dostumun 2023 ve 2014 seçimleri ilgili fikrimi de anlatmaya çalışan bu kısa yazımda anlatmak istediklerimi anlatabildim mi bilmem.. Ama gerek siyasi hayatta gerekse gazetecilikte başarının ve ayakta kalmanın birliktelikle, samimi dostlukla, dayanışma ile olacağını anlatmaya çalışırken ayrı siyasi bakış ve görüşlerin bu ülkenin, insanlığın asıl rengi olduğunu başarının da bunu anlayanlarla olacağını belirtmekte fayda var. Aksine havalar ısınsa da, coronanın, iç gerginlik, ayrışım enflasyon gibi hep artar ve hepimizin tek başına yalnız alınan yol soğuk ve renksiz ve yalnız kalınan bir dünyada ne siyasette ileri gidilir nede siyasi değil, toplumun, ülkenin sorunlarından uzak bir anlayışla gözlere takılan pembe gözlüklerle yapılan gazetecilikte başarı olamaz, olmamışta...
Ekleme Tarihi: 05 Temmuz 2022 - Salı

SİYASİ YAZIYORMUŞUM!..

Şu an İstanbul/Kartal ve İBB'nin meclisinde bulunan Belediye Meclis Üyesi dostum '2023 ve 2024 seçimleri için fikir üretirsen sevinirim' şeklinde bana bir mesaj atmış.

Yani çoğumuzun hiçte ilgilenmediği ama merkez bankasının merkezinin oradan alınıp, İstanbul'a taşınma çalışmalarının devam ettiği Ankara'da bulunan Büyük Millet Meclisinin yaptıklarından daha önemli görevleri yaptığı çokta anlatılamayan yerel parlamentolar olan Belediye Meclislerinden yeni bir yazımla bahsetmek isterken dostum hissedermişçesine attığı bu mesajda adeta bana ilham oldu.
Belediye Meclis Üyesi dostumun her an erkene alındığı ilan edilmesi beklenen 2023 genel seçimleri ve 3,5 yıldır ne yaptıkları çokta bilinmeyen ve seçimden hemen sonra kendilerini bize, hemşerilerine kapatan hemşerim başkanlarında olduğu yenilenmesine 1,5 yıl kalan belediye seçimleri ile fikirlerimi merak ederken kendisinin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini üstü kapalı olarakta olsa öğrenmek istediğini ima etmiş.
Hemşerim yerel parlamenterin fikrimi merak ettiği 2023 ve 2024 seçimleriyle ilgili görüşlerimi aslında her gün bu köşemde sağından, solundan, üstünden, altından bahsettiğimle yetinmediğini belki de kendisine özel, has bir fikir üretmemi istediğini de hesaba katarak yazmaya başladığım bu yazımı yazmadan önce dün ele aldığım yazım ardından bir meslektaşla olan yazışmamı sizle de aktarmak istedim paylaşmak isterim.
Çünkü, benim siyasi yazılar yazdığımı bu nedenle yazılarımı yayınlayamadığını bana aktaran bu meslektaşımla, 2023 ila 2024 seçimleriyle ilgili fikirlerimi merak eden ve bu yönde benden fikir katkısı isteyen yerel parlamenter dostumun yazdıklarıma, gazeteciliğime onay verirlerken irili, ufaklı siyasi yada ticari kendi menfaatlerini ön planda tutan bu toplumun yani senin gibi birer ferdi olduğunu adeta ortaya koymaktaydılar.
Evet, 'Meslektaş Dayanışması Ajansı...' başlıklı dünkü yazımda gazeteci meslektaşlarıma anlatmak istediğim fikirlerimi anlatmaya çalışan bu yöndeki son yazımı okuyan ve kendi yaz linkini de bana da atıp, okumamı rica eden arkadaşımın benim dünkü yazımı da okuduktan sonra 'haklısın abi' diyerek bana cevap veriyordu.
Yazımı okuduktan sora bana 'Haklısın abi' şeklinde bir mesaj yazan bir meslektaşıma bende 'O zaman yazımı sitende, yazını sitemde yayınlayalım teklifimi bugüne kadar niye yerine getirmedin..' gülümseme emojisiyle sanalda verdiğim karşı mesajımla kendisine yeniledim.
Gazetecilerin birlikte hareket etmesi gerektiğini anlatan yazımı okuyup, 'haklısın' diyen bu arkadaşım kendine verdiğim cevap mesajım ve sitemim ardından sizce nasıl bir cevap verdi. 
'-Evet, dostum haklısın, özür.. Yoğundum ondan bir türlü sana köşe yazarı yeri açamadım, her gün okuduğum yazılarını zaman bulup, siteme ekleyemedim. Bende sana yazılarımı atamadım' mı dedi ve hemen sitesine bir köşe yazarlığı yeri bana açarken, kendi yazsının da benim sitede yayınlanmasını mı istedi.
Yok canım her alanda olduğu gibi biz meslektaşlar arasında da olmayan dayanışma anlayışı ve bakışını adeta onaylayan 'tamam da abi ama sen siyasi yazıyorsun..' şeklinde beni şok eden ve acı, acı gülümseten bir cevap alıyordum sevgili meslektaşımdan...
Halbuki sevgili meslektaşımın da aralarında olduğu bir çok gazeteci bu ülkede özgür basının olmadığı, okurun gazete almadığı, reklam vermediği için kendilerinin de mecburen siyasilerin havuz yada besleme denenlere verdirirken ama  küçük bir eleştiride kendilerinin o reklamları alamadığını, bu nedenle kendilerinin de köylüyü, esnafı batıran banka kredilerine ya da belediyelerin 'Beni iyi yazarsan' şartıyla 200, 300 TL’lik aboneliklerine mahkûm olduklarını yani kısacası baskı ve korku yüzünden gazetecilik yapamadıklarını söyleyenlerdendi...
Evet maalesef siyasi görüşümde olmamasına karşın hem bir kadın olarak, hem de bir hemşerim olarak, hem de yürekli bir insan olduğuna inandığım yerel parlamenter yani Kartal ve İBB Belediye Meclis Üyesi dostumun 2023 ve 2014 seçimleri ilgili fikrimi de anlatmaya çalışan bu kısa yazımda anlatmak istediklerimi anlatabildim mi bilmem..
Ama gerek siyasi hayatta gerekse gazetecilikte başarının ve ayakta kalmanın birliktelikle, samimi dostlukla, dayanışma ile olacağını anlatmaya çalışırken ayrı siyasi bakış ve görüşlerin bu ülkenin, insanlığın asıl rengi olduğunu başarının da bunu anlayanlarla olacağını belirtmekte fayda var.
Aksine havalar ısınsa da, coronanın, iç gerginlik, ayrışım enflasyon gibi hep artar ve hepimizin tek başına yalnız alınan yol soğuk ve renksiz ve yalnız kalınan bir dünyada ne siyasette ileri gidilir nede siyasi değil, toplumun, ülkenin sorunlarından uzak bir anlayışla gözlere takılan pembe gözlüklerle yapılan gazetecilikte başarı olamaz, olmamışta...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.